Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
AT CAPAN Frank O'Hara / Şiirler / Çeviren: Fatih Özgüven Dün gece yıldızlar çoktu bugünkü kar işte onların kartviziti kibar davranmayacağım bcni oyalayan hiç birşey yok müzik sadece bir çapraz bulmaca biliyor musun nasıl bir ne olmayacak şey oramda bir yırtık! şimdi aylandosa yağmur ya^ıyor adımunı atıyorum pencerenin kenarına altımda uzanan raylar dumanlı ve koşup gitmenin tutkusuyla ışıl ışıl. Yapraklara bırakıyorum kendimi, deniz gıbi yeşil. Artık sessizce bekliyorum karakterimin katastrofunun yeniden güzel görünmesini, ve ilginç ve modern. ı buralar bozrengi ve afiaçlar kahverengi ve beyaz, kahkana karlar, gökler gidcrck yitiyorlar, daha az komikler sadece daha koyu, sadece gri değiller. Senenin en soğuk günü, olabilir, o ne diyor acaba buna? Yani ben ne diyorum? Bir şey diyorsam, belki yeniden kendim olurum. RONESANS Inlet defini! kıçımı öp, aldırma deseler de bu ne şiddet bilmez onlar müzik insana neler yapar. Haydi, davullar gümbür gümbür çalarken ve senin sarışm gözlerin kekelerken. birbirine vurup duran iki renk topaz gibi, eskiteccgiz bütün müzik aletlerini onlann dilenirken kullandığı kollu laternayı, okarinayı ve kirletilmiş borazanı iyice parlatacağız onları! Bu delirmiş asabilerin arasında, aşkin hepten ciddiye bindiği yerde, kucaklaşacağız, suda süzülcn iki şehvetli odun parçası gibi kalbimiz yelkenimiz, deniz iç gcçirccck ferahlayacak, dinecek iniltisi basacak bizi bafirına, iki mutlu velct! olmuş, dalından düşmüş iki yabâni. ŞİİR Yarım saat erken geldim, ama ucu ucuna kaçırdım seni: anahtarlar toz tutmamış masanın üzerinde ve tuvalet hâlâ köpük köpük. Hangi dakika metroda, en uygun veda olurdu acaba? Aktarmalar eğer daha iyi olmuş olsa, üşütmüş boğazınla fısıldayacak mıydın " Adiyö, ömür boyu seninlcyim artık, aklı selim"? Yalmzım şimdi. Sadece kendi yüzüm bana bakan pencereden, plak, bu beyaz kâğıt. Siyah gömleğimi ve lastik ayakkabılarımı giyiyorum, ıslıkla Glazunoff çalıyorum ve kirli odayı toplamaya çalışıyorum. Dün gece "Hastayım," dedim. Bugün hava çok rüzgârlı. Perdeler ardına kadar çekilrniş, fakat güneş bambaşka jidiyor. Sinemalarda bütün filrnleri gördüm. Galiba ağlayaca^ım. Evet. Vakit öldıirmek ıçin. SAYFA 19 "Sana birgün hikâvemi okurum" SABAH Sana anlatmam gerek seni nasıl sevdiğımi bunu hcp gri sabahlarda düşünüyorum ölümle birlikte ağzımdaki çay hiçbir zaman yeterince sıcak de^il 0 zamanlarda ve sıgara kuru kahverengi saoahlık üşütüyor beni sen lazımsın penceredcn dısarı bakıyorum sessizce yağan kara Geceleyin dokların üzerinde otobüsler bulutlar gibi parlıyor ben ise yalnızım aklımda flütlerle 1 lep seni özlüyorum sahıle indiğimde kumsal benimkilere benzeyen gözyaşjarıyla ıslak hiç ağlamıyorum oysa ve kalbimde saklıyorum seni çok sahici bir şakacılıkla senin hoşuna gidecek park yeri kalabahk ayakta durup anahtarlanmı şıngırtadıyorum bir bisiklet kadarboş araba nc yapıyorsun şu anda nerde yedin öğle yemeğini çok ançuez var mıydı yediğinde zor geçirmek seni bensiz bir cümlede içirni üzüyorsun benim yalnız olduğunda duygu tek yolcu olmak senden ıızaklarda bir yer kalmışsa hâlâ sana yalvarıyorum gitme KIRDA KONSER Inek geğirdi ve beni kahvaltıva davctetti. "Ah" dcdim,"asırlar var ki kır şiiri yazmamıştım! Nereden aklına geldim ben?" Yoncalarda yuvarlandık tatlı tatlı, aman! pek hoştu. Koca tombul diliyle iyicil bir diiji dev Kİbiydi, o bildiğimiz korkunçlaruan değil. Süzerken kirpiklerini arılara doğru, şahaneydi BÖrünüşü, hiç de ineksi değil ui. "Bilıyor musun" dedim "bir zamanlar bir inek hakkında hikâye yazdığımı? Düşün, o zamanlar seni daha tarumıyordum bile!" Sırıttı inek vc beni ısırdı (tanıyor muydum yoksa?) dizimden, tenkit eder eibi. "Aah! anlayamıyorum seni! Mcmelcrini yesilliğe cömertçe yayarak hafifçe mırıluanuı ve omuzuma attı bir bacağını. Başımı boynuna /asladım onun. Gökyi >aktık hayran hayran. Gayer ahbapça, "Sana bir gün hi.kâyemi okurum," dedim. "Olürsün." MAYAKOVSKl 1. Kalbimde bir çırpıntı! Küvette ayakta durmuş, a^lıyorum. Anne, anne kımim ben? O bir kcrecik geri gelse, öpse yanağımdan sert saçları sürünse şaka^ıma, küt küt atan! 1 • 1 • , ' .'4*!, • o zaman giyebilirim elbiselerimi herhalde, ve düşerim sokaklara. 2. Seni seviyorum. Seni seviyorıım, ama yüzümü şiirlerime dönüyorum ve kalbim kapanmakta bir yumruk gibi. Sözcüklcr! bcnim kadar hasta olasınız, bayılın, gözbebeklerinizi yuvarlayın, havuz olun ben o zaman gözlerimi indirip c|ikeceğim yaralı güzelliğime ki olsa olsa sadece bir şiir kabiliyeti olan. Hoşa gidemiyor, gönül okşayamıyor baştan çıkaramıyor ne şair! duru su koyulaşmış başına inen kanlı darbelerle. Ben bir bulutu kucakladım, ama yüksclince gökyüzüne bulut yagmur yagdırdı. r ^Hfft '••• Jİ^^^^^^^^^^I Frank O'Hara 3. Işe bak! Kan var göfisümün üzerinde evet ya, tuğlalar taşıdımdı CUMHURİYET KİTAP SAYI 493