Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Vitrindekiler Uygur Karızlarına Yolculuk/ Dursun Özden/ Kaynak Yayınları/ 128 s. Araştırmacıgezgin Dursun Özden, gittiği ülkelerde ve Anadolu’da, kaybolan etkin kültürleri araştırıyor. Son olarak Çin Halk Cumhuriyeti ve SincanUygur Özerk Bölgesi’ne yaptığı gezi kapsamında; Orta Asya’da birlikte yaşama kültürünü ve 2500 yıl önce Türkler tarafından yapılan ve “Bir Uygarlık Harikası” diye adlandırılan tarihi Karızları araştırdı. ‘Uygur Karızlarına Yolculuk’da, Dursun Özden’in bu araştırması yer alıyor. Sivri Kayalar Üzerinde Çıplak Ayakla Dolaşmak/ Ekrem Ergin Karaismailoğlu/ Ümit Yayıncılık/ 320 s. Bu kitapta ‘cumhurbaşkanı Turgut Özal’ ‘aktif siyaset’ ilişkisi, kişisel tanıklıkların yanı sıra partilipartisiz vatandaşlar tarafından gönderilen mektuplardan yola çıkarak hazırlanan raporlardaki veriler ile Semra Özal ve Özal ailesine çok yakın isimlerden edinilen bilgiler ışığında inceleniyor. Kitapta Özal’la ilgili tartışmalı sözler de ele alınıyor ve tartışmaların perde arkası somut bilgi ve belgelere dayanılarak anlatılıyor. Sakla Yamalarını Kalbim/ Yılmaz Odabaşı/ Alkım Yayınları/ 144 s. “‘Kentlerde ve yaşamda hâlâ kiracı’ olanlar bilir en çok, hayata dair ne varsa; sürgün yıllar, küskün aşklar, kapanmayan yaralar, yitik anılar, tükenmeyen umutlar, solgun yalnızlıklar, inatçı direnişler, ‘lime lime’ yoksulluklar, çoğalan suskunluklar...” Yılmaz Odabaşı, şiirlerinden yaptığı özel bir seçkiyi bir araya getiriyor ‘Sakla Yamalarını Kalbim’de. Kitap 2005’te İrlanda’da Munster Literature Centre tarafından İngilizce olarak da yayımlandı. Dip Dalgası/ Vural Savaş/ Bilgi Yayınevi/ 310 s. “‘Dip Dalgaları’ yüzeysel, varlıkları ve boyutları çok uzaktan görülebilen dalgalardan değildir. Onların kalıcı ve görkemli etkilerini kıyıya vurduklarında görürüz. İşbirlikçilerin oluşturduğu ihanet yuvalarının, bir ahtapot gibi medyayı, üniversitelerimizi ve Cumhuriyetimizin tüm kurumlarını kollarına aldığını gören gerçek Türk aydınları, milletimizi bilinçlendirerek gerçek bir ‘Dip Dalgası’ yaratmayı başardılar. Çok yakın bir gelecekte, işbirlikçilerin korkulu rüyası olan bu ‘Dip Dalgası’ kıyıya vuracak ve Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk’ün sağlığında olduğu gibi devrimci, milliyetçi ve anti emperyalist yoluna kaldığı yerden devam edecektir” diyor yazar Vural Savaş. SAYFA 32 Hınç Ayları/ Pascal Bruckner/ Çeviren: Mustafa Balel/ Ayrıntı Yayınları/ 224 s. Bir aşk ilişkisinde eşler, birbirine tapınarak monotonluktan kaçınabilir mi? Erotizme sığınmak bıkkınlıktan kurtulmanın bir yolu olabilir mi? Pascal Bruckner bu romanında, kahramanlarını Akdeniz’de, Marsilya’dan İstanbul’a doğru yol almakta olan bir yolcu gemisinde, bu üstü örtülü soruların etrafında bir araya getiriyor: Tekerlekli sandalyeye mahkum Franz, karısı Rebecca’yla yaşadığı ilişkiyi bir başka gemi yolcusu Didier’ye anlatır. Hem de ta en baştan ve ortak yaşamlarının en mahrem noktalarını da es geçmeden... 60’lardan 70’lere 45’lik Şarkılar/ Yayına Hazırlayanlar: Ayhan AkayaFehmiye Çelik/ BGST Yayınları/ 380 s. Türkiye’de 60’lı ve 70’li yıllar, popüler müzik adına önemli adımların atıldığı yıllardır. Halk şarkılarını Batı’nın popüler enstrümanlarıyla icra etmenin; Doğu ve Batı enstrümanlarının bir arada kullanılmasının; halk şairi örneklerinin Batılı formlarda bestelenmesinin; Batılı çalışmalara Türkçe söz yazılmasının ve bütün bu çerçeve içinde ortaya konan "sentez" çalışmalarının o yıllarda yarattığı tartışmalar, önemli bazı değişimleri de beraberinde getirmiştir. Bu kitapta, o yıllardan 45’lik şarkılar yer alıyor. Mor Amber/ Chimamanda Ngozi Adichie/ Çeviren: Ali Cevat Akkoyunlu/ Doğan Kitap/ 228 s. Nijerya... Karışık, karmaşık bir ülke... ve on beş yaşında, ülkenin karmaşa ve yoksulluğundan yalıtılmış bir evde yaşayan küçük bir kız. Ağabeyi, annesi ve babası... Dindar, katı kuralları olan, ülkesinde saygın ve aile içinde şiddet dolu bir baba. Kambili’nin evi de Nijerya’nın gerçeğinden uzakta görünse de Nijerya gibidir aslında. Şiddetle, karmaşayla yoğrulmaktadır. Kambili, hayatın gerçekleriyle sevgi dolu halasının evine gönderildiğinde tanışacak, hayata karşı bir çiçek gibi açmaya başlayacaktır. Ne var ki, bu sefer de bir askerî darbe sarsacaktır küçük kızın dünyasını. Ülkeyle birlikte o da gerilimin içinde bulur kendini yeniden... Okuma Yazmanın Neyi Olur?/ Yusuf Tosun/ Çıra Yayınları/ 136 s. “Diğer ülkelerle kıyaslandığında televizyon izleme dalında bize ait rekorları kırarken gazete tirajlarında, basılan kitap sayısında ise matbaa ile yeni tanışmış ülkelerden bile geride yerimizi aldığımız acı bir şekilde ortaya çıkacaktır. Her doksan beş kişiye bir kahvehane, her altmış beş bin kişiye bir kütüphanenin düştüğü bir ülkede, bu zorunluluğun ne kadar öncelikli bir hastalık olduğunu bilmem ki belirtmeye gerek var mı? Bu yaraya hazır bir hekimin elindeki neşter olarak gördüğüm ‘Okuma Yazmanın Neyi Olur?’ kitabını kaleme alan sevgili Yusuf Tosun’u tebrik ediyorum” diyor Nevzat Bayhan. ? CUMHURİYET KİTAP SAYI 846 İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı/ İlber Ortaylı/ Alkım Yayınları/ 288 s. “Günümüz Türkiye’sinin sorunlarını ve dinamiklerini kavramak, ülkenin dünya konjonktüründeki yerini olanca açıklığıyla görebilmek için başvurulabilecek en vazgeçilmaz kaynak, 19. Yüzyıl’da Osmanlı İmparatorluğu’nun yaşadığı serüvendir. İlber Ortaylı, bu çalkantılı çağı olağanüstü bir hâkimiyetle enine boyuna kat etmekle kalmıyor, bunu yaparken, pek az uzmanda rastlanabilecek güçlü bir üslup, akıcı bir anlatım kullanılarak okurunu sürüklemeyi de başarıyor” diyor kitabı yayına hazırlayanlar. Zaman Çöktü/ Y. Hakan Erdem/ Kanat Yayınları/ 332 s. ‘Kitabı Duvduvani’ ile ‘Unomastica alla Turca’nın yazarı Hakan Erdem, bu kez bilimkurguya el atıyor ve tufandan sonrasına, 41. yüzyıla gidiyor. ‘Zaman Çöktü’, bir bakıma, insanlaşmaya çalışan koyunların, koyunluk değerlerini savunarak insanlara karşı ayaklanışının hikâyesi. Bir bakıma da, Türkiye’nin ruhuna tutulmuş bir ayna: Huriler, buharlaştırıcılar, gargoyle’lar, başkasının uykusunu uyuyanlar, koçlar, dispatlar, siborkullar, kara delikler, kırmızı başlıklı kızlar… Johnny Astronot/ Rory Carmichael/ Çeviren: Nusret Avhan/ ÜçMaymun Yayınları/ 150 s. Metropol kültürün arka sokaklarından çıkan bir roman. Mekiklerde yolculuk edilen, lazer tabancaları ateşlenen bir gelecekte tasarlanmış. Romandaki kişiler ve olaylar hayal ürünü. Romanın kahramanı Johnny Astronot, küçük işler yapan bir dedektif. Karısından boşanmış, gelirini ofis giderlerine, at yarışlarına ve içkiye yatıran, neredeyse sıradan bir adam. Olaylar sonra öyle karışıyor ki, zaman tünelinin kapısını açmaya çalışan Johnny Astronot, kendini bir diskoda dans ederken buluyor… Flamenko/ William Washabaugh/ Çeviren: Haluk Orhon/ Ayrıntı Yayınları/ 240 s. “Geniş kitlelere apolitik bir eğlence biçimi olarak tanıtılmış olsa da, flamenko hem Franco yandaşlarının hem de karşıtlarının stratejik planlarında önemli bir rol oynamıştır. İspanya’yı, son yüzyıllık tarihinde yöneten askeri diktatörlerin, cumhuriyetlerin ve meşruti monarşilerin hepsi de kültürel programlarına flamenkoyu bir biçimde dahil etmişlerdir. Flamenkoya atfedilen klişelerden biri de yılgın, acılı, kederli insanın müziği olmasıdır” William Washabaugh, flamenko müziğinin tarihsel, toplumsal ve siyasal içerimlerini inceliyor bu kitapta.