29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

0 K U R L A RA "... sürekli okuma alıskanhğı edinmemiş okuryazar, gerçekte okumasız yazmasızîardatı pek ayn değildir. Genel anlarnda, okumantn iki islcvi, bir yandan okura hılgi kazandırması, bir yandan da okurda yaşam aeneyleriyle birikmis bireysel bilgiyi etkin kılmasıdtr. Okumayan okuryazarın yasammdaki tek bılgi kaynağı ise, yazının bulunuşunaan önccki toplumlardaki gibi sözlü aktanm, tek ög'renme yolu da czbcrdir. Böylest, kulaktan dolma bitgilerle yetinir. Gerçi uyganığm, cğitıntin, yazmın ulasamadjg'ı ki//// yörclcrdc insanlar ister istemez böylcdir. Böylc kalmış olmalannın ayıhı da her zaman kendiferinin degildir. Okumayan okuryazar ise, böyle olmayı hile bilc, isinc geldiği için seçer. Uzun hoylu okumaya, kendi sımrlı bilgisiniyenı açılardan irdeletneye sabrı yoktur. En k.estirme yoldan kendi Çtkarına varnıak ister. Politikacı ya da devlet adamıysa, basmakalıp büyük sözlerle, söylevterle, kendi dededen kalma dar çizgisı dısında her görüsü, her yenilik önerisini, her devrimci atılımı ülke akarlanna ayktrı sayarak yürütür işini. Kendisi okumaz, anıa oknyanlan yazanlan suçlar, cezalandırır. 'Ustamtn dediği' der, haska birşey demez. Bilim adamıysa, ezberindeki küflü birkaç yöntemle kuramı geveler durur, ülkedeki toplumsal esintilere göre bugün doğru dediğinin yann tam tersini savunur.(...) Böyle okumaz okuryazarlann kulaktan dolma bilgisi, yalnız bellek gücüne, gundelik çkarlara dayanan son derece edilgin, öznel bir birikimdir. Bâyleleri, sürekli okuma ypluyla edinilen yeni bilgiterin insan kafasma kazandıracağı nesnelyantutmazhğf, hoşgörüyü, düsünce saygtsını tanımazlar. "diyor Aksit Göklürk 'Okumasız Okuryazarlar" adlı yazısında. Olümünün 11. yılında saygıyla anıyoruz Aksit Göktürk Hoca'mızı ve edebiyat elestirisinin başka yönlere çekilmeye çahştldtgı su dönemâeçok anyoruz. Bol kitapîı günler!... bileceğini sormuşjum. Cevap yok. Sayın Fahir tz'in tutumu, sanırım, kişıhği hakkında bir tikir veriyor. AnaBritannica, sayın Iz'in 1911 doğumfuolduğunuyazıyor; demek kitap yazmak için bana başvurduğu zaman 58 yaşında imiş, şimdi 88 (seksen se kiz) yaşında... Allah uzun ömürler versin... DePBilepin netirdiâî Adam Sanat'm bu sayısında Ersin Salman'ın bir şjiri var, simdiyc kadar F.rsin'den okuduğum en güzel şiir: FOTOĞRAF Sezen, Bcc, Onat, ben cski Ece'de çekttrmiştz ktm bilir kaç yd önce Arka masalarda seçetnedt^im bırik'rı öniimdc birpakct Rotman s mavı bir çakmak Onat kahve de konyak ıçıyor Sezen ayaklı bir kadehtc \ankı latlı bir ıçkı lice'yle ben viskı Votografı ünno çekmış hant o "ben sana tutsak sen bana yasak" şarkıunın yazıldıfct gvce (îençmtşiz, yakıştklıymı^ız, güzelmisız Yüzümüzdc mütbi\ bir nese varmtş Değışmeyen bir ünal kalmış Şiir, güzel. Ama şiirimizi biraz yakından izleyen nerkes, Ersin'i okur okumaz bir başka "FotoğraP'ı, Melih Cevdet Anday'ın şiirini anımsayacaktır: Dört kisi parkta çcktirmişiz, Ben, Orhatı, Üktay, bır deŞinasi... Anlaşdan sonbahar Kimimiz paltolu, kimimiz ceketli Yaprahsız arkamızdaki agaçlar... Babası daha ölmemtş Oktay'tn, Ben bıyıksızım, Orhan, Süleyman Efendiyi tanımamış. Ama ben hiç böyle mahzun olmadtm; Ölümü hatırlalan ne var bu resimde? Oysa hayattayız hepimız. Bir şair başka bir şairden ne ölçüde yararlanabilir? Genç şair, usta şairden "şiir"i öğrenir, zamanla kendi şiirini yaratır. Usta şair de yararlanır başka şairlerden: Söyleyiş olarak, "ses" olarak, "hava" olarak. Sözgelimi Melih Cevdet Anday da "Tohum" adlı şiirinde bir divan şairinin bir beytindcn esinlenmiştir. Gözlertn şıvedc ebrun ile bernbaz mı kı Neyi ki şive mi ki cevr mi ki naz mı ki Melih Cevdet Anday'ın "Tohum"undan bir beşlik: Anlaiım farkı neden sonra Tohumdan baska şey bitki Bu küçük deli fişektekı Ne kP Ağaç mı allı pullu Yoksa ayrık mı, başak mı ki? Ahmet Muhip Dıranas da "Bahar Göklcri" adlı şiirini yazarken Melih Cevdet An day'ın "Tohum"unun sesinden yararlanmıştır: Meltcm mikibu esen, renk mı şarkı mı ki? Su da&dan aşağı ak bır bulut salkımı ki Içimde bir buruksu sarhoşluk akıtmada Dü'şler mi ki şu burcu burcu kokan havada Renk mi ki üzerimden akaduran bu nehir? Ersin Salman'ın yaptıgı Anday'ın yaptığına da, Dıranas'ın yaptığına da benzemiyor; Ersin'in şiirini, olsa olsa, bir "nazire" olarak adlandırabiliriz. Ne midir "nazire"? Raut Mutluay'ı özlemle anarak o güzelim W0So ruda Edebtyat Bilgilcrı'nden bir alıntı: " Arapça nazîr, benzer, eş anlamındadır; nazîre: örnek, karsılık. Bazı kuralları gözeterck bir eseri ustalıkla taklit etmek, onu tanzîr etmektir."^ SAYFA 3 Bir şiir B ıı hafta Adam Sanat\&n söz etmek istiyordum, edcceğim dc, ama yazdıöı bir yazıyla "önyarBJİı bilirkişi' kimıiEini bcnimseyip ortahgı karıştıran Frof. Fair tz'le ilgili anılarımı anlatarak başlamak istiyorum. TURHAN GÜNAY Imtiyaz sahibl: Berin Nadl OBasan ve Yayan: Yeni Cün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A Ş. c Genel Yayın Yönetmeni: Ortıan Erinço Genel Yayın Koordinatöru: Hikmet Cetinkaya Yazıi$lerl Müdürü: Ibrahlm Yıldız • Sorumlu Müdür: Fikret llkiz > Yayın Yönetmeni: Turhan Cünay Craflk Yönetmen: Dtlek llkoruro Reklam: Medya C L C U M H U R İ Y E T PPOI . Fahlr Iz'i tamyor musunuzT Gerçck Yayıncvi'ni 1%5'te kurup 1%8'de "100 Soruda Dizisi"ni yayımlamaya başladığım zaman nasıl bir aşkla çalıştıöımı çok iyi anımsıyorum. Durmadan yeni konular, bu konuları yazabilecek bilim adamlannı düşünürdüm. ]9f>()'ın yaşamalı yıllarıydı. Umutluyduk. Hcpimiz iyi bir şeylcr yapabilmck için çırpınıyorduk. (Şimdi yayıncılığı "kerhen" sürdürdüğiimü itiraf cclerim.) 1%9'da "100 Soruda Türkiye Iktisat Tarihi"nin birinci cildini yaznıakta olan Prof. Niyazi Bcrkcs'le kitap konusunda mektuplaşırken, Niyazi Bey Kanada'dan yazdığı 4 Şubat 1%9 tarihli mektubunda şoylc bir haber verdi: "Sizin dizi hakkında benden haber alan ve bu yıl burada bulunan Prof. Fahir lz heveslenip ' 100 Soruda Dil Davası diyc bir şey yazsam ben de' gibi aklından bir düşünce geçtiöini bana yazdı. tlgilenirseniz kendisini teşvik edcyim ve istcrseniz sizinle muhabcre etmesini bildireyim." Niyazi Bey'in mekmbuna4 Mart 1%9'da ccvap verirken, "Sayın l'ahir tz'in '100 Soruda Dil Davası'na ilgilenmcsine sevindim. Böyle bir kitabı yayımlamak isterim. Adresini verirseniz, ya da bana yazmasını sağlarSAYI 4 7 1 sanız kendisine '100 Soruda' dizisinin çıkmış kitaplarını da gönderirim." diye yazarak düşüncemi belirttim. Sayın Fahir tz'e yazdığım 4 Nisan 1969 tarihli mektubumda, 'Dün bir arkadaş adresinizi yollamış yayınevine" demişim ve " 100 Soruda Dizisi"nin özelliğini acıklayarak telif ücreti, ödemc koşulları haklcında gerekli bilgiyi vermişim. Sayın Fahir Iz, 12 Nisan 1969 tarihli mektubunda, "... örnek olarak gönderdiginiz iki kitabı aldım. Çok teşekkür ederim. Dizinizi çok beğendim. Sizi candan kutlarım. Bu kitaplar hele şu sıra Türk orta okuru için çok gerekli. / Diziniz için, yazdığınız ^artlarla Yüz Soruda Osmanlıca, Türkçe, Öztürkçe'yi memnunlukla ve zevkle hazırlarım. / Elinıdeki acele birkaç iş Haziranda bitmiş olacak. Kitabı Eyliil 969 sonunda size teslim edebilirim." Sayın l'ahir lz, 30 Agustos 1969'da el ya zısıyla yazdı^ı mektubunda şöyle diyor: "Kitabımın tamamlanması da, yazık ki gecikecek. Bunun çin de sizden çok özür dilerim. Bu yaz hiç çalışamadım. Niyazi Bey biliyor, evde benim sorumlu olduğum a^ır bir hastamız vardı. Okuma yazmayı bir yana bırakmak zorunda kaldım." "Okuma yazmayı bir yana bırakmak zorunda" kalan Sayın Fahir lz, şoylesürdürüyor mektubunu: "Bir kongreye katılmak için Berlin'egcldim. 'Dil Devriminin bugünkü durumu' üzerinc bir bildiri okuyacağım." 11 Ocak 1971 'de bir mektup yazmışım sayın Fahir Iz'e, kitabı ne zaman teslim ede KİTAP
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle