14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

itrinde II Cem Akai/ Okuyan Us Yayın/ 239 s. İlk kez yayımlandığı 1992'den bu yana, alçakgönüllü bir "kült roman" statüsünü haklı gösterebilecek bir meraklı kitlesi oldu "7"nin. Istanbul'da geçiyor olay, gizli ve gizemli bir dinsel örgüt söz konusu, iki sevgili arasında gelişen bir güç paylaşımı savaşı ve buna koşut giden bir cinsellik izleği var. Romanın dili de roman kışileri kadar genç, dinamik ve heyecanlı. Kurgu incelikleri üzerine düşünülmüş olduğunu hemen belli ediyor kitap. "Insanı psikopata bağlayan" bir yani olduğu da söylenmiştir. "7"yi sevenler daha sonra Tarantino filmlerini, "Olağan Şüpheliler"i, "Matris"i de sevdi filmi andıran bir roman olduğu için, bu benzetmeyi kimse abes bulmayacaktır. "7", Cem Akaş'ın dünyası için iyi bir giriş kapısı. Yazın Kuramı/ R. Wellek, A. Warren/ Çevirenler: Yurdanur Salman, Suat Karantay/ Adam Yayınları/ 378 s "Yazın Kuramı'nın Türkçeye çevrilmesiyle yurdumuzda son yıllarda çoğalmaya yüz tutan kuramsal kitaplara önemli bir yapıt daha eklenmiş oluyor. Genel okurun da ilgisini çekebilecek, ama daha çok yazınla ciddi olarak uğraşanlara seslenen bu yapıtı, Yurdanur Salman ve Suat Karantay rahat okunabilir, titiz bir çeviriyle Türk okuruna sunmayı başarmışlardır. Yazın Kuramı ilk kez 1949'da Amerika'da yayımlandığı halde, günümüzde de kendi alanının temel yapıtlarından biri sayılır" diyor kitap hakkında Berna Moran. Eleştiri Üstiine/ Memet Fuat/ Adam Yayınları/ 2X6 s Eleştiri nedir? Öznel eleştiri, nesnel eleştiri, bilimsel eleştiri... Yaşamı boyunca eleştirinin bir yazı sanatı olduğunu savunmuş, ama bilimsel eleştiri, nesnel eleştiri yolundaki çalışmaları sürekli desteklemiş bir yazarın denemelerı, değinmeleri, tartışmaları... Elli yıl içinde eleştirimizde görülen gelışmelerin çeşitlenmelerin sergilenmesi... Sanatçının özgürlüğünü korumak adına eleştirmenin özgürlüğü kısıtlanabilir mi? Eleştirmeni başarıya götüren özelliklerin bugün de, eskiden olduğu gibi, yöntemler değil, öncelikle "kafasının işlemesi, bilgisi, duyarhğı, ustalığı, yazma gücü" olduğu... Dil Üstiine/ Memet Fuat/ Adam Yayınları/ 119 \ bul... Nazilerden kaçırılan Polonya alttnları... Casuslar... Göçler ve parçalanan aileler... Dört çocuğun gözüyle savaş ve savaşın acüarı. Çin'in Gölgesinde Uzakdoğu Asya/ Yayına Hazırlayan. Deniz Ülke Arıboğan/ Bağlam Yayınalık/ 384 t Dünya "uygarca yaşayıp, uygarca ç m GOıGESıa uaroouj &>. savaşanlarla (!), barbarca yaşayıp ••«•««••«•••«••••< barbarca savaşanlar (!)" arasında ••••••••••••#•«#•< ••••••••••••••*••< ikiye ayrılmış durumda. Soğuk savaştan sonra soğuk barışın da bittiği kuşkusuz. Yeni bir düzen ve yeni bir kutuplaşmanın ilk adımları atılmakta. Elbette her yeni düzen yeni hegemonyalar, yeni bloklar, yeni trendler yaratacak. Bir başka deyişle 21. yüzyü yeniden başlayacak. Bu yeni dönemde siyasal merkezlerin nasıl şekilleneceği, temel eğilimlerin neler olacağı ve kimlerin dünya sahnesinin en önemli aktörleri olacağı konusunda spekülasyonlar yapmak mümkün. Bu kitap da her daim yükselen ve çöken güçleri bünyesin de barındıran ve her bitişte yeni bir başlangıç yapan uluslararası sistemin yeni güçlerinden birinin Çin olabileceği gerçeğinden hareketle hazırlandı. Sanatın ve Sosyolojinin Ruh Hali/ Ah Akay/ Baglam Yayınalık/ 262 s. "Sanat ve sosyoloji son yıllarda gitgide birlikte işlemeye başladı. Sanatçılar sosyoîojik çalışmalar, sosyologlar da sanat üzerine araştırma ve çalışmalar yapmaktalar. Bu kitaptaki yazılar, söz konusu ikili beraberliği ve bunun krizini ele almaktadır," diyor kitabı hakkında Ali Akay. Resmi Tarihten Kadın Tarihine/ Aysegül Yaraman/ Baglam Yayınalık/ 207 s "Elinizdeki kitap Elinin Hamuruyla Özgürlük (1992, Milliyet) adlı kitabm ikinci baskısıdır. Kadınların ayrı bir tarihi yoktur; ama ancak onların bakış açısı ve onların yöntemleriyle zenginleştirildiğindendir ki mevcut tarih bir bütünlüğe ulaşabilir. Oysa klasik tarihte, skandallarm, entrikaların dışında kadınlar hep sessizliğe terk edilmiş, onların rol ve statülerini hep erkek filozoflar, siyasetçiler, doktorlar, din adamları belirlemiştir. On dokuzuncu yüzyıl sonuna dek ev ıçi rolleri abartılan kadınlara, bu tarihten itibaren, ev dışına çıkması ve daha önceki rollerin uzantısı olarak tüm toplumun anneliğini üstlenmesi görevi verıimiş, böylece o zamana dek 'yok' sayılan kadınların 'birey'e dönüşmesi süreci başlamıştır," diyor Ayşegül Yaraman. Etnik Gruplar ve Sınırları/ Derleyen: Fredrık Barth/ Çevirenler Ayhan Kaya, Seda Gürkan/ Bağlam Yayınalık/ 175 s. Fredrik Barth'ın derlediği Etnik Gruplar ve Sınırları adlı çalışma sosyal bilimlerde çığır açıcı kaynaklardan biridir. Çalışma aynı zamanda Batı'da son yıllarda başlı başına bir sosyal biİim disiplini haline gelen etnik ilişkiler disiplininin de başlangıcını teşkü eder. Pencereler/ / B. Pontalis/ Çeviren: Talat Parman/ Bağlam Yayınalık/ 121 s "J.B. Pontalis Pencereler'de psikanaliz ile yazını birbirine kaynaştıİ'FN.CJKHLEK rıyor. Neredeyse yeni bir tür yaratıyor. Ötekini dinlemek, anlamak ile kendini yazmak, anlatmak etkinliklerini ydların deneyiminden süzerek ve birbirinden ayrılmaz bir sarmal biçiminde aktarıyor bize. Kısa ama yoğun metinler. Yaşamın içinden gelen, yaşamın sesinden yankılanan metinler. Bir psikanalistyazarın kaleminden çıkmış. Evet, psikanalistler sıklıkla yazarlar. Önemli sayıda yazarın da psikanalizle ilgilendiği bilinir. Ancak bir de, "psikanaCUMHURİYET KİTAP SAYI renme süreci... Kimlerden, nerelerde, neler öğrenmedik ki!.. Onları öyle mi öğrenmemiz gerekirdi, ya da başka bir türlü mü? Kim bilebilir? Bilse de ne olacak? Eğitim, bütün yönleriyle, hiçbir zaman tam olarak denetim altına alınamaz. Ama bazı yönleriyle alınabilir. Ozellikle, "insanların edinip öğrenebildikleri her türlü bilgi ve beceri"nin, yani "kültür"ün çok küçük bir bölümünü oluştursa da, okullarda verilen örgün eğitimin, nasıl denetim altına alınıp Türkiye'yi çağdaşlaşma yolundan geri çevirmek amacıyla kuİlanıldığını, şu son yıllarda, içinde yaşayarak görduk. Aydınlarımızın, aile çevresinden okullara, çocuk oyunlarından sanatlara, kitle iletişim araçlarından döner bıçaklı maçlara, bütün yaşamı kapsayan eğitim konusu üstünde sürekli düşünmeleri, bu işi önemi anlaşılıp çözümlenmiş bir sorun olarak görmemeleri gerekir. Planımız Katliam/ Haldun Aydıngün/ Okuyan Us Yayın/ 305 i Bir ülke, nüfusunu azaltmak ve ülkenin makro ekonomik göstergelerini geliştirmek için komşusuyla anlaşıp savaş çıkarsaydı neler olurdu? Planımız Katliam'da, insanı ateşe atan bir ülkenin ve onun başındaki insanın öyküsünü okuyacaksınız. 11 Eylül 2001 tarihinden yıllar önce yazılmış olmasma karşın (1995) kolaylıkla " 11 Eylul" romanı olarak adlandırılabilecek, nerdeyse sinema diliyle anlatılmış müthiş heyecanlı ve akıcı bir roman. Ancak pek çok diğer 11 Eylül film ve kitaplarından ayıran özelliği ise, iyi ile kötünün birbirlerine karışmış olması ve korkunç komploları sıradan herhangi bir ülkenin de rahatça yapabildiği bir dünyayı (yani aslında bizim şu anda yaşadığımız dünyayı) anlatıyor olması. Bu kitabı bitirdiğinizde kötüler için üzülebilecek, iyi bildiğiniz her kavramı da yeniden sorgulama ihtiyacını duyacaksınız. Cinsel Öyküler/ Akın Sevinç, Buket Uzuner, Cem Akas, Cem Mumcu, HahlGökhan, Leyla Erbıl, Marıo Levt, Mustafa Zıyalan, Müge Ipltkçı, Süreyyya Evren, Yı/dırım B Dogan, YusufEradam/ Okuyan Us Yayın/ 160 s Bu öykülerde, ilkel duyguların ve mahremiyetin yazıyla bütünleşmesiyle ortaya çıkan estetiği, gündelik hayatın büyüsünü bulacaksınız. Cinsellik, yani "ben"in dışındaki "ben", ikinci ve uçüncü tekil şahıslar olarak hayatımızda gizli gizli varlığını sürdürüyor. Kendi ötekileriyle hesaplaşmış, hatta iç içe geçmiş yazarlar, "özgürlük" alanı olarak tanımlanan bu gizli bahçede özgürce yarattılar, seksin sessizliğini yırtmak istercesine... Girdikleri bu bahçenin sırlarını ortadan kaldırmak için ve sadece bu kitap için. Farklı ifadeler, gözlemler, düş gücü ve tecrübeler okuyucunun öyküler arası yolculuğunu hızlandırırken, keyifli bir okuma sürecini başlatıyor ve farklı tatlar almalarına yol açıyor. Cehennemde Bir Ada/ Gülseren Engin/ Remzi Kitabevı/ 383 s. II. Dünya Savaşı'nın ilk ayları... Giderek cehennem ateşine dönen ve dünyaya yayılmaya başlayan savaş... Bu ateşten denizin ortasında savaş dışı kalmayı başarmış bir küçük barış adası Türkiye ve göç yollarının kesiştiği noktada sakin bir liman Istan Bu kitapta dilimizin oldukça hızlı geliştiği, arındığı, Arapçanın, Farsçanın baskısından kurtulma savaşımı verdiği yıllarda yaşamış bir yazarın, 1952'den 1998'e, kırk altı yıl boyunca yazdığı yazdarı okuyacaksınız... Romanlarda, öykülerde gerçekçilik şive kullanmayı gerektirir mi? Devrik tümce kullanmak ^^jj salt bir üslup sorunu mudur, yoksa anlam gereği midir? Yanlışsız, kurallara uygun yazma çabası ile üslup kaygıları arasındaki denge nasü tutturulabilir? Içi boş güzellikler yaratma yolundaki sanatçıların dile stğınişlarındaki aldatmaca... Şiir dili... Dilin şiiri... Osmanlıca sözcüklerin ayrılık için kullanılışı... Dilde tutarsızhk... Dili yazarhk açısından irdeleyen yazılar... Eğitim Sorunu/ Memet Fuat/ Adam Yayınları/ 103 s "fnsan ancak eğitimle insan olur" diyen filozof, okullarda geçirdiğimiz on beş yıllık öğrenimden söz etmiyor. Eğitim beşikten mezara ömür boyu süren bir öğSAYFA 16 J 622
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle