Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
rar rutkunıı Ryan Topps almıştır. lngiliz Archie Jones ile Begaldeş'li Samet Ikbal'ın tuhaf biçimde II. Dünya bavaşında Bulgaristan'da kesişen kaderlerinin başlattığı dostlukları Londra'nın kenar semtinde Arapların işlettiği bir Irlanda bilardo salonıı havasında olan ama bilardosuz Cafc O'Connel's de devam edecektir hayatlarının tek keyifli saatleri olarak... Şimdilerde bir Hint lokantasında gar sonlıık yapan Samet 197 3 'de Begüm Alsana ile evlenip Londra'da tek tamdığı Archie'nın otıırduğu semte taşınmak için ölesiye çalışmış, hemen hemen Irie ile aynı zamanda doöan ikizleri için yaşam öyküleri kurgulamaya başlamıştır. Ikizlerden Macit kendi seçtiği giysilerle cüce bir entelektüel kütüphane memuruna benzerken, Millat markalı mont ve ayakkabılarıyla tam bir küçük fırlama havasındadır ve bu rarklıhkları okul başarılarına da aynen yansır. Samet iliklerine kadar işleyen günah işleme korkusurıdan yıllardır sürdürdüğü mastürbasyonu bırakıp, Tanrı ile pazarlıkla içkiye başlar. Derken okul aile birliğinde tanıştığı ikizlerin öğretmeni Poppy'e yönelir cinsel ilgisi. Ama orta yaş krizi, kadın bedeni, (j noktası, menopoz söylemleri Samet'e çok fazla gelmeye başlar. Sürekli "geleneksel olmak istiyorum. Doğu'ya dönmek istiyorum" dcr. (Acaba neden "gelenek" deyince hep Doğu akla gelir, Barı "köksüz" müdür? LE) Poppy ile yaşadığı macera iflah olmaz SUÇIUIUK duygusunu depreştirir, "çocııklarıını buraya, Tanrı'dun bu kadar uzağa getirnıemeliydim, Doğu'lu babanın günahını Batı'iı çocuklar çekecek" hezeyanlarına kapılır. (Tanrı yalnızca herkesin esas ülkesinde mi yaşarH LE). Archie'nın yazıturalarıyla, rüyalarla ve alametlerle "kurtarılacak" ikiz hep de£ışır, snnıında pıyango Macit'e vıırıır. Gizlice, Alsana'ya bile haber verilmeden Macit, Samet'in kıırguladığı "düzgiin" bir yaşam için memlekete gönderilir. Samet'e bıınun bedeli önce Alsana'nın onıı yok sayması biçiminde döner, ama asıl bedel çok sontaları Macit'in Ingiltere'ye dönüşünde ödenecektir. Jones'lar ve îkbal'lerde yaşam sürüp gitmektedir, bu arada yikılması düşlen memiş bile olan Berlin duvarı yıkılacaktır. Dünya değişmektedir, cocuklar hızla onlara benzemez biçimcle büyümektedirler ve bu Samet'i acıtnıaktadır. Unıudu, tesellisi, direnci Hint isyanını başlattıgına ölesiye inandığı/düşlediği kanraman büyükbüyükbabası Pande'dir, Macit'dir, kökleridir, çiinkü ona göre "kökler boğulmak üzere olan insanların canını ve ruhunu kurtarmak için atılan halatlar gibidir, can kurtarırlar" Samet sürekJi çocuklarını düşünür, birinden hepten umudunu kestiği, diğerini köklerine geri gönderdiği ikizlerini... "lki oğul. Biri görünmez ve mükemmel, dokuz gibi sevimli bir yaşta donup kalmış, bir çerçeve içinde hareketsiz duruyor, altındaki televizyon seksenli yıllann tüın pisliğini kıısarken.... o hep gülümseyen Buda mertebesine yükseftilmiş sakin bir Doğulu havasıyla, her şeyi yapabilecek doğal bir lider, dofial bir Miislüman,doğalbirşef, kısacası bir hayaletten başka bir şey değil.... Samet bu oğlunu göremiyordu. Ve Samet göremedigi şeylere tapınmayı yıllar önce öğrenmişti lkinci oğul; geciken bir otobüs, karadan gönderilen ucıız posta, kara tren, hep geri kalan çocuk, uojiunı kanalındaki ilk yarışı kaybeden, şimdi de genetik kalıta görc bir artcı" ()ysa Mıllar babasının onda hiç sezCUMHURİYET KİTAP SAYI 602 mediği yetenekleri ile kendisine bambaşka bir hayat kurgulamaktadır. "Uyanık, kötü adam ve akıncıydı ve ayakkarjı değiştirir gibi imaj değiştirirdi,.. en büyük ve en kötüydü ve genç yaşamını Bl JYÜK HARFLLRLH yaşamayı seçmişti" Bu seçiş onu sokak "playboy"luğundan Salman Rüşdi icin yapılan protesto gösterilerine sonra da "Ebedi ve Mıızaffer Islam Devletlerinin Koruyucuları" grubuna savurmuştu. Samet'in köklerden örülmüş kalesine ilk saldırı bir fotoğraf ve mektupla gelir. Samet'in nefret ettigi Hint'li bir yazarla, tüvit ceket giymiş Macit'in fotoğrafı ve "Ingilizler gibi ulmaLyız, lngilizler kaderle ölümüne savaşırlar" cümlesinin yer aldığı bir mektup.. Alsana pratik bir yaklaşımla "kıışak farkı, farklı düşünceler" diyerek rahatlatır kendini ama Samet siddetle karşı çıkar "tek kıışak vardır, böliincmez' ve düşünür, "köklere" ne oldu? Oysa kökler başka bir biçimde daha kopmaya başlamıştır. Aynı okulda okııyan Irie ile Millat'ı ve bir biçimde suça bulaştırdıkları Joshua Chalfen'i bekleyen ceza (!) Chalfen'lerin evinde eğitimdir. Chalfen'ler bahçe topragını kadın bedeni ile özdeşleştiren, çiçek bakımı üzerine psikolojik kitaplar yazan anne Joyce, gen transferi ile farelerin yaşamını daki ilişki aslında sadece bir sarhoşluk anında yaptığı ters bir hareket olan Man gal Pande'nin torununıın torunu. Diğeri Archie Jones. On yıllar önce Olimpiyatın birinde bisiklet dalında on üçüncülüğü var. îkbal ve Jones, tkinci Dünya Savaşı'nda Britanya ordusunda birlikte savaşmışlar. Aslında savaşamamışlar demek daha doğru olur. Çiinkü bir Bulgar köyünde mahsur kalmışlar ve neredeyse tek Kurşun atamadan bitirmişler savaşı. Sonra evleniyorlar. Arcnie, taluntı halinde dünyanın sonıınu bekleyen bir Yehova Şahidi olan annesinden kurtulmak isteyen Clara Bowden ile evleniyor. Cla ra Jamaika kökenli, Archie'den yirmi küsur yaş küçük, zenci. Samet ise kendisi gibi Bengalli olan Alsana ile. lki arkadas, içinde tek bir bilardo masası olmadığı hal de, tabelasında Bilardo Salonıı yazan bir yere takılıyorlar yıllardır. Salonun sahibi, aynı zamanda tek çalışanı olan AbdülMickey. AbdülMickey de bir göçmen ve en büyük tutkusu, mantarlı omlerren başka bir şey sunmadıgı nıüşterilerini nasıl mcmnun edece^ini anlamak için Miişteri Memnııniyeti kitapları okumak. Cocuklar sonra. Archie ve Clara'nın, en bii yük amacı kıvır luvır saçlarını düzleştirip iazla kilolalarından kurtulmak olan trie adlı bir kızları olııyor. Samet ve Alsana'nm ise Milat ve Macit adında ikiz oğıılları. Batı ile Müslüman değerleri arasında sıkışıp kalan, ama her seferinde alko Ie, giizel kadınlara ve ufak üçkâgıtlara dair rasyonel bir çözümü de bulmaktan çe kinmeyen Samet'in en büyük korkusıı ogullarının Batı kültürüyle yozlaşması. Hatta bu öyle bir takıntı halini alıyor ki, akıllı, uslu ve çalışkan oglunu, yani Ma cit'i gizli bir operasyonla Bangladeş'e geri yolluyor. Haylaz ve yakışıklı oğlu Milat ise erkenden kadınlarıa düşüp kalkmaya, esrara ve alkol kullanmaya başlıyor. Ama yıllar sonra Macit karıksız bir Batı hayranı, Milat ise bir köktendinci haline geliyor. Samet'e ise artık dırdırcı, ama ermiş kadar derin Hkirleri olan karısı Alsana'nın karşısında, bütün giin televizyon izleyen bir hımbıl olmaktan başka seçenek kalmamıştır... Btıraya kadar yazdıklarım, bir özet bile sayılmaz. Daha o kadar çok 'fırlamalık' var ki kitapta, yazmaya yer yetmez. tnsan tnci Gibi Dişler'i tanıtırken kendisini kaptınyor, aynı okurken oldıığu gibi. Bütün kendi kolunu açan, yeni bir üslup ortaya koyan yazarlar gibi, hemen yanı başınızda, dokunabilecek bir nesneymiş gibi belirgin tatlar bırakan bir dille yazıyor Zadie Smith. En çarpıcı özelliklerden birisi Zadie'nin erkekJeri de kadınları da, yaşlıları da gençleri de, aynı rahatlıkta, haylaz bir çocuğun gözii karalığıyla anlatması. Mizahi, mıızır üslubuyla yer yer okuyucuyu soluksıız bırakacak kadar tempolu bir hikâye anlatırken, en beklenmedik durumlann en derin yerlerinde gezinmesi gerçekten şaşırtıcı. Kuzey Londra'nın mütevazı Willesden semtinden, koskoca bir dünya yaratıyor Zadie Smith, 'has' bir edebiyatçı olacağını ilk kitabından kanıtlıyor. Ben genelde çok tantanası yapılan kitaplara karşı, doğru olııp olmadığını kimseyle tartışmaya gerek dııvmadıöım, hasisçe bir kıllık uuyarım. (Doğru bir fiil de ğil sanırım bu, ama başkası gelmiyor akIıma...) Ama doğrusu tnci Gibi Dişler, ko pardığı fırtınanın, estirdıfii rüzgârın tam ortasında inci J"IM p'ttıldıyor. • SAYFA 6 Edebiyata taze göçmen kanı CEM SEFEROGLU adie Smith'in tnci Gibi Dişler'i henüz piyasaya çıkmadan olay yaratmıştı. 21 yaşında, halim selim bir Cambridge ögrencisi olan Zadie Smith, kitabın 80 sayfalık müsveddesini I lamish I lamilton yayınevinc takdim ettikten kısa bir süre sonra, cebinde 250 bin pound avansla evine donece^ini herhalde pek tahmin etmiyordu. Zadie, üç yıl boyıı evinin mııhtelif köşelerinde kelimelerle cebelleşerek tamamladı kitabını. Ve ortaya çıkan yapıt, gerçekten de Hamish Hamilton editörlerinin yüzünü kara çıkarmavacak türdendi. S,öhreti öncc tngiltere'de, sonra da dünyanın diğer köşelerinde hızla yayıldı. Alt alta sıralandığında, orra halli bir gazete yazısına tazla gelecek sayıda ödül kazandı. BB(] televizyonu ıse tnci Gibi Dişler'in dizi haklarını 5 milyon pound karşılı^ı satın alıyordıı. Rüya gibi bir hikâyeburaya dek. Genç vaşta ve kısa siirede edınilen iin, kazanılan scrvct... Edebiyat gibi nimetlerini azar azar, yıllarca sıiründürdiıkren sonra sunan ketum bir zeminde, bir ilk kitaba kolay nasip olmayacak bir ilgi alaka... Peki tnci Gibi Dişler, bir yapıt olarak bu kusıırsuz başarı hikâyesinin neresinc denk düşüyor? Ortada gerçekten ilgiyi hak eden, sıkı bir yapıt mı var, yoksa yayın sektörünün pazarlama departmanlarının bir fazla mesaisi mi söz konusıir1 Ben hiç çekinmeden ilk şıkka imzamı atarım. lnci Gibi Dişler'i okuduktan sonra a^zımda bıraktıgı tadı, ne kadar eğlendiğimi falan anlatmayı geçip, ortada sıkı bir yapıt, bir edebiyat olayı olduğunu gönül rahatlığıyla söylemeliyim. tnci Gibi Dişler, Jamaika göçmeni bir aileden gelen Zadie Smith, yirmi küsıır yıllık pek ıızun sayılmayacak hayatında, Londra'nın çokkültürlü hayatına dair yaptığı binlerce çarpıcı gözlemin, komik ve hüzünlü ayrıntının bir tuplamı. Etnik azınlıkların, göçmenlerin Londra'nın bakıınsız kenar semtlerinde sürdürdükleri zor, ama renkJi hayatın bir parodısi. Kitap csas olarak iki 'askerlik arkadaşı'nın. 50 yıllık arkadaşlıkları etrafmda gelişiyor. Bunlardan biri, Bangladeş göçmeni Samet lkbaJ. Bengal'de Sepoy lsyanı'nın önderi olduğıı söylenen, ama isyanla arasın Z Bir adeUyat otayı Odenecek bedel '