Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Anlatıların, söylencelerin birçoğu, zamana karşı ayak uyduramamış, fosilleşmiş, böylccc gcccrliliklcrini yitirmişlerdir. Ama kimi söylencelcr vardır ki, özlerinde insanlığın hiç değişmeyen temel sorunlarını, ahlaki öğretilerini taşırlar. Bu tür anlatı vc söylenceler, zamanın değişkenliğine karşı direnerek günümüze kadar gelebilmeyi başarmışlardır. Kuşkusuz bu anlatıları, söylenceleri günümüze kadar taşıyanlar halkların kendileri olmuştur. OSMAN ŞAHİN F olklor, diğer adıyla halkbilim, bir incinin oluşmasına benzcr; bin yıl ları özünde gizler. I lalkbilim'i insanlar yaratmışlardır, iıısana özgüdürler. tnsanuan ayrı düşünülemez. Halkbilim, insanlığın çeşitli evrelcrinde, değişik yasamların, kıyımların doğal afetlerin, kıtlıkların, mitolojide, dcstanda, masalda, ağıtta, türküde, yereide çekirdekleşmesi, bir çeşit aliviyonlaşmasıdır. Baskı altında tutulan halkların, sınıfların içlerinden geçirdikleri, ağıtlarına, türkülcrinc, anlatılarına vurdukları, geleceğedönük bilinçaltı isteklerinin diğer adıdır. Anlatılann, söylencelerin birçoğu, zatnana karşı ayak uyduramamtş, fosilleşmiş, böylece geçerliliklerini yitirmişlerdir. Ama kimi söylenceler vardır ki, özlerinde insanlığın hiç değişmeyen temel sorunlarını, anlaki öğretilerini taşırlar. Bu tür anlatı ve söylenceler, zamanın değişkenliğine karşı direnerck günümüze kadar gelebilmeyi başarmışlardır. Kuşkusuz bu anlatıları, söylenceleri günümüze kadar taşıyarılar halkların kendileri olmuştur. Ülkemiz yazımnda, çağının bilincine varmış birçok yazar, yııkarıda kısaca özetlemeye çalıştığım bu soy çamurdan; bu en cski sözlii, yazılı halk anlatım gcleııeğinden yararlanarak, özleri sağlanı, dili, anlatımı güçlü yapıtlar vermişlerdir. Ömer Seyfettin, Anmct Rasim, Ahmet Mithat Efendı, I lüseyin Rahmi Gürpınar'ı hemen bu örnekler arasında sayabiliriz. Nâzım Hikmet'in, 'Sevdalı Bulut', 'Şeyh Bedrettin Destanı', 'Ferhat ile Şi rin', 'Yusul ile Menofis', adlı yapıtları, Sabahattın Ali'nin, 'J Iasan Boğuldu' adlı öyküsü, Samim Kocagöz'ün kimi öykü ve romanları, Sabahattin Batu'nun 'Kcrem tle Aslı', Eflatıın Ccm Güney'in bütün yapıtları, Aziz Nesin'in birçok gülmece öykusünde, I lalkbilim'den yararlannıanın zeııgin örneklerini görebiliriz. 1940 kuşağı şairlerimizden Ahmed Arif'in, EnverGökçe'nin şiırlerinin bir çok dizelerinde, Rıımcli türkülerinin tadırıı taşıyan Niya/i Akıncıoğlu'nun şiir lerinde, I Iasan 1/zcttin Dinamo'nun, Rıfat Ilgaz Usta'nın kimi öykü, şiir ve romanlarında, Kcmal Bilbaşar'ın, 'Cemo', 'Memo', 'Irgatlarııı Ofkesi', 'BaşkaOlur Ağaların Diığıinü' adlı rornanlarında, Cahit Külebi ue Ccyhun Atut Kansu'nun şiirlerinde, ustaca damıtılmış folklorik tadlar buluruz. Kemal Tahir'in 'Göl İnsanları' öyküleri ile, 'Köyün Kamburu', 'Sağırdere', 'Körclııman', 'Rahmet Yolları Kesti', 'Yedi Çınar Yaylası' adlı roınanlarıtıda, Çankırı, Çorum yöresi koylülerinin benzet mcli konuşma biçimlerini, abartılı lakaplarını büyük bir canlılıkla verir. Necati ("umalı'nın 'Alageyik', 'Boş Be12 Türk edebivatı ve folklor iliskisi şik', 'Susuz Yaz', 'Dila Hanun' ile diğer öykülerinde, hep bir Makedon tadı buluruz. Faik Baysal'ın 'Sarduvan' romanında, Adapazarı yöresi insanlarımızın folklorik koKularını sczcr, duyanz. Talip Apaydın'ın 'Sarı Traktör', 'Yarbükü', 'Lmmioğlu', 'ütlakçılar', bir halk romanı olan 'Ferhat ile Şirin', 'Köylüler' romanı, Mehmct Başaran'ın, 'KafDağı Konuşuyor', 'Keloğlan' gibi örnelderle savıları yirmiyi aşan şiirleri, Dursun Akçam'ın 'Doğunun Çilesi', 'Maral', 'Ölü Ekmeği', Tas Çorbası', 'Kanlı Derenin Kurtları' adlı yapıtlarım da, folklorla zenginleşririlmiş örnekler arasında sayabiliriz. Tahsin Yücel'in, 'Anadolu Masallan' adıyla, yıllar önce yayımladı ğı masal kitabı, bu değcrli yazarımızın I lalkbilim'le ne denli içli dışlı olduğunun kanıtıdır. Yalnızca ülkemizyazınının değil, çağdaş dünva yazınının başyapıtlarından biri saydığım Tahsin Yücel'in 'Bıyık Söylencesi' romanında da, ayarı iyi verilmiş, damıtılmış bir folklor kokusunu sezer, duyanz. Fakir Baykurt, yapıtlarının tümünde, halk anlatım geleneğinden ustaca yararIanmasını bifen yazarlarımızın başında gelir. lç Anadolu'Göller Bölgesi, Isparta, Fcyzi Paşa, Şavşat, Almanya gibi dcğlşik iklim ve ülke insanlarının söylem niçimini hemcn her anlatımına ustaca giydirmiştir. 'Onbinlerce Kağnı'da, kü çüçük halk anlatılarından, çağdaş bir yorurnla içeriği zengin, yepyeni öyküler yazmış sunmııştıır yazınımıza. Abbas Sayar'ın 'Yılkı Atı', 'Yorganımı Sıkı Sar', 'Can Şenliği', 'Dik Bayır' adlı yapıtlarında Tokat yö resi insanlarımızın zengin söylem biçimini olanca sıcaklığı ile buluruz. Onat Kutlar'ınkimiöyküleri, lllkıı Tamer'in bazı öykü vc şiirleri, CJaziantep yöresi rolklorundan esinler taşır. Bekir Yıldı/'m 'Kerbela' ro manı, 'Kara Vagon'da yer alan 'Deli Miço' öyküsü, yine Bekir Yıldız'ın çocuklar için yazdığ 'Arılar Ordusu', 'Olümsüz Kavak' yapıtları, kaynağını yine ülkemiz folkloründen alırlar. Mu/affer Izgii'nün bütün gülmece yapıtlarında, halkımızın bizzat kendisini buluruz. Ümit Kaftancıoğlu'nun roman ve öykülerinde çağdaş bir üedemkorkur dili ile tanışırız. 'Tü(eklileı', 'Yelatan', 'Köroğlu Kolları', 'Dönemeç', 'I'ek Atlı Tekin Olmaz', 'Çarpana', 'Kan Kardeşim Doru Tay' gibi... Erdal Üz'ün 'Havada Kar Sesi Var' yapıtı, adını bir halk türküsünden alır: Havada kar sesi var, Başımda nal sesi var Açın bakın şu konağı Içinde yar sesi var. Yine Erdal Öz'ün 'Allı Turnam' yapıtı da adını bir halk türküsünden alır. Hilmi Yavuz'un birçok şiirinde süzülmüş bir Doğu, Güneydoğu folklorunun izlerini görürüz. Ahmet Say'ın 'Bingöl 1 likâyeleri', Metin Demirtaş'ın, küçücük halk söylencelerini, bilmecelerini, tekerlemelerini ustaca şiirlestirdiği, 'Şiirimsi Nasrettin Hoca Öyküleri', 'Tersine Okunan Masallar', 'Çocuklar, Kediler, Uskumrular' yapıtlarım da saymamız gerek. Osman Şahin'in Doğu, Güneydoğu, Çukurova ve Torosları anlatan öykü ve romanlarında, zengin halk deyişlerinden yararlandığını görürüz. Osman Şahin'in, Malatya Lisesi nde öğretmen iken, Malatya, Elazığ, Tunceli'ye bağlı otuza yakın köyde geniş halkbilim çalışmafarı yaptığını biliyoruz. Osman Şahin, bu çalışmalarından seçtiği 1644 bilmeceden 678'ini 'Su Kurusu' adıyla yayımladığını da... Lütfi Kaleli'nin 'Haşhaş', 'Vakarlı Mamo' romanlannda, öykücü Necati Güngör'ün, Şükrü Bilgiç'in birçok öyküsünde, ayarı iyi verilmiş folklorik zenginliklere rastlarız. Abdülkadir Bulut'un şiirleri nasıl Akdeniz ve Tiirkmen kokarsa, Yaşar Miraç'ın şiirleri de o denli Karadeniz kokar, ritm kokar. Murathan Mungan; doğup büyüdüğü Mardin yöresi folklorundan ctkiler taşır. Ele aldığı konuları, çağdaş bir yorumla özümseycrek değcrli yapıtlar ortaya koymuştur. Müslüm Çelik ile Turgay Nar, halkımızın zengin söylem gücüyle emişmiş, birbirinden güzel, güçlü, yalın şiirler yazmışlardır. Edebiyatımızda, folklorik özellikleri yapıtlarının gözelerine ustaca sindirmesini bilen Yaşar Kemal'dir. Yazınımız, Yaşar Kemal'de, çağdaş, gerçek, büyük sözcüsünü bıılmuştıır. Yaşar Kemal'in bütün yapıtları, ülkenıiz folkloru ile içli dışlı organik birbağ içindedir. 1 litit'ten, Selçuklu'ya, Osmanlı'dan, kimliğini giderek yitiren Türkmen'e, adı ayetlerde 'Zülkarncyn' diye geçen Büyük lskender'e, Van yöresi Kürtlerinden, çöl Ara bına, dengbejlere, Ermenilere kadar uzanan büyÜK destansı kültürün izlerini buluruz onda. Yaşar Kemal'in bütün yapıtlarında zengin bir halk birikimi, halk çeşitliği vardır. Iler yanıtında Anadolu halkının yüzyıllardan beri yarattığı sözcükleri, söylem biçimini, okurlarını yadırgatmadan, ustaca yapıtlarında kullanmıştır. Bu sözcüklerle, deyimlerin birçoğunu, de ğerli araştırmacı, dilci AIi Piisküllüoğlu, yıllar önce 'Yaşar Kemal Sözlüğü' adıy la kitaplaştırmıştır. Ayrıca Yaşar Kemal'in yapıtlarındaki doğa zenginliği, benzetmeler, bitki, çicck türleri, renk, nakış çeşitlemeleri, ağıtiar, ilençler, övgüler, yergiler, alkışlar toplanıp da bir araya getirilse kalın bir kitap olabilir. Yaşar Kemal'in bazı roman adları bile efsane, türkü ko kar. 'Ağrı Dağı Ffsanesi', 'Binboğ,alar Efsanesi' gibi. 'Yılanı Oldürseler' kıtabının adı, bir Fethiyc türküsünden alınmadır: 'Aktaşı kaldırsalar Yılanı oldürseler ten yar sevenı (lennete gönderseler.' Yaşar Kemal, söyleminin gücünii, çok geniş bir halklar mozayiğinden, geniş bir ülkeler coğrafyasından alır. Yazar, ele aldığı her olayı, evrensel bir temaya dönüştürerek, insanlığın geçmişiyle geleceğini, doğa, tarih, insan, folklor sevgisiylc yoğurıır. CUMHURİYET KİTAP SAYI 435 Çağının bilincindeki yazarlann yapıtlarındaki pınltının kaynaklan Yaşar Kemal vetoldor Türk Edeblyatt ve Folklor SAYFA