Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
"Gece Masalcıst" ve "Gece ile Sabah Amsında Yolculuk" yazan Rafik Schami ile söyleşi 'Yazdıklarım. cocukluk amlarım' dergilerinde, aynca o duvar gazetesinde yayımlanmış yazılarım vardı, ama sözlü anlatı sanatı konusunda öğrcndiklerim benim için dünyadaki tüm eserlerden daha önemliydi. Bugüne kadar tüm öykülerimi etkileyen bu sanatı öğrendim ve uyguladım. Oykülerim en azmdan bana göre sözlü olarak anlatılabilirolmalıdır. Benim şansım, bu sanatın Almanya'da yok olmuş olmasıydı. Yirmi yıl önce sözlü olarak öyküler anlatan bir tek ben vardım. Alman yazarlar şiirlerini ve öykülerini kitaptan okuyorlardı. Kimsenin dinlemeyeceğini düşündükleri için benimle alay ettiler. Önceleri haklı gibi görünüyorlardı. Konferanslarımı dinlemeye aşağı yukarı on kişi geliyordu, ama ben, insanlığın bin yıllar boyunca kulaklarıyla aldığı bir hazzın, sadece birkaç on ydlık geçmişe sahip televizyon tarafından öldürülmüş olamayacağını düşünüyordum. Bugün artık giriş icin çok hızla para ödemek zorunda olmaılıkları halde 400800 kişi salonu dolduruyor. Almanya'da Arap lobisi olmadığı ve Arap konsoloslukları Arap kültürü nü yaymaya çalışmak yerıne lükse araçların alım satımıyla ilgilendiği için, bir akşamda bir romanı (elbette kısaltmalarla) anlatma yeteneğim beni kurtarıyor. Bn türii seçmenızın ncdeni nc Bu türii seçmemın nedeni ise kendimi vazarken V u > ^ yi hissetmem ve modaya uymak, edebiyat elcştirmenlerinin hoşuna gidebilmek için belirli biçemleri kullanma kaygısı duymamamdan kaynaklanıyor. Köyümdeki insanlar bu biçimde anlatıyorlardı ve ben de aynı şekilde anlatmaya devam ediyorum, ama şimdi bir köyde yasamadığım için anlatış biçimim değişmek zorunda kalıyor, ama herhangi bir edebiyat okulu dolayısıyla değil, yaşam dolayısıyla defiişmek zorunda kalıyor. Almanya'da yazdığtnız kitaplar Arap? çaya çevnldı mı Romanlanm bugüne dek yirmibir dile çevrildi. Arapça olarak yalnızca Israil/ Filistin'de yayımlandı. Mısır, Ürdün ve Tunus'lu birçok yayımcı şu ya da bu kitabımla ilgileniyorlar, ama birkaç cümle konuştuktan sonra kibarca sansür konusuyla ilgili dileklerini bildiriyorlar hemen. Reddediyorum ve bende Doğulu sabrı oldugunu, bekleyebileceğimi söylüyorum. Eminim ki bir gün kitaplanm sansürsüz olarak Arapça yayımlanacak. O zaman yayuncıdan kitabın başına, "Orjinali 1979 yılında yayımlanmıştır ve şimdi seksen yıl sonra 2059 yılında Arabistan'da ilk kez sansürsüz olarak yayımlanıyor" diye yazmasını isteyeceğim. Ve o gün gelaiğinde herhalde mezarımda gülmekten katılacağım. Almanya'ya gidişinizikclirleyen neydi? Güzel bir rastlantı. Fransızca bildiğim Kabalcı Yayınevi tarafından yayımlanan Gece ile Sabah Arasında Yolculuk adlı kitabın yazan Rafik Schami ile kitabın redaktörü Yeşim Tükel'in dergimiz için yaptığı söyleşiyi sunuyoruz. YEŞİM TÜKEL I y ize kısaca yaşamöykünüzü anlatır r S mtsınız? *^J Ailem Şam'ın 60 km. kuzeyinde bulunan Malula ackl eski bir dağ köyünden geliyor. Bu köyde Aramca konuşulur. Babamın ailesi zenginmiş ve oldukça yoksul bir aileden gelen annemle mutlaka evlenmck istedıgi için kendisine çok kızan babasının hış mından kaçarak başkente gelmiş. Bu, eskiden Arabistan'da insanın kendisini ve çocukJannı mutsuz eden, sık sık karşılaşılanolağanbirdurumdu. Ben 1946yılınua Şam'da anne babamın üçüncü çocuğu olarak dünyaya geldim. O sıralarda babam hali vakti yerinde bir fırıncıydı. Evde Aramca konuşurduk. Beni Hıristiyanların gittiği seçkin bir okula gönderdiler. Orada Arapça, Fransızca ve Ingilizce öğrcndim. Böylece yabancı dülerle ilişkim kolaylaşrnış oldıı. için Paris'e gitmek istiyordum, ama Fransız Büyükelçiliği çok yavaş çahşıyordu, benimse askerlik yapmak istemediğim için acelem vardı. Yurtdı^ına ancak, üç ay içinde üniversiteye kaydolacagımı gcrekçe gösterebilirsem (bu bizde bürokratların insanlan mııtsuz etmek için kullandıklan bir başka yöntemdir) yasal yollardan çıkma şansım vardı. Tam bir kargaşaydı ve ben de Almanya'ya gitmcyi, daha sonra oradan Fransa'ya geçebileceğimi düşündüm. Hemen bir okul buldum (otuz yıl öncesinde her şey farklıydı). Ama dana sonra Heidelberg'dekaldım, Almanca'yı hemen öğrendim, aşık oldum ve orada kalmaya karar verdim. Neden kımyaaerlik değilde öykü anlatıalığında karar küdınız? Aslında 19651982 yılları arasında kendi mesleğimi yaptım. Kimyasal araştırmalarla geçen bu yıllar benim için ölümcül derecede tehlikeli yülardı. Içimdeki anlatıcı mutsuzdu. tşten aynldıöım, ayda yaklaşık 10.000 markı yazar otmak için gözden çıkardığım ve sadece 900 markla yaşamalc zorunda kaldıgımda birçok kişi benim mutsuz olacağımı düşündü, ama ben son on yıldır ilk defa gerçek anlamda mutlu ve dopdoluydum ve bugüne kadar gönlümdeki düşü yasamayı göze aldı^ım o andan hiç pişmanlık duymadım. Suriye deki Hıristıyan azınlığa dahilol Öğretmenflk ve yazarkk Eskiden de yazar olmak istiyordum, ama ailem buna ikna olmadı. Oörctmen olmalıydım. Kimya okudum, iyi bir hafı zaya sahip olduğıım için hiç zorlanmadım, bir yandan da şiir ve öyküler vazıyordum. Cesıır, ama neredeyse anlaşılmaz metinlerdi. (Bugün bunların dil kurallanna ve şiir normlarına zalımce bir haşkaldırı olduöunu .söyleyebilirim). Anlaşılabi lir metinler, özellikle de tiyatro metinleri yazdığımda ise büyük b;r sansiir sorunuyla karşılaştım. Birkaç arkadaşla birlikte bir duvar gazetesi çıkarmaya başladık. Bu çok nornıal bir gazeteydi, ama parasızlık yüzünden elle yazıyor ve çerÇeveleyip asıyorduk. ınsanfargazctcnin çevresine toplanıyor ve kim okuyabiliyorsa, yüksek sesIe okuyordu. Çocıiklar yardını almaksızın okuyabilsinler diye en alt bölümü onlar için ayırmıştık. Yazınsal, politik ve biciv ağıılıklı bir dergiydi ve önceleri ayda bir çıluyordu, sonra 1970 yılında yasaklanana kadarsa iki haftada bir çıkmaya başladı. Oldukça scviliyordu. Derginin yasaklanması ülkemi terketmek ve Almanya'ya girmek için bardagı taşıran son damJa oldu. ( )rada kimya okumayadevamettim.gerckliparayıfabrikalarda ve restoranda çaıışarak kazanıyor, bir yandan da öykü yazıyordum. 1979 yılında Heidelberu'de uzun biraraştırmanın sonunda kimya dalında doktor unvanını aldım, iki yıl boyunca büyük bir kimya firmasında çalıştım ve sonunda edebiyatla uğraşmak istediğim ve işin beni yıprattığınt, yazmak için az zamanım kaldığını fark ettiğim için bu yüksek kazançh işten ayrıldım. C) zamanlar çocuğum olmadığı ve Şam'daki annc babama maddi olarak yardımda bulunmam gerekmediği için aldığım risk sadece kendimle sınırltydı ve ben her şeyi riske atmaya karar verdim. Suriye'deyken de masal ve öykü yazıyor muydunuz' Orada yazdıklartnızı kitaplannızda topladımz mt? Suriye'deyken edebiyat ve çocuk SAYFA 14 Kaplumbağaların bile öfkelendiği yep.•• Rafik Schami'nin Gece ile Sabah Arasında Yolculuk'u, rcngarcnk, çılyınca düşüncelerle uolu, yaşama sevinci ve sıcaklık yayan bir kitap. dokunaklı, mutlu ve mutsuz, hemen burada ve şimdi başlayan modern küçük öykülerle karşılaşır ve sonunda hiç uınnıadığı bir anda bu lur aradığını. Yolculugu sırasında yazınsal, görsel, topogarfik tasanmlar çizer, sanki yazar bu tasarımlarda okura göz kırparak, çekmecesinde dana nelerin bulunduğunu göstermektedir. Rafik Schami romanının sonunu çok şaşırtıcı bir biçimde ve hatta hayal kırıklıöına uöratacak bir soğukkanlılıkla bağlıyor, büyüsel olanı güncel olanla ve gerçcklikle birleştiriyor: Ulanya şehrinin yeııi mahallesi tam bir dehşettir. Valcntin'in gücünü zayıflatan yalnızca sirkin içine düştüfiü parasal sıkıntı deîiluir. Aynı zamanda hükümetlc muhalefet arasındaki çatışmalar da gitgide kızgınlaşır. Sirk hiç istemeden ve farkında olmadan cephelerin arasında kalır, sonunda da ülke dışına çıkartılır. Ya^ar politik sözler söylemeye kalkmadan, açıkça halklann özgürlük ve demokrasi kavgasından yana tavır koyuyor. Kitap canlı, heyecanlı bir sirk romanı olarak zevkle okunuyor. Ama daha yakından bakıldığında ansızın tanıdıkları, tüm dünyaların ve zamanların yazınsal yapıtlarından konularla, başlıklarla ve alıntılarla karşılaşıyomz. Schami her bölümütı ba şına Arap yazisıyla beş dizelik bir şiir koymuş, Arapça bilmeyen okıırlar için bir süsleme gibi görünen bu bölümler aslında değişik yazarlara, ya pıtlara ve atasözlerine göndermeler içeriyor. 1946'da Şam'da doğan Rafik Schami, 1971den beri Almanya'da yaşıyor. Kimilcrine onu hâlâ erken dönem "Misafir lşçi" edebiyatından tanısafar da, Schami umn zamandır bir çocuk kitapları yazan ve her şeydcn önce de Doğu ile Batı arasında köprü kurmaya çalısan, gönlündeki kKİiltürlülügü doğalla sözcüklere döken bir anlatıcı olarak ün kazandı. Schami adcta şiirsel bir okuma zevki veren, günümüziin büyük kültürlerarası yapıtlarından birini yazmayı başarmış; kitabın bir avantajı da hem genç okııyuculara hem de daha eski kuşaklara hitap edebiliyor olması. Aynca, kitabın görsel tasarımına da dikkat çekmek gerekhediye etmek için nerdeyse fazla güzel bir kitap bu. • O rta büyüklükteki bir sirkin serüvenleri ve sıradan yolculuk sorunları, mistik olan ve politik olan, Doğu vc Batı, 1001 gece masallarının biçemiyle anlatılanlar ve "kendisinden artık hoşlanmayan bir ülkede bir yabancı"nın yaşadıkları Rafik Schami "Gece ile Sabah Arasındaki Yolculuk" üzerine yazdığı canlı ustaca bir anlatıya tüm bunları katıyor. Sirk yöneticisı Valentin Zamani, içinde bulunduğu parasal sıkintının yanı sıra, dostlugun ve serüven zevkinin de etkisiyle, zengin ve ölümcül, hasta bir Arap olan cocukluk arkadaşı NabiPin arzusunu yerine getirmeye hazır olduğunu bildirir. Sirkiyle Dogu'ya yolculuk eder, geri kalan kısa ömrünü geçirmesi için NabÜ'i sirke alır ve onun ülkesinde konuk olur... Valentin büyük bir aşkı anlatan bir roman yazmayı düşler ve bu aşkın izini sürer, çok sayıda S Almanya'da iki dilde yayımlanan Pazar Postası'mn25Nisan 79% tarihli saymndan çevrilmiştir. SAYI 474 CUMHURİYET KİTAP