Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
AT CAPAIVI bir başkasımn ruhu vatıvor karanlıkta' Michael Ryon Amerika'da California Üniversitesi'nde (Irvine'da) "Yaratıcı Yazın" dersi veren genç kuşak şairlerden. Ilk şiir kitabı Ağaçların Yerine Tehditler'le Yale Genç Şairler Dizisi Ödülü'nü almış. Bunu başka öduller izlemiş. TAŞ KÂĞIT AĞIRLIĞI Hcr zamanki gibi kestiriyordum akşam yemeg'inden sonra sen yatana değin, uyanık kahp çalışabilmek için, şafaktan önceki zamansız saatlerde ki, nerdeyse gövdem yoktur o zaman, çünkii siyah eldivenlerini giyer dünya dokunakh acıları ve güzellikleri üstiine ve yalnız bırakır benı mutlulukla işte o ara daldın rüyama beni uyandırmadan daha, yanıma yatarak, taze, çıplak, tenin rüyamda gördüğüm taş gibi scrin. Bir kıyıda bulmuşsun, suyla, kumla törpülenmiş, kaypacık vc bana ycrmişsın onu, kâğıtlarımı tutsun diyc baş bclası rüzgârda. ÖRUMCEKOTU Bu sabah gözlerımi açtığımda, onun uzun, ince, yeşiı kollarını fırlatacağı, bunların iizerinde annenin minyatürlerinın yeşereceği bu sürgünlerin her birinin de aynısını yineleyeceği gerçeği dehşete düşürdü benı. Ve korkunç bir şey göründü "Brenda" sözcüğünün hecelerınde, bir isme dönüşmeden önce içimde ses vererek, sonra hıç tanımadığım birinin adı olarak. Yeniden Patty'yle evli olduğumu görüyordum düşümde. Sürekli dilime geliyordu ve biliyordum içeri girsem, birlıkte kalmak zorundaydık bu defa. Ama istcdim, yaptıın da ve bu sıra birlikte geçen dokuz yılımızın hüznü ve neşesi bir ırmak gibi yıkadı beni, ama bunun doğru olmadığını biliyordum, yürümezdi, şimdi sonsuza kadar sarmaş dolaş olmamıza karşın, havalanıp ayrılnıaya başladım, yatakta onunla sevışen gövdcmden, ikimizin az üstünde dönenmeye başladım. Işte o zaman uyandım ve gördüm örümcek otunu. ATEŞ Kendimi kemik tozu olarak düşünürüm sabahları kalkınca ince beyaz külleri gördüğümde sobamın dibini harlayan. Her gece bacağımdan daha kalın kütükler atıp içine bir süre tutuşmalarını izlcrim, uyumak üzereyimdir çünkü ve göreceklerimin beni saracağını bilırim sanki rüya bana değll ue ben rüyaya aitmişiın gibi. Kararan odada, atcşlc, hayatım kcndimin olmamaya başlar, sulumavi şeffaf bir nabız, öliip yeniden canlanan sivri alevlerın arasında, alt tarafta bu ara, portakal rcnkli kömürler luşmakta, öylc serin ve danıağa öyle lezzetli, hcpsinden hiçbir şey kalmaz sabaha CUMHURİYET KİTAP SAYI 495 DUMAN Kocası ölmüş bir kadın vardı, kızkardeşimin bir arkadaşının annesi, aradan bırkaç hafta geçtiğinde onu yemeğe götürmüştük bir öğlen. Arkaya oturdu, kardcşimle aramıza yol boyunca, elbisesi kalçalarında, bacağı bacağımda sıcak, ön koltuktaki annebabamla sohbet etti taşınma planları üstünc, kendisine kapıyı açtığımda, usulca kaydı, bacaklar sırayla, dolgun ipeği göreyim diye altta, sonra doğrulurken öyle nafifçe sıyırıp geçti ki beni hiçbir zaman emin olamadım değdi mi bana. Ee, ne cıkar bundan? Seni alıp götüren, seninlc kalan, çekmecedeki bir hazza döner gibi dönüp geldiğüı, bunca uzun zamandır scnlc değilken ve onu ne zaman unuttuğunu bile anımsamazken sen, gelecekte uzak bir öğlcdcn sonrada oradaysa işte yine ne çıkar Biraz kcstirmck için uzandığımda bugün ışık yumuşadı camlarda vazclin lekesi gibi ve hoşuma gidcn bir fantazi başladı hoşlandığım ama yok bunu hep yaşıyorum, bir başkasına ne dersin, cskidcn yaşadığım birine, ve lcarşımdaydı kocası ölmüş kadın ve dumandan yapılmıştı sanki yeryüzündeki nayatım. GEÇMtŞ Bir yaz günü ortaya çıkıverir paltosuyla, eser, gürler ev içinde haczederek eşyayı, ödenmeli der hem de çabuk, almalıyım der her şeyi. . , Michael Ryon/ Şiirler/ Çeviren: Nazmi Ağıl