24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

RffİKHAÜT KARAY efık Halıt Karay m en onemsenen eseıı, Memkkct Hıkâyelerı'dır Mustafa Baydar la yaptığı konıış nıada kendısı de, "Memleket Hıkâyele rı çığır aemak bakımından bugunku koy hıkâyeulığının nuvesını teşkıleder" dıyor (Edcbıyatçılarımız Ne Dıyorlar, 1960 s 112) îlkbaskısı 1919'dayapılmış Memleket Hıkâyelerı'nın, ılk baskıdakı 14 hıkâye ye sonrakı baskılarda dort hıkâye eklen mış Edcbıyatın tstanbul sınırlannı pek aşamadığı bır donemde nasıl olmuij da "memleket" hıkâyelerı yazmış Refık 1 la > \\t' 'joyle olmıış Kıınıne gore Cem dergısınde tttıhat veTtrakkı'yı eleştıren ya 7ilaıı yuzunden, kımıne gore Mahmut !}cvket Paşa suıkastıyle ılgılı olarak Ana dolu va surulmu^ Rehk Halıt, 1913 1918 arasında, Sınop ta, f orum'da, An kata'da, Bılecık te yazmış Yıllar oncc okudugum Memleket 1 lı kâyeleıı nı, Omet Kavıır ıın Yatık Emı ne lılmını gordukten sonra, venıden okumak ıstemış, kıtaplığımda bulama yınca 11 baskiMnı almıştım Okıımaya başlayınca kıtabın başındakı "Zorunlu Bıı Açıklatna"dan şıı tatsi7 gerçeğı oğ rendım "Gunumuz oıtaoğretım gençle rı ıçın guç kavranır duruma" dııştıığıı ıçın 10 baskıdan başlayarak Memleket Hıkâyelerı'nın "yaşamakta oldıığumuz dıle ılımlı bır yakla^ımla uyarlanıasına zotunluk duyulmııştur " Ender Karay vapmış uyarlamayı Hep urkutur benı bu uyarlamalar, asıl eserı okumadığım duygusuna kapılıum Nıtekım58 sayfa da soylc bır cıımle var "Fakat bır turlıı vcrlı halka aıt ozgıı giyınıı " Hem "aıt", nem "ozgu"' Ustelık "aıt"ın Turkçesı "o7gu" değıl Bır ornek daha 146 say lada kuçuk harflerle "buyıık caddede" yazılı, bellı kı "Cadde ı Kebır'ın" çevı rısı (152 sayfada bu ıkı sozcuk buyuk harfle basladığına gore 146 sayfadakı ler belkı Je dızgı yanluji sonucu oyle çık mıştır) Oysa '( adde ı Kebır"ın ne ol duğunu "oıtaoğretım genclen"nın anla ması ıçın "Buyuk Cadde ' dıye değıl, "Is tıklâl Caddesı" dıye çevırmck gerekırdı Kıtaptakı 14 hıkâyede (Bırıncı baski da bulunmayan dort hıkâye uzerınde durmayacağım sadece, 1947 tarıhını ta sıyan "Garaz"ın, yanı kıtaptakı hıkâye lerın en yenısının, kıtabın en kotu hıkâ yesı olduğunu belırtmckle yctıneyım ) en behrgın ortak nıtelık, Refık Halıt'ın "taua" merakı 4 hıkâye olumlesonaerı yor, bır hıkâye ıılkucu bıı aydının "meınltket" koijiıllarına ayak uydurarak yikılışını anlatıyor otekı hıkâyeler de ka zık atma ya da ka/ıklanma, mutsuzluk, ayrılık ustııne lmutlıı son" yok Mem leket Hıkâyeleıı nde Bu arada bır yanlışı da duzeltmekte yaıaı vaı Kıtabın adına bakarak bııtıın nıkâyelerın "memleker 'tegeçtığısanılıı (Cevdet Kııdıet hocamı/ bıle "Memle ket Hıkâyelerı nde ol.ıylaı hep Anado lıı da geçmekle bıılıkte " dıyor Bkz Turk Edcbıyatı nda 1 lıkâye ve Roman, 2 Cılt, Bılgı Yav|iKvı,1970,s 164), oy sa 14 hıkayeden ıkısı tstanbul'da geçı yoı, bııının de varısı Istanbul'da, yarısı "mcmkktt"te Bu yenıden okuyuşta dort hıkâye ıl gınç geldı bana "Yatır" Rehk Halır ın, 1916 da, An kara da ya/dığı hıkâye Bır veba salgını sonunda "on seki7 saat otedekı orman lardan kasabaya oduıı ındırecek acar okuz" kalmamıştır Kasabalının kışı ge çırnıek ıçın oduna gereksınımı vardır, Nurı'nın ıse "ıkı sene ıçın peşın para ıle kıraladığı hamamı" ıslctmek ıçın Kasa baya dort saat uzaklıkta bır orman var dıı vaıdır va, bıı oımanda da bır "ya tıı" vardır " yanı bır mezar, bır evlıya vardı ve manevı sılahlaııyla bu ormanı hukumetın korucıılarından ve yasakla rından daha ıyı koıuyoıdu " Memleket HlkâyeleıH R rCtlll N3CI 'Âh W'Mf £(t} Refik Halit Karay'dan İzzet Harun Akçav'a Bu hıkâyede bana cn ılgınç gelen yan, ğu ne atılmistı I Belkı de "atanmıştı " yazarın dınsel dunya goruşuyle (s 108) FNJ), "memkkcte cıddı hızmet etmek" koylulerın çıkarcı gerçekçı davranışının kararının, venı duzenlemeler, orgutler, karşıtlığı, bıı kaışıtlığa kaıjjin yazarın yardım derncklen" gıbı dusuncelerının, tam bır ncsncllıkle koylulerın çıkarcı Avrupalı bu hukumet adamı" olmak gerçekçı tutumlaıını vansitabılmesı, bu du^unıın, "odenek azlığı, arkadaşların nesncllığı sonıına kadar goturerek, koy tembellığı" gıbı engellerle yava^ yava^ lulerın kısa vadelı çıkarcılıklanmn nasıl yok olu^unu, zamarua, memur arkadaş"o gıızel cam korusunu uç yılda çıplak laı ının rakı âlemlerıne, eglentılerıne alışbır tepe ıle çıplak bır mezaı halıne ge masını, çaliijma ıstcgının, bır şeyler yap tırdıgını, kaynagın bılc kayboldıığunu' ma ısteğının sonusunu anlatıyoı "Taşra dagostermesı İ916'dayazılan "Yatır", da yıten aydın" konusuna 1919'lu bır anımsayabıldıgım kadarıyla, ılk "çevre yaklaşım cı" hıkâve ""jaka" Rehk Halıt'ın 1915'te, Sı nop'ta vazdığı bu hıkâye, sonu dısında, "Sus Payı" Rehk Hdlıt, 19()9'da, obur hıkâyelerden ayrılıyor Kasaba at Erenkoy de yazdığı bu hıkâyede, Bur mosferının çok ıyı verıldığı bu hıkâyede sa'da, bır ıpek fabrıkasında, ışçı kızların ılk kez bır "yas,am keyfı" goruluyor Bır nasıl somurulduğıınu anlatır "(Işçıba^ı paragraf "Kepenklerı yarı kaldırılmı^ HdMp Etcndı) Kıışkusuz goruyordu, Io% meyhanelerı, muştensız boş dukkân ınanıyordu, artık ınanmıştı, her ay bır ları, sessız, uykulu evlerıyle gunduzlerı genç kız 7ayıflayarak, oksurerek, terle hareketsız, samatasız duran bu sokak, mıs şakaklaıına saeları yapışarak, sabır akşanıa doğru, meydana balık sereılerı lı, dayanıklı erıyor, oır gun artık evınden kurulduktan, ıstırıdye ışportaları dızıl çıkamıyarak ko^esınde oluyordu, kırk dıkten sonra halk ve uğultu ıle dolar; sayılda boyle kaç gencın acıklı olumlerını tıcdarın çığırtkanları, alıcıların kavgacı seyretmış, kaç genç tabutunun arkasın pazarlıkları ve bunların arasında dolaşıp dan yurumu^tu Uç dort kuruşa on dort pavurya satan yalınayak Rum çocukları saat kaynar sular başında, pıs kokular, nın kulakları çınlatan yaygaralarıyla ka hasta nefesler emcrek ("Hasta nefesler labalık, gııruftıılu, hareketlı bır Pazar emerek " Refık Halıt acaba kendı dı meydanı halını alııdı " Ne çare Refık lıyle nasıl soylemısjtı bıınuı* FN) zehır Halıt'ın "faua" merakı, bu keyıflı hıkâ lenen, ta7elığınden, kızlığından, gozlerı yenın de anlamsız bır olumle bıtmesıne nın parıltısından her gun bır zerre kav vol açiyor bederek toprak olan vueutlara çok acı yoı, bu dertlere alı^amıyordu " Hasıp "Kuvvete Karşı" adlı hıkâyeyı de an Efendı'nın sevgılısı Fotıka da hastalanır mak gerek Kotu bır hıkâye ama galıba "(Hasıp Eiendı) bıraz daha mezara ılk Amerıkan karşıtı hıkâye yaklaştığını haber alarak fabrıka bahıp Memleket Hıkâyelerı yayımlanışından lerıne kuturlcr edıyordu " Fotıka da yıllar sonra bıle okunabılıyor Az s,ey mı? olur Hasıp Efendı, fabrıka sahıbıne, "Onu burası, bu fabrıka oldurdu, her İZZET HARUN AKÇflY yıl bır ıkı kurban verıyoruz, gunahını çeketeğız " dıyetck kadar ofkelenmış MaviŞeNr tır Sonuç "Dort gun sonra maaşı art zzet Harun Akçay, çalışkan bır hıkâ rnibtı " Vc Hasıp Efendı duşunur yecı Bır Mektup Yazmak Istıyorum daha yukseklerde bıle etkibinı gobteren adlı ılk hıkâye kıtabını 1991'de ya bu onlem, sermaye sahıplerıne altın, yımlamıştı, 1992'de yenı bır kıtap daha mezaılaıa olu yetıştırıyordu Mavı Şehır "Sus Payı", belkı de Turk edebıvatının ılk "lijçı hıkâyesı", ınsana uzaktan uzağa ürhan Kcmal'ın "Uyku 'sunu.ogııze lını hıkâycyı anımsarıvor "Sjeltalı Bahçelen" 1919'da, hener yolu'nda yazılan bu hıkâyede bır kııtıık ^ehırde", "suya sabu nadokıınan ışleıeka iüjinayan kevıf du$ kıınu memuılar'ın aıasına "yazıısjerı muduru" olarak ka tılan bır "aydın"ın (Agâh Bey, "Mıılkı ye'den çıktıktan son ra Avrupa'ya kaçmış, fakat nufıızlıılardan bırının aracılıgıyla ls tanbul'a donmu^tu Tam dort av zaptıye nezaretı tutukevındc sebepsız alıkonul duktan sonra buraya Reflk Halit karay ın Memleket Hlkâyeierl yayımıanı$ından yıllar sonYazıışlerı Mudurlu ra blle okunabilıyor iıy. Akçay, "devrırnu" hareketlere karışmış, hapıshancyı, surgıınu vaşamı^ bu yazar hıkâyelerı genellıkle ozyasjamın dan kaynaklanıyor, sııadan hıkâvelerın arasında bııden parlayan, kendını bellı eden hıkâyeler de yazıyor, Mavı !}e hır'dekı "Kan" boyle bır hıkâye Radyolarda, televızyonlarda, çoğu ga zeteleıde sadece bır "sayı" olarak ken dılerınden so7 edılen gençlerı, bıze an cak gerçekçı (.debıvatımız tanıtabılır o cylemlcrekatılmış 'acıyı veatejji yasa mii; yazarlauıı tanıklıkları ve dcneyımle rı, o gençlerı anlamada ve anlatmada çok yararlı oiabılır kendılerıne Artık ne sov gu, ne ovgu, sadece gerçek ınsanlaı 1 la talarıyla sevaplarıyla Akçay'ın "Kan" adlı hıkâyesı, "Artık ne sovgu, ne ovgu, sadete gerçek ınsan lar" dıyc O7etledığım goruşun ıırunıı Kabul etmelı Çaıpıcı bır urun Gene bır hapıshane ' Kuçuk ()dada yalnız sıyasıler kalıyor ( ) Duvarlarda, oldurulmuş devrımcı lıderlerın portre lerı, polıtık sloganlar asılı " Butıın ko ğuşlarda "kantın ışetme hakkını' sıyası ler elde etmıs,, nc var kı "Kazancın bo luşumu de zaman zaman ktndı aralaı ın da sorun oluvor' Sıyasılerın on kısjilık genel komıtesı var, bu komıte, "uç kısj lık cezaevı komıtesı "nı seçıvoı Uyeleı Cezaevı temsılcısı Vedat (muhcndıslık oğrencısı Bır boykot sırasında bır polı sı yaralamakla suçlanıyor), ıkı genç unı versıte oğrencısı. Alı ıle Mustata (Vc dat'tan once, sıvası sanılan ama sonıa dan dolandırıcı olduğu ortaya çıkan bı n cezaevı temsılcısı ımış') Komıteııuı go revı "Mahkumlar adına ıdarcyle muna tap olmak, cezaevındekı ıç vaşantıda du zenı, otorıteyı sağlamak "Bır de tanın ması hıç de zor olmayan bırı "Eskıdcn bır universıtede sosyolojı asıstanıydı Az konuşan, çok okuyan, hep yasaklanan kıtaplar yazan, sarışın, mavı gozlu, kırk yaşını aşkın bın" Hapıshaneye bır mahkuın gelır Ce zacvı komıtesı, yenı gelen mahkumu soı gulamaya başlar In^aat ı^çısı Afyonlu Suçu, cınayet ama "Kımseyı oldumıc 1 dım, ıftıra " dıyor, "Korkıısu artıyor Her yanı acıyor ( ) Lmnıyette hıç uyu madı ( ) Omrundc ışıtmedığı kııaır lerle bır hafta durmadan dayak yedı " Yenı gelenın (adı, Numan) suçıınu va zan gazete alınır "Haberdc, Numan'ın, altı yaşında bır kız çocuğunu 'bana don durnıa alacağım' diye kandırdığı, sonra da çalıştığı ınşaatta ırzına geçıp oldurdu ğu yazıyordu " Numan, "Yemın ede rım ben yapmadım '" dıye aölar Komı te oldurulmuş devrımcı lıdeıleıın ba kışları altında Numan'ı falakaya yatı rır "Ayak tabanları patladı Numan ın " bonra "Numan, Emnıyet'tt karşılaşma dığı elektrık akımına on dakıka dayana bıldı 'Tamam, vaptım' dedı " Sonıa Numan'ı yerlerde surukleyerek otckı koğuşlara gotururler, Vedat sorar "Ce zasını soyleyın bu kope&ın'" Cevap tt k tır "Olum 1 " Vedat, "ltiraf et kopek1 ' der, Numan'dan "beklenmcdık karşı çı kış" "Ben yapmadım1" Ve Kuçuk ()tla da yenıden elektrık akımı f.ene 'ka bul" Ve koğuşta gene "Ben vapma dım'"Sonrası "Dort kez gıttı geldı ( ) Sorgucular, gece yarısına dofirıı pes et tıler Kapı açıldı, gardıyanlaıa teslını edıldı Hucreve atılması, hcmcn varın da başka bu cezaevıne gondciılmcsı tcmbıhlendı " Numan, "Yolda goturulduöu ccza evındc dc başına aynı şeyler gelırse kcn dını oldurmeye karar verdı " Kımı zaman bır hıkâyenın ozetı, o hı kâyenın ele^tınsı oiabılır Ve o eskı sosyolojı asıstanının dcğerlcndırmesı "Hoca, Makyavel'ın felsefe sını, ılk kez bu cezaevındc ıijkcnce yapan devrımcılergorduğunu hayretleı ıçınde kaldığını, bunun ınsanlık sııçu ol duğunu uzun uzıın anlatıyor Hoca gıbı duşunen çok d/. bu tartışmalarda, ustelık etkın de değıller " • SAYFA 7 I C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 72 1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle