02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Mario Levi'nin "Lunapark Kapandı'sı JOHN STEINBECK John Steinbeck Bir elestiri O Cürsel AYTAÇ ario Levi'nin "Lunapark Kapandı" (2005) başlıklı romanı, tam 646 sayfalık hacmiyle okura çok şey vaatcdiyor görünse de bu beklentiyi ne yazık doyuramıyor; bazı sayfaları göz gezdirerek atlamadan yapamıyorsunuz. Tekrarlar, gereğinden fazla ayrıntı ve pornoya varan tckrarlanan cinsellik tabloları bıktırıyor. Edebi cserin her şeyden önce bir seçmeelcme süzgccinden sonra "damıtdmış" olması gereğini Mario Levi benimsememiş görünüyor. Oysa el attığı bazı konular ve işleyiş tekniği yazarın bu kitabı "edebi eser" katına yükseltecek yetenek ve birikime sahip olduğunu sezdirmiyor denemez. Yaratıcı yazarlık peşinde olan benanlatıcı, günün gözde mcsleklerinden reklam yazarlığı ile geçinıini sağlıyor. Evli ve bir kız babasıyken tutkulu bir aşk yaşıyor, evini karısını terk ediyor, ama sonunda sevdiği kadın da onu Avustralya'ya kendine yeni bir hayat kurnıak üzere göç cderek terk ediyor. tlişkileri eposta ile clevam cderken sonunda öğreniyor ki kadın intihar etmiştir ve annesiyle ulaştırdığı veda mektubu, kendisinin kötü kaderin lcurbanı olduğunu, küçiik bir kızken babasının cinsel taciziyle yediği darbeyi, gençliğinde aşk ilişkilerinden beklentilerini, benanlatıcıyla macerasının kendisini nasıl hayal kırıklığına uğrattığını uzun uzun dile getiriyor. Hikâye böyle özetlenebilir, ama o 646 sayfayı dolduracak bir dizi anılar, çağrışımlar, çeşitli hayat öyküleri roman dokusıınu örmeyi sürdürüyor. M "Lunapark Kapandı"nın hoş yanı, ülkesini ve yurttaşlarını scven, Türkçeye tutkun bir azınlık tcmsilcisinin benanlatıcı olarak roman boyunca okura seslenmesi, okurla adeta sürekli sanal diyalogla yol alıyor olması. Romanda leitmotiv tarzı söz konusu edilen odak konular romancılık, yaratma serüveni, oyun, reklamcılık ve de tutkuya varan aşk. Benanlatıcı, yaşamakta olduklarını bir hikâye, bir roman malzemesi yapma hayalinden, daha sonra da bunu gerçekleştirmekte olduğundan söz eder. Hayatı bir oyun gibi algılamakta oluşunu sık sık dile getirir. Reklam ajansma çalıştığı oyuncak firması için reklam filmi siparişine gelen ve benanlatıcının hayatını altüst eden kadın, lnci, için de uyun ve oyuncak çok önemlidir, dolayısıyla daha ilk karşılaşmalarında bir ortak nokta bulmamın sevincini yaşarlar. Rcklamcılığın ve oyunun temelinde bir kandırmacalık, bir yalancılık değil, insanları mutlu etme çabası görmek gibi bir anlayışla işlerine sarılmıştır bu iki kişi. Reklamcılık mesleği konusunda mcsela şunlar söylenir: "Çok beğenildim. Aldığım paranın karşılığını da o insanlara, bekledikleri ve inanmak istedikleri o renkli mutluluk dünyasının görüntülerini vererek aldım. Bir kadın, yıllarca kullandığı margarinle ne kadar lezzetli yemekler yaptıfiını, ailesini, dolayısıyla da kendisini böylelikle ne kadar mutlu ettifiini söylüyordu. [...] Diş macunlarıyla o sağlıklı gülüşlere kavuşan, tenlerindeki o havranlık duyulası pürüzsüzlüğü ve yumusaklığı benzersiz kremlcriyle elde eden ya da şampuanlarıyla erkekleri şaşkına çeviren genç kızların ve kadınlann yüzlerindeki o mutluluk ve güven ifadeleriyse gerçekten görülmeye değerdi. Muduluğu yakalamak bu kadar kolay ve basitti işte... mutlu sahneler hep bunun için vardı ve gösterilmeliydi zaten..." (s. 21) "Oyuncağa yüklenen duygu" konusu, oyuncak reklamı konsepti üzerine konuşmaya dalan anlatıcı ile înci'nin roman boyunca süren maceralarının itici gücii olur. Çocukluğunda hiç elektrikli treni olmadığından söz eden kişiye ve kızına sonunda böyle bir oyuncak armağan edilir. lnci, anlatıcının kiiçük kızı Ada'ya da kendini sevdirir. Ada, babasıyla birlikte onu ziyarete giderken an nesinin anlamayacağı bir şifreyle "Lunapark "a gideceklerinden söz edcr. înci'nin intiharından sonra elektrikli oyuncakla son oynayışları ise "Lunapark Kapandı" söylemini getirir. Romanın odak konularından "yazarlık", "romancılık" eylemine gelince: Anlatıcıben, daha ilk sayfalarda yaşadıklarından bir roman oluşturduğunu belirtir, romanın asıl olaylar dizisi ise bir çeşit geriye dönüş tekniğiyle aktarılır. Înci'nin dana ilk buluşmadaki "Siz yaşadıklarınızı hep böyle hikâyelerde mi düşünürsünüz?" sorusuna "Darıası var... Ben sık sık hikâyelerle yaşarım" cevabı, ilerleyen sayfalarda sürekli kanıdanır. C) ilk sohbette her iki taraf da romancılığın gerçek yaşantı, yaşanamamışlık, gcrçeklikten kaçış, sanal âleme sığınma gibi asal sorunlarına değinirlcr. Yalnız bu sohbette değil, biitün olup biten, yaşanan şeyler sırasında benanlatıcının gelışmiş bir içebakış yetenefii, yorumlama alışkanlığı sergilenir. Hayal kurma, gerçekliöi yaşarken aralara serpiştirilmiş birer tenemis işlevi yüklenir gibidir. Bir reklamcı ile bir oyuncakçının ortak yanlarından biri olarak anJır bu tutum: "îkimiz de sıradan hesapların yönettiği o ilişkilerin ağında, kendimize göre küçiik hayaller satıyorduk." (s. 50) Benanlatıcının yazmakta olduğu roman için "Bu kitap benim o kederdeki oyuncağımdı" sözleri, tnci'de bir başka ortak nokta keşfettiginin ifadesidir. Keza ailesinin Girit göçmeni olduğunu öğrendiğinde "göçmen"liği dc ortak kader olarak değerlendirir: "Yaşadığımız, kendimizin bildiğimiz bu toprakların tarihi biraz da bu göçlerle yazılmamış mıydı?... Bu göçler bizim içgöçlerimiz de değil miydi aynı zamanda?" (s. 99) Romanın "edebi" olmasını isterken yazaranlatıcı, "edebi"likten anlatım sanatının, üslup ustalığının yanı sıra "edep"liliği de beklediğini önceden belirtirken ve bununla kastettiği şeyin genel geçer değer yargılan olduğunu söylerken hemen ardından "Inci'yle yaşadıklarım, birçok insana göre, birçok açıdan 'ahlaklı' sayılamayacak bir dizi olay, tercih, dahası ihanetle dolu" sözlerini ekler. Bu ifade, romanda farklı bir ahlak beklentisini önceden haber verir gibidir. "Lunapark Kapandı", 646 sayfalık kapsamının bence belki de dörtte birinde "önemli", üzerinde durulacak değerde pasajlar içeriyor, gerisi sözü uzatma esnasmda tekrar ve ayrıntı bolluğu. Postmodernizmin başat konusu "nasıl yazıyorum?"a çokça yer vermesi, televizyon, reklam, intemet, iletişim, cinsellik gibi günün revaçta konularını zaman zaman ustalıkla işlemesi Mario Levi'nin romanını çok satanlar listesine geçirebilir belki.» Fareler ve Insanlar Sardalye Sokağı Cennetin Doğusu Gazap Özumlerl John Stelnbeck'in tüm roman ve öykülerinin Türkçe yayın hakları yayınevimize aittir. 5846 no'lu telif hakları yasasına göre adı geçen eserlerin başka yayınevleri tarafından basılması ve bu şekilde kopyalarının satılması ve satın alınması suçtur. Remzi Kitabevi SAYFA 13
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle