Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Yaşadıgımız/ Mcmct Huat/ Adam Yayınlart/ İ2H \. Unlü eleştirmen ve deneme yaza rımız Memet Fuat'ın edebiyata ilkin öykü ve roman yazarlığıyla girdiğini biliyor muydunuz? Mcmct Fuat, clcştirmen olarak tanındıktan sonra bu türlcrdcki iki kitabını ycni basımlarını bir daha yaptırtmayarak unııtulmaya terk ctmisjti. tlk basımı 1951 yılında yapılan "Yaşadığımız" adlı roman, yazarın gözden geçirmcsiyle tam 48 yıl sonra ycnidcn okur karşısında. Kdebiyata ilgi ve sevgisi Nâ/.ını Hikmet'ten kaynaklanan Memet Fuat bu ilk romanında, Nâzım'ın "Oğlum, Ca nım Evladım, Memcdim" kitabında kcndisinc vcrdiği öğütler ış.ığında bir sanat yapıtı yaratmayı dencdi. Hrenköy ile Suadiye arasmda büyük, güzel bir bahçede geçen dört yaz gecesinin anlarıldıöı romanda bu ortarnın sıradan insanlarınıtı yas,amiarı konu ediliyor. Değişik yazın türlerinin olanaklarından yarar lanılan anlatıda birbirinc ba£İı on öyküniin iç içc örülmelerinden olus.au bir romanla karşı karşıya geliyoruz. Mcmet Fuat'ın hicbir şey anlatmıyormıış gi bi son derece yalın bir dil kullandığı bu romanda, dildcki o anlatılmaz büyüyü yakalayan okurlar unutulmaz tatlar bulacaklar. Başlıksız Olabilir/ Wısltııva Szymborska/ Çcvircn: Ncşe Taluy Yticc Agnit'sztha Ayşen I.ytkn/ iyı Şeylrr Yayıncılık/ 76 s 1.996 yılında Nobel Edcbiyat Odülü'nü alan Wislawa Szymborska'nın, Nes.c Taluy Yücc vc Agnieszka Ays.cn Lytko'nuıı Lehçe'den Türkçe'ye çevirdikleri, "Başlıksız Olabilir" adlı s,iir kitabında okur, aşklan, ayrılıklan, hastalıkları ve ölümü çoğu zaman güler yüzle, dimdik karşılayan bir kadının şiirlcrini bulacak. Polonyalı kadın şair Wislawa Szymborska, günümüz Polonya şjirinin Zbignievv Herbcrt vc Tadcusz Rozcwicz'lc birliktc cn önemli temsilcilerindcn biri sayılıyor. Wislawa Szymborska, 2. Dünya Savas/nı ülkcsindcki diğcr yazarlar gibi, bütün korkunçluğuyla yaşamasına rağmen, hayatın acımasızlığina lcarşı tek silahın onu hafif bir alayeılıkla gülcrck karşıfamak olduğunu genç yaşta öğreniyor. Wislawa Szymborska, ödül törenindeki konuş masında şiirin üstünlüğüne inanmadtgını vc ozanın olağanüstü csinlcrlc donanan bir yaratıcı olmadığmı söylemiş,ti. Bunu söylcrkcn bclki çagımızda şiire önem vcrilmedig'ini vurgulamak istiyordu. Ansiklopcdik Mimarlık Sözlüğü/ Dnğan \\aud/ Ya pı V.ndihtrı Merkezı Yayınları/ 504 v. Ansiklopcdik Mimarlık Sözlüğü, mimarlık dilinin terim ve kavramANSİKLOI'EDIK larırıı toplayan "olmazsa olmaz" bir baş,vuru kaynağı. Mimarlık tc SÖZLÜCÜ rimlerini dünden bugünc, ycni ve eski hallcriylc kapsamına alan sözlük, kcndi alanında ijiıııdidcıı bir dil klasiği olmuş durumda. Do£an Hasol, mimarlığı, "genis, bir yclpazedc, tcoridcn pratige uzanan yol" olarak nitcliyor. Bu bakışla ha/.ırladığı Ansiklopcdik Mimarlık Sozlügii, basjlığmda "mimarlık" ifadcsini taşısa da, yapının oluşum sürccini şantiyeye kadar uzanan boyutııyla clc alıyor. Bu özclliğiylc, yalnızca mimarlar için değil, inşaat dalında <,alı^an hcrkcs iı,'in vazgeçjlmcz bir başvuru kaynagı özclligini taşıyor. İlk basımı 1975'te gerçcklcştirilcn sözlük, o gündcn bugünc gcçcn sürcdc gc^irdiği dcgişikliklcrlc, mimariıktaki, yapının ötcki dallaıındaki vc dildcki hızlı gelişmcyi de yansı tıyor. Türkçc'dc, mcslck jargonlarına ait kelimcleri derleycn sözlüklcrin bulunması, Türk dilinin yctcrsiz olduğu kanısını uyandırnıaktadır. Oysa, T'ürkçe bilim dili olabilcek zenginliöe sahiptir ve dağınık, çogu unutulmuş sözcüklcrdcn oluşan dil varlığınıu SAYFA 20 çeşıtli mcslck dallarında bir araya getmlmcsi Türk dilinin bu zenginliğini ortaya koyacaktır. Bu anlayışla kaleme aiınan sözlük, artık yalnızca bir dil so runu olmayıp bir kimlik sorunu naline gclen dil karmasjasına, mimarlık mcsleğine ait bir tcrminoloji oluşturulması açısından katkıda bulunarak çözümler öneriyor. Osmanlı Toplumunda Zındıklar ve Mülhidler (15. ve 17. Yüzyıllar)/ Ahmet Yaşar Ocak/ Tarih Vakfı Yurt Yayınları/ 418 s. Osmanlının 15. yüzyıldan 17. yüzyıla kadarki üçyüz yıllık siyasal vc toplumsal düzcninc, bu düzcnin arkasındaki rcsmi ide olojiyc karşı, bazcn kişisel bazcn kitlcsel çıkışjar görülmüsjtü. "Zındıklık vc Mülhidlik", bugiinün Tiirkçesiyle "sapkınlık vc dinsizlik" harckctlcri, yani "daircnin dışına çıkanlar " gc nclliklc idamla cezalandırılmıs.tı. Şcyh Bcdrcddîn, Molla Lutlî, Nadajlı Sarı Abduırahman, Lâri Mehmed Efendi, ()ğlan Şcyh ls maili Mâşukî, îbrahimi Gülşcnî gıbi kişilcrin rcsmi idcolojiye muhalcfetinin sebcbi neydi? Bu hareketlerin mahiyeti neydi? Toplumun hangi kesimle rindc yankı buluyordu? Ahmet Yaşar Ocak bu escrinde işte bu soruların cevabını araştırıyor. Ertuğrul Firkateyni Faciası/ Osnıaıı Önde\/ Aksoy Yayıncılık/ 110 s. "Ertuğrul Firkateyni Faciast", 189O'(ı yıllarda padişahın hcdiyelerini Japonya'ya iletmek için yola çıkıp, hazin bir şekilde ba tan bir tirkateynin öyküsünü anlatmakta. Bu öykü, aynı za manda o dönemin aczinin bir gösrergesi. Yazar bu kitapta, talihsiz bir dcniz kazasmdan çok, Osmanlı Imparatorluğu'nun içindc bulunduğu zor durumu, zavallılığı vc düştüğü içler acısı tabloyu resmetmcktc. ()lay, II. Abdülnamit devrıninin en önemli dcnizcilik olayıdır. Gcrck Türk dcnizcilik tarihinde, gerekse Japon tarihinde önemini günümüzde de korumaktadır. Sultan Abdülaziz döneminin debdebcli donanmasının yıllar gcçtikçe düştüğü durum, yüzlerce gencecik denizcinin göz göre göre ölüme sürüklendiği bu deniz faciası, aynı zamanda Osmanlı tmparatorluğu'nun yıkımıyla da bir paralcllik göstcrmcktcdir. "Ertuğrul Firkateyni Faci ası", son ana kadar çok biiyük bir ccsarct örncği göstcrcn gcmi pcrsonclinin tarihe gcçeıı otıurlu ölüm kalım savaşının kitabı. Geminin kaptanı Osman Paşa'nın yazışmalarıyla daha pek çok orijinal kaynaktan derlenmis. Ertuğrul faciası konusunda yazılnıış çok az eserden biridir. Aradan bir asır gcçmcsinc karşın önemini ve "örnek olma niteligi"ni korumakta. Kösem Sultan Topkapı'da Bir Gelin/ ]can Bell/ Çevtrcıı. Nihal (hıol/Aksoy Yayıncılık/ 270 s. Kösem Sultan, 1603 yılında Yu nan sahillerinc yapılan bir baskıııda Osmanlı'ya esir düijcr. Bu, hem onun kaderini, hem de ()smanlı tmparatorlugu'nun kaderini dcği^tircn bir tarihtir. löpkapı Sarayı'na cariye olarak alındığında hcnüz 14yas,ındadır. Cjüzclliği ve çekiciliği sayc sinde yüzlerce cariye arasından, harcmc scçilir. I. Ahmctic cvlcncrck, kısa zamanda sarayın cn "güçlü" kadını du rumuna gclir. 34 yaşında "Valide Sultan" olduğunda da.tül pcrdelerin arkasından imparatorluöu yönctmcyc kalkar. İlk önceleri c^i 1. Ahmet, dalıa sonra oğulları IV Murat vc lbrahim, torunu IV Mehmet'in saltanatları sırasında büyük bir nüfuz kazanır; kendine özgü yöntemler kullanarak yctki lerini artırır. Devlet yönetiminde etkili oltır, söz din lctir... tmparatorluğun kurulıı tliızcninc kars,ı kcndi kurallarıyla oynar. Altmlarla kaplı löpkapı Sarayı, onun için br altın kafcstir. Ama o, faaliyctlcrini kc sintisi/ sürdürür. Sadrazamlara cmirlcr yağdırır. I lıristiyan ccmaatlcrini korumak amacıyla clindcıı gclcni ardına koymaz. lktidarını sürdürmek için çok kur nazca planlar yapar. Hcr türlü entrikayı çcvirmektcn çekinmez. Yılmaz ve yorulmaz... Genç Osman döııc minde Eski Saray'a çekilmesi dahi gücünden hiçbır şcy kaybettirmez. I'akat karijisına kcndi yctiştirdiği vc kcndisinc çok bcnzeyen bir kadın çıkar. Onu şaşırtan bu kadın, üvey kızı Turhan Sultan'dır. Kösem Sultan'ın sürdürdüğü saltanat,yine bir kadın tarahndan sarsılmaya başlar... Bu kitabın yazarı Jcan Bcll, 17. yüzyılda Osmanlı Imparatorluğu'nun perde arka sında kalmış yönlcrini gözlcr önüne seriyor. Bir Avrupalı gözüylc kalcmc aiınan bu yapıtta, "1001 Cîcce Masalları"nı anımsatan göriintüler de bulacaksınız. "Kösem Sultan Topkapı'da Bir Gelin", 1965 doğumlu olan genç bir yazarın ilk tarih romanı.. Giiven • Sosyal Erdemler ve Refahın Yaratılması/ l'ranris lukuyama/ Çcvırcn: Ahmet Buğdaycı/ Türkivc U Bankau Kültiir Yayınlart/ İH1 s Toplumlar arasındaki ekonomik performans larklılıklarını irdcleyen Fukuyama, ekonomik refahın yaratılmasını ağırlıklı olarak sosyal sermayeye vc bircylcr arasındaki güvcn duygusuna bağlıyor. Siyasi düîjüncc tarihinin son yıllardaki önemli düşünürlcıinden biri olan Fukuyama, Batı'da bü yük ilgi uyandıran kitabında, toplıımların siyasi vc ekonomik lıa yatlannda "güven'in yaşamsal öneminin alrını çiziyor; "kültür" laktörünün toplumlar arası larklılıkları açıklamada tek anahtar olduğunu vurguluyor. Kita bında Asya, Amerika ve Avrupa toplumlarını inceleycn Fukuyama, toplumları "yüksck güvcnli" vc'düşük güvenli" olmak üzere ikiye ayırıyoı. Güvene bağ lı olarak da sosyal sermayenin ve "kcndiliğinden sosyallc^mcnin" tt)plumlar için önemini irdeliyor.Ünlü düşünürün üzcrinde durduğu konulardan biri de ai le vc devlet arasındaki gönüllü sivil kuruluşjann varlığı. Fukuyama'ya görc güvcn düzcyi dü^ük ülkclcrde, devletle aile arasında gönüllü birleşmeler çok za yıf; bu da bir toplumda bireylerin ortak hedefler doğrultusunda işbirliği yapabilme ycteneklerini sınırlandırıyor. "Tarihin sonu " tezleriyle dikkatleri çeken Fukuyama'nın gclccck yüzyıla ilişkin çarpıcı varsayımlarının yer aldığı kitapta, dünya genelindc tüm politik ve ekonomik kurumların birbirleriyle aynı noktada buluşacakları bclirtiliyor. Fukuyama, "kültür" ün.ulusal sınırların ötesine taştığını ve küresel düzenin bir parçası olduğunu vurgularken; aynı za manda kültürel larklılıklarm hcr zamankindcn çok daha fazla ön plana çıktığını da ekliyor. "Kültürün ulusal mutluluk ve uluslararası düzcni dirckt olarak etkilediği en can alıcı nokta ckonomidir" uiyor I'rancis I'ukuyama ve şu saptamada bulunuyor: "...Modern toplumlarda ekonomi insanın sosyalleşmesinin en kökten ve dinamik alanlarından birisidir." Fukuyama'nın kitabı, tipik bir Alman fabrikasındaki ıtsta başıişçi ilişkisinden, Amerikan sanayisine büyük zarar vcren 198384 dönemindeki durgunluk döncminde yaşanan gelişmelcrc dek, verdiği bir dizi örneklc, 20. yüzyıl ekonomik yaşamının farklı toplum vc kül tüıierdeki yansımalarına ilişkin önemli ipuçlan sunuyor. GUVEN Bazı Anılar/ Sadıtn Yanju/ Yalçın Yayınları/ )5() s. Sadun Tanju şu anda 75 yaşında ve 50 yıllık bir gazeBiraz Yeşilçam tarihi, biraz da politik bir tarih olan "Ben O Değilim" Kadir Yılmaz'ın bizzat yaşadıkları ve tanık olduklarıdır. yym  dağıtm Tel 10212)516 89 94512 04 31 Ftx: (0212) 511 46 46 nıı/.Fi I M P Sayfa Kl nlcidiı .l'unoı salınlaLı TURKrR INAN0<1l U mlı ıckııık bıı lı.mı sonııcu yanlı^lıkla gimıı^tır OıVoltır. n/ıırdılcru CUMHURİYET KİTAP SAYI 439