Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Vitrinde Halk Hikâyeleri//:rgttw Sav/ütlgı Yaytnevt/ i(>2 s Elimizdeki kitapta, çok bilinen, trgun &*v değişik şckillerde anlatılmış halk tfa/fc Hikciueleri hikâyelerinin yanı sıra az bilinenleri, hatta hiç bilinmeyenleri de bulacaksınız. Kercm ile Aslı, Köroğlu gibi çok ünlüler, Süleynıan ile Akbal gibi pek az tanınanlar gibi. Ergun Sav, çeşitli kaynakları taradı, tckrarlan ayıkladı, fazlalıkları attı. Halk hikâyejerimizi renkli üslubuyla, özgün Türkçesiyle yazdı. Kitap, yüzyıllardır halk içinde anlatılan hikayelerin yalın, özlü, renkli biçimde yeni bir sunuluşu. Ege Kü\türü/Yasar Aksoy/lnkilap Kıtabevı/487 s Yurt ve kent kültürü konusunda araştırmacı ve yetenekli kimliği ile tanınan Egeli yazar Yaşar Aksoy, günce tadındaki incelemc yazılarıyla çağdaş Ege kültürünü ilk kez yansıtıyor. Türünde öncü olan yazıları, klasik kültürün beşiği olan Ege'yi günümüz insanına tanıtmayı ve sevdirmeyi amaçlamakta. Bilinç dolu Ege kültürü, Yaşar Aksoy'un seçkin ve duygulu kalemiyle, romantik bir şiir gibi gözlerimizin önüne serilmekte. Adım Adım Alacahöyük//«/£Tmcdya/14^ ı. Elimizdeki kitap, Çorum yakınlarında çok önemli bir eski Tunç Çağı yerleşimi olan Alacahöyük'ü konu alan, harita, krokı ve illüstrasyonlarla zenginleştirilmiş işlevsel, renkli ve akıcı bir rehber. Alacahöyük örcnycri ve müzesini gezenlere adım adım eşlik edecek olan yayının fotoğraf çekimleri ünlü fotoğraf sanatçısı Ersin Alok tarafından gerçekleştirilmiş,. Kitabın "Ka re Kare Alacahöyük" bölümü örenyeri ve müzede sergilenen objelerden derlenmış güzel bir fotoğraf albümü niteliğinde. Türkçe ve îngilizce. Sosyalizmin Uzun Yürüyiişçüsü: Zihni Anadol/Evrensel Basım Yayım/224 s Ağır bir işçi gibi sosyalizm için çalıştı, mücadele etti. Derin bir bi linç ve bükülmez bir irade ile ara vcrmeden 60 yıl boyunca sosyalizm için yürüdü. Sosyalist hareketin tarihinin uzunca bir kcsiti olan anılarını, belge olma özelliğini kaybetmeden roman türünün olanaklarıyla zenginleştirerek kitaplaştırdı. Onun mücadelesine, emeğine saygının bir ıfadesi olarak hazırlanan bu kitap, bize, yaşayan Zihni Anadol'u anlatıyor. Avrupa Merkezcilik, Resmi tdeoloji, Bilim ve Sosya\\zm/¥tkret lia$kaya/l)topya Yayınevı/1H4 s "Bu kitapta yer alan yazılar, nco liberalizmden Avrupa mcrkczciliğc, resmi ideolojiden bilim ve bilim etığine, reel sosyalizm deneyimlerının başarısızlığından insan haklarına, Mısak ı Milli'ye, vb. farklı temaları işlemekle birlikte, bir bımınluk oltışturduklarını ckışünüyorum. Butiınu anlamadan parçaları anlamak mümkün değildir. Bu nedenle toplumsal sürecin tüm veçhelerini anlamaya yönelik bir çaba gerekiyor. Büyük sermayenin "küresel püskürtme stratejisi" karşısında "büyük insanlık" elbette sessiz ve tepkisiz kalmayacak, ama dünya ölçeğınde bir ırade, bir devrimci önderlik yoklıığunda her