Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
'Yaşadıklarımdan bir şeyler vansıvor vamtlarıma' Habib Bcktaş yeniden giriyor edebiyat yaşamımıza. Kitapları yeniden basılıyor, yeni ödüller kazanıyor. Sennur Sezer, Habib Bektaş'la yapıtları ve yaşamı üzerine konuştu. SENNUR SEZER abib Bcktaş adı Türkiyelı oku run gündemine hep ödüllerle geldi: Hamriyanım (1990 Mil liyet YayınlarıRoman Odülü), Gölge Kokusu (1997 Inkılap Yayınevi Roman Odülü). üysa kitaplarının Iısresi epey uzıın: Erlangen Şiirleri, Kapıkule Nerde, Adresinde Yoktur, Yorgun Ölü, Uyuşturucu Batağı, Söz'ii Yurt Edindim, Belagcruns des Lebens, Reden die Sterne? Das Vergessene Waschsen, Das Landerspiel, Mein Freund der Opahaum... Uyuşturucu Batağı gibi ayn Dİr uzmanlığın kitabı dışta tutulursa şiır ağır basıyor kıtap lıstesınde. Yenı kitabı Cennetin Arka Bahçesi'nin yayımlandığı Can Yayınlan'nın bir odasında şiirlerinden, romanlarından, roınanlannın odak noktası çocuklardan ve Salıhli'dcn konuşuyoruz. Aramızda bir tcyp. 1951 Salihli doğumlu Habib Bektaş'ın romanlarından çocukluöuna daha doğrusu yazarlığının kaynaklarına indikçe, tanıdık bir dünyamn sınırlarına iniyorum. Türkiycli yazarların elli yaşa yak laşmış ve aşmış pek çoğunun çocukluk dünyasından ortak çizgıler taşıyan öykücükler, öyle heyecanlandırmış ki beni, teybin düğmeşine basmayı unutmuşum (Ya da teyp kaydetmemış nedense). Elektriğin hcnüz gelmedigi, gaz lambalarıyla aydınlatıkn bir odada yüksek sesle OKunan kitaplar, Hüseyin Rahmi, Reşat Nuri romanlan. Biri yorulunca, bir başka çocuk dcvralıyor okumayı. Cünümüzün televizyon dizilerinden, pahalı araba düşlerinden farklı bir yaşam biçiminden kaynaklanan dünyanın her biri olay olan romanların temelindc yer alışları.. Sonra, Cennetin Arka Bahçesi'nde, Memo/Çakır'ın anlatıldığı bölümlerdeki dil. Yaşar Kcmal'in romanlarından başkasında karşılaşmadığım sözcükler: Yatırıp koşmak, agzıaşağıyatmak... "Benim annem Torosıardan.. diyor Habib Bektaş. "Topragı, dünyayı sevmeyi babamdan öörendim. Dili annemden. Annemin dili olağanüstü güzcldi." Bir an duruyor "Elbet Yaşar Ke mal'den de etkilenmış olabiliriz. Biraz ıniri malı çalmak sayılmaz mı bu.. O bü yiik yazar, buncacık etkılenmeyı bir çırağına bagışlanıaz mı?" Biraz daha cid dileşıyor: "Bu sözcükler Memo'nun deBil mi? Mcmo başka türlü anlatamaz hep. Hamriyanım'da, Gölge KoCF.NNFTtN kusu'nda oldugu giBAHCISİ bi, Cennetin Arka Bahçesi'nde de on >landa olan çocuk ar. Önce bunu konuşmalıvız bence. Neden çocuklar, dıye \ormak tıtıyorum önce.. Bu soruya seviniyorum. Romanların temaları içersinde bunu öne çıkarmanız beni keyinendirdi. Gerıye dönüp baktığımda şöyle bir şey görüyorum. Bundan yirrni yıl önce yazaığım şiırılere baktığımda, şoylc dizelere rastlayabiliriz. "Kim çocuk, kim büyük'" "Hayatı çocuklara mı sormalı?" Bu iki ayrı şiirden iki ayrı dize benzer bir bakışı yansıtıyor. I Iıkâyelenmdc romanlarımda da bir çocuk temi olduğu gerçek. I latta ben oğlumla bırliktc nundan yıllarca önce bir kitap yaptım: Büyükler tçin Çocuk Şiirleri. Çocuk sorular soruyordu bu kitapta. Bu çocuk, benim oğlumdu bir anlam da. Kitabın resım ve desenlerini de oglum yapmıştı. Ortak bir kıtaptı. O^lum hem kitabın düşüncelerını verdı, hem dc resimledi. Portekizce'ye çevıilen bu kiIlabib Hekus Habib Bektaş'la "Cennetin Arka Bahçesi"nde [ H tap Brezilya'dayayımlandı, bunu da söylemek ısterim. Almanya'da da ikinci baski yaptı. Buralardan yola çıkarak şuraya eelmek istıyorum. GerçeKten de, hem Hamriyanımda, hem Gölge Kokusu'nda, hem de yenı kitabım Cennetin Arka Bahçesi'nde çocuk teminın ağır bastığı doğrudur. Bu bilinçli bir seçim, diyorum. Neden mi? Cok kesin yargılarla, çok kesin cevaplarla hayata bakmak istemiyorum. Hayata yeni sorulara, sorular üretcrek yaklaşmayı deniyorum. I Iazırlanmış, duzcnlcnmiş cevaplarım yok benim. Ve korkııyorum çok buyiık laflar söylemekten. Çocuklarda onların taratsızlığmdan gelen, saflıklanndan kaynaklanan, htçbirçıkargözetmeksizin duşunmelerinden ve konuşmalarından ukan bir açıklık oldıığunu sanıyorum. Bu konuya burada bir virgül koyup diyorum ki, bütün insanların içersinde bir cevher var. Bu cevhere bir töz adını verebiliriz, herhangi bir şey adını verebilinz. Bu tozün doğduğumuzda tam oldu gunu, yıllar geçtıkçe, büyüdükçe azaldıöını duşıınuyorum. Insanlığımız, bu cevherin yüreğimizde kaldığı mıktarla doğru orantılı Bu cevheri, tözü, yani kısaca çocuklugu ne kadar koruyabilirsek o kadar daha çok insanız diye düşünüyorum. Ve böylece, çocuk kalarak, bir çocuk gibi, sorularla, sorulardan yeni sorular üreterek cevaba yaklaşmak bana daha doğru, daha hoş geliyor. Tam burada bir başka wru gcreklı Cennetin Arka Bahçeu'nde oncekı romanlarından ayrılan bir yan var Romanın odağı çocuk ama, romandakı butun kahramanlar çocuksu Umet Bey, yeryüzünde bucennelyaratmak tsteyıştyle, öyku acılanm babçeylc Memo/Çakır'la uğraşarak unutacağını, Murat'ın zekâdan yoksun cınsellığıyle avutacafonı samşıyla çocuk. Delkı de romanın çocuk kahramanları Memo, Dılan ve Huinü'den daha çocuksu. Şcnay, çojkusuyla zaten bir çocuğu düşündü'rüyor I latta romanın "kara kışılerı" diyebilecehmız Cevdet kıskançlıfa ve bencıllığınden doğan ıhbarcılıgı, Murat zekâ ozürlülüfcunün aiirılaştırdığı bedemel ısteklenyle acınacak çocuk kımItklerı sergılıyorlar Adeta buyük yok bu romanda insanların çocuk yanlarını yüceltmenı anlıyorum Ama onları bağtşlamak ve bağ,ıs,latmak tçtn çocuk yanlarını öne sürüyormn £ihı gelıyor Hepimiz birer çocuğuz Hepimiz biıer çocuğuzdur, diye düşünüyorum. tnsanın içindeki o töze tutmaya çalışıyorum büyütecimi, insanları en dolaysız biçimde anlatabilmek için. Az ya da çok o cevher. Diyelim Murat, Murat bencil.. Ama o kadar çok ki Muratlar. Cevdet de öyle.. Zanıan zaman düşünmedim değil, acaba Cevdet'e haksızlık mı ediyorum. Hiç mi güzel yanı yok bu adamın, bu kadar melun olabilir mi birinsan? Amaöyleydi. Bu Ccvdetleri de biz ürettik. Bu toplum üretti. Habib Bcktaş'a, romancılara en çok yöneltilen sorulardan birinı soruyorum: "Kahramanlarını kendisinın mı yönetti Ege'yegöç Cennetin Arka Bahçesi, Ege'ye göçmüş, Egc'dcn bckledikleri olanların öy küsü. Memo'nun ailesi Gavur'a (Avrupa'ya) geçmeyı umuyorburadan. Birzanıanlar sevdiği kişinin, kocasının ıhba rıyla öldürulmesinı yaşayan Oykü, acılarını bu topraklarda unutacağını sanıyor ()ykü'nün gençlık arkadaşı Şenay'm coşkıısunu dindirecegini umdugu yer de Ege.. Ama öykünün odağında çocuklar var SAYFA 10 "Benlm annem Torosıardan " dlyor Habib Bektaş "Toprağı, dünyayı sevmeyi babamdan öğrendlm. Dili annemden". CUMHURİYET KİTAP SAYI 493