Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
OKUMAK VE KONUŞMAK Karnabahar kulaklı Spartalı Dönen Senin kuşağın bağlı ele Ne saklıyorsun Afrodit'in Kuşak kemerini Rüzgârla sevgi gönderen Çalınmadı mı? Nedir engelSenin dünyaya hükmetmene Böyle bilgelikle? Ve Plato söyledi, Birkaç şeyden Daha iyi değil: Ne.de sevgi Gönüllü ve karşılıksız olduğunda Hiç utanacak bir şey var mıdır Aldatılmakta. Varlığa tüm yaratım Şiirdir ya da yapmadır. Ama Müzikle yapılmışa Şiir adı konur Âynısı içerir Sevgiyi yalnız Sevgiyi yalnız lyiliK arzusu Ateşi ve ışığıdır Sevginin gücünün. Sevgiye doğru çekilenler Yoluyla para kazanmanın, Jimnastik ya da felsefenin, Sevgililer olarak adlandırılmaz Basit gerçek Insanın iyiyi sevdiğidir. Istermisiniz *"* Sevgi hakkındaki gerçeği Herhangi bir sırada Usuma Geldiği Zaman? Müzik yap, Sokrates, Düş buyurur Koşucunun Gören gözlerinin buyurduğu gibi: Onun şimdiye kadar Koştuğu gibi koşmayı. Ve unuttu Eflatun durmayı Yaparak Herkes için sözde bir iyilik Bir kuşakla. Ama alırım onu DA DedioKonuşma bir sevgi biçimidir Izin verin konuşmamıza. Kişileri İlk olarak ürküten ses Onlar tükendikten sonra sürer Ürkütmek için usları soyutlamalarla Ki yürekler yeniden çarpabilsinBir grameri Taklit eden yontulmuş bir atış sırığını Ren geyiği boynuzunu, Fillerin büyük dişlerini, Çizgileri, aslan mezarlarını Eski mağara resminin kanını Yeni el işleriyle Ürkütücü Bir modern mağarayı (Şimdi?) Bu final bölümünün başladığı gibiBasitOyüın şiiri daha iyi Oİacak ' . J'\/^::\zyf ^ •• •; • ' , • J ;..' • Louis Zukofsky (1904 1978) / Şiirler / Çeviren: Nice Damar "Yapraklar gibi sevdalarım uyanır" Eserlerinin ne konusu ve derinliei, ne de biitünlüğü, özgünlüğü ve kimi bölümlerinin salt sözcük kullanımının çekiciliğinden kuşku duyulmamasına karşın, Zukofsky yaşamının çoğunda göreli kapalılık içinde, bir ad ama nadiren daha çok Pound, Williams ve Eliot'la ilişküi olarak, çalışmalarını sürdürmü§tür. Aşağı Doğu Manhattan'da doğmuş, nerdeyse tüm yaşamı New York'ta geçmiş ve Quenns Üniversitesi ile Brooklyn Politeknik Enstitüsü'nde ders vermiştir. Otuzlu yıllarda objektivistlerin lideri olrnuş, bulunması zor olmasına karşın, ikisi de şimdi ünlü olan, bir antoloji ve Poetry'nin objektivist sayısinı yayımlamıştır. 1927'de, başlığı yalnızca "A" olan, tamamlandığında yirmi dört bölümden oluşacak, bitmemiş uzun şiirine başlamıştır; on iki bölüm kitap halinde ve daha sonraki yedi bölüm de dergilerde yayimlanmıştır. Zukovsky'nin şiirinde birçok öğe birleşir: Müzik, bilim, ortak deneyimin kolaylıkları, aile yaşamına derin bağlılık. Aynı zamanda, içtenlikli yapıcı eleştirisi, öncelikle Shakespeare konusunda, ona, artan bir okuyucusu kitlesi kazandırmıştır. Gerçekten, daha genç şairlerin son zamanlardaki çabaları sayesinde Zukofsky'nin ürünlerinin önemi şimdi bir bütün olarak anlaşılmış ve tümü olmasa da, çoğunluğu yeniden basılmıştır. "ESKİDEN ÇELİK VE YEŞİLDİ ARABALAR, ŞÎMDÎ ESKİLER" Eskidcn çelik ve yeşildi arabalar, şimdi eskiler, Bulurlar gömütlerini Cedar Manor'da. Bir rüzgârda paslanırlar Tek başına içine alabildiği gökyüzünün. Çünkü riizgâr Âğırca akar usun içinden soğuk gibi, Kulaklarda trampet çalar Anlayana dek birisi yakında varolmayacağını. GÖRMESİ ZOR AMA BİR DENİZİ DÜŞÜN Görmesi zor ama bir denizi dıişün Bir zerrenin içinde yoğunlaştırılmış. Ve dalgalar varIşığın titreşimleri, Duyulabilir ötekiler. Biri bir deniz, öteki bir ikinci. Elektrik gerilimleri var yoğunlaştırıcılar arasında Hiç dayanamayana dek onları yıpratan gerilime, Güçsüzler ve yenilenemezler denizin dibi gibi Meğer ki uzay geçen gerilimler hava olur yamanabilen. Büyük ve küçük yoğunlaştırıcılar, Geçen birinin içinden bir seferde titreşimler sese dönüşebilen, Ötekinde, kaçan sıralı dönüşümler, Deniz ya da neyin bir zerresinin öyle çok dalgaları Ya da bir grafik tüm sesin ötesinde bir dalganın eğrisi, Bir açık devre hiçbir hareketinIşıkla insanileşen retinanınki gibi Kaydedümediği başka suretle az Istenen bir yolda biraz yol almıştan çok Ve sonsuz da olsa sürekli tutulmayan bir zerre. Bu bilim öyleyse yabani otlardan çiçek toplama glbidir. Benimle çalışan biri kuş yemi der Bir gövdede ince ve çok olan Dokıınuşla dökülenler eşit olmasına karşın bütün çiçeklerle Ki toplandığında bir vazo bulacak olan. BirçoK şey görürüm bir kerede gittikçe zorlaşır kavramlar Ya da görmem hiçbir şey Bana hep kırk yıldan ÇOK olduğu gibi, Bir başkası gibiyim, ve bir başkası, öğrenmeyi bitirmiş Ve henüz öğrenmeye başlamış. Geriye çevirirsem sayfalan Bir çocuk bile bakıyor olabilir bana SAYFA 20 Anlama şaşarak Sonuncuya dönerim Belki. j ; ' «YÜRÜRÜM ESKÎ SOKAKTA" Yürürüm eski sokakta sevilen şarkıları duymak için yeniden bu bahar gecesi. Yapraklar gibi sevdalarım uyanıraynı olmamak için ya da bakarlar yorulma bilmeden yıldızlara ve parçalanmış bir kapı ziline. "YEŞÎL YAPRAK DAHA UZUN YAŞAYACAK KIŞTAN " Yeşil yaprak daha uzun yaşayacak kıştan çünkü barındı açıkta: duvar, enine ve capraz çatluları küçük nava boşluğu ligustrum'un onların içindeki yaprağın çevresinde ve örtüyor lakin rüzgârdan duvarlarla: cam barınak gibi rüzgâr renkleri oluşur güneşin bir düğümüne sahip bir tonozdan çıkan ışığın av köpeği gibi. NON TI HDAR Operada şitr müziğın söz dınleyen kızı olmalıdtr Mozart El ay ışığının bir gölgesi yastığın üzerinde Ve gölgelenmiş bir beyazhk görünür yukarısında ya da aşağısında Başlarının kulak kulağa, duyarak suyu Söz gibi değil, onun üzerine açılan gözün devinimi Ne mutlulukla Sözün müziğin söz dinler kızı olduğu yerde Ve Don Giovanni'nin güzel biçimli kıçı ve yüreği yaşar cehennemde Ateşi kadar hoş Soluyan ve öpen tüm sevdalar kadar Yalnızca yaşamın Uyutmak ve tutuşturmak için salladığı: Oyle naif yargısı Işık vermeli, bir nezaretçi Cehennemde biraz boyun eğmeyle, Sevdalılann başlarının kulak verdiği Bir şarkı, ve kulaklara kehanette bulunur. eğer gözyaşlan anlatırsa onu mektuba. CUMHURİYET KİTAP SAYI 697