zaman tarihsel fırsatların kaçırılması riski söz konusudur. Bu dünya'da hıçbır şey tesadüfen ortaya çıkmıyor, ne olup bitiyorsa insanlaCUMHURİYET KİTAP SAYI 493 rın bilınçiı eylemı' sonucunda ortaya çıkıyor, öyleyse bilinçli ve örgütlü mücadeleyle bir karşı hegemonya oluşturmak, sermayenin küresel saldırısını puskurtmek, temel çelişkileriyle birlikte ücretli kölelik düzenini aşmak ve gerçek ozgurlüğe giden yolu aralamak mümkündur. Bunun için gereklı iradeyi ortaya koymak, ya da Nietzchc'nin dediği gibi önce "gerçeği isteme cesaretine sahip olmak" gerekiyor." diyor Fikret Başkaya. Shakespeare Bunu Asla Yapmazdı/C'^ar/n Bukow;kt/Çevm Avı Pardn/Parantez Yaytnalık/156 s. "Tren yuvarlanmayı sürdürdü ve dışarda Batı Almanya kasabalarını andıran şirin kasabalar gördük, masal kitaplarından çıkmüj gibiydiler biraz, parke taşlı küçük sokaklar, yüksek çatılar, ama orada da ıstırap vardı, şehvet vardı, cınayet vardı, delilik vardı, ihanet, hiçlik, korku, can sıkıntısı, sahte ranrılar, tecavüz, sarhoşluk, uyuşturucu, köpekler, kediler, çocuklar, televizyon, gazeteler, tıkalı tuvaletler, kör kanaryalar, yalnızlık... Yaratmak bir kaçış, yoluydu sanki, çığkk atmanın bir yolu, ama o denli kötü şeyler yaratılıyordu ki, tıkalı tuvaletler ve tıkalı yaratıcılık. Arada sırada Celine gibi biri gelebiliyordu ve onu okuyup gülebiliyorduk; çünkiı hiçbir şansımız olmadığını biliyor, bunu açıkça soylüyordu. Tanrım, Avrupa'dan çıkıp şişko daktilomun başına geçmek için can atıyordum; orada oturmus; beni bekliyordu, benim denetimim dışında tuhaf cünıleler kurardı ve karşılık beklemezdi ve kutsal değildi ve büyük şanstı, çok büyük şans." diyor Bukovvski ve bu kez bir Avrupa yolculuğunu anlatıyor. Karısı Linda Lee ile birlikte önce Paris'e gidiyorlar, sonra da Bukowski'nin Almanya'da kalmış tek akrabası olan dayısının yanına. Kadınlığın Faturast/Zuhal K. Koseler/Aksoy Yayınalık/102 s. Zuhal K. Köseler'in insana, özellikle kadına yaklaşımı çok farklı. Bunu aşağıdaki satırlardan anlamak mümkün: "Bakınız ben ressamım. Doğa cn büyuk dershanemdir. Beni sokmaya gclen arıya korkumu saklayarak sevgi ürettim. Gene de soktu beni. Çok canım yandı. Arılar, bilirsiniz soktuktan sonra ölürler ve ben arının başında konuştum onunla. Onu affettiğimi soyledım ona. tğnesinin ona verilme nedenini anlattım. tgnesinden, bcrekct üretmesinin gizli silahı olarak ödüllendirildiği hakkında bilgi verdim. Güzelliğini anlattım ona. Dostlarım, inanın bana ölümle pençcleşti ve yendi. Biraz daha, biraz daha sevgi ve güven. Evet, an uçtıı gitti. Sevgili arıya bal üreten günler dilerim. Doğa laboratuvarındaki bu dcneyimi birbirimiz için de yapsak olmaz mı? Arının yerinde ben ola bilırim.. Vücudumuz baştan ayağa şartlandırılmiij bir tekrar yaşamak istemiyor. Sevgi istiyor. Sevilmek istiyor. Sevmek istiyor. Bu dersin hocası da yok. Bizi dünyaya getiren bir daınla hazzı neden siz yaşamıyorsunuz? Haz sevgıde varolandır. Hamurumuzun kurgusu dur bu, inkar edemezsiniz. Yüreğimizin varoluşu bu projede çizilmiştir." Hoyrat Sazın Türküsü//l^/«e/ Güncştekin/Bclge Yayınları/96 r Ahmet Güneştekin elimizdeki şiir kitabının arka kapa^ında şöyle demiş "1966 Batman'a bağlı Garzan kampında doğdum. Mezopotamya'nın derin kültüru beni edebiyat ve resim ile tanıştırdı. Kişisel ve karma birçok resim sergim oldu. Ülkemde talan edilen özgürlük ve demokrasiyi beynimde, yüreğimde, fırçamda ve kalemimde yaşatmaya çalışıyorum." Aşık Ozan Suskun Teli Söyletir (Fzgiler Taşlamalat)/tlhan Püskullüoglu/Koz Yayınları/Ul f "Aşık Ozan Suskun Teli Söyletir", gerek biçim, gerekse konu ve tem'alan bakımından tümüyle halk şiiri türünde ürünlerden oluşan bir yapıt. Elimizdeki kitaptaki şiirler, halk şiirinin tüm otantikliği ile yeniden üretilmiş orneklcridir. Püsküllüoğlıı bu kitabında, halk şiiri türünde yazan, ama özel olarak o türün de Karacaoğlan koluna bağü; Karacaoğlan çizgisinde olan bir ozan. Peki, günümüzde, yani yaklaşık beş yüzyıl sonra, şiirde Karacaoğlan'ı, Karacaoğlan geleneğini yaşatmak mümkün mü? Bunun yanıtı, gerekçeleri şiirin ve toplumun dcrinliklerinde olan bir evet'tir. Türküler yaşıyorsa ve yaşadığı sürece, Karacaoğlanlar da kendilerini yeniden üreterek yaşıyor ve yaşayacaklar demektir; çünkü, Karacaoğlan şiirinin ve genel olarak halk şiirinin konu ve tem'alarını da, imgeleri ve yarattıkları duygulanımlar da, esas olarak, en az modern şiirinkiler kadar evrenseldir. tkincisi, dünyaya egemen olan özel kâr sisteminin, insanlığin en doğal, en güzel duygu, özlem ve değcrleri de dahil olmak üzere, her şeyi meta'ya çevirmesi karşısında, halk şiirinin sağlam özü, hâlâ, büyük insanlık özlem ve ideallerini canlı tutmanın önemli bir amacıdır. Bundan yirmi beş yıl önce Veysel'le birlikte halk şiirinin de öldüğü söylenmişti. Gelişmeler tersini kanıtladı. deniyor kitabın arka kapak yazısında. llhan Püsküllüoğlu'dan geleneğe bir halka. Eylül Tüneği/i4«w Öztürk/Bumerang Kitaplar Yayınlar/84 y Bugüne kadar Asım Oztürk'ün onaltı şiir kitabı yayınlandı, bunlardan "Petrol Tomurcuğu Kömür Yarası" tümüyle Almanca'ya çevrilip bir dergidc yayımlanmış. Aynı dergide sekiz yılı aşan bir süredir her sayısında bir şiiri Almanca'ya çevrilip yayımlanmakta. Düşümdeki AJevle" adlı kitabı Vedat Güler şiir yarışmasında Mansiyon aldı. "Yaprak Yorgunlan" adlı kitabı ise Hümanist Enternasyonal'in şiir ödülünü aldı. Şimdi ise karşımıza "Eylül Tüneği" ile yeniden çıkıyor. ı BERFIN YAYINLARI Kitap çılanlü Maria Dzielska HYPATIA Türkçesi: Gamzc Dcniz İskenderiyeli 400'lü yıllann başında yaşayan ve yobazlar tarafından öldürülen Ma(ematikçi kadın filozof Hypatia'nın yaşam öyküsü Pir Aydmlanma (l.hm. I28sayfa), 1.200.000.TL. T c l ( 0 . 2 1 2 ) 5 1 3 7V a k s : 5 1 2 3 7 2( Kitabı!