Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 8 M A 1 8 9 8 • Fethi Naci bu haftaki 'Eleştiri Günlüğü'nde R. H. Karay'ın "Istanbul'un Bir Yüzü"ne yeniden eğiliyor 3.sayfada •Güner Yüreklik, Kemal Kurt ile kitaplan üzerine konuştu . . 7. sayfada • Sennur Sezer, Tank Dursun K.'nın yeni romanını değeıiendirdi 8.sayfada ü Rafik Schami, yazariığını ve kitaplannıdengimizeanlattı I4.sayfada Cumhuriyet I Z E K KITAP €> Bir insanîiik yaratıcısı Cezmi EPSÖZ NECMİYE ALPAY Cezmi Ersöz, son yılların en çok okunan yazarlarından biri. Özellikle gençlerin çok ilgi gösterdiği Ersöz'ün kitapları ardı ardına yeni baskılar yapmaya devam ediyor. Son kitabı "Hayallerini Yak Evi Isıt" ile bir önceki kitabı "Kırk Yılda Bir Gibisin" ile yeniden gündeme gelen Ersöz'ün son üç kitabını tanıtmaya çalıştık sayfalarımızda. C ezmi Ersöz, türlcrarası bir alanda yazıyor. Alanın köşelerinde öykü, dcneme, şiir, röportaj, lcöşe yazısı... var. Sözgelimi, şiirlerinin toplandığı Yok Karşılığı Yiiziinün adlı kitabındaki 'sevgili anne/ço^ cuk fahişe' tam tamına şiir köşesine dcnk gelirken, 'senin gemin camdan sevgili', 'bir yabancısın sen' gibi şiirlerini öyküsel yazılannın toplandığı kitaplardan birindc görsek yabancılamayabiliriz. Cezmi Ersöz'ün bu tür lerarasılık özclliği gitgide ağır basıyor. Son kitabı Hayallerini Yak Evi Isıt, bıınun bir göstergesi gibi. Buradaki kastım kitabın hem şiirhem uüzyazı içermesinden ibarct değil. îki türün de lcöşelerde durmak istememesi önemli. Cezmi Ersöz, kendine özgü bir insanilik yaratıyor. Kavramı doğrudan, sözcük haliyle kullanmadan kuşkusuz. İnsanilik sözcüğü çoğu kez soyut insana ülküselleştirilmiş birtakım özellikler yüklemek için kullanılır. Ülküselleştirilmiş, her durumda olumlanmış,, aına ne olduğu yinc de belirsiz kalan özellilder. Cıerçi bu özellikler, ufak tefck zaafları da içerir; bu tür zaaflar, tıpkı yardım edimleri gibi, 'imani' nitelemesiyle kabul görür. Buna karşılık, insana yakıştmlmayan, o ülküselliğe sığdırılamayan olıımsuzluklar, insaniden değıl, 'insanlık dışı'ndan sayılır. Orneğin, işkence böyledir. 'Insani' kavramının dallı budaklı tarihsel serüvenine dalmadan, bu kavrama bazen tanrıyı, bireyi, cinsleri ya da sınıflan dışlamak için de başvurulabildiğini anımsatarak Cezmi Ersöz'e döneyim. Kendine özgü bir insa nilik yaratmak özelliği derken, Cezmi Ersöz'ün, kışi yaratmak yerine, ki^ilerarası ortak durum, dencyim, oleu, duygu... Kısacası ortak yaşantılar, daha doğru bir aeyişle, yaşantı ortaklıkları yaratmasını kastediyorum. Yaşantı vezaaf ortaklıkları. Tipikbirörnekolarak, Yok Karşılığı Yiiziinün kitabından, 'çünkii aşk gitti' şiirini alabiliriz. Buradaki 'ben'e, 'güneşten çok paraya tapma' özelliği bile yüklenebiliyor. 'Ben', bir itiraf tonuyıa birlikte, aynı özelliği taşıyan, varlığı elde bir olan başka insanlarla ortaklaşıveriyor. Nâzım'ın 'Bugün Pazar' şiirindeki insanilikle karşılaştırırsak, Cezmi Ersöz'ün ayırt edici özellikleri daha iyi ortaya çıkabilir. Nâzım'ın bu şiirindeki insanilik için 'yaratılmış' demek zordur. Daha çok, bir saptamadan söz ediyor izlenimini ediniriz. Cezmi Ersöz için ise saptama fiili uygun düşmüyor; ne kullandığı dil, ne de içerdiği gcliştirme tarzı açısın dan. Kökeninde tıpkı Nâzım'daki gibi içebakıştan doğan saptamaların bulunduğu açık olmakla nirlikte (çünkü aşk gitti'den: 'Anlıyorum Kİ kendimle meşgulken silinmiş adım'), bunların öne çıkarılma (ama aynı zamanda var kılınma) biçimine ve derecesine bakıldığında, Cezmi Ersöz'de belirgin bir kurgusallık görülüyor. Bunları söylerken, kuşkusuz, gerek Nâzım'ın gerekse Cezmi Ersöz'ün diğer metinıerindeki meram ve biçemlerini göz önünde tutuyorum. Nâzım için burada ikincil, geçici bir ruh hali söz konusu; Cezmi Ersöz için ise ilk kitabından, Aykırı Yazılar'dan sonra giderek egemen olan, bilinçli olarak seçilmiş, oluşturulmuş bir meram ve özel dil. Bunları yazarken, hemen elimin altındaki Cezmi Ersöz örneğini farkediyorum: Leman dergisinin son (12 Aralık tarihli) sayısındaki yazısı. Içlerinde Cezmi Ersöz ve Zuhal Olcay'ın da bulunduğu oir grup sanatçı, düşünce özgürlüğü için başvurulan bir eylem biçimi olarak kendilerini DGM Savcısı'na ihbar etmeye gitmiştir. Yazı o günii anlatıyor ve 'Cezmi Ersöz' ile DGM Savcısı'nın arasında Zunal Olcay'ın oracıkta oluşundan mest olmak gibi bir ortaklık yaratıyor. Bu noktada, Cezmi Ersöz için geçerli olduğıı düşünülebilecek ilk tehlike ('tehlike' sözcüğuyle, Evren Erem'in kulaklarını çınlatmıs oluyorum) beliriyor; Hafifleticilik. Özellikle ıkinci tehlikeyle birlikte düşünüldüğünde, ('.ezDevamı 4. sayfada. CUMHURİYET KİTAP SAYI 474