Katalog

2 1 Ş U B A T 2 0 0 2 • H. Akarsu, Cemalettin Aykın'ın "Zor Zamanlar"ını değerlendirdi v sayfada • BülentTopbaş, Prof. Dr. UygurKocabaşoğlu'nun "Türkiye Iş Bankası Tarihi"ni değerlendirdi n. sayfada ü Afşar Timuçin, Baudelaire'in farklı bir yanına bakıyor yazısında u. sayfada O Şiir Atlası'nda bu hafta Paul Eluard'ın şiirleri yer alıyor m. sa Yazar Necati Tosuner'in yazın yaşamının 39. yılı biterken içimizden bir grup insanın iç içe geçen öykülerini anlattığı 'Bana Sen Söyle' acllı romanı Doğan Kitap'tan çıktı. Bir önceki yapıtı 'Yainızlıktan Devren Kiralık'ın devamı niteliğindeki yapıtta ana karakter, daha geniş bir zaman dilimi ve perspektifte yaşamın ta kendisi olarak karşımıza çıkıyor yine. Sıradan insanlarryla devingen; ölüm, belirsizlikler, ikilemler, her şeye rağmen aşk ile öyküler içinde öyküler yaratan bir yaşam 'Bana Sen Söyle'. Tosuner'le.kitabını ve yazarlığını konuştuk. Üç yazarımız da onu çeşitli yönleriyle değerlendirdi. GAMZE AKDEMİR Necati Tosun Yaşamın bitmeyen öjykülerinin yazarı KITAIP Cumhuriyet P A A 8 I Z E K ana Sen Söyle'de, 'Yalnızlıktan Devren Kıralık'ta baskın olan yalmzlık ve ölüm gibi konulartn yant stra yeniduygusal, yaşamsalaçılımlar da söz konusu Karakterler daha da geliştirtlmıs,, ayrıca farklı ve genis. bir ağ örgüsünde yeni karakterler eklenmİ!) Yalnızlıktan Devren Kiralık'ta karakterlerin fazlalıfiı ve ilk başta hepsini tek tek tanıtma zorunluluğu bir karışıkhğa yol açıyordu. Kimi okur için yirmi, kimi okur içinse elli sayfa. Bu dııraksamalar, geriye dönüp bakmaları gerektiriyordu. Orada bir Cumartesi, Pazar vc Pazartcsi öğleye kadar sürcn ikibuçuk günlük bir süre söz konusuydu. Karakterlerin o Cumartesi gününe kadar yaşadıklarından romanı ilgilendiren bölümler işjeniyor ve Pazartesi öğleye doğru da roman bitiyordu. 'Bana Sen Söyle'de ise daha geniş bir süre var. Üç tane ikibuçuk, üç günlük sürelerden oluşan bölümler var. Konular, duygular, sorgulamalar daha geniş olaylar zincirinde anlatılmakta. Olayları çeşitleme, birbirini izletme, etkileme imkânı var. Ama bu önce anlatılanların tekrar edilmesi değil. Hem 'Yalnızlıktan Devren Kiralık'tan, hem de 'Bana Sen Söyle'den rasgele birkaç sayfa alsak aralarında çok iazla bir voğunluk tarkı yoktıır. Dediğiniz gibi 'Bana Sen Söyle de yeni karakterler devreye girerken ba/.ı karakterler ise geri çekiliyor. Dolayısıyla yeni kişiler demek yeni öyküler demek. Romanda anlatılan süre de uzayınca daha çok olay işlenebildi. 'Yalnızlıktan Devren Kiralık'ta karakterlerin özellikleri olabildiğince kırpmalı bir biçimde çizilmişti. 'Bana Sen Söyle'de ise yeni eklemeler, yakıştırmalı yan öyküler sayesinde karakterler geliştirildi. 'Yalnızlıktan Devren Kiralık'ta yazarlığa heves/enen ve 'Bana Sen Söyle'de yazarlığa fülen başlayan 'Okan' kaCUMHURİYET KİTAPS/HV/ 6 2 7 rakteri de geliştirilmeye uygun btr yapıda... Evet, hemen hemen hepsini derken onu kastetmiştün. Ben yaşar mıyım bilmiyorum ama on yıl sonra romandaki yaşına göre 'Okan' 27 yaşında olacak ve belki de ilk romanını vazacak. 'Okan'da yazartık profılı anlamtnda 'Bana Sen Söyle'deki gelişimını gözönünde bulundurursak ne kadar Necati îosuner var ? Evet. 'Okan'ı yazarken yazarlığa ilk başladığım günleri, nasıl yazdığımı düşündüm. () ilk ydlarda duyumsanan ve düşünülen her şey, yazmak içindir ve önemli, önemsiz ayrımı yokttır. Zaman geçtikçe insan seçmeye, birleştirmeye, ayıklamaya başlıyor. Okan da bu ilk yazarlık deneyimlerinde sanki günlük tutar gibi yazıyor. 'Okan'ı ilk çizdiğimde, kaygıya kapılmıştım. Necati îosuner hep kamburunu yaztıı. Yıllar sonra da bir roman yazdı ve orada da bir çocuğu yürüme sorunlu yaptı. Salâh Birscl'in 'Yapıştırma Bıyık'ı gibi Okan'ı romanınayapıştırdı diyedüşünülecekkaygısıyla 'Okan' ü/.erinde daha fazla durmaın gerekti. Bu ilk duygulanmaları anlamında benzerlik var. Toplumdan o itilme duygusu, korkusu, bu nedenle dışarı çıkmayı pek sevmemesi ve çok okıımak zorunda kalmış bir çocuk ol f ması bakımından da benzerlikler taşıyor. Ama aile yapısı, yaşaması, dünyası anlamlarında çok farklıyız. 'Bana Sen Söyle, 'Yalntzltktan Devren Kiralık'ın bir devamı olarak nitelense de ayrı bir roman olarak okunabılme özelliğine de sahip. 'Devam' romanları, filmleri olarak adlandırdığımı/. ürünler genel bir kural olmasa da biraz daha zayıi olarak karşımıza çıkar. Bu bir riskti ve ben bu riski almak zorundaydım. 'Yalnızlıktan Devren Kiralık'ta istedi;im, romanın sonuna gelen okuyueu için bir bitmemişik duygusu uyandırmasıydı. 'Bana Sen Söyle'de okurda 'Bu böyle miydi ?' izlenimi yaratmaktan kaçınarak 'devam' olmanın riskini en aza indirmeye çalıştım. Yazın tavnnızı kitle anlamında, her ku^aktan ınsana hıtap edebılen bir nıtelikte deg'erlendırebılır nııyız ^ Okur kavramsal bir kişi. Söz ettiğim bilmediğim, sağ elimle yazdığım için sol omuzumda duran, olmadı dediği yerleri çizip, kesip attığım okur. 'Bir okur profiline' göre yazmak başka bir yazarlıktır. Ben çok yaygın bir okur kitlesine ıılaşmış bir yazar değilim. En çok oilinen kitabım 'Sancı Sancı'dır. 25 yıl önce 'Sancı Sancı'da belirli bir başarı kazandıktan sonra o başanyı sürdürmek ya da yaygınlaştırmak için bir çaba göstermeDevamı 4. savfada.