Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Vitrindekiler Gözün Vicdam/Rıchard Sennett/Çeviren: Süha Sertabiboglu Can Kurultay/Aynntı Yayınlan/295 s Kentleri gittikçe birbirinin aynı olmaya baslayan, kalabalığı arttıkça Gözün kentleri kendine özgülüğünü hızla yıcdanı yitiren ülkemizde, farkların ileti şimsizlik, kopukluk, yabancılaşma değil yeni zenginlikler yaratmasını istiyorsak Ricnard Sennett'in elimizdeki kitabında ilgimizi çekecek çok şey var. Kent tasarımının bir öykü kurgular gibi yapılmasını, kentlcrin yeni keşiflere, sürprızlere açık olmasını öneren yazarın kitabı "kent gibi bir kent"te yaşamak isteyen herkese... Portnoy'un Vetyadı/Philip Roth/Çevıren Ozden Arıkan/Ayrıntı Yayınlan/218 s. Philip Roth, erkekliğin kitabını yenidcn yazdı. Histerik, kurnaz, he saplı, korku ve beklentilerle dolu, ama çok kıvrak, cazibeli, hatta cil veli bir kitap bu neredeyse "öteki"nin kitabı. Sıkça söylendiği gibi insan dişisi, kadın olarak doğmuyor, bir kadın olarak inşa ediliyor. Ama erkek olmak için de yoğun bir inşaat faaliyeti gerekmekte, üstelik malzemeden çalma şansı çok daha kısıtlı. En azından kahramanımız Portnoy için ki bu dünyada bir erkcğin başına gclebilecek en büyük talihsizlik onun da başındadır: Bir kadın ta rafınuan doğurulmak ve yetiştirilmek. Fakat talihsizlikler burada bitmcz; bir de baba vardır. Üstelik Portnoy, Yahudidir; hiçbir yerde kendini yurdunda hissctmeyip hep başka diyarlann düşünü kuran bir azınkk mensu budur. Ve her erkek gibi başındaki asd bela, sonu gclmez istelderiyle ona dünyayı dar eden "koca kafalı ca navar"dır. Bir türlü yatıştıramadığı canavarı de annesinin demir pençesi arasında sıkışıp kalan Portnoy, bu uzun feryadıyla çağdaş edebiyat tarihinin en kıvrak, en keyifli, en edepsiz monologlarından birini yaratıyor. Bir crkeğin cinsel gelişimini yer yer gerçekten çok komik ve sevimli, yer yer ırkiltici olabilen scrüvenlerini üzerinden izlerken; bir yandan orta sınrf ade kültürünün dehşetini hissediyor, "büyüme" denen sürecin aslında nasd azap dolu olduğunu hatırlıyoruz. Çağdaş Amcrikan edebiyatının ustalarından Philip Roth, bu romanında argo ile ironiyi, fars ile trajediyi, kahkaha de hüznü eşsiz bir kıvraklıkla harmanlıyor. Herkesin kendi çocukluğundan ve anncsinden bir şeyler bulacağı; herkesin kendi içindeki ötekiyle, kendi içindeki azınldda karşılaşacağı; kendi canavarını hatırlayacağı bir roman bu... çok komik, yakası açdmadık ve sevimli... Kâbustan Demokrasiye/£;Wogtf« Aydtn/Gendaş Yaytnlan/328 s Erdoğan Aydın bu son kitabında, demokratik yaşam açısından kâbusa dönüşen egemcnlık biçimlerinı sorguluyor. Kitap, Cumhuriyctin 75. yılının ardından hâlâ demokra tddeşememenin külturel, ideolojik, tarihsel ve siyasal nedenlerini irde leyen makalelerden oluşuyor. Yazar, dcvletin davranış reflekslerin den yola çıkarak, toplumsal dinamiklerin çarpıtılmasının sonuçlan nı ortaya koyuyor. Bu kitapta öncelikle ırksal önyargılarla beslenen milliyetçiliğin kapsamlı bir cleştirisini bulacaksınız. Makalelerin ikinci bölümü de, akddışı düşünceyi ve şiddeti içeren, dine dayalı siyasetin, yani şeriatçılığın sorgulanrnası ve buna karşı özgürlükçü bir laisizmin savunusu üzerinc. Kitap üçüncü olarak da, Aleviliğin güncel sorunlarını ve yeni koşullarda içine girilen ltritik aşamayı irdeliyor. Rainey'in Ağıdı/Ehzabeth Ridley/Çeviren: Meltem Dılek/Gcndaş Yayınlan/İH] v. Parlak, kendine güvenen, kızıl saçlı Rainey McBridc bir basketbol maçı sonrasında kafabalık soyunma oda sında doğdu. Ordu yaşlardaki annesi tarafından terk edddi, ortabatıda müsahamasız Iskandinav büyükanne ve buyükbaba tarafından yetiştirddi, sevgi ve dgi özleC U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 4 9 7 mı, egzotık ıkıncı kuşaktan kuzeni Ambrose Torsten Dienst tarafından karşılandı; modaya uyan, varlıklı, gelece&in Danimarka prensi olarak düşünülen ve Rainey'in duygusuz köy hayatında yer almayan tüm zarafet ve ihtışamı taşıyan. 1979'da bir Şükran Giinü yemeğindeki dramatik ilk karşılaşmalarının ardından Rainey vc Ambrobe kan kardeşi ol dular ve birbirlerinin ruhlarmı koruyacaklarına dair yemin ettiler: Yıllar sonra beklenmeyen sonuçlara yol açan ciddi bir yemindi bu. Rainey'in hikâyesi her açıdan bir ağıttır; Kaybedilenler için, kaybetmekten kaçanlar için ve Rainey gibi aşk yoluyla acının ağıdını gerçekten anlayabilecekleri günü bckleyenler için... Nâzıtn Hikmet Şiirinde Gizli Tarih/Ew/« Karaca/Gcndaş Yayınlan/26H s Nâzım Hikmet'in ünlü destanı "Memleketimden İnsan Manzaraları"ndaki mahkunılar Halil, ; Süleyman, l uat ve Melahat gerçek nayatta kimlcre tekabül ediyordu? Ya manzum/roman "Benerci Kendini Niçin Öldürdü?"deki Benerci, Somadeva, Roy Dranat'ta kimler soyutlanrnıştı? Peki anı/roman "Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim"deki Hasan, Kerim ve ismail gerçek hayatta kimlerc karşılık düşüyordu? Nâzım Hikmet'in şiiri bir insan okyanusu gibi. Kmin Karaca bir çeşit arkcolojik kazı yaparak, bu okyanusta yer alan insanların kimliklerini soruşturuyor. Türkiye'nin devlet terörü altında bastırılan ve unutturulmaya çalışılan devrimci insanlarının siluetlerini gerçek öyKÜİeriyle bütünleştirerek okurlara sunuyor. Evet, Nlâzım Hikmet'in şiirinde bir çeşit siyasal tarih okumamıza olanak sağlıyor. "Nâzım Hikmet Şiirinde Gizli Tarih"te yitik bir kuşağın trajik öykiisünü ilgiyle okuyacaksınız. Harman Kaplan/Metin Kaçan/Gendai Yayınlan/'159 s. Harman Kaplan fantastik bir edebiyat yapıtı. Metin Kaçan'ın bu 40 "kısa öykü"sü, günümüz yaşamının kaosuna en uygun anlatım biçimleriyle örülü. Yazar, yaşananların, edebiyatçıların kurgusal yetenekJerinin zorlandığının bilincinde olarak, dramatik yapılar yerine, bize son derece tuhaf gelebilecek canlı eöretilemeler ortaya koyuyor. Çok değişik yaşamsal deneyimlerin, çok değişik bir dille aktarılması, Harman Kaplan gibi fantastik bir edebiyat ürününü doğurmuş. YeAinci/Halil Gökhan/Genda\ Yayınlan/125 s Herkes için basit bir lıikâye. Birisi kadın altısı erkek, yedi sinemacı, bir uluslararası kara film festivali sırasında gerçekleşen darbenin hemcn sonrasında tutuklanıp ülkenin ulusal kitaplığına kapatılır... Dış dünyanın boğuntulu görüntülerinden yalıtılmış bu genç sincmacılar için tek kıırtuluş çaresı vardır artık: Edebiyat. Bazılan için yedi özel nikâye: Yedi kurtuluij seçeneği, üç ayn son, altı teşekkür mektubu, kayıtsız ve soğuk mezartaşları, beklenmcdik ölümler... karmaşık sonların labırentinde sinema ve edebiyatın gizli düellosu. "Yedinci", hayatımı7.ı kasıp kavuran, çekip çeviren ve yönlendiren göriintü çağımn peygamberlerı sinemacılann kesin çoğunlukta olduğu bir mikrokozmosta edebiyatın görkenıli yalnı/.lığının romanı. Annelik Oyunu Bitti/O'Z#« Ersöz/Gendaş Yayınlan/1 V) s "Sanki bütün bunları kendine söylüyor, kendinle konuşuyor gibiydi. Doğruldu, semenderini su bardağı nın içinden usulca alıp göğsüne yerleştirdi. Scmenderin kulağına yavaşça, "Sakin ol bebeğim, sakin ol, yok bir şey," dedikten sonra üstünü giydi. Sonra o da bir sigara yaktı, sonra da bakışlarını gece lambasının gölgelere boğduğu odasının tavanında bir noktaya dikerek konuşmaya devam etti: "Bdiyor musun, fotokopiyle çoğaltdmış gibisiniz. Duygularınız hep önceuen kurgulanmış. Bana benzer şeyleri söyleyip sonra da benimle sevişmek isteyen, ama göğsümdcki semenderi görünce hemen hemeıı aynı teplcderi gösteren o kadar çok erkek oldu ki, artık her şeyden ve herkesten umudumu kestim... Gece aldıkları alkolün etkisiyle benim için ölmek isteddderini söylerler, buradan giderken de cüzdanlarını kontrol ederler, yerinde duruyor mu diye..."diye yazmış kitabının bir yerinde Cezmi Ersöz. Saçlarının Kardeş Kokusu/Gzw/ Ersöz/Gendaş Yayınlan/107 s. "Birazdan sabah olacak... Para, tarifeler, beklentder, randcvular, taksitler, iş, anneler ve korkular başlayacak... Bunlar varsa ve bizim için geçerliyse aşk yoktur ve hiç olmamıştır sevgili. Birbirimizi kandırmayalım. Hadi güne hazırlan. Yaşadıklarımızı unutmaya çalış. Aşk bize güvenip verdiği büyüsünü, sırlarını, cesaretini, bilgeliğini ve o dkel, o yaban ağrısını geri alacak. Bunlar olurken içimiz bir an çok üşüyecek, sonra geçecek... Hadi, oyalanma birazdan yarın olacak... Aşkta yarın yoktur sevgdi..."diyor Cezmi Ersöz. Sağlık Ec2anesi/£wc/ Ebcioglu/Pa"Saglık Eczanesi", 1989 Yunus Nadı Roman Armağanı'nı Kuzey Işıkları adlı romanıyla kazanan Emel Ebcioğlu'nun yeni romanı. Ebcioğlu, bugünün Türkiye'sinin bir panoramasını çiziyor adeta. Anadolu'nun ücra bir kasabasından insan toplum manzaralarını getiriyor karşımıza. Eczacı Bediz Erensoy, ülkülcri olan biri. Yetiştiği kosulların gücüyle varolabdme çabasını taşrada sürdürmek ister. HıdırIı'da açtığı "Sağlık Eczanesi" onun ayrılmaz bir parça sıdır. Insan üişkderiyle yöreye de farklı bir renk getirmıştir. Kasabanın yanıbaşında bulunan labrikaua olup bitenlerin içine çekilmesi hem bu yanından hem de işinin gerekliliğinden kaynaklanır. Her şey bu yakınlaşma ile başlar... Büyük bir kar fırtınasını izleyen günlerde art arda üç işçinin, sonra da fabrika idare müdürünün ölümü birtakım kuşkuların da kaynağını oluşturur. Dolaylı olarak bu ilişkderin içine çeküen Bediz'in scrüveni, giderek, romanın anadokusunu oluşturacak olan diğer kişi ve olayların gerçekliğini yansıtmada odak olur. Romanda bir yanıyla yaşandanlar yakın planda sürükleyici biçimde yansıtuırken; ote yanıyla da daç deneği (kobayı) olarak kullandaıı işcilerin ölümü ardındaki gerçelderle ilintdi kışderin durumlan sergilenir. Bediz'in eczanesi giderek simgeleşir... Devrimci Eğitim Köy EnstitülenJMehmet Başaran/Papırüs Yayınevi/156s. Köy Enstitüleri üstüne şimdiye değin 130 kitap yayımlanuı. Doktora tezleri hazırlandı. I Iâlâ da hazırlanıyor. Kapatdışmdan yarım yüzyd sonra bde, kuruluş günleri bir halk bayramı gibi kutlanıyor. Cîiderek, yasamın gerisinde kalan eğitim dizgelerine yeni bir seçenek olarak gösteriliyor Enstitülcr. Bizim kendisine acdar çektirdiğimiz, ciğerini kartallara yedirmeye çalıştığımız Tonguç'ıın büyük bir eğitim devrimcisi olduğu daha iyi anlaşdıyor. Ne ki, l'onguç'u ve Köy Enstitülerini yeterince bildiğımizi, anladığımızı söylemek zor. Oysa bugünümüze de, yarınımıza da ışık tutan bir aydınlanmacı Umail Hakkı Tonguç. "Devrimci Eğitim Köy Enstitüleri", Tonguç'un ve Köy Enstitüleri'nin serüvenine tanıklığı gözler önüne sermekte. Beco/Soner Yalçın/Su Yayınlan/280 s. "Annesi Ermeni'ydi: Hatun Demirciyan. Yaşamı boyunca "Ermeni Dönmesi" aşağdanmalarına maruz kaldı. İlk cinayetini işlediğinde 15 yaşındaydı. lkincisinde 19... Uyuşturucu sevkıyatına 23 yaşında başladı. Eşini ve oğlunu Lice dcprcminde kaybettiğinde ise 25 yaşın ( dayuı... Otobüs firması ve otelfer satın aldı. Karadeniz SAYFA 21 pirüs Yayınevı/3 50 ç.