Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Ozdevis giizellifiinde sözler "Russell Düşünüyor", salt özdeyiş güzelliğinde sözlerin bir biçimde yan yana getirilmesinden oluşan sıradan bir seçme değil. Baştan sona okunduğunda, Russel ile birlikte yaşamı ve yaşamayı kökten uca, scvgi ile eleştiri burçları arasında salınarak yeni baştan kavradığınızı size duyumsatan bir çalışma. ÜMİTSARIASLAN Emcrson, yaşamı boyunca insanlan ayı ran değil birıcştiren nitelikler üzerinde durmuş. Amerika'da karanlığı yırtmada, ilerlemeye gidcn yolu aydınlatmada çok etkili olmuş bir yazar. Başka ülkelerdekinc özenerek, düşüncesinden hoşlanmadıklarına fetva veren, elinde ateş, ülkemizde yakacak insan arayan eli sopalı bagnazlığa karşı, ben de Emerson'ın sınır tanımayan, sevgi do lu gönlünü sunmak istedim." Biz de 1993'(l)tenvedenizinde yitmemek için, Emerson'dan aynı duygıılarla aynlıp Russcll'a dönelim. Ama önce Emerson'dan bir alıntı: "Her düşünce bir hapishanedir de; her cennct bir hapishanedir de. Ozanı, yaratıcıyı bunun için severiz, çünkü onlar bir şiirle, bir eylemle ya da dış görünüş ve davranışla, bize yeni bir düşünce sunar, zincirlerimizi çözüp bize yeni bir dünyanın kapısını açarlar. insan düşündüğü kadar özgür dür." 'Eh! siz buna düşündüğü"nü anlatabildiği kadar da diye küçük bir ek yapabilirsiniz. tşteKosova... DahaönceBosnaHersek'te, şimdi bu ülkede olduğu gibi "...tarihe yansız bir açıdan bakan hcrkcs, dinin, önlediğinden çok daha fazla acıva yol aç tığını görcccKtir." (Kitap, S. 71). "Dini, insan aklının çocukluk dönemine ve artık geride bırakmakta olduğumuz bir gelişme aşamasına ait bir nastalık sayıyorum. 1934" (Kitap, S. 71). "Bir ulusa bağlanmak, çağımızın en dcrinden etkilendiği ve en yaygın dini. Ilkel dinler gibi, rnilliyet çilik de, kişilere baskılar, insan yakmalar, dehşet verici iskenceler yapılmasını bekliyor kcndisi için. Ilkel dinler gibi, milliyetçilik de yüce, ilkel, acımasız ve çılgın. Din, eskiden olduğu gibi şimdi de geleneğin ağırlığı yüzünden bireysel vicdanların gerisinde kalarak acunaya gönülleri kapıyor, doğruya kafalan. Dünya kurtulacaksa eğer, insanlar zalim olmadan vüce olmayı, gönüllcrini inançla doldururken doğruya da açık bırakmayı, büyük amaçlardan esinlenmeyi ama bunlara karşı çıkmaya çalışanlara kin duymamayı öğrenmelidir. Ama bunun gerçeklcşebilmesi için, insanlar önce bunca zamandır önündc ba§ eğdikleri tanrıların düzmece tannlar olduğu ve şimdiye kadar boşa kur ban verdilderi gerçeğini, dehşete düşsclcr de kabul etmelidirler. 1916" (Kitap, S. 74). Bu sözler 1916'da söylenmiş. Birinci Dünya Savaşı'nın faturası net olarak daha insanlığın önünc konulmamış. O faturada bizim ödememize çıkarılan hesabı anımsatmaya gerek var mı? Yetmemiş bu, îkinci Dünya Savaşı'nı yaşamıs insanlık. Günümüzc doğru, anıları daha belleğimizden silinmemis öteki kavgalara; bölgesel, yerel, şu ya da r>u gerekçcli savaşlara, savaş provalarına, Kosova'ya.. Bütün bunlara Dakılırsa, Russell daha çok bekleyecek gibi görünüyor! Eski tanrıların yerini şimdi yeni tannlar aldı. Onlarla başedebilmek için Russell bir tek yol gösreriyor: akıl! Hüseyin Içenden "Russell Düşünüyor" O zdeyiş güzelliğinde sözleri toplamış kitapları sever misiniz? Ben severim, olanaklar elverdiğince o kitapları cdinnıeye bakarım. Kendim de seçer biriktiririm, bir köşeye, bir deftere yazarım. Benzcrlcrini, bir biçimde birbiriyle ilişkilendirdiklerimi bir araya gctirmeye çalışırım. Bütünden ayrılmış her parça, nc kadar anayapıdan iz taşırsa taşısın, bağlamını yitirdiğinde, bütünün içinıle taşıdığı anlamı vermez diye düşünmckle birlikte; yine de özdeyiş güzelliğinde sözlerin tünclin ucunda ışık, Kanatta rüzgâr azaldığında işe yarayacağını düşüııürüm. Bıı "işe yaranıa", insanın insanlaşması doğrultusunda bir evrilmenin adı olduğu için, burada bencillik aramayınız. Ozdeyiş güzelliğinde sözler, okuyan insanın düşünce birikimine, düş dünyasının ufııklanna, insanı ve evrcni kavrayıpıdaki yaklaşımına göre, ikinci kişilerde etkıli ya da etkisiz olurlar, bilirim; ama, bu sözler öyle insan serüvenlerinden, yaşam ve yaşama süreçlerinden damıtılarak gelir kı en kıyıda duranı da bir yanından içinc çekcr. Ycter ki okusun! Başucu ya da elkitabı denilen işlevle kendilerini tutuklamasam da onlarsız edemediğim kitaplarım vardır. Ben insanın bütün bir ömür on tane kitapla sürgüne çıkabilcceğini düşünüriim hep. Seç deseler, yanına alacağın kitapları; seni ıssız bir adaya sürüyoruz, ölene dek orada kalacaksın. Ama yalnızcaon tane kitap alacaksın yanına! Seçerim o on kitabı. Bir şey de yitireceğimi sanmam. Hüseyin tçeıı in 'Russell Düşünüyor'una getireceğim söziin ucunu. Kitap, salt özdeyiş güzelliğinde sözlerin bir biçimde yan yana getirilmcsinden oluşan sıratlan bir seçmc dcğil. Baştan sona okunduğunda, Russell ile birlikte yaşamı vc yaşamayı kökten uca, sevgi ile eleştiri burçları arasında salınarak yeni baştan kavradığınızı size duyumsatan bir çalışma. Çağımıza yön veren büyük düşünürlcrdcn biri olan Russell'ı başka bir bağlamda tanırken, onunla birlikte insanlığa ışık taşıyan öteki düşünürlerin bahçesüıe de ulaşıyursunuz bir yandan; bin yılların, insanın aklına ve duyarlılığına vurduğu bukağının birden czilip inceldiğini; yaşamın bir anlamı da olduğunu, bir cümlcnin odağına yerleşerek, sevinçle "yeniden", belki de ilk kez yakalıyor, kavrıyorsunuz. lçen Öğretmen (şimdi Mcrsin Üniversitesi nde Ingiliz Dili ve Kdebiyatı Bölümü'ndc, dana önce ODTÜ'de idi), Rııs sell'dan önce aydınlanmanın öncü düşü nürlerindcn Amerikalı Emcrson (Ralph Voldo, 18031882) için benzer bir kitap yapmıştı. Karşı Yayınlar'dan 199Vteçıkan bu kitabı, okuyuçusıına şu "soıı sözleı "le sunuyordu lçen ()ğretmen: "(lününıüz Türkiycsi'ndehızlıbıraydınlanına kavgası yaşamyor. Toplumu, Emer son'ınkine gorc cfalıa gerilcrdcki bir döne me, bir yaşama biçimine döndürmek isteycn gözü karalar, beyni karalar var. Din adarnlığını kısa sürede bırakmış d a olsa, Y8$amm anlamı Russell Düşünüyor, Ürün Yayınları'ndan Eylül 1998'de çıkmış. Sevgili Mctin Turan'ı, o kültür mecnunu arkadaşımızı kutlamak gerek. Ingiliz düşünürü Russell'ın (1872 1970) kim olduğunu, kimliğini, burada okuyucuya anlatmaya gerek var mı? Biz söz söylemekle yetinip, kitaba geçelim. "Voltaire, nasıl on sekizinci yüzyda yön veren düşünce anıtlarından biri sayıhyorsa, Russell için de yüzyılımızda aynı şey söylenebilir." (Kıtabın arkakapağından). Russell'ın bir mantık ve matematik üniversitcsi, bir insan bilimleri enstitüsü kuracak yoğunluktaki kitaplarından özenle seçilmiş düşünceleri, yine, aynı özenle kitapfaştırümış. Russell'ın düşünccsi, sizi kimi bir yaz denizi, kimi tipi boran içindeki bir sıcak kış evi gibi sanyor; kimi de askeri ateş hattına sürmck noktasında beyni yanan komutanın konumunda yakıyor; tüm gemileri yakmanın, köprüleri atmanın kıyılarına O H M ıBıijiğu yaratmafc bırakıyor. Başka bir açıdan bakıldığında, "Dünyaya şöyle bir bakarsanız, insanca ondan önce dc içine düstüğünüz, ancak ya duvgulardaki her ilcrleme, ccza hukukun şamın akışı içinde netliktc kavrayamadığıdaki her gelişme, savaşın ortadan kaldırılnız bu insanlık durumlarını size yeniden ması yolunda attlan her adım, renkli ırklara duyumsatıyor; yani sizi düşündürüyor. bakışlaki her düzelme, köleliği ortadan kalHerkes şu ya da bu biçimde "derin devlet" dırmak için yapılan her girişim ve yeryüzündeyip duruyor da kimsc "dcrin düşünmek" deki her ahlaksal atılım, dünyadaki bütün istemiyor! Düşünceleri örgütlü Hıristiyan mezni aklın ve bilimin; çağ heplerinin direnişiyle daş aydınhğın ışığında karşılaşmıştır. Açıkça havalandırmak istemisöyfüyorum ki, örgütlenyor. miş kilisclcriyle Hıristilşte kitaba girdik: Bu, yanlık, dünyadaki ahlakdüşüncelerimizi bir tür sal ilerlemenin geçmiştelü havalandırmaya, gü ki başlıca düşmanı olmuş neşe çıkarmaya yanaşvc hâlâ da olmaktadır. mayışımız,"... gcnçlikte (Kitap, S. 106). Siz sorbize aşilanan eğilimler madan biz söylcyelim; dc yatıyor; ve çocukluk "Yalnızca Hıristiyanlık ta yaratılan korkularda mı?" diyeceksiniz. Rusyatıyor. Bu hastalığı iyisell da onun için yazıyor. leştirmenin yolu, insanAz önce aktardık: "Dünların düşüncelerini sa ya kurtulacaksa eğer, inğaltmaktır; insanların sanlar zalim olmadan yüdüşüncelerini sağaltmak ce olmayı, gönüllerini için de onları sağlıklı biinançla doldururken çimde eğitmek gerekidoğruya da açık bırakyor. (...) Dcvlctin bütün mayı, büyük amaçlardan güçlerinin gcnçlerde yılesinlenmeyi ama bunla guılık, ahınaklık.ekono ra karşı çıkmaya çalışanmik adalctsizük ve au lara kin duymamayı öğması/.lık yaratmava yo renmelidir. (...)"Hoşgönelik olduğu bir dünyj rü tam anlamıyla şudur: ııın nıutstı/ bir ılünya Bir kimscnin duşünceleoluşuna şaşılır mı? 1950 yıiı Nobel Edebiyat ödütü sahtoi. rinden ortaya suç sayıla1932" (Kitap, S. 86). Bertrand Russell. cak eylemler çıkmadığı Düşünce aratı sürece, onu bu eylemlerinden ötürü cezalandırmamak." (Kitap, S. 107). Ama nerde? "tnsanlar ortak mutluluğu yaratmak için birleşmek yerine, ortak mutsuzluğu yaratmak için yarışıyorlar." (Kitap, S. 115). Savaş'ın öteki adı da bu değil mi? Demek ki, "İnsanlar, başkalarını kölelcştirmeyi, kcndilerini özgürleştirmekten daha çok" istiyorlar. (Kitap, S. 128). Belki de "Dünyanın sorunu şu: ahmaklar kendiden emin, zekiler kuşkuyla dolu." (Kitap, S. 128). "... Saygınlık ile erk, bilgeliğe değil zenginliğe yaraşır görülmüş; yasalar, varsılların yoksullar üzerine kurdukları adaletsiz düzeni hem simgeliyor hem kutsallaştırıyor. Böylc bir dünyada mülk edinici değil de yaratıcı itkilere çok az insan gönlünü açabilir. Böyle bir çevrede yaşayanlar, doğa onlara büyük yaratıcı yetenekler vermiş de olsa, yarışma denen hastalığı kapar. Maddesel ürünlerin ardında koşuşmada daha güçlenebilmek için, insanlar, topluluklar kurarlar ve topluluğa bağlılık, hırs güdüsünü bir sözde idealizm aylasıyla (ışık çemberi) çevirir. 1917" (Kitap, S. 134). Üniversite sınavlarıbitti. Yarış atına çe virdiğimiz, Russell'ın tanımladığı "sözde idealizm aylasryla kafalarma kilit vurduğumuz çoculdarımızın bu yılki "birinci"leri bakalım ne hikmetler söyleyecekler! Hemen karşı sayfadan şunları söylüyor düşünür: "Bana sorarsanız toprak ile scrmayede özel mülkiyetin kaldırılması, ulusların birbirleri ile barış içinde yaşayacağı bir dünyaya doğru atılmış zorunlu bir adımdır. 1918" (Kitap, S.l 35). Dcmek düşünür, böylelikle, "ulusların birbirleri ile" banş içinde" yaşayacaklarından eminse; ki öyle, ulusların kcndi iç barışlarını da çoktan bu ko şula bağlamıştır. "Birisi bize bir çuval buğday verse, bir başkası da bir tutam özgiirlük, acaba açlığın hangi aşamasında buğdayı özgüriüğe ycğleriz?" Ne anımsatıyor size bu sözler? Derin köklerinizdcn tutup ırgalıyor değil mi? Önce insan olarak, sonra I lacı Bcktaş'ı, Yunus'u seven insan olarak... lçen Öğretmen de karışmış konuya söziin burasında. Karışmamak clde mi? Bakın ne diyor: Russell, "kapitalizmin cizgürlüğünden sosyalizmin buğdayına gidcn yoldaki sıçrama noktasının tam yerini bulmaya çalışıyor galiba..." Siz başka bağlamlarda başka kıyılara açılınız isterseniz. Ne diyor Russell, "Herkesin ülkülerinin ağırlığı kcndi omuzlarındaçjır." (Kitap, S. 138). Ölümünden üç yıl önce (1967) ya/dığı otobiyografisinde, Neler İçin Yaşadım so rusuna yanıtı: "sevgiyc özlcm, bilgiyi arayış ve insanlığın çektiklcri için duyduğum dayanılmaz acı". "Acının kol gezdiği tüm dünya, insanın başarabileceğinin güliinç bir kopyası ancak" diye yazar düşünür. (Kitap, S. 180). "Kişiscl mutluluklar için, geçici istekler için çabalamayı bırakmak, önsüz vc sonsuz tutkular için alev alev yanmak"tır onun özgürlükten anladığı. (Kitap, S. 181). "insanın kardeşliği düşüncesi kadar kolay benimsenecek bir düşünce yoktur" ona göre, "Yeter ki birileri insanları birden sarsıp ona inandırabilsinler. 1918." Bunun öyle kolay bir iş olmadığını 1952'de yazdığı "itirafname" gibi yazısında açıklıyor: Özgür ve mutlu insanlarla dolu bir dünyaya giden yolun göründüğünden daha kısa olduğunu düşünmüş olabilirim, ama bövle bir dünyanın olanaklı olduğunu ve onu biraz daha yakınlaştırmak için çaba gösterilen bir yaşamın yaşanmaya değer ol duğunu düşünmcktc yanılmadım." Ya bugün? Sosyaliznı öldü, tarih bitti, cumhuriyet gitti! Varsa yoksa yeni dünya düzeni diye tam tam çalarken birileri, çağcd ilkelliğin şarkısını söylcrken daha da "de;er" değil mi?.. 1950 yılı Nobel Edebiyat ")dülü sahibi, Savaş Düşmanları Kampan yası'nın bayraktarı, "en bağdaşmaz görüşl cre bilc hakkını verebilecck bir düşünce özgürlüğü yaratmak" (Aylaklığa Övgü'den) yanlısı Russcll'ın düşüncclerinden kıvrak ve güzel birTürkçe ile yapılan bu seçmeleri siz de seveceksiniz. • (*) Russell Düşünüyor/ llüscyin lçen, "Dünya Düşünüyor Dızıst"/ Ürün Yaytnlan, Ankara 1998, 1. Bdsı/ V)6 sayfa. SAYFA 17 özgüriüğe ghten yol CUMHURİYET KİTAP SAYI 495