Yüzmekten oldum olası nefret ettim haklı nedenlerle, özellikle de nerdeyse kör sayılacağımdan lenslerim olmazsa gözlerimde. Yeni resimim için aldığım yeni gözlüklerimin altına neden lenslerkni de takıp yeni şeyler görmeyeyim demiştim bir de: böylece fantastik su altı yarışlarımdan birinde, yüzeye onlarsız çıkmıştım Gözleriıne dokundum, baktım, bir paniğın yayıldığını duydum göğsüme, korkunç bir kaza haberi almış da kimmiş ne olmuş öğrenememişim gibi. Elbette bir saniye sonra "Kontak lenslerin canım yalnızca" dedim, ama dalıp aradım tckrar tekrar, suyun altında tutmaya çalışarak kendimi, avuçlarımla yoklaya yoklaya parkeleri, sonra eve dönerken, birbirine karıştı soluk bir renk ve dünya, o dağ gölünde, şafakta dalıp kızını arayan arkadaşımı düşündüm, bulduğu sevi, clleri diptcki soğuk çamura gömüldüğünde. DENtZ KURTÇUKLARI Pasifık ükyanusunda Bulunan Egzotik ürganizmalar New York TimesSuyun kükürtlü katmanlarında dip kabuğunun deliklerinden durmadan biçimlenir yeni hayat ve bizi öldürebilecek olanla yaşar, bu yüzden, daldıgın zaman içerdeki siyah kuyuya sevimli ve garip bir şey çıkabilir oradan, Yaşadıkları tüplerden sarkarak bakan, kufaç boyunda, kırmızı başlı denız kurtçukları, tam olarak seçilmiyorlar fotoğrafta, sünnetsizlik alıp yürümüş sanki, denizbilimci şaka yapmıyordu elbet o sualtı dünyasını tarif etmek için "bir buiday tarlasından gcçer gibi" dcrkcn bir denizaltıyla. ama bundan bir şaka çıkarmak istedim ben gülmeni istedim de ondan, sana dokunamıyordum da ondan, aşkım kâr etmiyordu da ondan. Çehov haklıydı da ondanoir başkasımn ıruhu yatıyor karanlıkta"aramızuaki santimlerce uçurumun ötesinden hücrelerinin benimkilere çağrısını duysam bile. karanlıkta yatıyorken. birlikte gözlerin kocaman açık.. Kökleri üç mil dcrinde, içinde, zehirde. CROSSROADE HANt Duvarları tuğladan bu hanın dibinde, ikiyüzyıl önce birisinin yapmış olabileceği gibi oturuyorum, bir taşın üstünde, ayaklarımın alrında Virginia tepelerinin kabardığını duyabiliyorum. Kıpırtısız dalgalar gıbiler. Aradaki meyülerde, bir asfalt yol şeridi kıvrılıp kayboluyor, yukarda bir akbaba yükseliyor, gayretli, geniş kanatlarla pompalayarak havayı, hemen üstünde kara jahinler yüksek akıntılara binıvorlar, duman gibi. Ve bir şey döneniyor kafamda aşağıdaki yolu izlerken KÖrcbildiğlm kadarıyla: iki yüzyıl önce. yakındaki bir limana duvarını süren bir celep dinlcnmck için, ahbap arayı^ıyla, geceyi buraua geçirmış olabılır, akşamlcyin bu taşa oturup bclki " Acaba nc olacak bu yerde bundan iki yüzyıl sonra" diye mcrak ederek. Ve kabaran tepcler yanıtlamıştır "Tanıdıgın hiçbir şey." SAYFA 19 Çocuklarımız mısır patlaldanna bakıp kalırlar, kannız yalnızca bir kez fısıldar onu durdurmak için, sızi sevmektedir çünkü ve odavı kararttığını görmektedir onun aniden bir leke gibi Bunu hakedecek ne yaptınız, mis gibi bir günde kahvaltıyı berbat cdccek? Sevdiklerinizi öpün. Gece yaklaşıyor. f Nasılsa hayat diye bir şey yoktu onsuz. tLK EGZERStZ Yüzüyordum, otuzunu geçince gövde kendisine özen göstermediğimiz, gizlidcn hep sızlanıp durduğu günlerin öcünü almaya başlar ve yavaş yavaş, zayıflamak istiyordum. Bütün özcnimı gösteriyordum işte sonunda, ileri geri çekerek onu havuzun çocuklara ayrılan bölümünde enıne; her turdan sonra dikilir soluklanıyor, bitişikteki olimpik havuzda ipli kulvarlardaki yiizücülerın mükemmel ritimlerine dikkat ediyordum, yüksek, kurşunlu camlardan geçen ışık elmaslar kesiyordu arkalarındaki izde: sonra yanımdakileri selamlıyordum bu uçta: • iki inanılmaz derecede enerjik. beyazboneli yaşh adam vc üstünc derisi gibi uçuran siyah mayosuyla bir zenci kadın.