Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Bıı konuyu ilk kcz hen işledim derscm, pek çok gazeteei yazara büyiik lıaksızlık etmiş, olurum. Konu, roman tiirü için • de işjenrnemiş, olabilir. O da bana nasip okluysa sevinç duyarım. Her gün gazetelerde ve televizyonlarda takip ettig'imiz, içinde yaşadığımız olayları, roman tortnatında kaleme dökmek bir cesaret işinıi sizcei* Bcnce değil. Alttan alta balklann birligHnden, ülke sınırları içinde herkesin aynı eşitliğe, aynı özgürliige sahip olduğu mesajı vcriyorsunuz... "Siz 'biz'dinız!" Ama karşı taraf da diyor ki, 'biz' siz olmak istemiyoruz. Ne yapacağız o zaman? Ben bu sorunun yanıtını bıılmaya çalıştım. Bulabildiğimden çok emin değilim ama, her ne yapacaksak, şu bilinçlc yapmakta layda var: Bu topraklarda, bolünmeden ve birlikte yaşamak, en doğru çözümdür. () lıalde, kan dökmek ve dalaşmak yerine anlaşmak zorundayız. Yazım tekniginizde devrik yapıya sık rastlıyoruz bu kcz... Vsluhunuz artık buna kuyıyor gibi. . Olabilir. Bilinçlc oluşan bir dıırum değil bu. Yazmaya oturunca, yazma heyecanı ve telaşı içinde yazının elimden nasıl çıkmakta olduğunu pek fark edemiyorum. Düzeltme sürecine ve ince ayara geçüğimde, satırlardaki samimiyeti görünce de müdahale etmek istemiyorıım. Belki de bu yiizden, yazdıklarım kolay okunuyor ve benimseniyor... Yiireğimden, usumdan çıktığı gibi, doğal ve art niyctsiz bir yazı üslubu olduğıı için. Gazeteei Ncvrıi lüna ile Zcliha Bora'nın çocukluk arkadmji; hatta kan kardcşioldu'pjınıı öğrCnıyoruz. Goritşmenin ilerleyen bölünılcrindc bırbirlerinin anılarına yoladuğa çıkıyorlar kahramanlarımız. •. Evet, böylece ülke sınırları içinde, ayrı sosyal sınıflardan ve coğrafyalardan gelen iki kadının birbirinden çok değişik yaşamları göz önüne serilmiş oluyor. Törelerle boğuşan aşiret kadını, Zclha üzerinden, kentsoylu modcrn kadın ise Nevra üzerindcn anlatılıyor. YAŞAMA KATILMAK Gcçcn yıl Doğu'da bir çalışma yapmıştınız. Bu romana izlcri fazlaca düşmüş gibi. Örncğin Zcliha (Zclha) karakterini yaratırkcn, o Dogu'daki "Haydi kızlar okula!" kampanyası taraınasındaki kızlar modcl oldu mu sizc? Bence o iz romana fazlaca düşmüyor sevgili Erdem. Sadece Nevra/Zelha buluşmasının son dakikalarında, Nevra arkadaşını kendi bölgesindeki kızların kıır tııluşu için bir hanıle yapmaya davet ediyor. Bölgedeki Kürt kadınlartnın kvırtuluşu, yeni bir devlette lilan değil bence kesinliklc eğitilmelerinde, haklarını öğrenmelerinde ve yaşama katılmalarında yatıyor. Bana katılmayanlar olabilir. Ama bcn bu şckilde düşündüğvim için (Kürt, Türk, Laz, Azeri, tüm kadınlar için) bu görüşümü romanıma işletlim. Kadınların e£irimine o kadar çok gönül vermiş durumdayım ki, daha birçok öykü ve romanda aynı konuyu tekrar tekrar işleyehilirim. Roman yazarlarmın siyasi ve sosyal mesajlar verıneleri şart değildir ama yasak da tlcğildir. "1 lcr ihi tarafnı da düpnaııı oluyorsuıı, taraj tutmadıyuın." (v (A) Arajta kalmış bir ciivılc/duruın \aiihi, ııe dersi ııiz? Tarat tutmayanlann, saftda veya solda bir kanıpa ait olmayanlann, kendileriC U M H U R İ Y E T K İ T A P başka mezheplerden olan Cîregoryan Ermenileri, ürtodoks Nasturileri, Süryanileri v.s, kendi mezheplerine çelebilmek için salmışlar, sürüyle okul açmışlar... yani mezhep kavgası... Din ve Irkçılık, savaşları beslcyen en başat iki gıdadır. Nokta! BİR EFSANE... Ki/abm son kulvannda 'Köprü' romanımz usuma düsüveriyor! Nevra haber işi için Erzincan'a gidiyor! Satır aralarında, Recep Yazıcıoğlu'nu anıyorsunuz: "O yıllarda bugünkü köprü yoktu Fıra/'tn üzerinde. " (s. 179) Hatta bu romanda sanki valiyi hatırlatan bir karakter olarak da Nevra'mn Kaymakam babasını yarat?>ııy sınız diyebilir miyiz? Hayır, bu doğru değil. Nevra'nın babası dürüst, merhametli ve prensip sahibi bir bürokrattır. Her bürokratın olması icap ettiği gibi. Recep Yazıcıoğlu ise bir cfsanedir. Her atandığı ile ışık, hareket ve bereket taşıyan emsalsiz biridir. Sıra dışıdır. Romandaki kaymakam onun tır nağı bile olamaz. Vefinal! Nevra'nın hapishanedekigörüşme sonrası arabanın buharlı ön camına çizdiği yürek vc yüregın orta yı rıne iç içe geçmiş T vc K harfleri romanı özetliyor! Basta söylediğimiz 'ayrılık' düşüncesi roınanın sonunda 'birlikteliklbütünlük' halini alıyor! . Romanın son cümleleri benim duygularıma tercüman oluyor: Ben bunun uğurlu bir işaret olduğuna inanmak isteyerek, bunu çok ama çok isteyerek...Yakında bir gün! Dilerim bu isteğim ben hayattayken gerçekleşir. Keyifli söyleşi için teşckkürler... Ben de tcşekkür ederim. Daha nice kitaplarda buluşmak üzere. • *eoztop@aof.anadolu.edu.tr Bir Gün/ Ay$e Kulın/ Evercst Yayınlarıl 20H s. Yazmaya oturunca, yazma heyecanı ve telaşı içinde yazının elimden nasıl çıkmakta olduğunu pek fark edemiyorum. Düzeltme sürecine ve ince ayara gectiğlmde, satırlardaki samimiyeti görünce de miidahale etmek istemlyorum. ni kollayanlar olmadığı için, iki ara bir derede heder olup gittiklerini, 70'li 80'li yıllarda yaşayıp görmüştük. Bu sorun hiç değişmeden Kürt olaylarında da devam etti. Ya PKK'den yana ya da devletten yana olmayanlar, bölgelerinde tarafsız kalmayı scçenler Isa'ya da Musa'ya da yaranamadılar. Romandaki Kasrikoğlu ailesinin durumuna düşenlerin acıları, bence cn haksız yere çekilen acılardır. Zelha'nın bir yanda siyasi savunuculug"u söz konusu ama aslında 'bu dünyaya hep başkalarımn istedig'ini yapmak için gelnıişhn' babında isyanı da var! Bu sadece Zelha'nın dcğil, kırsal bölgelerde ve özellikle doğu ve güneydoğu kırsalındaki tüm kadınların çığlığıdır, isyanıdır. Nevra da Zelha'nın bu durumunu 'giinah keçisi' olarak tanımlıyor... Burada Doğiı'da yaşayan kadının Zelha üzcrinden anlatılmaya çalışıldığını tekrar ctmeliyim. Ama olayın bir dc 'otıurlu kavga' boyutu var... • Elbette. On üç yaşında kocaya verilen, okıımasına, düşünmcsine ve çocuk doğurmasının dışında yaşamasına izin verilmeyen bir genç kadın, kişiliğini bir dava insanı olarak elde edince, haklı veya haksız davası uğruna, ölümü dahi göze almaz mı? Biraz da karakterlerin duygusal yönlerine inclim... llk olarak Nevnı'ya, namı diğer Nevo'ya bakalım. Giizel bir şarkı sözü'/ismi var, "Ajk kadın ruhundan anlantıyor" diye. Nevra da bu mag'durlardan •descm? Pek çok kadın aynı deıtten ş,ikâyetçi. Ama romandaki kentsoylu ve çalıştığı için ayakları üzerinde duran Nevra da, bu konuda biraz şımarık bence, pek ço ğumuzun olduğu gibi... hele de Zelo ile kıyaslandığında. Zcliha, yani iki arkadaş arasmdaki adı Zclha'da da aynı duygu eksikliklcn var .. Ben şu yaşıma gelmiş bir Türk kadını olarak, hangi sosyal kesitten gelirlerse gelsinler, anaları tarafından aşırı şımartılmış ya da aşırı baskı altında tutulnnış crkeklerin, kadınlarını nnıtlu etmcktcn epey uzak oldııklarını düşüniiyorum. Allahtan istisnalar kaideyi bozuyor. iıcliyonız roınanın tarihsel boyııluna! Zelha'nın dcdc\ı bu a^amada karşımıza cıkıyor! Oıtıın tiraaltğıyla Kiirllcrııı larihini/yapmnı ırdclemc jırsatı du&tıruyoru/nuz. Dedemızc kulak verclim mi. "Yay landıkça daha çnk diişiinür o/dıım, dııı vc mezhep ayrıhkları oln/asa, iınatılar dalay 804 madan, savaşmadan, dostça yaşarlar mıydı dünya yü'zünde, diye." Geçmiş, yani dede zamanında bölücülüğün tam tersi bir bütünlük sergilenirmiş... Hiç de değil! Taa Yavuz Sultan Selim zamanında, din adı altında siyasi katliam yapılmış, Aleviler kcsilmiş. Kürtler Şii, Sünni ve Alevi olduklan için birbirlerini yemişler. Amerikalılar, Anadolu'ya misyoncrleri Müslümanlaıı Hırisüyan eylemek için değil Ulüşünccsi bile komik!!) Y e n î d e n Anadolu Ve Kurneli Müdafaai Hukuk AYLIK ATATÜRKÇÜ DERGİ ;ALAN'IN YENÎDEN IILANMASııMA ,.AR VERMEKLE )IA VE BÖLÜCÜLERE RKAÇıKMıŞTıR $ı olmayan, JsKer, öğretrnen. ! demcien insafsızca insan katledcn bir caniler şebekesi varclı karşımızda ve de bir de psikopst lideri. BİZİMLE ÇAL1ŞMAK İSTER MİSİNİZ? Eğer yamtmız "EVET" ise, Kitabevleri ve gönüllü temsilciler, dervi sattşt, dağtttmi ve tanttımt için dağtttm sorumıusu Haydar Çakmak ile bağlantt kurabilirler. lletişlın P o s t a liKU Ihiiihım C/ctin Yclkııı l l l ' ) 2 ^ 4 Antulyu Mırkı/ HUro: Gursu Mıüı. «)8 Scıkak Kuııka ht'sııbı: ' l ü r k ı y c 1^ Baııkası Nıı 15, IXııi/ Vılla. Uaırc 1 Kunyiullı (>2(K) Anlalya >uhı.sı. H.ıvıl.ır (, akılüık : «)47<). 1 I Tflffon: i\2A2 22894IX Kaks: ()24222K')419 IJİtJ'en havaleııîn açıklantıı kı.\nıına AIHNIZI Istanhııl Hirol 1İAŞAKAN 02lf>VI'. SOYAIİİNI7.I belirliniz. Abonelerin ayrıcu, l/.nıir <)ğu/ Llyan (G1225545M açtk ad ve attre\lerini, ııe kadar .\iireylt' ahtnıe t/ınir • Hıısr>iıi (Jiindiı/ Ökknı. 0232 4722425, nîtduklanm fak\ vtya po\ta ıtc biltHrmelıri 47224'fr 47 Hfrek fttek tetlıı. K|>nsla: 'ıııl \iifi lantinf.ı'tıııl 1)I:R<İİMI/.IN, I K I I ( , K M /I.KAI O K I K VH A K K A D A Ş I A R I M N K I K I > I K ; I " V K N İ D E N Mİ'l|),\lv\.\l III K l k IIAIvl K İ 1 I D K K N K Ğ I " V K M A I I M l l Y l l . l t A J j ' l N ( . ' I K A R D I Û I " M İ ' i | ) A I A A l H I ' K I ' K I ) I R ( ; İ S İ " İI.K. I I İ ( , I I İ R İ I . C İ S İ V O K T U K . ABONE KOŞULLARI: 3 Aylık 12 YTL /12.000.000 TL 6 Aylık 24 YTL / 24.000.000 TL 1 Yılhk 48 YTL / 48.000.000 TI. : S A YI SAYFA 5