Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
V^SUMANKAFAOGLUBUKE B U L M A CA Önce aşağıda tanımlan verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine elecek biçime yazın. Sonra çizgilerin altlarındakisayılara göre bu narfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa, bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir). Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımlann karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukandan aşağıya doğru bir şairin adını oluşturacak; DUImaca Karelerindeyse, aynı şairin dizeleri ortaya çıkacaktır. Dlkkat: "R/15" harfi ipucu olarak yerine konmuştur. Tanımlar ve sözcükleriniz: A. Mücellitlik. 24 69 27 73 62 22 19 67 8 İKER MUMCUOĞLU Jilet Sinan ispiyonlamak, cavyapmak, gaftilemek, filifotacılık.. gibi yeni deyimler öğreniyoruz. Bedenleri tinerden gelişmemiş, çocukluklarını yaşayamadıklan için bir ölcüde çocuk kalmış, ama öte yandan sokak yasalarıyla büyüdükleri için fazlasıyla gelişmiş ruhlara sahip sokak çocuklan ve sokaklarda büyümüş gençleri tanıyoruz. Argo sözcüklar roman boyunca sokak havasını iyi veriyor, fakat "Ağır Roman" gibi tüm romanın dokusuna işleyen bir sokak anlatımı yok "Jilet Sinan"da. Çok düzgün bir gramer içine yerleştirilmiş argo var. Fakat bu olgu kitabın bütününe ters düşmüyor, objektif anlatımı destekliyor. Romanm en etkileyici bölümleri kuşkusuz Jilet'in hikâyeleri. Jilet sokakta yetişmesine rağmen, kendi gerçeğini dışardan gören biri. Şiir yazmasının ötesinde sokakların felsefesini de bilen biri, sevgüisi Gül'e sokakları anlatırken onun gözünden sokakların nasıl göriindüğüne tanık oluyoruz. Örneğin nasıl yüzme öğrendiğini anlattığı bölüm, onun nasıl sokakta yaşamayı öğrendiğini de anlamamızı sağlıyor. Jilet'i, kan kardeşi Kunt, beline bir ip bağlayıp boğazda denize atıyor ve "yüz yoksa batarsın!" diye bağırıyor, o da batmamak için kollarıyla çırpınıp sonunda yüzmeyi öğreniyor. Bu hikâye, kitabın XII. "Yüz batarsın!" bölümünde anlatılıyor, aynı zamanda sokak kanunlarını da iyi anlatan bir benzetme. Sokak çocuklarını birbirlerine bağlayan görünmez ipler, hayatta kalmaıarını sağlıvor. Kimsesizlikle büyüyen bu çocuklar, savaşan erler gibi birbirlerine bağlı olmadıklarında yok olacaklannın bilinciyle yaşıyorlar Denize atılmış gibi, boğulmamayı çırpınmayla öğreniyorlar. tnsanın başını suyun üstünde tutma dürtüsüyle nayatta kalıyorlar, intihar etmelerini önleyen şey ise, birbirlerine karşı duydukları bağlılık, hatta sorumluluk. "Jilet Sinan" ortaçağ şövalye romanslarını çağrıştıran bir öyküye sahip. En ağır işkence altında bile dostunu ele vermeyen şövalyelere öykünen Don Kişot'lara benziyor roman kahramanları. En büyük hayalleri, atının arkasında kurtardığı prensesiyle gün batımına giden şövalye imajı gibi, çaldıkları arabada yanlarında sevdikleri kız otururken uzaklara direksiyon sallamak. Fakat bu hayaller her seferinde acımasız kent sokakJarının gerçeğıne takılıyor ve soluk hastane ya da hapishanede alınmadığında, morgda yatan kimliği belirsiz bir ceset oluyor. Romanda sokak yaşamına iten birinci etken olarak babasızlık gösterıliyor. Çocuklarını içki ve kumar parasını ödemesi için sokağa yollayan babalar ya da yeni evlendiği kadın tarafından istenmediği icin çocuklarını terk eden babalar anlatılıyor. Ve her seferinde babalar dayakla özdeşleşiyor. Babalarla ilgili öyküler hep yüreklerini yakıyor çocuklann, hepsinin en derin güvensizlik duygusu da bundan kaynaklanıyor. Diğer bir baba tiplemesi de, ölen oğluna benzediğini söyleyerek erkek çocuklara sarkıntılık yapanlar. Babapolısdevlet çağrışımlanyla gelecek güven S F. Tavla, tavla oyunu. 66 45 68 51 Sokağm pomantJh anlatımı G. Nâzım Hikmet Ran'ın bir romanı. 56 6 78 13 70 40 76 57 75 44 74 2 S okak serserıierının yaşamlarını anlatan romanlar hem çok yakın hem de çok uzak bir dünyayı anlatır. Çok yakın, çünkü büyük kentlerde yaşayan herkesin sokakta gün boyu karşılaştığı tiplerle doludur; çok uzak, çünlcü sokağın yasaları korunaklı evlerimizden tanmin edeceğimizden çok daha ürkütücüdür. Çağdaş Türk romanlan arasında sokak yaşamını anlatan Metin Kacan'ın "Ağır Roman "ı (Gendaş, 2000) ilk akla gelen örnek. Bu romanda Kaçan, kendi yaşamının bir kesitini, sokak diliyle anlatıyordu. Okuru ilk başta, romanda anlatılanların birinci elden yaşanmışlığı sarsıyordu. Geçen günlerde yayımfanan Gönül Kıvılcım'ın "Jilet Sinan' (Can, 2002) romanı ise bu açıdan farklı, yazar neredeyse belgesel niteliğinde incelediği yaşamları anlatıyor. "Jilet Sinan" iki anlatıcı ağzından anlatılmış. Roman kahramanı Jilet'in birinci tekil şahıs ağzından anlattıkları, anlatıcıyazarın dış gözlemleriyle tamamlanmış. Aslında bu iki anlatım arasında belli bir stil değişimi olmuyor, her iki anlatıcı da aynı dili kullanıyor, sadece anlatıcının yazdıkları sayfanın daha dar bir alanına sıkıştmlarak okur, başka bir açıya geçildiğine dair uyarılıyor. Ara anlatımlarda farklı bir açıya geçiliyor mu sorusu daha romanın çok başlarında okurun aklına takılıyor; oysa ne anlatımda, ne şiirsellikte, ne ue kullanılan argo sözcüklerde bir farklılık gözlenmiyor; belki de, kullandığı uyuşturucu etkisiyle Jilet'in anlattıklarında daha sanrılı ve dolayısıyla şiirsel, anlatıcının anlatımında ise daha gözlemci ve gerçekçi bir tarz, sokak yaşamının, hem yanı başımızda olması hem de çok uzak bir dünyayı anlatması ikilemini daha net ortaya koyabilirdi. Fakat yazarın ortaya koymak istediğinin bu olmadığını anlıyoruz, o anlatıcı olarak ne denli öykünün içine girmişse, okur olarak bizim de girmemizi istiyor. Jilet'in hayal dünyası, anlatıcının ağzından aynı hayalci biçimde devam ediyor. Böylece yazar, sokak yaşamını yargılar konumdan kendini (ve dolayısıyla bizi) kurtarıyor. Romanda kullanılan argo sözcükler de, hem Jilet'in, hem de anlatıcının ağzından aynı şekilde öyküye giriyor. Matize çıkmak, araba patlatmak, faça atmak, mazot kullanmak, anaforlamak, SAYI 627 H. Bulut. 71 34 79 B. "Ihtiyarladılar, harap oldular/ Hurma bahçelerinde ceylan kadar,/ Put kadar güzel... kızları." (Mustafa Seyit Sütüven). 35 50 38 63 5 65 33 C. "yerim olmadı zaten kendi mezarımdan başka/ çılgının biri sanılmaktan sakınmaya vaktim olmadı/ durmadan bir beyaz aygırla taşardım derin göllerden/ bir gebe kısrakla kaçardım derin ormanlara/ güneşin zekâsıyla doymak isterdim/ kaba splgun kâğıtlar sunardı/ ..." (ismetÖzel). 41 28 61 29 80 64 59 20 23 55 I. "Ayn ..." ("Bırakınız yapsınlar" anlayışına dayalı kapitalizmin yetenekleri geliştirmeye en uygun ortam olduğunu, bencilliğin bir erdem, özgeciliğin ise kötü bir alışkanlık olduğunu savlayan. Türkçeye Biz Insanlar "Yaşamak lstiyorum" ve "Ben" adlı kitapları da çevriien, Rus asülı ABD'li yazar). 7 49 58 16 J. Lif gibi, telsel. 77 42 72 25 36 10 1 K. Ileri sürülerek savunulan düşünce, sav. 3 53 11 9 48 12 47 31 54 39 32 D. "...ında bırakmak" (ölçüyü aşmamak). 4 14 46 60 21 52 825. sayının çözümü A. Bülbül Susar, B. Ulisin, C. Kadidi, D. Evi, E. Türbedarın, F. Ulysses, G. Zeyti, H. Uzak, I. Nick Nolte, J. Erdal Öz, K. Rüyet Metin: "Balıklar kaybolunca, deniz sustu. Sudaki bütün sesler, izler ve yüzler eridi, söndü, yitti." E. Anadolu'nun doğusunda, çekirdeğini Van Gölü ve çevresinin oluşturduğu bölgede kurulan eski krallık. 17 26 30 43 18 37 Babasızlık duygusu, bir şeytan üçgeni gibi yok edicı etki yaşıyor sokak çocukları üzerinde. "Jilet Sinan" kurgusu için okunacak bir kitap değil, roman ilk başından umut vermeyen bir dünyanın habercisi olduğunu okura çok kereler hatırlatıyor; romanın gücü anlattığı öyküden çok, anlattığı dünyadan kaynaklanıyor. Roman bittiğinde ister istemez bir soru takılıyor insanın aklına: Bu romanın okuru kim.' Trafık ışiklarında arabasının camı sokak çocukları tarafından silinen kişi büyük olasılıkla. Para verip vermeme konusunda kararsız biri; küçük çocuk hallerinde çok sevim li bulduğu bu çocuklardan, büyüdüklerinde korkan biri... Bu sorular akla takılsa da, Gönül Kıvılcım birbirlerine zıt yaşamlar süren orta sınıf ile sokakta yaşayanları yüz yüze getirmiyor romanda. Tamamen farklı bir dünyanın gerçeklerini anlatıyor, bu dünyadaki gerçekler, yasalar, inançlar, hiçbir şekilde küçük burjuva çoğunluğun dünyasındakilerle benzerlik taşımıyor. Sanırım kendi başına bir dünya olarak ele aldığı için, roman okurda suçluluk duygusu bırakmıyor, aksine sokak yaşamına yakınlık ve şefkat duymasını sağlıyor.B www.yazinsanati.cjb.net/ SAYFA 23 CUMHURİYET KİTAP