Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
' mızde, o kuçıık şevler dahd da onem ta şıyor, genclık arkanızda kaldıkça (s 39) dıyor huzunle, gun bıtımlerının sorgulayıcı huzurderıdır bunlar "Gu/elım değışımı surekldıkıçındekı 0 doyumsuz gelıs.un vc (arkldaşmayı du ş,unmeye koyulııyorum J S Bach'tanJ Btahmsa uzanan s>ure ıçındekı mu/ığın ıvmcsı artan gelışımını, ınsanoğlunu ko ıuıs,ma ddıyle yetmmeycn yureğı, usıı, sa nat dıllerının yaratarak, sınnsız bır zengınlığe ulas,mış,tır Bı/ler bıı dıllere ya banu kaldığımız sıııece yasamımız tck boyutlu kalacaktır, ama bıınfarla çoğalan dıller edinmek salt yaşamın değu ınanc larımızın boyutlannı zengınleşrırerek guçlendırecektu îjımdı bunlann gerek sınımı daha da çok ortaya çıkıyor Polıtı kadakı kokıışmuşlıığun, heı turlu bağnazlığın, zevksızlığın, tek boyutlıı goru nıışte derıcılığın, ^arpık bıı ekonumık duzenınterkısındeyolaldığıbıror rtam da, bu dıllere daha da geıeksınım var de mektır " (s 40 çağrısı, sanatın onurıınıı savunan bır değerlendırme ve çığüktır Sığınmalaı vazısında çıfilık atmaya de vam edıyor "Sanat bıze boyun eğmeıne yı oğretmı^tır çunku Boyun eğmek, yoz laşmış bır du/enle ozdeşleşmektır sonuç Turgay Cönenç çocukiuktan koparak buyünulenemez kanımca Irlleslleblllr ancak' dlyor Turgay Cönenç alleslyle 109) dujjuncesıne ıılaşma seruvenını en fes bır denemeyle aktanyor Onun, "Sanat sanatçının ıkı yonlıı he saplaşmasıdır Sanatla ve kendıyle Sa natla nesaplaşmasında sanat dalının ken dıne O7gu ddını kullanarak ozgun bıçe mıne ulaşmaya <,abalar Kendıne ozgu bır sanat dılı oluşturıırken, ı^erık zengınlddeune ulaş^naya yonelır Sanat dunva mızda gorulen en buyuk hastalık, bu he saplasjmava gıriijmeden ya da 'ıkı vanlı ay na' nıtelığı taşımadan kalicı olunabılece gı vandgısıdır Nazım Hıkmet'ın gucu tıpkı Baı.h'ın mıızıktekı gucu gıbı 'ıkı yan lı Ayna' nıtelığınden kaynaklanır Bach'ın mıi7iğı ıijinde şıırıyle kendı dunvasunn dermıddeııne gezıntıye çıktığında " lekrardakı muaze gulum l'ekrarın tekraruzlıg'ı" nı gorur Yenılık ge<,mışı ıyı anlamakla başlıyor Çağdasjık, sanatın surekldıöı i(,ındekı, her çağ ıçın geçerlı ve kalitı ol makla es anlamlıdır çunku Bath'ın ye ndıkçı olmadığını soyleyenler, onun heı zaman çağdas, kalabdmegucunu hıı, vad sımaddar " 122) derken Roman ve (, ok seslı Muzık vazısında Hemıngvvay'den yola çıkarak sanatların butunlei}inesını anlatıyor "Muzık ve resmın edebıyata ya kınlığını sanatta tek yonlulukten çok on luluğe geçışı hızlandırdığını soyluyor (s 137) Hıro^ıma Sevgılım'ın sonunda şoyle soylenen "Eğlenceyı 'sanat'a donuştu ren toplumlat, sanattan yalnızca u/akla îjirlar' (s 146) duşuncesıyle yıne medya eleşttrısı yapıyorken de Cîuzellık ve An lak yazısınaa Hesse'den dıışıınceleı ser gdıyorken de sanatın onurunu one cıka rıyor Estetdc bır dunya gorıışunun ben lığı de koruduğunu savunuyor Salt tuke tım (.dgınlığına sııruklenen toplumların sonuçta bu tuketıme denk duijen bır ah lak anlayışını da /orıınltı kıldığını, bu an layışın "dayuzluluk ye dkesızlık" olduğu nıı soyluyor "Sanat mi'1 Genelde, şıma rık, çırkın , sırnajjdt bır pop muzığın, ın san beynınde olması gereken sevgıyı ıkı bacak arasına sıkıs,tırmastna donu^tur muijtur yalnızca Esterık duşunce olu!} madan ahlak oluşmaz " (ş 155) dıyor Engels'ın," Ya/arın goruşlerı ne kadaı ıyı cızlenmışse sanat açısından o kadar ıyıdır " sozlerıyle Marks'ın, "Sanattakı eğılımın mutlaka gızlenmesı gerektığını, bır koltuktakı yav orneğı aslafcendınıbel lı etmemesı gerektığını belııtmesı"yle eşanlamlı olduğunu sovluyor Tarkovs kı'nın, "Bır sanatçı ulkesuıın vıcdanının taşıdığı olçude ınanc yukludıır, ınanç sa nat yapdının yeşerdığı toptaktır amacı \0LAL değd, sanat yapıtının ozgun yaşamı nı sağlamaknr Ancak bu koşullarda 'sa nat yapıt larmdakı kalıramanların, kendı lennı yaratanlardan daha dırı ve daha geı çek olacağını bdmek gerekır" (s 157) duşııncelerını aktarıyor ve Baudrıl lard'tan aktardddarıyla eleştmsını surdu ruyor "Gerçekte yaşadığımız salt gıbder dunvasıdır Bu gıbder dunyasının baş oyuncusıı, temel etkenı medvadır Dun vanın dolaysız algılanmasını olanaksu kı lan, nesnelen salt goruntude vaı olan, vaı lddarı lnsseddnıeyen hale getıren medya dır Kıtleler de medvaların gostetıve dt) nuşen habercılığı yuzunden notralıze olup haberın ıçerığıne kaışı duyarsı/lığı seçıyorlar"(158 159) Turgay Gonenç, sanatın gunumuzde vasanan sorunlarına da denemelerının belkemığınıoluşturanşııcumleylevakla şıyor "Sanatı dı^lavan toplumlaı ahlakın ahlaksızlığını vasallaştırdı sonucta " (s 166) Kısacası, sanatın ceşıtlı dallarında vap tığı gezıyle ozundekı buvuyu ve gızemı araştırıp bulduklarını denemeleştırıyor îyı kı denemeleştırıyot ve hem 1 uıkçe'ye hem de edebıyatımıza o/gıın guzellıkler katıyor Turgay Gonenç • J ÇocukluğungizBiıH i'urgay Gonenç ııı yazılarında, Fa/d Hıısnıı Dağlarca, Ornan Velı, Ahmet Mııhıp üıranas, Sabahattın Alı, Cemal Sureya, Burhan Uygıır, Baııdelaıre, Lor ca oyunları , Ccnov, TurgenyevBahar Selı, Voznesenskı Oza , Yevtuşenko, Ku rosavva, )ohn Bergeı, Russell, Halıl Cıb ran, Ahmet Oktay, Fethı Nacı, lurgut Uyar, ()scaı Wdde Dorıaıı Gray'ın Port resı, Tavıanı kardeşler Pırandello, Brecht, Chaılıe Lhaplın, Ingmar Berg man, Cemal Sureya, I lemıngvvay, Lrıch Fromm, (Jıagall, Semıh Bakıoğlu, Er dal Oz, Nahıt Ulvı Akgun, Semın Balcı oğlu Cahıt Kulebı, Bahrı Savu şıırlerıyle, resımlerıyle, duşuncelerıyle, yaratıla rıyla gecıt yapıyoılar sankı Zengınleijen ve guzelleşen bır edebıyat dunyasıyla DU lııştuıuyoı bızı Fotoğraf yazısında, ' Melıh Cevdet'ın 1 otoğrai şiırı, ıstemcsek de fotoğrafla bır olurn belgesıne donuşuyor sonııçta Fo tograllar nuzun vetırbana " dıyor Bcrtrand Rııssell'ın "En ıvıhavat.yaratıagu duleıın en buyuk, mulkıyet gudulerınin en kııçıık rol ovnadığı havatrır " sozıınu aktarıyor "Çocukluktaıı koparak buyunulenemezkanımca, ırılesjlehdır ancak Gerçek anlamda buyumenın ıçinde, her zaman 'çocukça'nın gı/emlı gı/ı vardır çunku (Çocukça, s 50) dıvoı ve yıne çocuklara donuyor Çocuk ve Olum yazısında "Cıun ne zaman erken hıtse Mutlak bır çoıuk olur uzakta (junun hıtmeun gulum Var gucunle çocufclart kuıakla " dortluğunıı aktaıaıak "12 Maıt 1971 donemının genç avı gıınlerınde oluşmıış tu bıı dortluk " dıyor, "Usumda, coi.uk luğumun karartma gecelerını, okııl once sı bıı çocuğun kars.ılas.tığı o çocuk olusu ıııın urkuntusunu venıdcn ve daha yoğıın yaşarak ' (s 54) Trahk terorıstlerını, "Onlar sayıca ve nıtelık(,e I uıkıye nın en acimasız tero ı ıstleı ıdır " dıye tanımlıyor ve " Yaşlılık ve olum kavıanılan ne denlı ıı, ıceyse çocuk ve ıntıhar kavranılan o denlı aykırıdır Çocukta ıntıhar dus,uncesı yoktuı Ço cuk ve ıntıhar bır araya gelmışse, genış boyııtlu araştmlmaM, tartısdnıası, sotum lulannın bulunması gereken, trajık bır olaydır bu, Nedenleıınt mdmedıkçe, toplumsal bır suç olarak, aykırı bır olum olarak o toplumu aşagdavacaktır " (s 58) duijuncesıyle sarsarken "Yaşamın ne olduğu tarrışılamayan toplumlarda olum kolayta yasanıın yerını alır her zaman " dıyor ve eklıyor " Yazının buyıısu ırkıltı CUMHURİYET KİTAP SAYI 698 vor benı Yazının yazını aşan buyusu (s 90) , Bır sanat yapıtı, sanatysindan bağım sız, gıderek onu sorgulayan netlık kazan dıöında, ozgunle^me yolunu a<,abılır an cak "(116) duşuncesını savunuıken sanat dusmanlığma tavır alıyor hep, "Toplum belle|*ının duşun kavnaldarını unutma mak ' gerektığını soyluyoı Okuma alışkanlı^ının yok denetek oranda AL olduğu toplumların, belleksı/' îoplıımlarolduğunu, sıyasal ahlak anlayı şının ol(,utlerının de, belleksı/ toplumlar ıçın geçerlı olmadığını.sıyasal ıktıdatı elıııde tutanlaı [\m de, toplumun belleğı nın oluşmasının sakıncalı olduğunu sov luyor ÖnJarın, toplumsal belleğın olu^ masına etken olacak her şeyın onunu tı kayarak tepkısız bır toplum olu^turmaya çalıştıklarınısoyleyıpnoktaJıyor " Ama bıluıı ve sanat adamlarının, butun bıı olumsuzluklanna karşın uretrıklerıdır toplumu aydınlık gelecege taşıyacak olan " (s 169) lurgay Gonenı, ın denemelerınden oluşan Iaşın tçınde Gizlenen de "bır yerlere gıtmtşlığım mı bu bcnını kayıp bır çıçeğt sıgınmanın huznu yanınaa kıyıyla sevışen uçurumun temnde taşın ıçtndegalenenı aranıarn mı yoksa dıye sonıyor, "ülulcrımızle çıkmaltyız yolculuga Boflı'tı' onlar da bızım gozlenmızlc gorurlcr dunyayı Bır kez daha dıyen Sabahattın Kudret Aksal, Bedrı Rahmı Lyuboğlu Peteı Handke Solak Kadın, Tarkovskı Stalker, Behı^et Netat] gıl Ses, Burhan l Jygur Ahmet Muhıp Uı ranas Olvıdo, Edıp Cansever (Phoenıx şıınnın son ıkı dizesı "Ktm ne derse desnı ben bugunu yakı yorum Yenıden doğmak ıçın ^tkardığım yan gından" Halıkarnas Balıkçısı, Beh(,et Necatıgıl, Kafka, Orhan Velı, Maksım Gorkı Aıt hur Müler Cadı Kazanı, Melıh Cevdet, Turgııt Uyar, Halıkarnas Balıkçısı Mavı Suıgun, Attıla llhan, Netatı ( umalı Kı zd^Lillıı Yolu, Herman I lesse Johann Se bastıan Bach, Nazlm Hıkmet, Orson Welles Yumaş Kane, ()ktav Rıfat. Alaın Resnaıs, Henrı Troyat, Gorkı, Çchov, Lermontov, Go gol, Mına Urgan gırıyor bu kez 1 uıgay Gonenc/ın denemderının ıçıne , Sanata,sanatçıya,yapıtlarasçvgıv le ve onları gune tasjiyarak vakla^ıyor, ge leneğın geleceğe bağlanmasını somııt oia lakgosterıyor, ustelık sanatsal denemelerıyle "Marka'nın, "ıkıvuzluluğu a^an bır (,ok yıızlııluk ' olduğunu savunuyoı yıı reklıte "Sankı gızL bıı el