05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

'Anadolu'daki insanı anlattım' Mıgırdiç Margosyan Diyarbakır'da doğmıış, on beş yaşına kadar bu kentte yaşamış, sonra îstanbul'a göçmüş. llk kitabı "Gavur Mahallcsi" ve ikinci kitabı "Söyle Margos NereliserT'de Anadolu insanını anlatan Margosyan'la son kitabı "Biletimiz îstanbul'a Kesildi" üzerine konuştuk. İLKNUR İGAN <m kıtabımz Biletimiz htcinhul'a Kcs ildi'yi bitirdıg~ımdc bende ız hı rakan uınıırlardan bırinııı dilikulş duVumt fark ettım Anlattıklarıııızı okur gibi dcğıl de seyreder gibi hisscllimkcndımı. Dılkonusundakı tercihlc rıntzdcn KÖZ eder misiniz? Yazarkcn öncdiklc halkın anlayacağı şekildc yazmaya çalışırım. Mcsela bazı şeylerin okuyucu tarafından kolayca anlaşılmayabileceğini düşünüp bir parantcz açma, bir açıklama yapma ihtiyacı duy muşumdur. Ağdalı bir dil kullanmamaya özcllikle dikkat ediyorum ama, dil konusunda söyleyebileceğim şu; zaman zaman anlatıyr pekiştirecek bir kelimeyi yineleyerekkullanıyorum. "Citmcliyim... gideceğim... elbette gitmem gerekir" gibi. Aynı anlamı taşıyan kclimcleri rekrarlayarak bir vurgu oluşturacak şekilde söylemek istiyoruın. Bu türdcn anlamı vıırgulama çabalarının dışında özel bir gayrctim yok diycbilirim. Kitabınızda dgınıi çckcn bir diğcr özellik de etnik renklenn çok canlt olması. AnlatttBımz tadece kcndıcamianız, kendiınsanlarımz, Ermenılcr dc değil. Kentinız Dtyarbaktr'dakıoldukça rcııkliinsan gruplanndan, onlartn ddlcrındcn, yaşantdanndan, yediklerinden ıçtıklerınden, gıyımlerındcn dc çok canlt bir bıçımde söz ediyoriıınuz Buııca ayrıtıttyı nasıl ycnidcn canlandırabıldınız * Şimdi bu sorıı bana genellikle sorulur. Gerçekten dc onbcş yaşında ayrıldıgım Diyarbakır'ı anlatıyorum. Yani onbeş ya şına kadar bir çocugun hafızasında neler yeretmişsc, neler cdebilirsc. Ben otuz sene sonra, kırk scne sonra sanki o filmi tckrar gcriye sarıp gördüklerimi anlatmaya çalışıyorum. Bunları anlatırkcn dc hiç zorlanmıyorum. ( )nbeşyaşina kadaı yaşadıgını Diyarbakır'ı, ileride ben yazı yazacağım, ileride bunlar bana malzeine olur diye özcllikle gayret cdip şöyle bir kenara not eclip vcya kafama verlcştirmeyc kalksaydııtı hcrhaldc bu kadarını yapamazdım. C îayri ihtiyari, hiç (arkında ofmadan gözlemlerim kendılıgınden olıısmuş ancak bunu daha sonra yazıya dökerkcn birrakım çagrıştmlardan istiladc etmeye çalışıyorum. Nc yapıvorum. Mcsela bir olayı anlarırken, diyefinı bizim cvdcn çıkıyorum, iştc Balıkçılarbaşı'na kadar vıirüydrum. ()raya doğru yüıürken kimlcrlc karşılaşabilirim. Buradan başlıyorum anlatmaya. Bi/im cvin karşisındakinı vardı, onların karşısında kimler yaşardı. Şu ya da bu vardı, nasıl bir insandı, böyleydi. Bu sokak oradan gelıyordu, nasu dö nüyordu. lijte otıları ijöyle bir düşünüyorum ve elimle koymuş gibi hiç yanılmadan bulabiiiyorunı. Bu konuda sana çok enteresan bir şey anlatayun. Yıllar sonra işte kırk küsur yıl sonra kalkrık eşimle birlikte Diyarbakır'a gittik. Bizim cvin hcSAYFA 6 men aşağı yukarı otuz kırk met siniz ona, kcndi kendini anlatan llilt'ttmtz re ileıisinde lıalamm cvi vaı ınsanlara edcbiyatta ne diyor/.•.luııhul'tı KestUli lar... Halamların cvının önünde so kak kapısınm orada bir meı Otobtyngrafık anlatı mer sütıın başlığı vardı. Nere Evet, otobiyograli gibi. Ben den gclmişse oraya kontnuş. orada bir objeyiın ama asıl Anrık bir Jeğeri falan olan biı onemli olan benim etrafımda taş da değil. Oyle bir taş parea dönen olaylaı. Ben kendimi hep sı, mermer parçası. Çocuklu merkeze koyuyorum, sanki kenğuından hatırladığım gece bekdimi anlatır gibi, aslında kendi çi oraya gclırdi. () taşııı üzeriçotuklu^umu anlatırken, Ayne olurur dudüğunu otturürdü. şe'nin, Mehmct'in, Artin'in, Sanki o taş o bckçinin oturması için oraAraksi'nin, oradaki o insanların çocukluya konmıışru. Seneler sonra mesela o ta ğunu anlatıyorum. Anlattıgım yalnızca şı başka bir vcsileyle dc hatırlıyorum. Biben dcgilim aslında oradaki çocuklar. Bi zim evimize işte senede bir iki değirmen ıaz öyle, biraz böyle. Farklı bir cocukluk ei Kürt Uso gclir buğdayı alır, götürür. O degil diğerlerininki dc. Mesela ne yapıyodeğirmenden unu getirir götüıürken biz rum, annemin yoğurduğu hamuru alıyodc katırına binmek isterdik. Çocuktuk, rum işte fırına götürüyorum ekmek pişiboyumuz da yetişmezdi. Uso'nun katın rilsin diye neyse. Şimdi bunu sadece ben nı çeke çeke o taşın oraya getirırdik. 7a dcğil herkes yapıyor. Diyarbakır'daki büşuı üzerine çıkar katıra öylemnerdik. Mctün çoeuklar. Hiç birisi de hamuru seve sela o taş hafızamda hep böyle kalmıştır. seve götürmcz fırına. Hiç birisi de oyuKırk sene sonra gittik. Selma'ya, eşimc nundan vazgeçip hamur götürdüğü için dedim ki, yahu burada böyle bir taş ola mutlu değildir ama gidcr. Mccburdur caktı, nerede bu taş, taş yok. Vc ne entcçünku evden götür denmiştir, götürecekresandır orada olduğunu iddia ettiğim, sin. îjinıdi, benim niyetim bunları anlatırbulamadığıma üzüldüğüm, o taşı nerede ken, oradaki örf ve adetleri, oradaki ya bıılduk biliyor musun? Bizim yıkılmış evişantıyı anlatmak. Onun için birinin kapımizin harabelerinin içinde. Oraya gcîmiş, sının önünden geçerken, mesela maranhangi vesileyle gelmiş, birisi bir yerde kul goz Ni^an'ın kapısının önünden geçerlanmak mı istemiş, ncr neyse taş orada ken, benim arkadaşım olan oğlu madeın duruyordu. Anlatabiliyor muyum. Yani ki şu anda ortada yok, görünmüyor, eğer bu benim için çok önemli. Ha şunu da fırında da değilse nereye gitmiştir, mcsesöyleyeyim kırk küsur sene sonra tekrar la Dicle'dc yüzmcyc gitmiştir, diye düşügittiğim de diyorum ki şu sokaktan gidernüyorsunuz. ken burada bir çesme olması lazım. ÇeşKafamdan geçen bu çünkü. Ben de o me diye bir şey kafmamış. Veyahut ta şuşartlar altında ofmasam Dicle'de yüzmerada şöyle bir ev olması lazım; o da yıkılye gideceğim vcya kuş avlamaya filan. Bu mış vcya bir kısmı yıkılmış. Ama kalan anlamda çocukların o yaşamını verirken yerler dc kalmıs falan. Unuttuklarımı da bir ycrde de hakikatten yaşadığını o yılçağrışımlarla dile getirmeye çalışıyorum. ları anlatıyorum. Ben clli sene önccki, o Unuttuğum,muğlakolanşeylervarsa,ondönemdeki onbeş yaşına kadar yaşadıIarı da bazcn etrafımdaki insanlara soruğım Diyarbakır'ı anlatırken çocıık gözleyorum. Mesela Ardaş'a, kardeşime diyomiyle tabii bu sefer büyükleri de görmerum kı böyle böyle bir şey var mıydı, nayc çalışıyorum. Büyükler çocuklara nasıl tırlıyor musun. O bir ipııcıı veriyor medavranırlar, neederlerdi filan. Büyüklcrin sela bana. dünyasını çocukların göOradan bir züyle anlarmakerteriz alı ya çalıştım bu yorum. Deröykülerde. ken arkası geliyor. Öykidcrıntzdc dikkati Bu kitap mi çckcn bir takı oykiilcrba^ka unsur da df {(Kttklllk sür gün l ük donennne vc duygusu Bu ailc bağlarına dıtrumu da yıverdcn öncın tıc abnrtma dc bı\\cddıdan, yakınmayor Anlatı danamabır^c Lırda bclirgın kddc ıçteıı ıçc bir yeri var sczdırcrck katbunlann vc m/jumz öykü cocukluk çağ lcrinızc. rısımlan, ço c uk ob/nı Doğrudur, duygusu, ya doğrudur... kıtüctr arasıııben ba/ı şeylc dci korunn/a ridirekl soyleduygUMi, bumektense do yüklerın dün laylı söylemeyı yasını anlama tercih ediyo çaba\ı ucak rum, çünkü bir dılle ıfadc m c s e l a cdilmiş. 191 Vdc Ernıeni'leri ilgi F.vet, şimlendıren acı di bu konuda birolayyaşanhak veriyo mış;bunuher rum sana, kcs biliyor arşöyle şimdi tık. Bunun nikâyelerde doğrusunu zaten ben bir eğrisini, haklıyerde kcndisını haksızını mi anlatıyo Biletimiz îstanbul'a Kesildi, Mıgırdiç Margosyan ın ucüncü tartışmıyorum. Nc der Türkce kitabı MıgırdiçMargosyan'la "Biletimiz Istanbul'a Kesildi" üzerine rum. Bu tariheait birvaka. Çok ilgilenenler tarihçiler bunu araştınrlar. Insanlar bundan ders çıkartırlar. O ayn bir konu ama benim bildiğim, benim duyduj*um bu olayı yaşayanlar var. Bıına isterseniz "sö/de" deyin, isterscniz "gerçek" deyııı o bir laslı diğer. Ama bundan yansıyan olayları görmüşümdür. işte babam, o bu olayları yaşamışbiridir. I")ört yaşımlaelen dim köyünü tcrk etmek dummunda kal mış. Bu bir gerçek, bir realite. () sırada an nesini kaybctnıiş, oııbcş yaşına kadar başkalarınm yanıncfa büyümüş, ismini değistirmişler. Sünnet olmıış, Musluman olmuş, adı da Ali olmıış. Ama bir gerçek var. Bu gerçegi verirken o insanların bunları yaşamasına neden olan, mutsuzlu^una neden olan şeyi irdelemeye çalışıyorum. Benim üzerinde durmak istcılif*im nokta bu; yani bunun güzel olmadığını, bunun çirkin olduğunu, kime yapılırsa yapılsın hangi