Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Fırat'a Karışan Oyküler'i, işlevini yerine getirmiş bir pro jenin sonıııt iiriinü kirap olarak sevgiylc sclamlıyor, üreticilcrini, yaratıcılarını candan kutluyorum... /)^M.SADIKASLANKARA F ıral'a Rarışan (>vkiilcı, Arkcolojı ve Sanar Yayınları (2001) tarafırulan ılk kcz yayımlandığında da yazınıştım; hem www.yenisayl.iyfa.eom'da hcm dc Agora dergisindc. ikinci basımı C.an Yayınlarınca (200i) yapılaıı bu "özel övküler toplanıı" elime geçtiğinde dayanamadım yine. Nedenı varbunıın. Çünkü ilk yayımlanışında, ülkenıiz bir yana dünyada da öncmlı yazın olaylarındaiı biri olarak değerlendirnıiş tinı l'ırat'a Karışan Oyküler'i. Ne ki ya zın çcvrclcri pek ıımıırsaınadı, bu soylıı girişinıi, yıııdumuzda geıeken yaııkıyı ııyan dırmadan söndü gitti sonıında. Geliıı baştaıı alalıııı şu ışi... Fırat'a Karışan Öyküler gibi dofcal yikınılaı dakarıştı... Kentlenn Doşaltıiması, kıınilcyin baraj icirı bo^altılatı yerlere su verilmesi de var bu tür olavlar arasında... tşte Fırat'a Karıjjan Öyküler, yaşatn ve öykünün bırbiriyle ilişkilenişındc çok somııt ornek ohiîjturuvor bizim için... Fıral'a Kariij.tn ()vkuler'de ya^anılaöyküyü oılak paydada degerlendirmeye giriştiğimizde iki ayrı düzlem önünıüzü kesiyor: 1. ( )lup bitenlcr ya da Fırat 'a karışan in sanyaşaını kar^ısıtidaöykünün rutumıı,2 Rirey vi>Ş:inıının yansıtıldığı övkülcre in sanm baKi^ındaortayaçıkan Iııtunı İlkındc yaşam karşısında övkünıin konuınu, ikintisiiRİeöykü karşısında bızını yanı bıreyin ya da yaşamın konıınuı otıe çıkıvor. Fırat'a karışan yasam kaışısında öykü nün ikı ayrı ııç verni^i görüliıyor; ya bir öykünme ile birleşiyor, yaşamsal olanı, iyi kötü yazınsal bir dille oidıığu gibi aktarıyor ya da vaşamsal olanı aktarmayı biı ya na bırakıp, öykünmenin ycrinc dönıiştürümü alıyor. Dönüştürürkeıı de yine farklı yönsemeler gösteriyor. Sözgclımı bunu birc bir ncsneler aracılığıyla yapabildiği gibi, bunlarla hiç ilgisi olmayan veya do laylı yoldan ilgili simgelerle, imlerle, genel anlanıda soyutlamalarla vapmava girışıyor. Fırat'a Karışan Oykülcr de, bu iki ayrı ucu yansıtan farklı öykü örnckleriyle karşılaşabiliyoruz. Birey, yaşamın öyküye ıçırilmiş karmaşasını, çcvrcsini kuşatmış nesneler aracı Iığıyla nıı görmek istcyerekHK \1 A tir, yoksa bunu yeniden kurgulanmış, biraz da kendi varatiLilığını kışkırran yanıyla mı gör mck istcyecektir? f'irat'n Karı Öykünün Açüğı Ufuk Kitabııı ilk yayımu.sı Nezıh Başge len'dcn aktarıyorıını: "... Birecik Barajı'nın su tııtmava başla ması ilc olıışan göl, baraj gövdesindcn Atatiirk Barajı na kaılar Fırat kıvısında l)2 km.uzunluğundabiı luıvzayıyaklaşık200 kın.lik kıyı bandını elkiliyordıı. ()luşan 57 kilomeirckarelik göl alanı da (Sanlıuria, Gaziantep, Adıyaman illerinde) top lam 44 köy ilc Haltcti ilçe merkezini ctki liyordıı...!...) "Biz (.) bu süreçte Bclkıs/Zeugma yanısıra Fırat Vadisi ndc yaşanan dramlara, yitirilecek türlü vc doğal değerlere dikkati çeknıek için elinıizden geldiğince top lantılar, lUıytınılar, dıa göstcrileri vc yazılarla kaımıovunu bilgilendirmeye çalışı yorduk. Bir siire sonra forumıı izleyenlerden MimarRuhan Hanım (Okyay) biröykii ile çıkageldi: ()nlar tçin de Dikmişti. / ...Bu öyküyü okuduktan sonra aklıma ilginç, bir proje geldi. (...)... Ruhan Hanım'ın biiyiik çabası (ilc) bir grup öykücü Fırat kıyısında Birecik ilçesi köylerine dört günlük bir ziyaret yaptılar. Leyla Ruhan Okyay, Akın Sevinç, Inan Çetin, Sema Kaygusıız, Almıla Ozdek, Hürriyet Yaşar, Nalan Barbarosoğlu, Saliha Yadigâr adlı öykücülcr bu ziyarcti gerçekleştiren ilk grup olarak yol aldılar. lzlenımle rini farklı bakış açılanyla yansıtarak, bircr öykü yazdılar. Daha sonra pıojeye katılan vebukonudayaptıkları ziyaret, araştımia ve bilgilenmeler ışığında birer öykü ya zan Cemil Kavııkçu, Sıızan Samancı, Müge tplikçi, Karin Karakaşlı, Nemika Tuğ cu, Mıırat Sohtoıik, Deniz Spatar adlı öykücülerin de katılıınıyla elinıizele bir öy kü kitabı ol^tumldu." (2001, ss.XIXVtFırat'a Itanşan "hayat" kadar Fırat'a Kanşan Oyküler'in de bir öyküsü var görüldüğünce. Fırat'a Karışan öyküler, yazarlann bu drama bakışını yansıtırken, okuru çok farklı ııçlaı diı düşünmeye luşkırtıyor. "Su" için kültürdür denir ya, bu kcz yutup yok ediyor... Ama onun yuttuklarıru, öyKuleriyle yeniden var edip Fırat kenarındaki konumlan doğrultıuunda bir dönüştürüme uğratabiliyor yazarlar, Bu yolla, geçmişte ya da günümüzde olup bitenleri kıırgulayıp bizim dışımızda, yazınsal birer gerçeklik halinde yeniden önümüze getiriyorfar. Sonuçta gerceklikleri, »oyutIanmış halleriyle, bizim dışımızda birer "varlık" konumunda enine boyuna değerlendirme, düşürune fırsatı buluyonız. Yanı sıra kendimizi sorguluyoruz... Bir öykü bunu yapıyorsa eğer, daha ne istenir ondan? Gelişmiş bireydir artık bunu uygulayan ki§i, kendini sorgulamayı aşar, ötesinde dıç dünyayı, cvreni sorgular, devletleri, yönetimleri, neleri neleri sonra... Son ydlarda insanımızın olup bitenlerle ilişkılenişine dcprem, heyelan, hortum SAYFA 16 Öykü ve Yaşam şan ()vküler'dcki işlemeve bakacak olıır sak, öykücü, yaşanı karşısındakı tutumıı neyse buna ııygun bir öykülemeve yöneliyor lıerlıalde yazarken. İyi de, okura gö re nedır yaşamla ılintılenccek öykür' Bir gazete röportajı ya da günlük bir dille örüntülenmış övkünme mi, bir tüketinı uıetni ıııir* Bu durumda öyküye niye gereksmun dııvsıın okur; clindc gazete, tclevizyoıı, radvo vb. türünde pek çok ola nak varken ve onlar bu yönne yoğun bir bombardıman vaparkenr' ( )kurıın, kcndısini uçııracak bir yaklaşınıdan yana ağırlıgııi! koymasını, öykü dcn beklentisıni bu yöndc sergiletnesini olağan karşılamak gerekiyor öyleyse... Fckı Fırat'a Karışan Oykülcr, bcklcntisini karşılavabilivor mu o^ıırun? Fırat'a Karışan ()vkülcr'dc oııu kadın, beşi erkek toplanı on beş yazaıın öyküsü ycr alıyor.. llkinde dikkatimi çeknıemiş, öyküleri ikım ı kcz okııyunca ayırdına vardım; yazarların olaya vaklaşımı biçakla kesilmiş çesine ayrılıyorbırbirindcn. Kadın yazarlar, olayın daha çok vıknn boyutuyla bu nıın yarattıgı hüzüncfe odaklanıyor, crkck yazarlarsa olayı yatıştırıp bütünleyen, ve ni dııruma ayak ııydurmaya çabalayan bir tııtıım scrgiliyor. ()ykücülerin çok biiyük bölümü, dümdüz bir ıleğiştirimle işleıniş öyküsünü; 1 lalleti'de yaşananların bire bir tanıklığını yaparcasına katılmışlar öykülerine ya da doğrudan Hıılfetilılerın arılarından yola "Rpara Karışan Öyküler" n) çıkmışlar... Böylc olunca öyküler, ille aktarma kaygısı güttügünden kinıileyin "kompozisvon" odcvlcrindi' rastlanabileeek bir anlatınıa yaslanmiş. Ancak tlönüştürüm yönünde çab.ı lı.ır eayanlar da az degil... Onıegin Müge Ip lıkçı, Karın KarakaşJı.C.enııl K.ıvukçu, iki öyküsünden "Sustu" ile Leyla Ruhan ()k yay, Sıızan Samancı, Nemika Ttığcu, bu yöndeki çabalaııyla dikkali çekeıı öykü cüler. fplikçi, Karakaşlı, Okyav, Samancı mitolojiyle içlidışlı biı öykülenıeye yöııe lirken Kavııkçu veTugctı, I lallıii'nin çok uzaklarına taşıdıklaıı ama biı o kadaı da yoğunlastırdıklanoykülcrivlcşaşırııcıso nuçlar deııııi^ beıiLe. Kavııkçu, 1 lalle ti'nin içinde .ınıa ılış.ırdan b.ıkışl.ı lıo^ bir parodiye döıuiştüıınüş öyküsünü. Enbaşarılı dönüştürmcyi ise, gorebıldiğinıee Müge Iplikçi yapıyoı, "C îüzelavra totu " başlıklı öyküsüyle. Iplikçi nin oykıı sünde, "dudağıııın vanıncıaki Türkiin l>e niyle karanlığa göz kırp(an), sivah kombınc/onundan silikonlu göğüslcıi lıışnııs; saçları lüle, maşayla kıv(rıl)mış" (40) Bcl kıs'ın kaçnıa girişimi odaklauıyor... Akın Seviııç, Mıırat Sohtonk de Ka vukçıı'nun vaklaşıınma beıızeı bir işleme ye girişmişlcr ya sonııç alamanıışhır gö ründügü kadarıyla. Aneak Seviııç, olgusal olanı düz degıştirme yerine sıçnımalı an latarak yine de önemli bir düzey yakalıyor bence. (Bu arada yayınevi ıçın önemli bir düzelti yanlışı; "Yemleııivoıdu" degil, "yemlemiyordıı" (128) olacak.) Deniz Spatar'ııı öyküsünün de ılikkui çekici oldugunu behıteyım. . F'ırdevs'ın, belediye ses vüksclticilcı inden geleıı ııya rılar, ailesinin, özellıklc de büyükananın dile getirişleri, nişanlısıyla yaşadıkları ya da düşsel antmsamaları arasında sıkışıp kalışı, çoksesli, anlanı kaimanları zengin bir öykü çıkaı nıış ortaya. Genc öykıınun en öıulcki bir iki adın dan Seıııa Kaygusuz, şanssızlıga mı kıır ban gitmiş tlemeliyinı, bilemiyorunı. Azımsannıayacak sayıdaki ya/ar, I lalletı lilerin çeşitli devlct kuruluşlarıyla yazışmalarım öykü içine katmışken (101, 126, 17 i vb.), Kaygusuz doğrudan dilckçclcr le kurduğu övküsünde ne yazık ki su üze rine çıkıp yiizcn bir yapı oluşturamıvor... Elbetteböyle bir dönüştüı iiııı lıoş, ancak, sonuçta beklcnenı vcrcmiyor. Bu arada Almıla Ozdek'in, ötekileıe göre küçikük hileyaptığı,(iykıısunc, ılkbasınıagore veni bölüıncelcı eklcdigi gözleniyoı. Sıra geldı üzcrınde söz edeıeğım son öyküye... Nemika Tuğcu, "Kapıyı Çalaıı Kinıdir" başlıklı öyküsüyle Fırat'a Karışan Oyküler'de bizlere uııutulunız biı öykü armağan ediyor... Yıllaryıllarönccöğıelmcnine lutulup, ailesinin, konıı komşıısıınun, muhtarın tüm Livarılarına karşııı, "on yedi yaşın eoş kusu "vla (1 * •i) Dıyar'aevet deyıp, "ıliığıın 5 dernekle" lstanbul'a goçen rlalletili Ne sime'nin öyküsü, tek sözcükle olağaniıstü güzel... Ne ki Nesime, öğrctmen Di yar'da vanılmıştıı. Aılesine yazdığı mek tııplardasiırekfi, "Bizçok iviyiz, rahatımız yeriııde. Klsnıetseseneyegelecegiz," ( UıO) diye yazsa d.ı hep, bilir; gırtlağına dek gö mülmüştüı bataga. Çüııkü Dıyıır, parakazanma umuthırıyla oğretmcnliği bıraknıış, giripçıktıgı işleıi batırmıs, içkinin batagı na saplanmışiır. tki ogluvla orta yerdc ka lan lliilletili gün gönnüş aile kızı Nesime, ona buna temizligc gider olmusiur artık. Sonıında, biriııin çıki[ı gelebilccegı umudııyla gıdip gelip yokladığı kapıvı açık bırakacak, 1 lalieti'ye dönecektir Ne sime, suların salınmasına üç gün kala... Bu öyküler, yazarlarma veıileıı birer sı pariş karşılığı olarak mı alınnıalir1 Bıın.ı önümüzdekı lıalta öteki özel öykü kıtap larıyla birlikte değineceğim. Şimdilik siz, bu öyküleri okuvadıırun.. Fırat'a Karışan ()yküler'i, işfevini yeri ne getirmiş bir ptojenin soıııut iiriinü ki tap olarak sevgiylc selamlıvor, iıreticilerini, yaratıcılarını candan kutlııvouını... Bu kitaba sahıp çıkmanıak, sııya savurnıaktır yıırdu, tiım ekinsel birıkinıiııı çar çur etmektir. Ne diyeyim dahar1.. • K İ T A P C U M H U R İ Y E T S A YI 70 6