markalıyor ınsanı Bılım ve sanatı dışlayarak yaratıcı guçlerı kultuı bıııkımleımı ezıp geı,eıek Gunumu/ınsanımarka'larlayaşıyorsan kı Guç, uısaıım gucu maıka de ozdesje sıyor Sılaha ve parava tapan yığmlar, var lıklarını markaJarla kanıtlamaya yonelı yor" Salt tuketımde gorulen bıı marka tapınmaM degıl bu Sıyasal partder, futbol kuluplerı de bır markaya donusuyor 'Ressamlar bıle markaya donuştu Sanat cının yapıtının nıtelığını değıl, sanatının kalıte belgesız markasını alıvor koleksı voncular Yazarları bıle marka gıbı bır go ıupokuyanlarınsayıı1 az mı' Dıışıınce nın suç sayıldığı bır ıdkede, d|şunce dışı su(,un olaganla^tığı, sanatın bılımın, dış landığı ger^eğının satır araları " (s 52 53) dus,untelerıyle gunumuzun can alıcı bır gerçeklığıne paımak basıyor " Furkıye'de terorıın tırmanışıyla bır lıkte gorulen, başlangn,ta sakıncalı ola rak gosterden humanızmın de yok edd me eylemıydı Arttk du^manı yurtdıs,ın da değd yurtıçınde aramak, yok etmek gerekıyordu lnsanı dışlayan bır vatanse verldi du^uncesı, kendı ınsanını rahatça yok edebdır Bır bakıma bu dışlama, yok etmeyı haldılas.tıran, vatan kavramıvla arazı ya da yurr edınme tutkusunun oz deijlesjmesıdır Eğıtım oğretım de bu du şunceyı besler nıtelığını korumaktadır, ınsansı/ vatanseverldc, maşa katıller yara tır sonııçta " duşuncelerıyle de ulkemı zın kahredıcı gerceklığını saptayarak onurlu bır edebıyatçı tavrını sergilıyoı Alberto Sımonc'nın Ayın Golgesı nlmın den 1 Iıçbır ^eye dokunmadan yaşama vı duijunuyorsan, hıçbır zaman ad mutlu olamazsın ' , (s 56) sozlerını aktararak bu tavrını pekıştırıyor ' Yaşamım bovunca sıyasal partderın (dunya gorusjlerı ne olursa olsıın) sanat dılını anlama çabaları olmadığına uıan duıı üıdar duz mantığın ve sloganlaşmış konuşma dılının dışındakı tumcelerı an lavamaddar Çunku sanatın kendı ddını anlamak yerıne kendı ddleı ındekı sloean ları sanatta gormekten oteye ge(,ernedder Partdı sanatçı olabdır ama partderın sa nat goruşu çoğu kez duyuzludur " (s 71) duşııncesıyle sanat' sıyaset dışkısındekı anlamlı ve haklı yorumunu sunarken, "Sanatın neredeyse ıkı bacak arasına kıs tııdmak )s,tendıgı ulkemızde " (s 77) saptamasıvla eleştırı oldarının ucunu kes kınleijtırıyor Ba^ııcu denemesı olarak gorduğum Gıdmeyı Knletmek'te (s 105107), Saatlı Maarıf Takvımı ve hasta anneyle dgdı bıı olaydan yola çdcarak, gulu^lerı kırle tenlerı bağışlamamak gerektığını soyler ken delısetlı bır nıedya dc^tırısı yapar Ya^lı bır kadına bır eczanede yapdan ka ınera ^akasını lanedeı "Turkıye'de gul me ve guldurme, yazının edebıyatın de netUTiınden (,ıkıp televızyonun sozlu ba şıbo/ukluğıına donuşunce farklılastı So nuı,ta ıkı bacak arasiyla sınırlı ya da gay rı ınsanı kımlıkte bırbayağdık da yoğun lastı Asd korkuncu bunu sanat olarak adlandırmak, gıderek bayağdaşmasını demokratıkle^me sanmak Gulmeyı kır letmek ınsanlığı kırletmektır " dıyor Sonsu/ ve Oburu denemesı de muthıs, bır denemeTurgayGonenç'ın "Ben sev gıyı de, sevgısızlığı de salt bakışlarla yaijadım Sozcukler gerekmıyordu " (s SanatslyasetBşklsJ İkiyüzHiiükveilkesizflk Taşın içinde gizlenen SAYFA 9