Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Aksit Göktürk Kapak konusunun devamı. ğını, buna karşıt olarak kurmaca metinlcrin çevirisinde dilsel ve ekin bilgisinin yanı sıra yaratıcılığın da önemli bir öğe olduğuna dikkati çckcrck, çcviri ediminin alışılageldik şekılde dural bir süreç değil, devingen bir siireç olduğunu kaıııllanuık istemiştir. 1940 ve 5()'li yıflara tekrar dönüp, ülkemiz çcviri ve bilimsellik anlayışını Barı'yla kisaca karşılaşrırmanın ülkemiz, Batı ve Göktürk üçgenini çözmek ve arularındaki ilişkiyı anlamak açışından yararlı olacağını düşünüyorum. Orneğin, aynı dönemde (20. yüzyılın birinci yansı) Batı'da da, çevirinin toplumlararası iletişimdeki rolü önem kazanmasına karşın, çeviribilim alanında bir adım atılmamıştır. Bununla birlikte, çeviri ediminin bilimsel ölçiitlere dayalı olarak nasıl incelenebileccği sorusu gündeme gelmiş ve o sırada ••* gözde konumda bulunan dilbilim ışığında çcviri süreciyle ilgili bilgiler elde edilmeyc çalışılmıştır. Ne var ki, söz konusu dönemde egemen olan yapısal dilbilim anlayışı, bilimsellikte nesneÛiği kendilerine ölçüt alarak, dili salt göstergelerden oluşan bir düzenek olarak incelemiş, dilin "söze" dayalı toplumsal ve uluslararası iletişimi ilgüendiren yanına ise, öznel olma kaygısıyla hiç dokunmamıştır. Dilbilimin, çeviri cdimine de bu şekilde dillerarası bir göstergeler dizgesi olarak bakması, onun bilimsel ölçütlerc dayalı olsa da, çeviri etkinliğini çözümlemesine yardımcı olmamıştır. Kuşkusuz, dilbilimin bilimsel açıdan kullandığı görgül yöntemler çeviri ediminin anlıksal süreçlere dayalı işleyişini çözmeye yetmemekle birlikte, çeviribilim üzerinde egemenliği 80'li yıflara değin sürmüs ve Berke Vardar, Bedrettin Cömert, Ozcan Başkan gibi dönemin önde gelen öteki bilimadamlarını da bilimsel dayanaklannı dilbilim alanından seçmeye zorlamıştır. Bununla birlikte, Göktürk'ü çeviribilim açışından ülkemizdeki çağdışı Dİlimselcilerden farklı kılan yönü, çeviri etkinliğinin "dili" kendine amaç olarak seçcn dilbilimsel kuramlarla çözülemeyeceği savından yola çıkarak, çeviriyi "kültürel bir süreç olarak" (Göktürk 1980:167 175) olarak görenyorumbilimsel ya da iletişimsel yaklaşımı benimsemesinden kaynaklanır. Göktürk'ün bu tanımı ise, çağdaş çeviribilim kuramcısı Toury'nin "çeviriler erek ekin ürünüdiır" Çeviribilimimizin önemli adıydı (Toury 1995:29) gibi doğrudan erek ekinden yola çıkan çeviribilimcilere göre daha geniş kapsamlı tutmuş ve Doöu ve Batı arasındaki ekinsel ve dılsel farkhlıklan kcndi çeviri deneyim ve araştırmalanna dayalı olarak erek ekin açışından değerlendirmiş ve bilimsel dayanağı gönderge çerçevesi daha geniş olan iletişimselyommbilimscl araştırmalarda aramıştır. Göktürk'ün bu arayışı, gerçekte ülkemizde çeviri edimine "tümevarımlı" bilimsel bir nitelik kazandırma özleminden kavnaklanmıştır. Bu amaçla, Gökrürk özellikle çeviri ediminin öznel ve yaratıcı yönünü ortaya seren yazın çevirisi konıısuna girerek ve dilbilim alanında metinsellık, metin türü, metiniçi ve metindışı kavramlanndan yola çıkarak bir yandan çeviri etkinliğlni mekanik bir işleme indirgemek isteyen, bundan böyle de "anlaşılırlıgı" kendine ölçüt alan geleneksel dilbilim anlayışını sorgulamış, öte yandan da çeviri etkinliğine bilimsel bir bovut kazandırarak çeviribilimin ülkemizde temelleri niatmıştır. Özetle söyleyecek olursak, Göktürk bu şekilde hem yazın çevirisi aracılığıyla çeviri edincini gündeme getirerek çeviri eğitimi görenlere seslenmiş, hem de kuramsal alanda çalışma yapanlara çeviribilim sürecini başlatarak eniş bir erek itle yelpazesine seslenme olanağını bıılmuştur. • Akşit Göktürk 1978: "Yazınsal çeviride metinötesi anlam ilişkileri", Türk Dili, Çcviri SorunlarıÖzelSayısı. 38/322: 5965 1989: Sözün Ötesi, îstanbul, tnkilap Yayınlan 1994: Çeviri: Dillin Dili, Istanbul, Yapı Kredi Yayınları Karantay Suat 1987: "Çeviri: Dillin Dili Çeviri: Dillin Dili", Metis Çeviri 1:169174 Toury, Gideon 1995: "A Pivotal Position of Dcscriptive Studies and Descriptive Translation Studies", Descriptive Translation Studies and Beyond, Amsterdam, John Benjamins Publishing Co. 721 f C) 1. Ü. Edebiyat Fakültcsi Yabancı Diller Bölümü ve Çeviri Bölümü Oğrettm Görevlhi Aksit Göktürk'ün Çeviri Uörası •• SELAMİ GÖKÇENEZBER* A kşit Göktürk, çevirinin yalnızca kuL\ ram yönüyle deöil, doğal olarak uyJL JLgııIama yönüyle de ilgilenmiştir. Çeviri: Dillerin Dili adlı yapıtıyla, ülkemizde çcviriye bilimsel olarak yaklaşan ilk kişi o olmuştur. Göktürk bu yapıtın da çeviriyi bir bütün olarak ele alır ve alanın kuramsal temellerini aktanr. Çeviri kuramı konusunda söyledikleri yanında, yaptığı çcviri uygulamalan da, Akşit Göktürk'ün çeviriye yaklaşımını aydınlatabilir. Çeviriye hem bir bilim, hem de bir sanat olarak yaklaşan Akşit Göktürk, bu anlayışı duğrultusunda çeviri sürecini, herhangi bir dildc yazılmış bir sözü, başka bir uilde söylemekten çok öte bir bir edim olarak değerlendirir. Çeviri ugraşını "okuma uğraşı" ile bir koşutluk içinde görüp, çeviri metnini yeniden yaratılmış bir metin olarak ortaya koyar. Çevirisi yapılacak metnin, yalnızca dilbilimsel bir dizgc olarak defiif, içinde taşıdıgı okyanus derinlig'indeki oağlamıyla değerlendirilmesi gerektiğini savunmuştur. Çeviri onun için bir yorum sürecıdir. Yaptığı çevirilerin tümündc, yabancı dilde okucıugu metinlcrden aldıg'ı tadı, diğerokurlarla paylaşmak istediğini sezinleriz. Yaptığı çcviriler hep scvdiği yazarlardandır, bu da bir bakıma, okuduğu metinleri bizlerle paylaşmak istcdiğini gösterir. D.H. Lavvrence'den çevirdiği Anka Kuşu'na yazdığı önsözde şöyle der Akşit Göktürk: "Bu derleme, ülkemizde az tanınan D.I I. Lawrence'ın yapıtlarına birazcık ilgi uyandırırsa, kendisinden bekleneni yapmış olacaktır." Akşit Göktürk'ün ilk çeviri yapıtı T.S. Eliot'un Denemeler'dir. Bu çeviriyle, yazın eleştirisi alanında çok yetkin bir isim Akşlt Göktürk, çeviri kuramı konusunda söyledlklerlnl, çevlrl yapıtları lle uygulamaya döküyor ve blze bu alanda yetkln bir örnek oiuşturuyor. olan IZliot'un beş denemesi Türk okuruyla ilk olarak 1961 yılında tanışmiij Akşit Göktürk daha bu ilk çcvirinde, çeviriye sığ bir bakış açısıyla yaklaşmadığını kanıtlar. Kitap 1987 yılında ikinci kez basıldığında, Göktürk bir önsöz daha yazar Denemeler'e. Aradan yirmi altı yıl geçmiştir ve Akşit Göktürk en olgun çağındadır. Başyapıtı Çeviri: Dillerin Dili'ni yazalı bir yıl olmuştur. Fakat Denemelcr'in ikinci baskısına yazdığı önsözde şu sözleri söyleyecek kadar alçakgönüllü ve gelişime açık biridir: "... llk basımdaki beş denemeyi ise, yeniden gözden geçirdim, ycr yer düzclttim. Denemeler'in benim yayımlanan ilk çeviri kitabım olduğu, gene de belli, ediyor kendini. Eliot'un yazılarından, daha başarılı çevirilerin yapılacağı güne değin, okurların hoş görmesi umuduyla." Yeniliğe açık yaklaşım Belki de(lökturk'un, çevireceği metne yalnızca katı bir dilbilimsel dizge olarak değil de, yoruma açık ve tüm bağiamıyla le alınacak bir yapı olarak yaklaşabilmesinin nedeni, bu betimleyici yaldaşımı ile her düşünce yeniliğe açık düşünüş biçimidir. Kendişine Türk Dil Kummu'nun 1969 Çeviri Ödülü'nü kazandıran Robinson Crusoe ccvirisine yazdığı önsözde, metnc ne kadar geniş kapsamlı yaklaştığını görebiliriz. Yazar Daniel Defoe'nun bu öyküyü nereden aldığını, öykünün hangi kaynaklardan doğtluğunu uzun uzun anlatır Akşit Göktürk. Göktürk'ün dilimize çevirisini yaptığı diğer yazarlar arasında J. Steinbeck, Lacly Gregory, Bcrtrand Russel, Walter Kaurnıann, Samuel Beckett, Friedrich Dürrenmatt, Maksim Gorki, Juan Ramonjimcnez, Mark Twain, Francis Bacon, Friedrich Forster, John Connell, Erich Kastner ve R.L. Stevenson bulunur. Söziin Ötesi / Akşit Göktürk / Yapı Kredı Yayınları / 222 ç. Çeviri: Dillerin Dili/ Akşit Göktürk / Yapı Kredi Yaytnlart/ 112 v. Okuma Uğraşı / Akşit Göktürk / Yapı Krcdi Yaytnlart / 160 s. SAYFA 4 Ada/ Akşit Göktürk / Yapı Kredi Yayınları / 192 s. Yapıtlarıyla birlikte bu yazarlar topluluğuna baktığımızda, Akşit Göktürk'ün tngilizce ve Almancadan birçok yazmsal türün çevirisini yetkin bir biçimde yaptığını görürüz. Denemeler, oyunlar, romanlar ve çocuk kitapları gibi geniş kapsamlı bir açılımda değerlendirebiliriz. Göktürk'ün çeviri yapıtlarını. Bacon'un denemeleri ve Samuel Beckett'in Mutlu Günleri'ni bunlara örnek olarak vcrebiliriz. Akşit Göktürk'ün çeviri yapıtlarını incelediğimizde çocuk kitapları ile de karşılaşırız. John Connell'den çevirdiği Define Adasına Dönüş ve Kral'ın Piresi; Erich Kâstner'dan çevirdiği Palavracı Baron ve Açıkgöz Budalalar ile R.L. Stevenson'dan çevirdiği Definc Adası, Göktürk'ün çocuk yazınına çeviri yoluyla kazandırdığı yapıtlardır. Bunlardan başka, Friedrich Fprster'dan dilimize aktardığı Robinson Ölmemeli, Daniel Defoe'nun başyapıtının bir tamamlayıcısı gibi gclir gözümüze. Çocuk yazınının pek gelişmediği ülkemizde, Akşit Göktürk'ün bu kitaplan da çevirmiş olması, bizeyaptığı bir uyan gibiciir daha çok. Akşit Göktürk'ün çeviri yapıtlarının betimlenmesi ile, uygulamada izlediği normlar ve bunların sonuçları açık bir biçimde incelcnebilir. Göktürk'ün çevirilerini nitelikli kılan bir diğer özellik ise, özenli ve örnek bir öz Türkçe kullanımıdır. Bu özenli dil kullanımı ile yalnızca çevirilerini çekici kılmakla kalmamış, aynı zamanda, yazdıkları ile de, kendi alanında gerçekten "Türkçe" bir söylemin oluşmasını sağlamıştır. Akşit Göktürk, çeviri kuramı konusunda söylediklerini, çeviri yapıtlan ile uygulamaya döküyor vc bizc bu alanda yetkin bir örnek oluşturuyor." (*) 10. Edebiyat Fakültcsi, îngiliz Dili ve Ed. öğrencisi ' C U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 471