şartlarda yapılırsa yanılsın insanca olmadığını vurgulamava çalışıvorum. Tarih dilıyle değil, edebı yollarla. Dolaylı olarak bunun mesajını vermcye çalışıyo rum. Aksi halde savunmaya geçmck vcva saldırgan olmak gerekir ki bu benim tar zım değil. Mesela Mıntruzi'niır hayatı da böylcdır. Birinci ('ihan Harbı'nin o ka ranlık günlerinde bademcik amcliyatı olmak için Krzincan'dan kalkıp îstanbul'a gelmiş, ama olaylar patlak vcrince geri dönememiş. Şimdi bu bir gerçek, bir reali te. Benim Diyarbakır'dan buraya gclişim de bir başka realite, ben de elimi kolunıu sallayarak keyfi gelmedim. Bana da, hadi git, Jediler, git anadilini öğren, dediler. Bir yerde ben dc bir sürgündüm, ama bir başka şekilde sürgündüm. Ben ameliyat için .elmedim, ama niçin ben kendi dılimi doğduğum yerde, Anadolu'da ögrenemeyeydim. Bunun sorumlusıı bu mudur, şu mudur derseniz demin de söyledigiın gibi ben bunu tarihc, tarihçilerc bırakıyorum. Bunun güzel olmadığını söylcmeye çalışıyorum, hangi kökenden, kim olursa olsun insanları ycrinden etmenin olumsuzluğunu satır aralarında vurgulamaya çalışıyorum. S Etıtik renkler Son kıtabıuız hakkında \ızın kcndı görüşüniiz ncdir, sizce dığer kıtaplarınız arasında naul bir yeri var Bilelimiz t.stanbul'a Kesildi'nin? Biraz bundan »iz eder Aslında bilirsiniz klasik şcydir; kitaplarım benim çocuklarımdır, dcnir. Bu benim Türkce yayımlanmıs iıçüncü kitabım, aslında içerik olarak ilk kitabım Gâvur Mahallcsi'nden veya Söyle Margos Nerelisen'den çok da larklı degil. Orada anlattığım öykülcrin bıraz farklılarını bu kitapta da anlattım. Nihavet anlattı^ım yine Anad<^lu'daki o insanlar, Anadolu'daki omozaiktir, Kürtlcrin, Süryanilerin, Krmenilcrin, Türklerin, hep birlikte yaşayan o ihsanların yaşadıklarıdır. Bu kitapta bir fark var belki diger lerine göre; Îstanbul'a ait iki hikâyc yazdım. Bunlar benim ılk geldiğim yıllarda Istanbul'daki izlenimlcrimc dayanan vc o yıllarda düşündüğüm, kaleme aldığıın hikâyclcr. Aslında bunlardan bclkı de saderebirtanesi İstanbul'lailgili;diğerin deisc belki kimi insanların diışuncelerınc, inançlarma teıs gelebilecck biı yaklaşımla eennet eehcnnem, AdemI lavva iliş kisinı görmeyc çalıştım. Burada, viııe insanların düşüncelerinc, inançlarma saygı dııymakla biıliktc kcndi düşüneclerimi biraz mizahi bir tarzla aklarmaya çalış tım. Belki bu iki hikâyede bu bakınulan di^crlcrinden farklı bir yan vardır. • "liagop Dcmırcıyan (Mın/zurı) (Ar mtdan 18X6, Islanbul İ97S) lîrmcm tasra cdcbıyattnın ünlü tenıulau 'Vürk<,e yayımlanmış eserlerr htanbul Andarı, VJ'Jİ, Tarıb Vakfı Yurt Yayınları, Ar mıdan/lhrat'ın Ote Yani, l'J'JO, Ara\ Yaytncdık. Biletimiz tstanbul'a Kesildi / Mıgırdiç Margosyan / Aras Yayınalık / 102 s. CUMHURİYET KİTAP SAYI 435 hrtanbuTa alt Hci hlkâye
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle