04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

seslı anlatımın hkır fıkır bıçemınden Ne ki olum, bır crmış gıbı havalandırıverıyor metnı Ancak ne yapıp edıp kurtarıyor ı oma nını bundan 1 osuner Go/ sıılandırma dan.aundıımadan telaşlandmpsuçluluk duygusıı uyandırmadan ustelık boyle bır ı/lenımc kapı aıalamadan ıncelıklerleoru lu, duygusal değıl ama duygulu, bıınun t\d otesınde duyaılı kılınmış bır roman çıka rıyor karşımı/a ya/ar Ama ne olçude so ğukkanlı, u/ak bakışlı bır anlatıma yoncl se de, konunun kendı ıçınde yuvalanmış melodram oğelerı romanı ıster ısteme/ 7orluyor yınc de Rıı nedenle Bana Sen Soyle ya/ınsal olanla ponuler olan arasın da çok ınte bır çi/gıdegelışıyor /aman za man bır ıkı yerde melodram oğesı ağıı basıp da roman populeı bır du/lemde yu varlanırgıbıolurken Iosuner, payanda da yayıp doğrultmayı bılıyor yıne de romanı nı Ben tam boyle duşunurken, 280 sayta da "guneş tutulması"yla karşılaşınca, ey vah dedım, losuner bır de deprem yaşa tacak roman kışılerıne (Bılıyorsunuz son deprem oncesınde tam guneş tutulması yaşanmıştı ) Çunku oykuculuğun orsundc on yıllar boyu çekıç vunnuş Tosuner'ın, ış levsız hıçbır ayrıntıya yer vermedığını aı tık bıhyoruz Hele bu ayrıntı daha sonra 309 sayfada bır ke/ daha çıkınca karşıma, enıkonu beklcmeye başladım hvet bır deprem yaşayacaktık romanda, ama na sıP Sonra 324 sayf ada Kırpı gıbı dıkıl dım Bereket romanın sonuna Dirakıyor depremı ya/aı u Bu ke/ de Çınarcık'ta teyzesıyle bırlık te kalnıiş Pınar'ın tasasına duşuyoruz Okan, o temız aşkıyla sokaklara atıyor kendını "Pınar Nerdesın? " (370) Us telık bu, romanın son tumcesı Necatı losuner, bundan sonrasını da surdurecek mı yenı bır roman yazarak^ Surmelı mı surmemclı mı buna ya/arın kendısı yanıt verecek elbctte Çunku losuner, Bana Sen Soyle'de de, tıpkı Yalnı/lıktan Devren Kıralık'ta olduğu gıbı romanın uçlarını açıkta bırakıyor Ama goruyorsunu/, roman bır olum gerçeklığıyle enıkonu flort edıyor tlgınçtır, yalnız bunda değıl, losuner'ın otekı romanlarındd da yaşama sıkı sıkıya tutunma, yaşamın her oğesını sevme one çikıyor Bu ya/ınsal yapıtın çelışkiM değıl elbettc, yaşam âd bu çelıskı uzerıne kuru lu değıl mıdır /aten < Belkı de bu nedenle " Bana Sen Soyle olumle yaşamın, bu an lamdakı kaışıtlıkların oluşturduğu bır ro man Ne kı, bu onıın butun bunlan "ka hır" suzgecınden geçırmesıne engel değıl Dıl Derneğı'nce yayımlanan Turkçe Soz luk, "kahır" karşılığında, ıkıncı açılım ola rak şunıı getırıyor "Derın uzuntu ya da acı, sıkıntı " "Kahırlanmak" ıse "Çok ve ıçın ıçın u/ulmek, kederlenmek " Romanların her ıkısının de /aman ola rak ancak bırkaç gune yayıldığı goruluyor Ne kı roman zamanlan (yanı roman evre nındekı /amanlaı) hemen her romanda gorulduğunce genış bıı yelpa/ede donenı yor Boylece ya/ar ıkı olanağa kavuşuyor 1 " Romanın zamanı "nı bırkaç gunle sı nırlayarak romana bır hız ve tartım ka7an dıı lyor, 2 "Roman /amanı"nı çok genış bır yel pa/eye doşeyerek romana gonlunce aynn tı yerleştırme olanağına kavuşuyor Bu ay rıntılan.kısürılmışkıpkısabırzamanıçer sınde one çıkarırken ııçlannı da turpule yıp sıvnltıyor boylece Son olarak Necatı Tosuner'ın romanla rında sergıledığı ahlaksallıktan so/ edeyım ıstıyorum Tosuner'ın, kahramanlanna karışmayan bırtutumu vargorebıldığımce Roman kı şılennı, romancının bakışıyla yansıtmıyor çunku Pekı nasıl aktanyoronlan? Kendı duşııncelerıyle, uslarından geçenlereekle dıklerı sorularıyla, kendılerıne karşı gu vensızlıklerıyle, kuşkularıyla, ta dennlen ne saldıklaıı kaygılarıyla, ıç acılarıyla, ına nirmış gıbı gorunen ınanma/lıkları, cın lıklennın altındakı saflıkları lyılık nıeleğı SAYFA 6 Pnıar...Nerdesln?..." maskelennın ardındakı acımasızhldan, sal dırganlıklanyla Yazar bakın bunlan nasıl gerçekleştırı yor • Gerek olay aktarımında gerekse anla tımda butun olup bıtenleıc hep kahrama nının bakışı aıacılığıyla vaklaşıyor • Kahıamanlarını kendılcnnı ele veren konuşmalarıyla bovutlandırıyor Roman kışılerı yaşlaııyla cınslerıyle sınılsal vapı larıyla, toplumsal ekonomık konumlam la bunlaıınbelırlcdıgıkavrayışvı algılayış la uyunılıı yansıtılıvor hcp Hıçbıı kahıa man ıçın aykırı ya da yadııgatıcı bır yanla karşılaşmıyorsunıı/ romanda (Buna av kıntekomekgoıdum Perun, 'S,unusoy lcmeyeçaliMyoıunı bıı baskasının yalnız lığını da alacak kadar guçlu değılım ben 1 Lsııgcdığımden değıl, bunagucum yok dıyor [145] Oysa Pervın, boyle soyleye me/ Pervın'ı, onıın koşullarından gelen bıı kadını, enıkonu duygusal ılışkıyegııdı ğı Serdar'la yatırmayarak çok gerçekçı bıı tutum ızlıyororneğın yazar Boyleceya/ın sal kışılığını çok daha guçlendırıyoı Ama yukarıdakı o sozu edebılır mı Pervın, du !}Unmek gerek bunu1) • Kahramanlarının hıçbırısını hıçbır a man tek bır duşuncenın, tek bır edımın koyucusu, uygulayıcısı olarak yansıtmıyor • Sıçramalı, eksıltmelı arındırmalı bıı anlatıma yaslanıp kahramanlarını kendı karmaşalarıyla baş başa bırakıyor • Kahıamanlarını kendı yerleştırdıklerı ayrıntılarla, yan anlamlarla okura aktarma yı yeğlıyor Kaldı kı roman kısılerı, zaten toplumsal gerçeklığı yansıtan, bununla sıkı sıkıya or tuşmuş bıı yazınsal gerçeklığın somutlanı şı olar ak kcndılennı Koyuyor Bunun sonu cunda losuner'ın romanları, okunuyor muş gıbı değıl de seyredılıyormuş, ızlenı yormıış gıbı bır duygu yaratıyor okurda Roman kışılerının ruhsal çalkantılarını yansıtan bır bıçemı yeğlıyor çunku anlatı mında losuner îzlenımcı bır anlatım bu, okur, varmış ama yokmuş gıbı duran, as lında belkı yokken bızde varmışçasına bır yanılsama uyandıran gorunguler doşeye rek oruntuluyor romanı Ancak yazar, okurlarına doşettığı bu go rungulenn arkasına sızarak olağanustu kış kırtıyor onları Lvlılıklerın, ılışkılerın ardı nı deşmemızı, yapayalnı/ bırakılan anne babalar ıcın bır kez daha duşunmemı/ı ıkıncı kadınları, belkı onlardan once bı rınci kadınları bır kez daha yerlı yerınc oturtmamızı, kı/ kardeşlerımı/ın, erkek kardeşlerımmn duygu dunyalarına yenı den bır goz atmamı/ı, kıyıda koşede sav rulup duran, hıç kımselenn cıddıye alma dığı kızların yureklerıne yenıden sokulma mızı, daha nelerı nelerı duşunmemi7i sağ lıyor ya/ar, ustelık hıçbır şey soylemeden Butun bunlar, onda yenı bır ayıranın da ha altını çı/memı/e olanak tanıyor "Ka hır" losuner romanlarındakı "gıbı yap mak" ve "alaysamalı anlatım ' ayıranlannuı yanına bundan boyle bır yan ayıran daha eklememız zorunlu bana gore Kahır, ka hırlanmak Ne kı Tosuner'de yan ayıran olarak ken dıne yer bulan kahn, kahırlanmayı ürhan Pamuk'ta, Hasan Alı loptaş'ta, Ayfer Tunç'ta farklı bır zemın uzennde oturan "kahır" ve "kahırlanma"dan çok ayrı tut mak gerekıyor Tosuner'de bunlar hayatta ve ınsan ya^amında bır çelışkı olarak var, bu nedenle de ya^amın bıreye dayattığı bır "cılve" bu Ya da hayatın koyduğu /orun lu çelıskı Oysa andığım uç yazarda cılve ya da çelışkı değıl, bırer "trajık olgu" bun (ar Tosuner, butun bunlan ya/arak değıl yansıtarak gostenyor bıze Boylelıkle, hıç kuşkusu/, çok tyı bır roman ya/an olduğu nıı da koyuyor ortaya Yakıcı mı yakıcı bır roman daha Tosu ner'den, kımıleyın yapyakın, kımıleyın upu/ak1 Neyı mı koyuyor bu ortaya? Yaşam kar şısında nasıl da acemı olduğumuzu Buacemılığımı/ı ustabır ıomancınındı Imden okumaya ne dersınız peki'' • Tosuner'in ovkuculuau •• B •• •••• \^ •• FAHRETTİN DEMİR ecatı I osuner ın, sonradan roman lar yazsa da, edebıyata gırışı oy kuyledır llk oyku kıtabı "O?gur luk Masalı' nın yayım tanhı 1965'tır Ve Ta nk Dıırsun bu ılk kıtabı "guzel acemılık" dıye selamlar Kuşkusuz Iank Dursun, bır ılk kıtabın taşıdığı kımı "acemıhk"len sevımlı bularak boyle bır değerlendırme yapmış olabılır ama bana başka bır değerlenaırmeyı hatır lattı Turgut Uyar'ın "acemılık" kavramı na bakışı farklı Bence Necatı losuner'ın oykucufuğunun ılk donemlenne denk du sen bır değerlendırme Hele son paragra tını "şıır" so/cuğu yenne "oyku" sozcuğu nu koyarak okursanız ne demek ıstedığım daha ıyı anlaşılacaktır Şoyle dıyor I urgut Uyar so/ konusu ya /isının son paragrafında "Mesele bır şıır meselesı değıldır Yaşama mcselesldır Za ten ben hıçbır zaman şıırı hayattan ayrı du şunmedım Hayatımızda olmayan mesele, şıırımı/de de olmaz " "^ıır" sozcuğu ycrıne "oyku" sozcuğu nu koyun ve bunun ışığında okuyun "Oz gurluk Masalf'nı, "Çıkmazda'yı hatta Kambur "u Çunku losuner, Asım Bezıı cı nın benzetmesıyle, "çarmıhını sırtında taşıyan lsa" gıbı çırılçıplak ve olduğu gıbı çıkıyor okurunun karşısına Ve bu tutu munıı, bu sanat yordamını hıç yıtırmıyor 'Ozgurluk Masalı"ndan "Guneş Gıder ken"e u/anan çı/gıde, hep kanayan yure ğını gostenyor okuruna Sanat anlayışında kı gelısım ve değışımler, yaşama SOKUIUŞ ve gıderek farklılaşan bakış açısı, vb değı şık asamalardan geçen farldılaşmalan ışa ret edıyor olsa da, Tosuner'de hıç değışme yen, belkı de 7 osuner 'ın yazı yaşamının oz u dıyebıleceğımız bır nokta var Oyku, ro man, tıyatro hangı turolursa olsun, tumu nu "ıçındekı çatlak"tan sızdınyor olması "Bır Tutkunun Dıle Getırılış Bıçımı"nde dıle getırdığı gıbı " Yureğımde denn bır sı IA lçımde bır çatlak var sankı Sankı tam da yureğımde Bır şımşek resmı gıbı Bır anlık bır varlığı olan, bır anlık yokluğu olan sonra Sonra yıne kendını bellı eden Şoy lc yukarıdan aşağıya dıklcmcsıne ınen, gıt tıkçe ddJ budak salan kıkallaşan bır çat lak " N KahP" bungunluklan ağırlıklı olarak ışlıyor Bu tu tumu nedenıylc farklı eleştırılerle hatta lıak sız suçlamalarla karşılaştıgını soylemek mıımkun (^ysa losuner, bu ovkulerındc blle sade ce bır lç dokucıı va da go/u sulıı bır sızl.ın nu ıçınde değıl lçerığı aktarmada farklı bır bakış açısının varlığı ıç monoloğun bıı anlatım teknıgı olarak ustaca kullanılması losuneı ın bu donem ovkuleıının avırıcı o/ellığıdır (, unku 1 usun Akatlı nın ua bır va/ısındabclııttığıgıbı losuner 'oykucıı luğumuzde o/el bır duvarlığın tcmsıkısı olagelmıştır " Bu duyarlığın uç verdığı ortam ıse Iosu ner ın dunvasıdır Oyle kı, voksunhıkların valnı/lıkların ıcıların çoreklendığı bunalımlarla kaçış larlayoğrulankırılganbırdunya 1 abırent lerle, gızlı koşe bucaklarında valnı/lıkların veşerdığı, dolaşık dolambaçlı bır dunya bu Bu dunyanın acıtıcılıgını, umarsı/hğını bırey olarak yaşarken oykucu, okur olaıak bızı de elımızden tutup pek de neşelı olma yan bır yolculuğa çıkarıyor Kendı dunya sıyla kurmacanın gızlerını haımanlayarak ço7umlemekte guçluk çektığı bu labırent lerde gezdırıyor okuru Bu dunyayı kendı nın olduğu kadar, bı/ım de kılmaya çalışı yor Lnazından paylaşmaya çalışarak hafıf letmeye, yaşanır kılmaya uğraşıyor Bunu vaparken de ne kendıne aundırma yoluna gıdıyor ne de duygu somurusu yapıyor Sozcuklerden, cumlelerdcn bır yapı kuru yor Tuğla taşıyıp, harç kararak yukscltıvor yapısını Daha doğrusu dılden bıı dunya kurarak, losuner'ın dunyasmı dıl sarayına donuşturuyor Cîerçekten de losuner'ın oykulennde one çıkan bır değer de dıldır Duygu ve du yarlıkları, ne denlı damıtık ve ne denlı rafı ne edılmışsc, dıl de bır o kadar haddeden geçırdmış, bır o kadar ınceltılmıştır ^ıırsel bır yukle hatmanlanan bu dıl tutumu, dılı bır ıletışım aracı olmanın otesınde, yapısal bır oğe olarak eklemlıyor oykuye Fosu ner'de dıl, anlatının seyrınc gore bıçımle nen bır oğe çunku Kımı /aman alışılage len kullanıma tcrs duşen ya da yerleşık ka Lpların dışında, yenı anlatım olanaklan ara yan denemelere de rastlanmaktadır Bun lar Tosuner ın dıle egemenlığınde bıı zaafı değıl, var olanla yenı olanaklaı aı ayışın ışa rctlen olarak değerlendırılmelıdır Bır Tut kıınıın Dıle Getırılış Bıçımı ndekı ' Dak Daka Dak Dak " adlı oyku boyle değer lendırılmelıdır losuner, yenı arayışlar ıçcrısınde yalnız lığını ve yalnızlığımızı da somutlayarak yu zeye çıkarıyor Çunku Tosuner'ın oykule rtnde yalnı/lık onemlı bır yer tutuyor Yal nı/lık duygusu va/geçılme/, /orunlu yaşa nan bır duygudur Bır anlamda yalnızlığını yaşamaya yargılı sayar kışılerını Oyle kı, bu kışılere gore "mutluluğun yolu, yalnız lığını sevmek"ten geçıyor Bu anlayış daha sonrakı oykulerde bır değışıme uğruyor sankı Ve sevılmesı gere ken yalnı/lık, seçilen yalnızlık olmalı, nok tasına ulaşıyor gıbı ( unku yalnı/lık duygu su bır zorunluluk olmaktan çok, aşılabılır bır kavraın olarak gorunuyor çoğu oykude " Yalnızlıfia Ovgu'den, yalnızlığı paylaşma ya ve dolayısıyla yalnızlığı aşmaya doğru evnlıyor Boyle olinasaydı "Yalnızlığa Öv gu"den otuz uç yıl sonra "Guneş Gıdcr ken"dekı "Mary' adlıoykunun ıkı unutul maz emeklısı, ıkı unutulmaz "çocuğu" Samı Bey ve Muşerref Hanım ehyle kınlmaz dı bu duygu Tosuner, Samı Bey ya da Muşerref Hanım gıbı yaşlı çocukların dunyasını bır sev gı halesıyle sarmalayıp yansırtığı gıbı gerçek çocuk dunyasını A& çok yakından tanıyor Tosuner'ın başanlı çocuk kıtaplarının var lığı bır yana kanramanı çocuk olan ovkule rınde de romanlarında da çocukları dıllcrı duydrlıklaıı ve dujunce ydpılanyhı bıijdrılı bır bıçımde yansıtır Bu da Tosuner'ın sa dece ıçıne bakmadığını, go/lemcı olduğu nu gosterır Bırçok oykusunun yanı sıra "GuneşGıderken"dekı' Ayten'ın Kcrem'lı Oykusu" bunun en açık kanıtı Evet, Necatı losuner oykuyle gırdı ede bıyatımıza Sonradan başanlı romanlaı da yazsa bence losuner oykucudur Vcedebı yatımı/da oykucu olarak ycıını almıştır • CUMHURİYET KİTAP SAYI 627 Î Çoğunlukla ılk donem oykulennde (Oz 'urluk Masalı, Çıkma/da, Kambur) ıçgo/ eme ağırlık vennesıyle one çıkıyor Tosu ner Kendı ıçıne bakarak dış ounyayı, fark lı dunyalan (ınsanı, ınsan ılışkılerını, olu şumları ) tanımaya, kavramaya ve dışlaş tırmaya yonelırken bıreysel sıkıntılarını, eksıklığınden kaynaklandığım duşunduğu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle