30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

K İ T A P ö Dü LLÜ B U L M H t İKBtMIMCUOfiLU Y. Z. Bahadınlı'nın öykü serüveninden bir özet Önce aşağıda tanımlurı verilen sözcükleri bulmuya çalışın ve her bir harfi bir |j yatay çizgi üzerine gelecek biçim 3 de yazın. Sonra çizgilerin altların . daki sayılara göre bu harfleri bulmacadakıaynısayıli karelere akrarın. (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satıı ın sonunda kara karc yoksa, bu, sözcüğün alttaki satırın başma A D | S 0 Y A D | . sarktığını göste A D R E S , . rir). Bulmaca tamaın lanınca, sorulan tammlann karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru tlhami Çiçek'in şiir kitabının adını oluşturacak; bulmaca karelerindeysc, bir şiirinden alıntı ortaya çıkacaktır. Tanımlar ve sözcükleriniz: A. "...Çelebi" (1409yılında, "Vcsiletünnccat" adını verdiği Mevlidi yazan, Türk şair). 71 57 30 60 45 13 36 66 B. Nâzım Hikmct'in, "Sen mutluluğun resmini yapabilir misin ..." diye sorduğu ressamın önadı. 14 43 52 20 42 34 C. Melih Ccvdet Anday'ın bir şiir lcitabı. 56 21 12 2 6 79 35 59 46 40 1 5 D. 'Red Kit" adlı çizgi romandaki aptal polis köpeği. 63 62 22 69 33 67 78 44 8 E. Halit Ziya Usaklıgil'in bir romanı. 39 75 38 26 23 48 4 21 9 Tavandaki Kıpmızı YazdıkJarıyla edebiyatımıza özgün ve değerli katkılarda bulunan Yusuf Ziya Bahadınlı öykülerinden bir derlemeyi "Tavandaki Kırmızı' adiyla yayımladı. YILMAZ YESİLDAG Y sarhoşları" Murathan Mungun. 10 7 37 76 L. "Mario ..." ("bir Şehre Gidcmcmek", "Madam Floridia Dönmeyebilir" ve "En Güzel Aşk Hikâyemiz" adb kıtapları da olan, öykü yaznrı). 3 68 73 65 M."... Kızı" (Orhan Kemal'in bir romanı). 28 19 N. Tanrı'nın adlanndan biri. 32 74 61 O. Felsefede düşünce. 50 15 70 usuf Ziya Bahaciınlı, edebiyat dünyasına "Itin Olayım Ağam"la girdi. TİP miIletvekÜJiği belki bir duraklama dönemiydi ama; birikimin yo^unlaştırıldığı bir dönenıdi de. 1978 yılında yayımladığı "Haçça Büyüdü Hatiş Oldu' diye başlayan üretken yıllar roman, öykü, deneme arasında bir kovalamaca oynadı. Yazdıklanyla edebiyatımıza çok özgün ve değerli katkılarda bulunan yazar günümüze gelinceye dek on beşi aşlun kitap yayımladı. Geçenlerde dc okura, öykü scrüveninin bir özeti olarak algılanabilecek "Tavandaki Kırmızı"yı sundu. Tavandaki Kırmızı'nın 1960 sonrası toplumcugerçekçi Türk öykücülüğü için önemli sayılması gereken bir yapıt oldugu kanısındayım. Toplumcugerçekçi kavramını kullanırken Bahadınlı'yı belli kalıplara sıödırmaya çabaladığım sanılmasın. Çünkü o, ne romanlanyla ne de öyküleriyle Türk edebiyatındaki kabplaşmış geleneklerden hernangi birisinin izleyicisi olarak görünmüyor. Ancak, bunun karşıtı olarak Batı öykünmecisi olmaktan da uzak durarak özgün bir yazar olduğunu kanıthyor. Gerek öykülerinde olsun, gerek romanlarında olsun izlenimci bir tavır yerine eleştirel bir tavır benimsemiştir Yusuf