Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
AYŞE NİHAL AKBULUT lkin değerlı oğretmenım Akşit (îökfürk'ü saygıyla, özlemle anıyorum. Böyle anlamlı bir toplantıyı gerçekleştiren cvsahiplerimizc de teşckkür ederim. Türkçeyc şiır çevirisi I ürkçcyi dcğişti riyor ıııu? başlıgı altında gerek lspanyol ya/ınından gcrckse fspatıyolca konuşulan ülkelerin şjirinden Türkçe've aktarım lan tarihsel olarak ıncclcyecck olsak, bu iki ckin arasında türlii ctkcnlcrle çeşitli kı lıklara bürünn, bircok boyutta gözlemlencbilecek bir karşılıldı ctkileşim olduğu ortaya çıkacaktır. tspanyolcanın ülkemizdc cskiye oranla daha yaygın biçimde ögrenilip kullanıl dı£ının ayırdındayız. Bir yandan üniversitelerimizdc, kiiltür merkezlerinde, ders hanelerde Ispanyolca öfiretildigi gibi kişiscl girişimlerle Ispanyolca ögrenenler de çoğalıyor. Bu dile karşı gitgide artan ilginin kay nakJarından biri de dilimize bu ekinden aktarılan yazın. îspanyolca bunca ilgiyi, bu dildcn vc bu yazından Türkçemize bir şeylcri akrarmaya dcğer bulan vc onca enıeği esirgemeyen, çevirmenlere, basmaya değer bulan yayınevlcrinc borçlu. Bu dildcn aktarım derken dc bir başka noktayı özenle vurgulamakta vc bu yazının aktarımı diyc cklcmcktc yarar var. Çe viride aktanmın hcr zaman ilk dildcn olmadığını.olması gerekmediğini hcp biliriz. Geçmişc baktığıını/da iletişimin bun ca yaygın olmadığı, dillcrin vc yazınlarm, ckinlcrin bunca sıkı lıkı olınadığı devir lerde de çcvirinin bir yolıınu bulupn, başka dillerin köprüleri üslündcn dcolsa.bu yazınlaraıası, ckinlerarası tanıdıklığı kurdu&unu görüyoruz. Bunların bir örneei dc ou konuşmada clc alacağını vc kimliğini az sonrn vcrcccgim ınctin. I İspanyol şiirinin aktarımında cevirmen kararları yan karar, hangi tarih dilimindc, hangi coörati noktada, hangı toplunısal enlemde, hangi insan topltıluğuna hangi metin sunu lacaöını dogııı kestırebilmek. Bir kestirimi aşan bir davranı^ bi^imi bu. Sorumluluk gerektı ren, belli amaçlara y()nclik alınan bihincli bir davranı^. Çoğu kez birçok başka ctkcnc, giı^ odagırıa başkaldııarak gerçck lcştirilen bircylcm. Bu eylem kimi kez kısıtlamalara katijin kat kıda bulunuyor, değiştiriyor. Türkçeyc yapılan çeviriyi, daha ilk adımda .yapılmasına karar verılmesi aşamasındaki gücül olarak, 'l'ürkçcyi i^tc bu açtdan da, salt dll düzcyınin bcrisindc, büyük ölçckli bir anlamda da et kiliyor, değiştiriyor. Akşit Cjoktürk'ün çagdaş İs panyol şiirinin en büyük ozanlarından Juan Ramon Jimcncz'in Flatcro ile Ben (Bir Endülüs Ağıtı) adlı yapıtını çcvirmcsi, bu çeviride dil gcrecini kullanma becerisi açısından Türk<;c'ye katkısı bir yana, işte bu türden bir cdim. Platcro ilc Ben, düzyazı kılığına bürunmüş bir kitap ama gercektc şiir. Diazl'laja'nın Is panya'da Düzyazı Şiır: Elcştirel Bir lnceleme vc Scçki (IL\ poema prosa en Üspana: F^studio crîtico y antologıa) adlı kitabında belirttiği gibi lspanyol romantı/mı I'ransızyazmından çok etkilcnmiijtir. Bu ctkiylc yazılır ilk düzvazı sjiirler. Orııeğin Becqucr'in Soylencelcr (Las 1 .eyendas) adlı yapıtıyla baş lar bu gelenek. 'Modcrnızmo' akımı ilc (osc Marti vc Rubcn Dan'o gibi ozanlarla doruöa varır. C îelencksel t>larak bir şiirden bcklnen heı sey bulunur bu tür duzyazıda. Fernando Lâzaro adlı bir yazın tarihçisi Platero ile Bcn'in her bir bölümünü ayrı bircr düzyazı şiir olarak nitelivor. Bu düzyazı şiiri yazarken ozanın lcullandığı diklcki yoğunluk ve gcrilimin, dızelerinde kullandığı anlatımtlan aşagı kalır bir yanı ol ınadığını öne süruyor. |uan Ramön Jimcncz kendisi dc "Beııim ilk şürim, bir düzyazı şiirdir" diycrck bu türc yatkın lığını dilcgctirmiştir. Kıtabın yazılışı 1906'da başüyor. lülüğün alınmasmda belirgin leştig ortaya çıkıyor. Yapıtın, ak tarılacağı dil vc yazının, okurunun gereksinmeleri ve beklen tılcrinin ayırdında olrna bilin cine ve bilgisine sahip bir çevirmcnc rastgelmesi belki dc ak tarıldığı ekine en büyük katkı, o dildc sag^layacag'ı en özlü dcğisiklikliı Çevirmcn örsözün sonunda sözlerini şöyle ba^lıyor: "Bu kitap, dile getirdiği insanca duyarlıkla gerek Avrııpa'da gcrcksc Amcrika'da büyük bir ilgi uyandırmış, bir çok dillcrc çevrilmiştir. Tıpkı Don Quijotc gibi hem büyük lerin hem de kıiçüklcrin sevcbilcccgi nitcliktcuir; bu iki yapıt arasında kuruluş bakımıncian bile benzcrliklcr vardır. Ancak, Cervantes'in kahramanını ar dından sürükleyen ülkü ' Adalct', Platero'daki ozanın ülküsii ise 'Güzellik'tir. Güzellik ugruna scfcrc çıkmış üzgün bir ozanlaşen bireşeğin öyküsü..." (Akşit (îöktürk) tşte bu sözlerle cevirmen bu yapıtın scçilcrck çcvrilmcsinin kcndi öznel seçimi dışında vc ötcsinde, dış koşulların ayırdın da olarak verdiği nesnel vc bilinçli bir karar oldu^unu scrgilcmektcdir. Yine başka bir deneyimli cevirmen, Cevat Çapan ın bilinçli seçimiylc tanıdığımız lspanyol ozanı (îustavo Adolfo Becqucr'in, kırlangıçların dönüp dön meycceğini, dönenlcrin bıldır gelenler olup olmadıginı soran bir şiirini, Platero'nun 12. bölümündeJuan Ramön Jimenez'in yanıtladıf ını Türk okuru Clöktürk'ün çeviri kararı sayesindc öğ rcnebiliyor: 'Kırlangıclar gcldi Platero, ama gcçen yıllardaki gibi gelişlcrınin ilk gününde her şeyi selamlayıp incclcdiklcri, ıslıklı ötiisleriyle durmadan dinlcnmeden gevezelilt ettikleri görülmüyor pck.' Böyle okur lspanyol şiirindc metin lerarası ba^lı bütünlcyebildi^i gibi Türk şiirine taşıyabileceği bir birikimi dc olıış turııyor. • */ U Ed Ftik Amerıkan KülturvrVA, Çn>in, İspanyol Dtlı ve Ed Bölümlcrt Ogretım Uycst Insanca duyanlık Duzyaaşür Şiir çevirmeni de ııpkı ötckı rıır metinlcrin çevirmeni gibi tıirlü kısıtlamalar i^in dc, türlü ckcnlerin gölgcsinde çalışmaktadır. Ancak, ilk akla gelen, çevirmenin başlrca kaygısınııı, elindc gereç olarak kullandi£ı, hamur gibi yoğurduğu ılil oldu öudur çoğunlukla. Çevirmenin önündc, nep bu dilin yaslandığı uzla^ımlar, bu di lin doğurdu£u, ürettiği üıünleı, yazın ge lencği, sorunlar çıkarır gibi gclir bizc. Oysa çcvirmcn (,cviri cdiminin hcr adı mında, öncesinde sonrasında, daha ne gcçitlcrdcn geçcccktir. Çcviıi cdimincle karşLİaşacağı binbir sorunu hcp biliriz: Dil dokusu nasıl kurulacak;ikidilaıasındakiyabancılık, isrerayrılık ya da aynm diyelim, istcr ayırım auını koyalım, nahil a^ılacak, yoksa bu iki dil uzlaştırılacak mı; anlam nasıl ilciilccek; yoksa ancak, ozanın bir noktadan yaka ladığı anlamın yinc bir nokrasından tc^cl mi gcçilccck; şiirin hcsi ıni vcrilccck, nc [csi mi, yani cti vc kanı mı yoksa canı mı; imgclcr nc olacak, söz sanatları süzdc mi kalacak, ok^arlıklar gö/.ü kııl.ıgı okşaya cak mı, eğretilemeler cğridcn mi tloğru dan mı vcrilccckr1 Bu sorular ve sorunlar daha çoğaltıla bilir. Bu vc bcnzcri soruları, ijiir c,evrisine emck vcrmiş ı;evirmenlerimiz bugün bıırada zatcn dilc gctiriyor. Bcniın dcgin nıck istediğim çevirmcn kıırarlan, dilc ıliş kin kararlar gündcmc glcmcdcn vcrilcn lcr, • )rncğin, AkşitCıokrürk'ün 1969yılın( da Türk Dil Kurumu çcviri ödülüne de ğcr bulunan bir çeviriyi yapma karannı vcrmcsi. Bir^evirmenin biryanıtı çevirımcyi üst lenmcsi, ardında bircok ctkenin sıralanabilccc^i öncmli bir karar. Bu tür kararların sonuçlan da yapıtların aklarıldığı ckini derindcn ctkiliyor. Yapılan ceviriylc bırliktc, o dilc aktarılan birkaç kavram, birkaçimge, birka<,"söyleyişbic,imikuşkıı su/ önemli. Bıınun ötcsinde, baska bir boyutta çok da yaşamsal oları vc bu biı kaç dil biriminin aktarımım da hazırlaCUMHURİYET KİTAP SAYI 471 Çevirmenin yoğupduğu dll Ozanın çocuklu^undan başlayarak E.ndıiliıs doöası vc insanına ilişkin i/lenim lcri ve bu konudaki fclsefeyc varan duşuncclcri oluşturuyor kitabı. Platero, platagümüş sozcuğundcn türctilmiş bir ad. Bu renktcki tüm eşeklerın cte kemige bürünmesı vc sozc dcikülmcsi Platcro, yapıtın başkişisinin can dostu. Yapıtın iki ayrı degişkesinin basım yıllaıı 1914 ve 1917. Türkçeye çcvirisi 1969 yılına rastlıyor. Cevirmen, önsozünde yanıt vc ozan üzerine 6zü kavrayan kısa bilgilcr veriyor ve bu arada yapıtın yazılış amacını, lspanyol yazını içindcki koııumunu canalıcı nir biçimde sergilıyor. Bu kısacık cevirmen önsozünde bilc çevirmenin kararlarının tck tek sözciıklcr ya L\A ılil düzcyindc scçimlerdcn dc önemlisi, daha ilk adım da çcvrılecck kıtabın seçimi düzcyinde, bu sorumlulugun yüklcnilmesi ve yüküm Çevtriye hem bir biilm. hem de bir sanat olarak yaklasan Ak$lt Cöktürk, bu anlayışı doğrultusunda cevlri süreclnl, herhangl bir dllde yazılmış bir sözu, başka bir dllde söylemekten çok öte bir bir edlm olarak değeriendlrlr SAYFA 5