Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
A C U S T O S 1 8 9 9 • Müzaffer Uyguner, Attilâ llhan'ın sonkrtabınıtanıttı 3.sayfada • Necati Güngör'ün 'lyilerGenç ölür' adlı öykü krtabı Müzaffer Buyrukçu'nun kaleminden 8. say/ada • BekirTank'ın ilk krtabı 'Hüzün Bitecek Birazdan'ı I. Duruselyazdı M.sayfada • M.Duras'nın son kitabınıT. Erbarıştıran değerlendirdi 1 l.sayfada Cumhuriyet Yusuf Zamanın kırılan aynasında bîr şair Şiir dünyamıza 1975 yılından beri yazarak yayımladığı şiirleri ile yeni bir ses ve soluk getiren Yusuf Alper, çizgisini geliştirerek sürdürmekteair. 1956 doeumlu olan şair, aynı zamanda psikiyatri profesörlüğü yapmaktadır. Alper, "Kanayan Şiirler", "Zamanın Kırılan Aynasında", "Yaldızh Bir Yansıma", Yeryüzüne Vuran Telaş", "Şimdi Hangi Irmakta" adlı şiir kitapları ile duyarlı ve yoğun şiir birikimini ortaya koydu. Yusuf Alper ile şiir üstüne söyleştik. MUSTAFA EMRE Çy evgtlı Yuuıf Alper, dk \ıır kılabımz 1İ)X5 yılında \ yüyımlanmij "Kanayan Şiirler". üysa sttrlertntz M Ls 1975 yılında yayımlanmaya başlamış, belli başlı kültür sanat dergilennde yer almış. Siirtnizı veanlaynınızı YanmsRü\os'un şuıkilıfcındcbulabılınz 'sesitzcebir türkü söylüyuruz/ içımızde bir yaraya bakarak' 'Aalar alıp satan', 'bir kum saatıne' benzeyen yaşam ve şıır nasıfbuluştu? Sevgili Emre, dikkatle saptadığın gibi ilk şiirlerim 1975 'dc yayımlandı. îlk kitabımsa 1985 'de. On yıllık bir birikim ve gençlik döneminin hızlı yaratma sürecinden süzülüp ayıklanan bir ilk kitap. Acele etmemeye çakştım. Bazı şair ağabcylerin ilk kitaplanru ya da şiirlerini yadsıma, yok sayma tutumları sanınm beni böylesi bir tutuma itti. Yeterince bekledim mi bilemem? Yanya Kemal ve Dıranas'ı ayrı tutarak başka birçok şairin de ilk kitaplarını biraz geç yayımladıklarını söyleyebiliriz. Şiirle ilk tanışmam çok küçük yaşlarda, okuma yazmayı henüz bilmeden siir ezberletilerek oldu diyebilirim. Tabii bunu gerçek şiirle tanışma olarak görmek olası değil. Asıl tanışma üniversiteye başladığımda oldu. Sanırım öncc iist düzey kitaplarla tanıştım. îlk tanıştığun şairlerden biri Neruda dır. "20 Âşk Şiiri ve Umutsuz Bir Şarkı". Döne döne okuduğum kitaplardan biri oldu bu kitap. Tabii bizden Yunus Emre, Y. Kemal, A. Haşim, C. Siireya, N. Hikmet, Necatigil, N. Fazıl, C. Sıtkı, Dıranas, Tanpınar, Garipçiler, II. Yeninin bütün soylu şairleıi. 60 Dönemi'nin önemli şairleri. Dönemin yazın dergilerini çok sıkı izliyordum. Yazma açısından bakacak olursak, lise yülarından beri çeşitli karalamalarım oluyordu ama ilk kez üniversiCUMHURİYET KİTAP SAYI 497 teye başladığımda, Nobel ödüllü Neruda ile yakınlıklarımı fark ettiğimde yaptıklarımın ciddiyetini anladım. Benim de bir yaram vardı ve ben de 'içimdeki yaraya bakarak' şiirler yazacaktım. O nedenle ilk kitabımın ilk sayfasına Ritsos'tan o dizeleri alıntıladım. Yine çok iyi fark ettiğin gibi hemen ilk şiirde de Yunus Emre'mizin soluğu duyumsansın istedim. Yunus da bir acılar tecimeniydi ve ayaklarını bu topraöa basmış, bu halkın içinden ama tüm evrene seslenebilen bir şairdi. "Bir kum saati gibi ömrümüz" dedim çünkü zaman akıp gidiyordu ve zamanı durduramıyorduk. O nedenle 'yaşamı çoğaltmalıyız' dedim. Bunları yaklaşık 20 yıldır şiirle dldişen biri olarak değil 20'li yaşlarda dedim. Bugiin geriye dönüp baktığımızda biraz razla bilgece bulunaDİİir. Yeterince çılgınlıklar yapmamış birinin felsefesini yansıttığı söylenebilir. Ne yapalım ki öyledir. Acıdır ama öyledir. Altı yaşlannda "Yol kıyısında küçücük Buda" icıim. Kimseler "git çocukluğunu yaşa' demedi, diyemezdi. O nedenle "Ne zaman büyüyen bir çocuk görsem / Yeniden vurulurum". Duyarlı, insanın insana yaptıklarını, zulmü, ikiyüzlülüğü, yalancılığı, dolandırıcılığı çabucak gören ama hiçbir şey yapamayan bir çocuktum. Bütün çocuklargibi. Ama raslantıyla bütün çocuk larda olmayan, bazı çocuklarda olan "çığlıfiımı çığ gibi büyütme" yetisi vardı bende." Ve yonttum kalemimi çığa sapladım / Çığlığımı çığ gibi büyütmek için". Bu insana yakışmayan "hayvan dünyasını" birazgüzelleştirebilmek için, insanların biraz daha güzel bir dünyada yaşamalarına katkıda bulunmak için. Çorbada benim de biraz tuzum olsun için. Bir şey yapabildim mi bilemem? Bugünkü şiir ortamına baktığımda zaman zaman karamsarlığa kapılmıyor değilim ama evrendeki tüm insanların okuması için yazaığtmı, sadece bir kişinin okuyabileceğini bilsem de yazmak zorunda olduğumu biliyorum. Bu da yaratma sürecinin olmazsa olmaz koşulu. Yaşamla şiir işte böyle buluştu. O çocuk büyüdü (çocuk kaldı), genç oldu. Eli kalem tuttu, kendisinin ve toplumun yaralarını farketti ve yazdı. Sonra gelsin yaralar, kanamalar yazılsın şiir. Yasadığımız ülkede acı verici olay, insanlık durumları bu lcadar çok oldukça şiirle buluşmak hiç zor olmayacak. Veysel Çolak sizin şiiriniz için ilgınç bir belırlemede bulunuyor: "Alper tnsanlarla buluşabilmenin soylulu&una inamyor" aiyerek "Ararken bulup geliştirdigt rabat söyleyişin müzihalitesi onun özgün sestdir. " [manla buluşmantn soyluluğu ve müzikli söyleyişin özgünlüğü . Devamı 4. sayfada.