Ziya Bahadınlı. Bir bakıma, içerik açısından, köy ve kent ikilemini yan yana getiriyor. Dolayısıyla bir anlamda toplumsal eleştiriyi getiriyor. Örneğin, "Evci Ana" adlı öykünün bir yerinue "EVcili Ana'nın adı yoktu" tümcesi sizi, kimliksiz bireylerin yaşadığı ya da gerçek kimlikler yerine uydurma kimlikleri sahiplenen bireylerin yaşadıöı günümüze; oradan da cumhuriyetin ilk yıllanna dek uzanan bir yolculuğa çıkartıyor. Sizi okuru de düşünmeye, sorgulamaya zorluyor. Bu yöntem bilinçli bir seçim. Yoksa, alışılmış bir toplumsal eleştirinin tuzağına düşer; Yeni Dünya Düzeni'nin altyapısı diyebileceğimiz yabancılaşmış bireyi göremezdi. "Hatiş, bir dakika olsun yerinde duramıyordu. Giriyor, çıkıyor, oturuyor, kalkıyordu. Yürürken, eğilip doğrulurken öne çıkmış göğüslerini, ölçülü, yuvarlak kalçalarını biraz abartarak oynatıyordu. Yine de odadakilerin biraz hoyratça bakışlarına içerliyordu. "Pis herifler, noğolacak köylü! Görmemişler" diyordu. "Görün işte. Al al, al al! Iste sol yanım, işte sağ yanım. İşte sol kalçam, işte sağ kalçam, işte göğüslerim, işte belim, işte kulak memelerim, işte saçlanm, işte.... Isterseniz bir de soyunayım, umurumdaydı sanki!" der gibiydi." (s. 70) Haüş'in ağzından anlatılanın, günümüzde toplumsal değerlere karşı çıkış anlamına yabancüaşma anlamına gelmediğini söylemek olanaksız. Bahadınlı, bu tür anlatımla toplumsal ilişkilerdeki beklentileri ile bunlardan doğan, kişinin bütünlüğündeki aksaklıkları gözler önüne seriyor. Diyebiliriz ki; kendıni derinden derine duyumsatan bir tür psikolojik öykü yazmaKtadır. îlginç olan ise, psikolojik öyküyü genellikîe yapılagelenin tersi BtM ne, bireysele indirgetavandaki kırmı/ı memesidir. Kişinin kişi olarak değil; biıey olarak, toplumun ister Avrupa toplumu, ister tcentli ya da köylü toplumu olsun, salt toplum olduğu için yaraladığı bir üyesi olarak sergilendiği öyküler yer almaktadır Tavandaki Kırmızı'da. Ekonomik açmazlar, siyasal ortamın yansıması, nesnel toplumsal olanaklar, olanaksızlıklar, ne olursa olsun, roplum, Yusuf Ziya Bahadınlı'nın öykülediği kişileri, durumlan; kişinin antitezi ola rak toplum biçiminde etkilemcktedir: "îzinli işçiler, Battalla çocuklanortalarına almıştı. " Bak dayı, iki yıl önce köye gelmişti ya oğlun." ^Eee?" " Almanya'ya bacısıyla döncrkcn smırda esrarla yakalanmışlar. tkisi de hapistelerşimdi." "Ne! Hapistelermi?" Battal, başını elleri arasına aldı, olduğu yere yığıldı kaldı. Kızla çocuk babalannasarıldı, ağlamayabaşladılar." (s. 104) Örneğinde olduğu gibi; çoğu kez umutlannı yitirmiş, run sağlığı zedelenmiş bireylerle çıkar karşımıza yazar. Ya da toplum, onun kişilerine "Hayal kınklığı içindekiler" olarak bakabilecektir. Bukişilerin bireysel gibi görünen sorunlannın gerisinde nep toplum vardır. Garip bir bicimde dışa dönük kişilerdir bunlar. Umutsuzlukları yabancılaşmalan da dışa dönüktür doğal olarak.Tavandaki Kırmızı'da oldukça nesnel, acımasız ve korkusuz bir anlatım görüyoruz. Yusuf Ziya Bahadınlı öykülerini, görünen o ki, hak verdiği kişilerin değil, karşı tarafın merceğinden bakarak yazmaktadır. Bu da onun öyküsünde çok gizli bir ironinin yanı sıra, özel bir estetilk tavır sergilemektedir. Beklentiler katarına takılmış bireylcr aracılığıyla söylcr sözünü Bahadınlı. 496.nymmçözüniü A. Scyhan Erözçelik, B. Oda, C. Nilüfer, D. Sır Katibi, E. Ufuk Güldemir, F. Zab, G. Lal, H. Usa. I. Kafatası, J. Ta. K. Ağır Roman, L. Şaz, M. Tıs, N. Ab. Şiir: "Ada, tahta mızıkadır kestane ağaçlart üfler onu şafakla, gün boyu belirsiz bir lir sesi Mustafa Köz" OyknlortMdatartı Kalıplaşmış geleneklerden birinin izleyicisİ olmadığını, öykünmeciliğe düşmediğini belirlemiştim daha önce. Ama, bu belirlemeye hiç de aykırı olmamak üzere, bir yakıştırrna yapmadan geçemeyeceğim: Yusuf Ziya Bahadınlı, Türk öyküsüneGehov'u yerleştirmiştir. Daha önce yayımladığı kitaplardan seçilmiş23 öyküden oluşan kitapta anlatım çeşitlenmesine pek rastlanmıyor. Ancak, öykülcrde bir tekdüzelikten Je söz etmek olanaksız. Oykülerin içeriğine uygun düşen bir anlatımla kahramanlann kişilikferini veri yor. Sözcük seçimindeki öztürkçeci tavır, zaman zaman sözcüklerin yanlış kullanılmasını da birliktc getiriyor. Türk Çantası öyküsünde "Aşağıdan gelen müziğin şiddeti duyargalarımı sarsıyor." cürnlesindeki "duyarga" sözcüğünün, "kursak" gibi, insanlar için kullanılmasının doğru olmadığını düşünüyorum. Öykülcrde yer yer rastlanan abartmanın içeriği aktarmadaki önemini özellikle vurgulamalıyım. Bu tür abartmalar yazarın gerçeklikle bir sorunu olduğunu, gerçekliği gözler önüne sermckle dünyayı değiştirmeye çalışmanın birc bir çakıştığı gerçeği unutulmaması gereken bir çabadır. Bu anlamda kurgusalın gerisinde hep gerçekçi kalan, eleştirisini çağın gerçeklerine yönelten bir yazar Yusuf Ziya Bahadınlı. • * Tavandaki Kırmızı / Yusuf Ziya Bahadınlı/Morbenek Yay./ht. 1999/1 % s. SAYFA 23 F. Nikaragua'nın plaka işareti. 58 16 64 G. "Ayak Bacak Fabrikası* adlı oyunu da yaratan yazanmızın soyadı. 77 72 49 11 51 H. Raks. 25 18 80 55 I. Başkaları, yabancılar. 31 29 41 54 17 496. sayıdan kltap kazarantar: htanbul'dan: Evren Buğdaycıoglu, Ant Fuatoğlu, Ankara'dan: lsmail Can, Adil Atik, M. AIi Çatal, Kayhan Karaçal, Muğla'dan. Bedriye Kontaş, Osman Cura, Ümit Saydam, Scncer ijıkım, Derviş Çor, hmir'den: Mustafa Oğıız, Bolu'dan: Beyhan Güngör, Rdirne'den: llker Tekcl, Denizli'den. Onur Gün, Fethiye'den: Ekrem Toksöz, Etkifehir'den: Sema Elçi, Izmit'len: Rıdvan Atay, Baltkeur'den: Bahri Akyol, Antalya'dan. Umut Karabudak, Konya'dan: Mustafa Çaglar Emre. J. Nâzun Hikmet'in soyadı. 47 24 53 K. "Neresi... bize ncrcsi gurbet/ Raktlı akjamlar gün batımlan/ Çocuk gibi aglar yaz L CUMI+URİYET KİTAP SAYI 497
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle