24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

0 K U R L A RA "Oya Uysal şiirindc görsel motifler, oldukça sık yararlandığı şiir gereçleridir.Ancak Oya, çevresinden, anılanndan ya da düslerinden saptayıp görüntülediği bu gerçeklikleri dog'al, somut görünümleri ile sunmaz bize. îmgesel bir söylcmle, yeniden üreterek ustaltkla şiire dönüştürür. Kedisi, 'yalmzlığa sürtünen' bir kediair. Şiirle boğuştuğu rnasast başında, yukarı sıynlan eteğini aşağıya çekme eylemi, onun şiirsel söyleminde, diz ve dize sözcüklerinin sessel çağrısımı ile bir anda 'açılıp saçılmış bir dizenin eteklerini çekiştirmc'ye dönüşür. Şa/ak sökmesi, 'gecenin yırtılan karanlığından günün gözetlemesi'dir. Penceresinin camına değil, 'kasvetin aralanan penceresinden günün ılk tstklanna yaslar' başım. Kirpikleri birbirine değer şehrin. Bir nehri andırır evin önündeki yokuş. Şehrin kalbindeki evc kendini saklayan kadındır o. hsızlık kokar odası. Balkomcyalnızlıüa bakar sanırım, sokak feneri artık gözetlemıyordur ndasınt," diyor Bedrettin Aykın 1997Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü'nü alan Oya Uysal'm şiirini değerlendirirken. Oya Uysal, yasamla dalga geçen, seveccn, yumusak, gündclik etkilenmelerden alınmış kesitlerle ber okurun kendinden bir şeyler bulabileceği, sıcak, zaman zaman da uçuk siirlerin ozanı olarak öne çtkıyor. Uysal'ı tanıttnaya çalısttk bu sayımızda sizlere. Bol kitaplı günlerl... TURHAN GÜNAY "Sevgimiz Özgürlüğümüzdür" ortak bir ürün. Kırk üç röportajdan oluşuyor. Röportaiların herbiri, bir film şcridi gioi, yaşamın içinden yüreklere akıp geliyor. lçinizi dolduran sıcaklık, yazarlannın yaşama bakışından kaynaklaniyor. Yalın, nesnel, bir fotoğraf niteliğinde, ama sevgi dolu. Konulara ve insanlara yaklaşımlarında ortak bir nokta var: însan scvgisi. Prof. Dr. OZDEN CANKAYA Sevgimiz Ozgurluaumuzdur da bu tür bir üçgen vardır. "Röportaj yazarı, olmus bir gerçekliği kitleye anlatmaktaaır, ama anlattığı şeyde, geçmişte unutulmuş kalmıştan değil, yakın zamanda/şimdiki zamanda eerevan yerinde gerçekJeştirilmiş tanıklıktan söz açılmaktaydı. Kayıhan Güven, röportajın işle vinin, başkalannın ulaşamadığı yerlere gazetecinin ulaşarak tanıklık etmesi ve tanıklıklannı okurlarla paylaşması olduğunu belirtiyor. GünümüzdeTürK Basını'nda röportaia her zamankinden daha fazla gcreksinme oiduğunu, çünkü röportajın toplumsal yaşamdaki mesafeli ilişkilerin arkasına bakmaya yatkın bir tür olduğunu, engelleri, uzaklıkiarı aşarak insanlara konularıyla yakınlık sağlamayı amaçladığını vurguluyor. Kitabın içinde yer alan röportajların yazarları da, engelleri, uzaklıkiarı aşarak insanlarımıza gönül gözleriyle bakıyorlar. "Sen Çağır Yeter" başlıklı röportaj, bizi alıp Doğu Karadeniz'in bir sahil yoluna, çay bahçclerinin arasındaki bir kahvehaneye götürüyor, atmaca avcılarınm yanına. Atmaca avcılığının bölgesel bir kültür olduğunu öğreniyor, atmacasını alıp ormana gicıenlerin peşine takılıyoruz. "lyi bir atmaca zamanla yetişir" diyor bir avcı. Bunun da insana çok yakın olanı var. Bazen neredeyse sesimize gelir. Sesleniriz ona, hemen gelir yanımıza. Bir atmacanın maviliklerden süzülüp sesimizegelmesi düşüncesi heyecanlandırıyor, bir sıcaklık dolduruyor içimize. Çığlıklarımıza insan ların dönüp bakınadığı dünyada bir atmacanın, onu yetiştiren avcının sesine gelmesi düş gibi... "Onlar Geçmiş Zamanın Peşinde" Burgaz eğlencelerinin bir zamanlar ayrılmaz parçası Cennet Bölgesi'yletanıştırıyorokurları. Cennet Bölgesi eğleııceleriyle ünlü kır gazinosu ve bitişiğindeki Aya Yorgi Manastırı ile tanınıyor. Manastır, kilisesi, ayazması ve müştemilatı ve Rıım kiracılarıyla bırlikte bahçede bir masada oturup, Yorgo ve Madam Katina'yla sohbet ediyoruz bu röportajı okurken. FLski Burgaz anılarına dalıp Kültür zenginliğimizin tadına vanyoruz. "Yerlı Bodyguardlar" tstanbul'un gece yaşaımndan ilginç gözlemleı aktarıyor. "Süleymaniye'de Zamani Durdurun" tstanbul'un artık hiizün veyoksulluk yüklü so MÎHA muhabirlerinden ortak bir ürün S abahları, Marmara Ünivcrsitesi Iletişim Fakültesi'nin üçüncü katına çıkıldığında, güzel bir telaş karsılar insanı. Gün, çoktan başlamıstır orada. Bilgisayarlar açık tır, dikkatli gözler ekranlara, düşüncclerini, duygularmı aktarmaktadırlar. Tclevizyondan sabah haberleri izlenmektedir. Gazeteler karıştırılmakta, haberler üzerindetartışılmaktadır. Daha haber toplantısı başlamamıştır. Çekime gidecek kameraman cksiklcrini tamamlamaktadır. l'elefonlara yanıt verenler, yüzlcrindeki sorumluluk ifadesi ve gülen gözleriyle yeni bir giine başlamanın keyfini yaşamaktadırlar. Öyle güzel bir işbölümü vardır ki; çalıştıldarı yerin temizliğini de unutmazlar. Kiiçük bir dershanenin haber mcrkezi olarak kullanıldıfiı Mİ1İA lıer sabah, genç muhabir ler tarafından paspaslanır, temızlenir. Çünkü, oğrenci muhabirlcr çahstıklan ortamı ve iş lerini benimsemişlerdir. Pencere içlerinde yetiştirdikleri çiçeklcr, onların hayatı ve işlerini seven ellerinde yeşerdıkçe yeşerir. Taze pişmiş kahve kokuları arasında, haberler, röportajfar üretilmeye başlanır. MÎT [A'nın sorumlıısu Kayıhan Cîüven hocalarıyla, karıncalar gibi çalışarak, ürettikleri yazıların yayımlanmasını, yaptıkları haber fılmlerin izlenmesini sağlarlar sonunda. Işte, "Sevgimiz Özgurlu£umüzdür" adlı kitap da bu genç muhabirlerin üretip, çogunu, nazar günleri "Caımhuriyel Dergi de yayımIamış oldukları röportajfardan oluşuyor. Artık, orraklaşa ürettikleri, emcklerinin ürünü olau bir kitabı ellerinde tutuyorlar. Daha öğrencilikleri sürerken; bir kitaba imza atmak gurur vcrici, yüreklendiriti, sevinç dolu bir olay. Durmaksızın çalışıp üretcn geleceğin bu aydınlık gazetecileri, simdilerde yeni çıkaracakları kitapların yazılannı hazırlamaya başladılar bile. "Sevgimiz Özgürlüğümüzdür" ortak bir ürün. Kırk uç röportajdan olusjuyor. Röportajların herbiri, bir film şencJi gibı, yaşamın içinden yüreklere akıp geliyor. lçinizi dolduran sıcaklık, yazarlannın yasama bakışından kaynaklaniyor. Yalın, nesnel, bir fotoğrat niteliğinde, ama sevgi dolu. Konulara ve insanlara yaklaşımlarında ortak bir nokta var: însan sevgisi. u Kitabın başında Kayıhan (iüven'in Röportaj Üzerine" başlıkfı yazısı yer alıyor. Röportajın ö^elerini sıralaıken; röportajın haber veren bir yazı türü oldu^unu ve bir gerçeğe dayandığını vurguluyor: "Röportajda iletilen olay, yazıyla kurıılan bir kurmaca gerçeklik deöüdir. Röportajda aıanılan, röportajcının anlattıklarının somut bir dıırumla örtüşmesidir. "Rönortajıiı biı başka öğesi de, ga/ete cinin tanıklığı ya da bir olayı yaşamasıdır. Bu, "olmazsa olmaz" bir özellikli • anılan bir yazı türü için. R<iportaj, sılbjektil olarak degerlendirilıniş bir realiteyi vermektedir. Ama, subjektıflik öj^esinin, röportajagirecek bilgiJerin seçimüı de sonsuz bir özgüı lük, giderek bilgilerin ma nipiile edilmesi anlamına gelmedigi de açıktır. Röportajda subiektilliğe başvurmanın ne deni, objektifliğin kavranabilmesi içindirgörüşünün altı çizilmekte. "Röportajcı şimdiki zamandadır ve taniklığı olaya bitişiktir. \ ler anlatıda de&işmez bir üçgen vardır. Bunlar; anlatıcı, anlatılan şey ve alıcıdır. Röportajda SAYI 439 "SenÇağrYetBT" kaklarını anlatıyor. "Tarihi evlerin bir kısmı bekârlara, öğrencilere oda oda kiraya verilmiş. Pencerelerin çoğunda cam yok, soğuğu, rüzgârı engellemek için cam yerine kartonlar, tahtalar çalulmış. Pencerelerin arasından sızan görüntüde, hep aynı yoksul görüntü. Odanın içine çekilen iple çamaşırlar gelişigüzel asılmış. .Duvarlardaki çıplalc kadın resimleri arabeskcilerle yan yana... Yoksul dünyanın genç odaları bunlar." Sevgi Kaya, "Sevgimiz Ozgürlüğümüzdür'1 adlı röportajında, Darülaceze'deki tekerlekli sandalyeye bağımlı bir kadın ve erkeğin sevgilerini veou sevginin onlar için nasıfbir özürlük yolu olduğunu anlatıyor. Kadın; "Sa:at olmayan insanlardan tek farkımız, ayaklarımızı kullanamıyor olmamız. Ama kollarımızı çok iyi kullanıyoruz. (Kollannı sıkıyor.) Bütün işlerimi kollarımla yapıyorum. Çamaşır yıkayacaksam su dolu leğeni kucağıma alıp, çamaşırlarımı bir güzel yıkıyorum. Röportajı okurken özürlü bir insanın yaşama sevinci okurun içine işliyor ve tüm güç işler için başarma isteği yüreğinin dcrinliklerine doluyor. I nşansevgisl S "Çukurova'dan tnsan Manzaralan", "Üzüntüye ve Kedere Yer Yok", "Agır Roman'ın Insanları", "Oltayı Attım Denize, Ölümü Gördüm", "Çizgi Hayatlar", "(Jluz Kupona Piyano" kitapta yer alan röpoıtajlardan bazılarının adları. Her bir yazının içinde ayrıyaşamlar, ayrı öyküler var... Hepsi degerçek, hepsi de bizden, hepsi de sıcacık. Sanki Sait Faik öykülerinden çıkıp, kitabın içine yerleşivermişler. Bu değişik dünyaiarda yaşamak için kitabı okumak gerek. Genç yazar lar da böyle sesleniyorlar kitabın sonunda: Fadile Paksoy: "Sizc, bildiğiın en güzel yolculuğa, gerçeğe birlikte çıkmayı tefclif ediyorum." diyor. KaderTuğla: "Birlikte: Umudu, umutsuzluğu, yorgunluğu vebaşarıyı paylaştık" dcrkcn bu ortak çalışmayı özetliyor sanki. Selçuk Sakatoğlu; "Dünyada doğumundan ölümüne kadar güzel insan olmayı başaran kaç kişi vardır. Bir düşüniin..." cfiye seslenmektc. Gencecik yaşlarında ortaklaşa bir kitap üretmeyi başaran ve yazılarının konusunıı oluşturan insanlara sevgiyle yaklaşan kaç kişi var? • Seveimiz Ozgürlüğümüzdür / MİHA muhabırlcri / Inkilâp Kıtabcvi / 101 \ Değişik dünyaiarda yaşamak Imtiyaz sahibi: Berin Nadi 0 Basan ve Yayan: Yeni Cün Haber AJansı Basın ve Yayıncılık A.ş. CenelYayın . Yönetmeni: Orhan ErinçoGenel Yayın Koordlnatörü: Hikmet çetinkaya >Yazılşlerl Müdürü: Ibrahlm Yılcfız c Sorumlu Müdür Flkret llklz o Yayın Yönetmeni: Turhan Günay > crafik Yönetmenr Dilekllkoruro Reklam: Medya c T CUMHURİYET Cenceclk yaşlannda ortaklaşa bir kltap üretmeyi ba$aran ve yazılarının konusunu oluşturan İnsanlara sevgiyle yaklaşan MİHA muhabirleh. KİTAP SAYFA 3.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle