20 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

1 7 0 C A K 2 0 0 2 • Refik Erduran, Şakir Eczacıbaşı'nın hazırladığı Oscar VVilde kitabını değerlendiriyor i sayfada U Baudrillard'ın "Amerika"sı ve kitap üzerine bir konuşma m. sayfada • Çiğdem öztürk, Gaye Boralıoğlu ile kitabini konUŞtU 11 sayfada ü "Kısa Kısa" sayfalarımızda, beş kitabın kısa tanıtımı yer alıyor u sayfada Cumhuriyet I Z E 2002 Nâzım Hikmet'in doğumunun 100. yılı. Yıl boyu sürecek etkinliklerde sürekli anılacak olan şairimizi, Memet Fuat'ın hazırladığı bir biyografi ve Server Tanilli'nin bir yazısıyla anıyoruz. Iç sayfalarımızda da yeni çıkmış Nâzım Hikmet kitaplarını göreceksiniz MEMET FUAT Hikmet N Nâzım lOOyaşındabir Dünya Şairi ivtTAl' âzım Hikmet 20 Kasım 1901'de Selanik'te doğdu (aile çevresinde 40 gün için bir yaş büyuk görünmesin diye bu tarın 15 Ocak 1902 olarak anılmış, kendisi de bunu benünsemiştir), 3 Haziran 1963'te Moskova'da öldü. Baba tarafından dedesi Nâzım Paşa valiliklerde bulunmuş, özgürlükçü, şairliği olan bir kışiydi. Mevlevi tarikatındandı. Anayasacı Mithat Paşa'nın yakın arkadaşıydı. Babası Hikmet Bey ise Mektebi Sultani (sonradan Galatasaray Lisesi) mezunu, önce ticaret yaşamını denemiş, başaramayınca Kalemi Ecnebiye'ye (dışişleri) bağlanmış bir memıırdu. DiJci, eğitimci Enver Paşa'nın kızı olan annesi Celıle Hanım, Fransızca konıışan, piyano çalan, ressam denecek kadar ıyi resim yapan bir kadındı. Nâzım Hikmet'in eğitiminde dönemin ileri düşüncelerine sahip aile çevresinin büyük etkisi oldu. Bir yıl kadar, Fransızca öğretim yapan bir okulda, sonra Göztepe'deki Numune Mektebi'nde (Taşmektep) okudu. llkokulu bitirince, arkadaşı Vâlâ Nureddin'le birlikte Mektebi Sultani'nin hazırlık sınıfına yazıldı. Ertesi yıl ailesinin paraca sıkıntıya düşmesi yüzünden bu masraflı okııJdan alınarak Nişantaşı Sultanisi'ne verildi. Bu arada dedesi Nâzım Paşa'nın etkisivle şiirler de ya/.maya başlamıştı. Bir aiJe toplantısında denizciler için yazdığı bir kahramanlık şiirini dinleyen Bahriye Nazırı Cemal Paşa çok etkilenerek bu yetenekli gencin Heybeliada Bahriye Mektebi'ne geçmesini istedı, aileden olumlu karşılık alınca da bu okula girmesine yardım etti. Nâzım Hikmet 1917'de girdiği Heybeliada Bahriye Mektebi'ni 1919'dabitiripHamidiyekruvazörünestajyer güverte subayı olarak atandı. Aynı yılın kışında son sınıhayken geçirdiği zatülcenp hastalığı tekrarladı. Aile dostu olan Deniz Hastanesi Başhekımi Hakkı Şinasi Paşa'nın gözetiminde iki ay süren bir sağaltım doneminden sonra, kendisine iki ay da evde dinlenme izni verildi. Bu siire sonunda da toparlanamadığı, deniz subayı olarak görev yapabüecek sağlık durumuna kavuşamadığı görülünce, 17 Mayıs 1920'de, Sağbk Kurulu raporuyla, askerlikten çürüğe çıkarıldı. Bu arada hececi şairler arasında genç bir ses olarak CUMHURİYET KİTAPS^V/ 6 2 2 oldukça ünlenmişti. Bahriye Mektebi'nde tarih ve edebiyat öğretmeni olan, ayrıca aile dostu olarak evlerine de gelip giden Yahya Kemal'e büyük hayranlık duyuyor, yazdığı şiirleri gösterip eleştirilerini alıyordu. 1920'de "Alemdar" gazetesinin açtığı bir yanşmada ünlü şairlerden oluşan seçici kurul birincilik ödülünü ona vermiş, Faruk Nafiz, Yusuf Ziya, Orhan Seyfi gibi genç ustalar ondan sevgiyle söz eder olmuşlardı. Istanbul işgal altındaydı ve Nâzım Hikmet coşkun bir vatan sevgisini yansıtan direniş şiirleri yazıyordu. 1920'nin son günlerinde yazdığı "Gençlik" adlı şiiri gençleri ülkenin kurtuluşu için savaşmaya çağırmaktaydı. 1 Ocak 1921'de ise Mustafa Kemal'e silah ve cephane kaçıran gizli bir örgütün yardımıyla dört şair, Faruk Nafiz, Yusuf Ziya, Nâzım Hikmet, Vâlâ Nureddin, Sirkeci'den kalkan Yeni Dünya vapuruna gizlice bindiler. Inebolu'ya varınca, Ankara'ya geçebilmek için beş altı gün, izin ve yol parası beklemeleri gerekti. Ama Ankara'dan yalnız Nâzım Hikmet ile Vâlâ Nureddin'e izin çıktı. Inebolu'da geçirdikleri günlerde, Anadolu'va geçmek üzere, onlar gibi izin bekleyen, Almanya'dan gelme genç öğrencilerle tanışmışlardı. Aralarında Sadık Ahi (sonradan Mehmet Eti adıyla CHP milletvekili), Vehbi (Prof. Vehbi Sarıdal), Nafi Atuf (Kansu, sonradan CHP genel sekreteri) gibi kimseler de bulunan bu öğrenciler Spartakistler olarak anılıyor, sosyalizmi savunuyor, Türkiye'nin Misakı Milli sınırlarını ilk tanıyan ülke olarak Sovyetler Birliği'nden övgüyle söz ediDevamı 4. sayfada.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle