Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Turkiye'de bilim felsefesi Kapak konusunun devamı. •• da yaşanan tartışmanın heyecanını taşıması, bu kitabın bir başka ayırıcı özelliği olarak değerlendirilebilir... Bu alandaki bir diğer telif eser ise, Kurtuluş Dinçer'in Bilimsel Açıklamada Hempel Modeli (1993) adlı kitabıdır. Kurtuluş Dinçer, neopozitivizmin yaygınlaştırdığı bilim anlayısını; Hempel'in bilimsel açıklama modeli üzerinden irdeliyor. "Bilimsel açıklama, Hempel'e göre, bir olayın bir olgunun, bir durumun genel bir yasa altına sokulmasıdır." (s. 7) Kurtuluş Dinçer'e göre, bu bağlamda, belli bir olayın açıklanması derken, "çoğu kez, onun nedenini ya da nedenlerini belirlemek" (s. 9) anlaşılıyor. Gcnel yasalı açıklama düşüncesinin neliğini irdeledikten sonra, bu anlayışın Augustc Comte, John Stuart Mill, Karl R. Popper üzerinden tarihsel arka planını irdeleyerek serimleyen Dinçer, bu modelin toplumsal ve tarihsel olayları açıklama iddiasının geçerliliğini William H. Dray ile R. C. Collingwood'un görüşlcri açısından tartüjiyor. sının " (s. 67) olmadığını, dolayısıyla çağımız biliminin nesnesini yitirmekle karşı karşıya olduğunu göstermesidir. Dinçer, neopozitivistlerin her alana uygulanabileceği iddiasıyla ileri sürdükleri bu açıklama modelinin, tarih ve toplum biIimlerin söz konusu olduğunda ancak totaliter toplumlarda gerçekleşebileceğini ileri süren Hannah Arendt'in uyarısına dikkat çekiyor. Kurtuluş Dinçer'e göre "çağımız bilimlerinin nesnelerini yitirmesi, onları bir varsayımlar, kuramlar, modeller bütünü haline getırmiş; bu modellerin tarih ve toplum bilimlerine de uygulanmasıyla, doğaya egemen olma isteği tarihe ve topluma egemen olma isteğine dönüşmüştür." (s. 71) Ona göre, "insanı yapıntı bir dünyayla karşıTcars,ıya bırakan modellerle iş görmenin bılimsellik sayılmaması gerekir. Bilimin gerçeklikle bağını koparmamalı, nesnesini yitirmemelidir." (s. 72) Doğuşu (Çev.: Kurtuluş Dinçer. 1989) ile Kapalı Dünyadan Sonsuz Evrene (Çev.. Azu Yardımlı, 1998), R. C. Collinwood'un Doğa Tasarımı (Çev.: Kurtuluş Dinçer, 1999) gibı... Burada Cemal Güzel'ın Popper, Feyerabend il Lakatos'dan yaptığı derlememetın tercüe melerine.d değinmek gerekir. Özellikle, Çoğulculuğun Kuramcısı: Lakatos Türkçe'deki ilk Lakatos derlemesini oluşturuyor. Bilim felsefesinin doğa bilimlerine indirgenmesi anlayışı tercümelere de yansımış durumda. • Kurtuluş Dinçer, Bilimsel Açıklamada Hempel Modeli, Türkiye Felsefe Kurumu Yayınları,.1993,80s. Doğan Özlem, Felsefe ve Doğa Bilimleri, Iz ' mir Kitaplığı Yayınları, 1995, 192 s. ! Imre Lakatos, Çoğulculuğun Kuramcısı: Lakatos, Der.: Cemal Güzel, Bilim ve Sanat Yayınları, 255 s R. G. Collingwood, Doğa Tasarımı, Çev.: Kurtuluş Dinçer, tmge Kitabevi, 1999, 212 s. Paul Feyerabend Kurtuluş Dinçer'in kitabı, Hempel'in nezdinde, bilimsellik iddiasında olan neopozitivizmin krizini gösteren bir bilim felsefesi yapıtı. Bu bağlamda, tlhan Kutluer'in MoTelif escr olması bakırmndan Dindern Bilimin Arkaplanı (1985) adlı telif çer'in kitabı birkaç ılkliğe sahip. Bilineserinden de söz edilebilir. Ancak, Kutdiği üzere, AngloSakson dünyada olluer'in yapıtı, bilim felsefesınin problem duğu gibi Turkiye'de dc, bilim felsefcalanının sınırlarını aşan, kültürel tepki sini neopozitivizme indirgeyen biryakbağlamını önemseyen, dolayısıyla felselaşımın negemonyası söz konusudur. feyi "aracı" kılan bir çalışma. Kurtuluş Dinçer e göre, neopoziti*** vizm, bilim felsefesini neopozitivizme Söz konusu telif yapıtların, bu alanda indirgemekle kalmıyor, asıl indirgeme birinciel metinlerin tercüme edilmediği çabası bu süreçten sonra başlıyor. Ona yıllarda yazılmış olması, bu kitaplara göre, neopozitivizm, bir yandan top"kaynak' olmaözelliğini de kattığınıbelumbilimlerini göz ardı ederek bilim felIirtmek gerekir. sefesinin konusunu doğa bilimlerine inBugün, bilim felsefesine ait temel yadirgerken, diğer taraftan da bilimi, bipıtların hemen hemen Türkçe'ye tercülimsel yönteme indirgemektedir. Dinme edildiği söylenebilir; hâlâ Bertrand çer'in yapıtını ayırıcı kılan özellik, genel Russell'ın Pirtncipia Mathematica'sı ile yasalı açıklama modelinin "açıklanan Viyana Çevresi'nin düşünürlerine ait şeyin ne olduğuna ilişkin hiçbir kaygıönemli metinler henüz tercüme edilmemiş olsa da: Hanş Reichenbach'ın Bilimsel Felsefenin Doğusu (Çev.: Cemal Yıfdınm, 1981), Ludwig Wittgenstein'ın Tractatus'u (Çev.: îlknur AkaIbrahim Turan, 1998), Thomas S. Kuhn'un Bilimsel Devrimlerin Yapısı (Çev.: Nilüfer KuBilimsel Felsefenin Doğa Tasarımı/ Bilim Felsefesi/ yaş, 1982) ile Asal Doğuşu/Hans Retc R. G CollıngtvoCemal Yıldtrtm Gerilim (Çev.: Yahenhach/Türkçesi/Remzı Kitabevt / od/ Çevtren • Kur kup Şahan, 1994), Cemal Yıldmm/BH tuluj Dinçer /Imge Paul Feyerabend'ın 12% s. gi Yaytnevı/260 s. Kitabevi /212 s Weopmlllırlııı<n krM Yönteme. Hayır (Çev.: Ahmed Inam, 1989), Ozgür Bir Toplumda Bilim (Çev.: Ahmet Kardam, 1991), Akla Veda (Çev.: Ertuğrul Başer, 1995), Alexandrc Koyre'nin Yeniçağ Biliminin Lise felsefe dersi programında ve kitaplarında bilim felsefesınin durumu B ilim felsefesi, 80'li yıllarla birlikte, felsefenin Türkiye'deki en popüler dallarından biri durumuna geldi. Ancak, bu popülerliğin de bilim felsefesinin, bilimi problem nesnesi edinmiş bir felsefe dalı olarak deöıl, bilim üzerine muhalefet söylemiyle ıconuşan, onu eleştiren Batılı bir "kuram" olarak algılanmasına dayandığını belirtmek gerekir. Özellikle, Paul Feyerabend'ın kitapları (hemen hemen nepsi Türkçe'ye çevrilmiş durumda) bu bağlamda okunmuş ve okunmaktadır. Felsefenin bu "genç" disiplininin, 9O'lı yıllann başlarında (1993) lise felsefe dersi programına alınmasında, bu popülaritenin belirleyici bir rolü olsa gerek. Ancak, bugün, bilim felsefesine ait temel yapıtlar tercüme edildikçe, programda oluşturulan bu ünitenin oldukça indirgeyici, kompleks ve dikkatsiz hazırlandığı görülmektedir. Ünitede, Bilim Felsefesi, ABilim Felsefesine Giriş (bilimin tarih içindeki gelişimi, bilimin felsefenin konusu oluşu), BBilime Farklı Yaklaşımlar (ürün olarak bilim, etkinlik olarak bilim), CBilim Felsefesinde Klasik Görüş ve Eleştirisi ve DBilimin Değeri olmak üzere dört başlık altında işleniyor. Ünitenin, başlık sınıflandırması sorunsuz görünse de, programda istenilen amaç ve davranışlar indirgeyici bir niteliğe sahip. tndirgeyicidir; çünkü, programda bılinen felsefesi sadece doğa bilımlerini problem nesnesi edinen bir felsefe dalı olarak gösterilmektedir. Programın birinci ünitesinde, bilimin doğa bilimlerinin yanı sıra formel ve insan bilimlerini de kapsadığını ileri süren amaç dikkate alındığında bu indirgemenin, pedagojik bir çelişkiyi dc işaret ettiğini belirtmek gerekir. Programın hemen hemen tamamında görülen bir diğer indirgeme ise, bilim relsefesinin, onun izm'ıerinden, görüşlerinden biri olarak neopozitivizme indirgenmesidir. Gerçi, ünitedeki sınıflandırma, neopozitivizmi, bilim felsefesinin yaklaşımlarından biri olarak gösterse de, programda yer alan ve gerçekleştirilmesi istenilen amaç ve davranışlar bilim felsefesini neopozitivizmden başka bir sey olarak bir izm olarak sunmaktadır. Örneğin, programın, bilim felsefesiyle ilgili temel amaçlanndan biri olan "günümüzde felsefe yapmanın bilim üstüne mantık diliyle aüsünmek olduğu" önermesi, bütün bir felsefe etkinliğinin neopozitivizmden ibaret olduğunu dile getirmektedir. Oysa, neopozitivizm feısefenin izm'lerinden sadece biridir. Optaöjjratinıde, Islsaf8 dersi Bu amac, söylem olarak, Talim ve Terbiye Kurulu'ndan "onay almış" kitaplara da yansımış durumda. Emine Yamanlar imzah felsefe ders kitabının ilgili ünitesinde yer alan şu ifadeler, örneğin: "Hızla gelişen bilimlerin yanında, felsefenin varlığı bile tehlikeye düşmüştü. Sonuçta felsefeye düsen ıştn sadece bilimleri temel almak, onların kavramlarını, kullandıkları dili, bu dili oluşturan önermelerin yapı ve kuruluşunu incelemek olduğu aüsünüldü. Felsefe sadece bilim felsefesi halini aldt" (Italikler bana ait. yk) Belirtmek gerekir ki, bu ifadeler, ancak, hiç felsefe eğitimi almamış ve özellikle 19 ve 20. yüzyıl felsefesine ait hiçbir kitap okumamış birinin sarfedeceği yargılardır. Ortaöğretimde, felsefe dersinin böyle bir "özne" ile temsil edilmesi, "tencere yuvarlanır kapağını bulur" sözünü anımsatır niteliktedir. CUMHURİYET KİTAP SAYI 54 Özgür Bir Yönteme Hayır/ Paul K Feyerabend/ Toplumda Bilim/ Paul K Feyerabend/ Türkçesi. Ahmet Çevıren Ahmet Inam lAra Kardam /Ayrıntı Yayınaltk /325 i Yaymlan /299 s SAYFA 4 Asal Gerilim/ Thomas S Kuhn/ Türkçesi Yakup Şahan/KabalaYayı nevi /440 s Bilimsel Devrimlerin Yapısı / Thomas S Kuhn/ Türkçesi Nilüfer Kuyas/AlanYaytnctltk /205 s