02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

O K U R L A R A înan Çetin 1966 doğumlu bir yazarımız. Kütüphanecilik, yayıncıhk ve kitapçılıkla uğraştı. Öyküleri Adam Öykü, Üçüncü Öyküler, E Dergisi Öykü Seçkisi gibi dergilerde yayımlandı. Yazıları ise Virgül ve Cumhuriyet Kitap'ta yayımlandı. îlk kitabı "Bin Yapraklı Lotus" 2003 yıhnda îş Bankası Kültür Yayınlan arasında çıkmıstt. îkinci kitabı "îçimizdeki Şato" ise, Can Yayınlan tarafından yayımlandı. înan Çetin'le öykülerini konuştuk. Yeni kitabıyla ilgili bir değerlendirme yazısına da yer verdik. Özgen Ergin, uzun yılfardır Almanya'da yaşayan bir yazarımız. "Şarlo Kemal", "Derın Sularda", "Galatalı Angelos" adlı kitaplanndan sonra "Fırdöndu'yle çıktı okurlannın karşısına. Özgen Ergin'in ilk öyküsü 1980 yıhnda Stuttgart'ta yayımlanan Anadil Edebiyat dergisinde, sonraki öyküleri ise Varlık, Adam Öykü ve Yine Hist dergilerinde yayımlanmıstı. Gözlemlere dayalı öykülerinde aynntıyı öne çıkanşı, temiz, abartısız ve özenli diliyle dikkati çekti. "Şarlo Kemal" adlı öyküsü Hollandalı bir yönetmen tarafından filme çekildi ve ödül aldı. Ergin'in, öyküleri Hollandaca, Çekçe, Bulgarca ve Rusçaya da çevrilmişti. "Fırdöndu'yü değerlendiren bir yazı yer alıyor sayfalarımızda. Bol kitaplı günlerl... Andr6 Gide Dostoyevski üzerine düşünürken bir yandan da gözlerini kendi üzerine çevirmişti. Sadece bir yazarı ve eserlerini anlamak değildi derdi, o yıllarda göz kamaştırıcı bir hızla gelişen Fransız romanı kendine öncü olarak postoyevski'yi seçmişti. Işte bu yüzden Gidenin "Dostoyevski" kitabı çok önemlidir. Asuman KafaoğluBüke Yazın Sanatı Dostoyevski şekilde ifade etmeyi bilmiyorum." Hayalinde kurduğu karakterlerin içlerini dökmeyi bu denli iyi başaran biri olmasına rağmen kendisi hakkında yazdığı zaman ya parasızlıktan yakınan ya da hayattan şikâyet eden biri olur kalır Dostoyevski. Kuşkusuz günlükleri ve mektupları yine de ilgiyle okunur ama iyi yazılmış olmaları nedeniyle değil, yazarın ruh halini, yaratı sürecini ve tabii yaşam koşullarını anlamak için ilginçtirler. Andre Gide bu özensizlik konusundan bahsederken bir başka şeye dikkat çekiyor: Dostoyevski basit tanımlanabilir biri değil ona göre. Örneğin Pasteur dendiğinde kuduz cüyenler, Danvin dendiğinde insanın maymun soyundan geldiğini söyleyen adam diyenler, Dostoyevski'yi bir tek şeyle ifade edilebilir bulmazlar. Gide bu durumun halkın hoşuna gitmediğini söyler. Kolay anlaşılabilir olmadığı gibi zıtlıkları bir arada taşıyan biridir. Dini inancı içinde inançsızhk taşıyan, sevgisi nefretine çok yakın bir sanatçıdır Dostoyevski. Dostoyevski'nin bir tek konu etrafında düşünce geliştirmemiş olmasının çeşitli nedenleri vardır. Yazar kendisini şöyle tanımüyor: "Geliştirmek mi? Hayır geliştirmeyi pek sevmem. Hem garip değil mi; inandığım bir düşünceyi geliştirmeye başladığım zaman, daha bitiremeden inancım azalmaya başlar." Andre Gide bu sözlere şunu ekler: "Hatta daha ifade eder etmez kendi kişisel düşüncesine karşı çıkmadığı pek az görülmüştür bile denebilir." Mektup ve günlüklerindeki ifadenin basitliğini ve özensizliğini ortaya döktükten sonra ge| 1 1 1 1 1 1 Mİ: (AMUUMMM 1 1 922 yılının şubat ve mart aylarında Andre Gide, VicuxColombier'de Dostoyevski üzerine altı konferans verir. Bir yıl sonra konferans metinlerine Dostoyevski üzerine yazdığı bir yazıyı da ekleyerek kitap haline getirir. Bu kitap yayımlandığında Andre Gide 54 yaşında ününün doruğunda bir yazardı. Neden böyle bir kitap yazma gereği duyduğunu hep merak etmişimdir. Dostoyevski o yıllarda Fransa'da henüz büyük üne sahip değildi ama yine de eleştirmenler ve edebiyat tarihçileri yazar hakkında söylenecek hemen her şeyi söylemişlerdi. Gide bu söylenenlere ne eklediğini sanarak yazıyordu? Bence Andre Gide Dostoyevski üzerine düşünürken bir yandan da gözlerini kendi üzerine çevirmişti. Sadece bir yazarı ve eserlerini anlamak değildi derdi, o yıllarda göz kamaştırıcı bir hızla gelişen Fransız romanı kendine öncü olarak Dostoyevski'yi seçmişti. tşte bu yüzden Gide nin "Dostoyevski" kitabı çok önemlidir. DOSTOYEVSKİNİN MEKTUPLARI Andre Gide "Dostoyevski" kitabının birinci bölümünde sadece yazarın mektuplarından yola çıkarak değerlendirme yapacağını belirterek başlar. Dostoyevski'nin mektuplarını ve günlüklerini okuyan herkes gibi Gide de böylesine büyük Lir romancının nasıl bu denli özensiz günlük tuttuğuna inanamaz. Bu yıl Dostoyevski'nin günlükleri iki cilt ("Bir Yazarın Günlüğü" Yapı Kredi Yayınları, Nisan 2005,1210 sayfa) halinde yayımlandığı için Gide'nin ne demek istediğini hemen anlıyoruz. Edebiyat tarihinin bu en büyük romancısının kurgu yapmadığı düz yazılarda dehasını hiç göstermemiş olması çok şaşırtıcıdır. Gide romanları ile düz yazı arasındaki farkın altında yatan iki nedene değinir. Birincisi Dostoyevski mektup yazmaktan nefret eder. Sürekli üzerinde durduğu bir şeydir "mektup yazmaya karşı yenilmez ve hayal edilemeyecek kadar büyük bir tiksinti" duygusu. Bir başka sefer "aptalca şeylerdir, insan onlarda içini dökemez (...) Ben mektup yazmayı bilmiyorum; kendım hakkında yazmayı, kendimi ölçülü bir SAYI 811 1 1 1 ^ 1 /1o</« Gide \ ı M.. "Dostoyevski" adlı kitap yayımlandığında Andre Clde (solda) 54 yaşında ününün doruğunda bir yazardı. riye romanlarındaki zenginliği açıklamak kalıyor. Andre Gide "kuramsal ve eleştirel makalelerinde son derece sıradan biri olurken sahneye bir karakter çıktığı anda olağanüstü olmaktadır" der. Bu sözlerine örnek olarak "Bir Yazarın Günlü;ü"nde sokakta cördüğü kisier üzerinde nasıl öykü kurduğunu anlatır. Gerçekten de bu bölümler sayfalar dolusu günlüğün en hoş kısmıdır. Sokakta yürüyen bir işçiye gözü takıldığmda Dostoyevski o işçinin nasıl bir öyküsü olacağını anlatmaya başlar. Hayal gücü işlemeye başladığında hiçbir gerçeğı anlatırken olmadığı kadar şiirselleşir. Dostoyevski'yi gerçekliğin boğduğuna hiç kuşku yok, sıradan günlük hikâyelerini anlatırken Dİr an önce bitmesini ister gibi davranır bu yüzden. Daha önce Dostoyevski'nin tüm romanlarını ve yazarın bir biyografisini okumuş biri olarak, bu kitabından çok fazla şey öğrendiğimi söyîemeliyim. Sadece Dostoyevski hakkında bilgi edinmedim, edebiyat üzerine adeta yoğun bir düşünce bombardımanına tutuldum. Gide neredeyse her satırda zihnimi harekete geçiren bir şeyler yazmıştı. Orneğin kitabın en başında "kendimi dürüstlük dışındaki tüm endişeler;mden arındımaya çalışacağım" sözleri tam da bir yazarı ya da sanat eserini inceleyen herkesin etmesi gereken yemin gibi geldi hana. Çoğu kez bir yazarı değerlendirirken çeşitli endişeler yer alır eleştirmenin zihninde. Çok bilinen endişeleri saymayacağım burada, Gide ilginç bir endişeden söz ediyor: süsfü ifadeler kullanarak konııya uzaklaşma korkusu taşıdığını dile getiriyor. Özellikle Dostoyevski'nin günlüklerinde yalın dil kullanması gibi Gide de yazarı anlatırken en basit fikirler etrafında yoğunlaşacağını söylüyor. " Dostoyevski "yi okurken çok zevk aldım ama birinci bölümün ardından altı konferansın tam metinleri ilk bölümde söylenenlerin tekrarı gibi geldi. Aslında bazı hızlı geçtiği konulara bu bölümlerde örnekler vermiş, örneğin Charles Dickens ve Honore de Balzac ile Dostoyevski'yi yazar olarak karşılaştırdığı bölüm çok ilginç ama bunun dışında sadece Liraz daha uzun anlatılmış olmanın ötesinde birinci bölümdeki fikirlerin dışmda yeni bir şey söylemiyor. Kitabın sonunda yer alan ek bölümler ise bence çok gereksiz, kitaba "Delikanlı" ve "Budala"dan bu alıntıları ne düşünerek aldı, çözmek zor. Kitabın çevirisini beğendim ama bir şeyi hâlâ anlayabilmiş değilim,kitapta Dostoyevski'nin ön adı olarak Theodor Mikailoviç yazılmış. Bu hata bir kez değil kitap ooyunca dört kere tekrarlanmış. Bunun dışında Dostoyevski'nin ön adı (Fyodor Mikaıloviç) kitabın başka hiçbir yerinde yazılmamış, buna kitabın kapağı ve iç kapak da dâhil. Küçük bir not olarak kitabın kapağını da çok hoş bulduğumu eklemeliyim. • [email protected] Dostoyevski / Andre Gide / çev.: Sema Gül I L&M Yayınlart 12005 / 218 sayfa. SAYFA 3 Î TURHAN GÜNAY 1 KITAP email: [email protected] Imtlyaz Sahlbi: Cumhuriyet vakfı adına llhan Selçuk • cenel : > Yayın Yönetmeni: Ibrahim Yıldızovayın Yönetmeni: nırhan Günay o Sorumlu Müdür. Mehmet Sucu o Cörsel Yönetmen: DilekAkıskalı o Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.ş.o Baski: Ihlas Cazetecillk A.Ş. 29 Ekim Cad. NO: 23 Yenibosna Istanbul 0 Idare Merfcezl: Türkocağı Cad. No: 5941 Cağaloğlu. 34334 Istanbul. Tel: 0 (212) 512 05 05 o Cumhuriyet Reklam: Cenel Müdur özlem Ayden / Müşteri Temsilcisi: Eylem Cevik' > Yerel sureli yayın 0 Tel: 0 212 512 47 78 512 48 30 FakS:02125138463 Fyodor Mikalloviç Dostoyevski CUMHURİYET KİTAP
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle