04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Öykücülüğünün başlangıcıyla sonraki yılları arasına ncrcdcysc kırk yıla varan bir zaman girmeseydi, herhalde çok başka bir yerde duruyor olıırdu Salim Şengil... Saliın Şengil, 1913 doğumlu. tlköykü sü nc zaman yavımlanmış bilmiyomm, anıa 1937de övkii ödüJü aldığına göre demek 1930'ların ikinci yarısında, yani yimıili yaşlarında bcsbclli harıl harıl öykü vazıyor Şengil. llk öykiı kitabı Kafasını Tötpüleyen Adanı ise 1943 'te okur önüne çıkmış. Nc dcnli parlak, göz kamaştırıcı bir giriş öykücülüğümüze... Peki sonra? Sonrasını, 1980'de yayımladığı ikinci öykükitabı EsBeSüleymanEs'in (Dost, Dördüncü Basım, 1994) hemen girişinc ekledigi "Neden" başlıklı önsözünde bukıyoruz: "Bankada çalışıyor, bir yandan da ge celeri, t:ıtil günlcrimdcöykü yazmaya uğraşıyordum. Ekmek kavgası içinde bıı ıığraş ağır gidiyordu. Genç yazarlara vcr verecek, övkülerini yayımlayacak bir der gı dc ortafarda yoktu." "Sonra, 1947 yıIında yokluğunu duyduğumuz, sıkıntısı nı çektiğimiz, o işi ncn yüklcndim, 'Scçilmiş 1 likâyeler Dergisi'ni çıkarmaya başladım. Arkasından kitap yayımı derken birderıbire keııdinıi gcniş bir yayın dünyasının içinde bııldıım. Bıınu 'Dost' dcrgisi izlcdi. Hem dcrgidc yapıtlarına yer vcrerek, hem de kitaplarını yayımlavarak birçok yeni sanatçı tanıttım. Bıı uğraşlar yavaş yavaş beni yazmaktan ıızaklaştırdı. Dergi okınca daha çok yazacağımı, daha çok öykü yayımlayacağımı düşünmüştiim, oysa tam tcrsi oldıı bcnim için... Yeni imzalar tanıttıkça da, 'Ben yazrnasatn da olur, bunıın ayrı bir tadı var' demcve başlamıştım. Ne var ki, zaman geçtikçe yazamadığım öyküler beni tedirgin etmeye, zorlamaya başladı." "Oturdum, otuz yıl öncc bu öykülcri nerede bıraktıysam, oradan başladım, eski lcrini dc yeniden gözdcn geçirdim, diizeltmeler yaptım. Başlangıcıyla kitap ha linc gelişi arasında bunca yıl geçen kaç betik var bilemiyorum!..." (9, 10) Salim Şcngü'in dramıyla Mcmct Fııat'ınki arasında bir koşutluk görmemek olanaksız: "Çok az yazım çıkmıştır 'Yeni Dergi'de... Yayımlanan yazıların iyi ya zılar olması ycliyordıı bana. Yıllarca hep böyle çalışlıııı: Keııdiınden çok başkala rını gözctcrek..." "Kimin olursa olsıın, iyi bir yazı, iyi bir kitap yayımladıgını za man kcndı kitabımı vayımlamış gibi rnut luolurum." (Özgünlük Avı, YKY, 1996, 269) Mcmct Iııat ın roınanlarını ukurkcıı duydıığum hiiznü, bıı kez de Salim Şcngil'in övkülerini okurkcn yaşadım Jiye bilirim. (Mcmet Fuat'ın öyküleri de var, bunlar üzcrindc de dııracağım.) Kafasını Törpüleyen Adam dişındaki öteki öykü kitaplarını eksiksiz okudıım Şcngil'in: Es BeSüleyman Es, Güzel Bir Oyun (Yazko, 1983),SavrulupGidenlcr ((".an, 1987), Penceredeki Işık (Ccm, 1992). "SavpulupGldenteP've "Penceredeki Işık" Öyküleriyle Salim Şengil "EsBe Süleyman Es" Es Be Süleyman Es'te toplanı on üç öykü yer alıyor. Bıı öykülerdcn ikisini I94VÛ, birini 1944'te, üçünü 1949'da, ahısını 1980'de yazmış Şengil. Son öykünün altına tarin konıılmamış. Bunagöre yapıtın yarısının 1943 ile 49 arasında, ötcki yarısının ise yaklaşık otıız ycdiotuz iki yıl sonra yaratıldığı çıkıyor ortaya. Ne ki siz, aralarında sanki böyle bir zalarkı yokmıışc.asına okııyup gidiyor sıınuz övkiilcri. Yazarın, ürünleri icin "dizi oyküler " demesinin nedeni de bu SAYFA 16 belki. Es Be Süleyman Es'in ikinci bölümündeki öykülcrde aııısal percinlemeler daha çok dııyumsatıyor kendini. "Birbirine temiz duygulaıla, sevgiyle bağlı olarak yaşayan yoksııl, tok gözlii, cömert insanlar "ın (23) vaşadıgı kıyı kasabası, ıleniz insanları "Bir BaloGcccsi", "Es Be Süleyman Es" adlı öykülcrde ne güzel anlatılır... Altmı^ yıl hatta daha öncesinin kıyı kenti, bıı öykülerle yeniden kıırıılabilsı, kimbilir nasıl da güzel bir kıyı kasabası cıkar ortaya. Oyleyse bir "müze öykü" gözüyle bakabilmek de olanaklı butılara. 1 lalikarnas Balıkçısı, Sair Faik, Rıfat II gaz, Zeyyat Sclimoğlıı, (.emil Kavukçu gibi deniz insanlarını anlatan bir dizi yazarın yanına Salim Şengil de eklenmeli öyleyse. "Eski Kaya" ya da öteki kimileri 1980'de yazılmış ya Şengil, o bildiğimiz kıyı kasabasını anlatmayı sürdürüyor. Yiizyıl lıaşlarının geleneklerinden, göre neklerinden, budıınbilimscl tlegerlerindcn geletı csintilcr de ayrı renk katıyor (Syknlere... Pek çok öykücünün tiyatro toplulıık larına, tıırne grunlanna ya da sinemalara yer ayııclığı görülür. Salim Şengil dc "()şi rin" adlı öyküsündc Topal Hasan kıımpanyasını anlatıyor bize. "Kaıagedik" (1949) hüzünlü tatlar snnan bir öykü. Hcmcn onun peşi sıra gelen "(iöçiik" isc, başarılı bir siyasal öykü örneöi olarak alınabilir bana göre. Madcn i^kolıında etkinlik göstcrcn sendikacıların bıı oyküden haberleıi var mı acabar* Salim Şengil'in anlatıcıları uyumlıı, beecrikli, girişken, tutumlıı, yatıştnıcı insanlar... Yaşanan yoklııkların ortaya çıkardığı yetenckler de denebiliı bıınlara. Her işi yapabilmesi, kıvırıp altından kalkabibııesi de bundan kaynaklanıyoı za ten. Anlatıcısı kadın olan tck övküsıi ise: "Dircnçli, Sevgi üolu" (SavrulııpGidcnler). Salim Şengil, 1930ları, daha çok da •40'ları saydam, arınmış, içli, içten, doğal bir öykülemeyle anlatıyor. İkinci Dünva Savaşı süıerken bir delikanlının uzak kı yı kasabasında geçirdikleri... Savaştaıı Güzel Bir Oyun'da söz edecektir Şengil. Şimdilik savasa değinmcz aıııa açlık, yok luk, yoksullıık, işsizlik sezdirilir hep öy külerde. Yine de aşklar yaşanmasına engel değildir böylc ortamlar. "Küçiik kentimiz" diye diye, nasıl da sevgiyle anlatıyor bu kıyı kasabasını Şengil... Fethiye olmalı bıırası, yanısıra Kayaköy... Kayaköy'den bu adıyla ya da " Kaya" olarak sıkça söz ediyor da Fethiye adı bütün öyküleri içinde bir tek "Unııtulmaz Bir Koşu" (Penceredeki Işık, 37) başlıklı öyküsünde geçiyor. Pe ki Fethiyeliler, Kayaköylüler ayırdında mı bu yazarlannın, onun bu öykülerinin? Nitckim Kayaköy'ün bir diğer ustası Sami Karaören şöyle diyor Şengil'in öyküleri üzcrinc: "içinde durup yaşanarak yazılmış öyküler..." (Cıımhuriyet Çerçeve, Şııbat 1988) ( Î "Güzel Bir Oyun" Salim Şengil'in yeni dönem öykücülü günü daha çok Güzel Bir Oyun'da sergilcdiöi öne sürülebilir. Artık bireyin de rinlikleıinde gezinen, sııskıınlııklarla örülü, anlamlandırmalarla zenginleştirilmiş bir öyküleme bu. Şengil'in ıınutulmaz öykülerinin bu kitabında öylece, cl değmedik bir güzelliklc ılıırduğtı kanısındayım ben. "Penceretleki Işık", "Giz" böyle övküler. "Cîiz'de, belirsizlik, an lamlandırmayla alımlanabilecek bir yüksekliğe ulaşıvor artık. " Yabancı" da ıınııtulmaz bir öykü biçiminde almabilirdi belki, girişteki o bölünıce olmasaydı. ("Penceredeki Işık"ı, AdamOykü'de süıdürdügüm "Unııtulmaz ()yküler" kö şcsindc LOcak Şııbat 2004J ele alacağı nıı da ekleyeyim bu arada.) Güzel Bir Oyun, savaşa açtığı yerle de dikkati çekiyor... llk kez "Pencere" başlıklı öyküsünde (39) karşılaşıyoruz savaşla. Kimi öyküleri (örneğin "Günün Sonuııda Şenlik", "Ali Ongiz Oyıınu", "tki Ucu" vb.) bir çalıtn giilmece öyküsü olarak da alınabilir onun. Yeri gelmiş ken belirtmeden geçmcyeyim; Salim Şengil, gülmeceye çok yatkın bir ya/.ar. Es Be Süleyman Es're "Kcnte Cîelen Olobüs'teıı s . n öyküler demeti Pence<> redeki Işık'taki "Unııtulmaz Koşıı'ya dek, pek çok kez bıı yeteneğiyle yüi: yü ze geliyorıız Salim Şengil'in. Savrulııp Gidenler, iki bölümdcn olı; şııyor, İkinci bölümdeki övkülerini dah önce yayımladığınılan ben, ilk bölümde ki on bir öyküsü üzcrindc duracağım. Bu ilk bölümdeki öyküler, siyasal yeı gi içeren, yer ver aykırı gerçekçilikle saı mallanmış öyküler. Unııtulmaz bir öyk olarak alınabilccck "(îecenın Uzadıi An" ile bir ikisi dışında geıcken yakıcıl ğa ulaşamamış örneklcr bunlar. Yine de birbirinden çok farklı öykük rin toplandığı bir kitap Savrulup Gider ler. Bu çerçevede ilginç öyküler dc va aralarında. Ornekse 'Dircnçli, Sevgi Dc lu", "Tasmasızlar", "Köşedeki Adam vb. Penceredeki Işık adlı öyküler demc tinde, Güzel Bir Oyun başlıklı kitabır dan aktardığı öyküler dışında beş öykı siiyle karşılaşıyoruz yazarın, daha önc okumadıöımız. Bunlar, nahil duyguh nımlarla kaleme alınmış; an içinde kiliı lenip kalan dııynulann tetikleıııesi soııı cıı lekelcr, scrpintiler halinde ortaya ç kan öyküler. Bıı duygıınun cvrensel, ıçtcnlikli, gıll gışsız bir sevgi oldugu ileri sürülebilir. Güzel Bir Oyun'daki öykülerle de zate bu yönde birleşjyor öyküler. Çok hoş, s cak esintilerlc insanı kıışatan bir oykü d var Penceredeki Işık'ta: " Unululınaz Kc şu". Ya dil kabartnıalaı ı nasıl Şengil m? 1 ginç atasözleri kadar söylcyişlerivle ıl dikkati çekiyor o: Kafanın küçiik değirrncni, avııç doldı racak göğüs (dalmdan ycni kopınuş taz limon meme), incc kin alcvi, düş düny; sının havuzu, kör balık, kıçların açılı serpildiğieğlenti, dili kıımızı hortum dc ve, tazeli^in güz ayları, iç bayındıran kı: uykıı serscmliginin dcnizi (uykunun bı ğışlanmaz sersemliği), incc iplik ses, gı müş zincir ter, oyulnıadık kabaklara giı mek, kumaş vol (li(]cnmiş yol), çarşal yıı tılışlı gülüş, taşınmaz hüzünle sevgi do mak, siingerleşen kuın, yiizcn çaııı küti ";ü ada (kiçinı denizin yıkadığı ada), paı ak dil uzkığıı, derin diiden göz, içe ti neyen korku, ıızanıp dinlenmenin köpi ;ü, lif lif kopan inleyiş, anıt dııruşu dik iş, iplik iplik ıızayan sessizlik, bedend pekleşen acı, ışık takısı, kıış kanadınd sessizlik vb. Öykücülüğünün başlangıcıyla sonral ytlları arasına neredeyse kırk yıla vara bir zaman girmeseydi, herhalde çok ba: ka bir yerde duruyor olıırdu Salim Şer gil... Ama şimdi yaşadığınız bıı tııhaf a> kırılık kaışısında şaşakalıvoısunuz... Mcmct Fııat için söylcdiklerimi bir kc daha yineleseın ycridiı sanırmı: "Ü/.üli yorsıınuz, ötesinde, avııçlarımzdan y; vaşça kayıp gilmiş bu büyük yazarın ka şısındayüreğiniz burkıılııyor. Çıinkü bi yiik bir romancıyla kaışı kaışıva okluğı nuzıı düşünüyorsunuz. " Buna benzer bir cksikligi Salim Şeı gil'in öyküleri kaışısında da yaşıyorsı nuz. Genç öykiicüler, Alpay Kabacalı'nı dcyişiyle "öykücülügümüzün bıı giz nabzı"nı (Cıımhuriyet, 19.12.1987) tıı mak zorunda kuskusuz, ama okurlar d dokunmalı bu nabza Yanısıra yavınevlc ri de sorumlukık üsllenip tez zanıanc bir öykü seçkisi yayımlamalı Salim Şer gil'den... Doksanıncı yaşınız kııtlu olsıın Salıı Şengil! Sizi Türk öykücülüğüne vcrdiöin: cmck ncdcniylc; Scçilıııiş llikâyeler'] Dost'taki katkılarınızdan, yayımladığın öykü kitaplarıiHİan (HÜrü lüın öykiicüN rimizin duyduklaıına inandıgını sanırıı hcpsi de katılacaktır buna minncti, sc* giyi sunuyorum, baştan bıı yana taşıdığ mız o gönıil borcuyla birliktc. Alpay Kabacalı'va yürekten katılıyc rum. Salim Şengil, övkümüzün "giz nabzı"! • K İ T A P C U M H U R İ Y E T S AY I 7
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle