25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Çağdaş Türk Tiyatrosu'ndan On Yazar Ayşegül Yüksel, 156 sayfalık bu kitabında seçkin oyun yazarlarımızdan yalnızca 10'unu veonlann 150 dolayındaki oyununu inccliyor. încelcmeye oransal olarak baksak bile, neredeyse her sayfaya bir oyun düşüyor. HASAN ERKEK lcştiri, cn gcncl anlamıyla yapıt üzerine yazılan yapıt olarak tanımlanıyor. Dolayısıyla eleştirmen de bu işi yapan kişi oluyor. Böyle olması, eleştirmene olan bakışımızı belirlemekle kalmıyor bizi bir anlamda koşullandırıyor da. Herkes elcştirmenden bir şey bekler oluyor. Hclc de o bir tiyatro eleştirmeniyse... Tiyatroyu uğraş edinenler onun gelip oyunlarını seyretmesini, bununla yetinmeyip oyunları üzerine yazı yazmasını (ama mutlaka olumlu bir yazı olnıalı bu), yapıdarına övgüler düzmesini vb. beklemeyc başlıyor... Yazılan cleştiriler dc çoğunlukla onların kendi yaptiklanyla ilgiliyse okunuyor. Dcğilse bir kenara itiliyor. Durumun böyle olduğuna nasıl rahatlıkla karar vercbifiriz?.. Tabii ki gözlemlerimizden ve tiyatromuzun içinde bulunduğu durumdan hrcket ederek. Tiyatromuz nakkında nitelikli eleştiriler yazılıyor, tiyatroyu uğraş edinenler de bunları okııyor, üzerinde düşünüp onlardan yararlanıyor olsalardı tiyatromuzun hali böyle mi olurdu?.. (Tabii bir tek bununla olmaz ama yine de az şey değil.) eleştirmcnden hcp kcndileri hakkında, yaptıkları hakkmda yazı yazması bekleniyor da, peki yaonun yazdıkları hakkında, birinin çıkıp nir şcy yazması... Bu kimsenin aklına pek gelmiyor sanırım. lşte onlarca yıldır sabırla oyun izlcycn, izlcdiklcri üzerine bıkmadan usanmadan eleştiri yazan Prof. Dr. Ayşegül Yükscl'in bir kitabı daha scssiz sedasız yayımlandı. Okunuyor mu okunmuyor mu, bilinmiyor. Okunduysa beğeniüp beğenilmediği, ondan yeterince yararlanılıp yararlanılrnadığı da bilinmiyor. Biz zaten düşünccmizi dilc gctirmcyi aklımıza pek getirmeyen bir toplumun üyeleriyiz. Gittiğimiz tiyatro oyunlarını da sonuna lcadar kuzu kuzu seyredip sonunda oyun iyi de olsa kötü de olsa alkışlayıp ayrıimıyor muyuz tiyatroda... Prof. Dr. Ayşegül Yüksel'den yazarlanmız üzerine emek işi bir yapıt yen Melih (,cvdct'in durıım yaratmadaki başarısı, diyalog uluştımnadaki ııstalıgı vc anlatı sanatıyla tiyatroyu ustaca bLiIıışturması üzerinde dıırııyor. Anday'ın Lizam vc zamanı kullanmadakı yctkinliğinı ayrıntılı bir biçinule gözler önüne seriyor. Anday tiyatrosunun, Saıtre, Beckett ve Pınter oyunlarıyla ortüşcn özclliklcrini beliıliyor. E Kayıtsızlık da bir tepki sayılabilir ama Çağdaş Türk Tiyatrosundan On Yazar öyle okunup da kayıtsız kalınacak bir kitap değil. Aslında bir kitap olarak önceden tasarlanmamış. Yazarının yazdığı önsözler, vcrdiği konrcranslar, gazcte ve dergilere yazdığı eleştirilerden derlenmiş. Ama böyle olması onu bütünlükten yoksun kılmıyor. Yazılar sonradan bir araya getirilmiş olsa da, söz konusu yapıt, bütünlüğü olan değerli bir kitap olarak ağırlığını hissettiriyor. Çünkü Yüksel, yazarlarınnz hakkında yazdığı her yazısını yığmamış kitaba. Onu oluşturacak yazılarını özenle seçmiş ve onları belli bir sıra vc içmantığa göre düzenlemiş. Kitapta ilk sırada ycr alan oyun yazarı Nâzım Hikmet. Yüksel, daha çok ozan yanıyla, yalnız ülkemizdc dcğil dünyaca tanıCUMHURİYET KİTAP SAYI 426 Butunluflu 8tan H P kitflp Bcijinci sırada ııiLclfncn yazarsa I laldıın Taner. "Haldun Taner Tiyatrosu" kitabının da yazan olan Ayşegül Yüksel, bu kıtabın önemli sonuçlarını da yansıttığı üç yazısıyla ycnidcn eğiliyor 1 laldun Taner'e. "Hem uogıt hem dc Balı kültürünün inccliklertni azümsemiş bir wnat ınsant" olan Taner'in tfyatrosunu Günün Adamı, Fazilet Eczanesi gibi oyunlarının ycr aldığı yanılsamacı döncmi, Keşanlı Ali Destanı, Sersem Kocanın Kurnaz Karısı gibi oyunlarının yer aldığı epik göstermeci dönemi ve Bu $ehri tstanbul ki, Vatan Kurtaran Şaban gibi oyunlarının yer aldığı jKabare dönemi olarak üç cvredc inceliyor. Özellikle Taner'in, yanlış koşullandırma olgusunu sorgulayışı, oyunlarında ustaca yarattığı dunımlar, kulfandığı çarpıcı dil vegcleneksel olan'dan yararlanma özellikleri üzerinde duruyor. Ayrıca, Taner'in Batı tiyatrosu geleneği içindeki yerini belirliyor. Yüksel'in oyunlarını degerlendirdigi bir başka ozanoyun yazarıysa Sabahattin Kudret Aksal. Çabşmak yaşamaktr "Oyun Yazarı SaKitapta ikinci sırada ırdelencn yazarsa bahattin Kudret "gözyaşlannı gülmeceye çevıren" Aziz NcAksal" başlığınıtasin. Aziz Nesin'in oyuııları da Nâzım 1 lik şıyan bölümdc, Akmet'in oyunlarına benzer bir yaklaşımla sal'ın şiirsel düzyayargılanmış, tiyatro yazarlığı mizah yazarzıyla biçimlcndirdiği lığının gölgesinde bırakılmıştır. Oysa "beoyunlarını ele alıyor. Bu nim için çalışmak yasamakttr" diycn Aziz yazarımızın oyun y.azarlığını Nesin de oyun yazarlığına ayrı bir önem da iki dönemde irdelıyor. Evin Ustündeki vermiş, birçok oyun yazarımızdan daha Bulut, Tersine Dönen Şetnsiye gibi oyunçok oyun üretmiş (yirmibeş oyun) ve çoğu larını da kapsayan, daha çok ailc içi ko.nuoyununda da yenı bir denemeye girişmişların işlendiği birinci dönemi ile Kral Üşütir. Ayşegül Yüksel'in, Aziz Nesin'in oyunmesi, Sonsuzluk Kitabevi gibi oyunlarını lannı değerlendirdiği iki yazısı yer alıyor kikapsayan vc uyumsuz tiyatroya yakın dutapta. Bu yazılarda Biraz Gelir misiniz ile ran oyunlarının yeraldığı "şiirın imbtgjnbaşlayıp Bir Zamanlar Memleketin Birindcn geçtrtlerck damıtılan özün" yansıması de'ye ulaşan bütün oyunlarını derinlcmcolan ikinci dönem oyunlarını tek tek elden sine inceleniyor. Oyundan oyuna geçüerek geçirerek değerlendırryor. Nesin Usta'nın "yaşamayıhaketmekveölümü haketmek" izleğinin izi sürülüyor. YükAyşegül Yüksel, Turgut Özakman'ın sel, değcrlendirmclcriyle, toplumun aydınoyun yazarlığının cvrimini ise uzunca bir lığa kavuşmasını, bireylerin üretken, insanyazıyla ele alıyor. 1950'lerden beri oyun hk değerlerine bağlı ve duyarh olmaları özyazmakta.olan ve yirmi dolayında oyunu lemiyle, iist üste konduğunda boyunu aşan bulunan Özakman'ın oyun yazarlığı scrüyapıtlara imza atan bu büyük ustanın oyun venini incelemesinden çıkardığı sonuçları yazarlığının hakkını da teslim ediyor. yazarın kendi görüşlerinin yanı sıra, Prof. Dr. Sevda Şener, Prof. Dr. Özdemir NutOzan yanıyla bilinen bir başka oyıın yaku ve Atila Sav gibi kuramcı ve eleştirmenzarımızsa, daha çok Çil Horoz, Yağmur lerin görüşleriyle de destekliyor. Biçimde Sıkıntısı gibi oyunlarıyla bilinen Oktay Rideneysel yönelişlerin özde hosgörülü yakfat. Yüksel üçüncü olarak Rifat'ın oyunlalaşımının karakterize ettiği özakman'ın rına eğiliyor. Insanı ve toplumu iç içe çöoyun yazarlığındaki tenıel evreler olan ilk zümleme çabası içinde olan Oktay Rfat'ın döneminde yçx alan gerçekçi oyunlanyla şiirsel gerçekçi yaklaşımı üzerinde duru(Duvarların Otesi, Kanaviçe, Ocak vb.) yor. "Bu dünyayı eüzelktlan da, kendiniyaikinci döneminde yer alan göstermeci yaratan da ınsandtr diyen vc toplumsal yapıpıdaki oyunlarını (Fehim Paşa Konağı, dan kopuk olarak ele alınamayan bireysel Kesimli Osmanlı Tarihi, Bir Şennaz Oyun sorunlara cğilen Rifat'ın sekiz oyununu vb.) irdeliyor. tnasaya yatırıyor. Kitaptaki incelemede sekizinci sırada Ardından çok vönlü Vasıf Ongören yer alıyor. Yazar bu bölümbir yazar olan Melih de tiyatromuzun 1960'lardaki atılımı içinCevdet Anday'ın de, oyuncu, yönetmen vc oyun yazarı olaoyun yazarlığını ele rak yetişen, Vasıf Öngören in oyun yazaralıyor. Yapısalcılık lığına eğiliyor. 1%2'de Almanya'ya giden, ve Bir Uygulama / Brecht arşivini inceleme ve Berliner EnMelih Cevdet Ansemblc topluluğunun provalannı izleyerek day Tiyatrosu adlı kendini gelistirme olanağı bulan Ongöbir yapıtı da bulurcn'in, "Brecht liyatrosundan öğrertdiği binan Ayşegül Yüksel, cımsel özellıklert' yazdığı oyunlarda ve ülbu kitabında ise yazakemizdc gerçekleştirdiği tiyatro etkinliklenn oyunlarına dört inceri içindc nasıl degerlendirdigi konusunu lemeyle bakıyor. Tiyatromuza, aralarında tartışıyor. "Malzcmestnt tıtızlıklc seçen, tçeraekiler vc Mikado'nun Çöpleri gibi özetue ışleyen, neyaptığmın baslan sona bibaşyapıtların dabulunduğu vebazılarıhâlincinde olan" Ongören'in Asiye Nasıl lâ sahnelenmemiş olan, on oyun armagan Kurtulur, Oyun Nasıl Oynanmalı, Zensin cdcn Melih Cevdet'in oyun yazarlığını uört Mutfağı gibi oyunlarını ayrıntılı bir inceîeevreye ayırarak irdeliyor. "Bilmedıklerimi, mcylc dcğerlendiriyor. anlayamadıklanmı yazmak istiyorum" di ııan Nâzım llikmct in daha a/ önemsencn oyun yazarlığına eğiliyor. Çeşitli arayışlaıın ürünii olan oyunlarını onun şiirinin gölgesinden kurlarıp lıakettikleri yere kavuşturma çabası ıçıne giriyor. Bugün güçlü bir biçimde sahnelenebil mesi için dramarıır)ik çalışma gerektiren oyunlarının yanı sıra Ferhad ile Şirin, Kafatası, Yusuf ile Menofis, Yolcu gibi başyapıt sayılabilecek oyunlan da irdelıyor. Daha çok güçlü şiiriyle karşılaştırılarak verilmiş olan "Nâzım 1 likmet iyi bir oyun yazan dcğildir" yargısını, özenli incelemesiyle sorguluyor. Gerçekten de Nâzım Hikmet'in bütün oyunlan nitelik açısından şiirlerinin düzcyinc ulaşamamıştır belki. Ama bu onun iyi bir oyun yazan olmadığı anlamını taşımaz ki. Nâzım I likmet, yazmış olduğıı ve ancak son yıllarda tamamı elimize geçebilen yirmi iki oyunla tiyatroya yoğun emek vermiş yazarlanmız arasında yer alır. Kaç oyunyazarımız onun kadar oyun yazmıştır vc kaçının yazarlık serüveni, Ayşegül Yüksel'in incclemesinde vurguladığı gibi, onunki kadar arayışlarla doludur! Bir sanat tasam 1970'lcrdc önemli oyunlara vc dcncmclcrc imza atan yazar Oktay Arayıcı ise incelemenin bir sonraki bölümündc ele alınıyor. "Oktay Arayıcı: Tiyatroda Ycni Arayışların Yazarı" başlığı al tındaki bu bölıımdc, "hakca bırdüzcn adıııa ti'un düşürıscl vc \ti natsalgücünü sefcrbcr ctmıs" olan Oktay Arayıcı'nın oyun yazarlığındaki aıayışların ürünlcri olan Seffiri Ramazan Bey'in Nafile Dünyası, BirÖlümün Toplumsal Anatomisi, Rumuz Goncagül oyunlarını irdeliyor. Son olarak oyun yazan Memet Baydur'ıı dcğerlendiriyor yazar. Baydur, 1980'dcn beri oyun yazan, yirmiyi aşkın oyunu bulunan, on dolayında oyu nu sahnelenmiş, irili uiaklı çeşitli ödüller almış olan bir yazar. Baydur, üretken ol ması bakımından Ayşegül Yüksel'in deyimiyle elcştirmen eskiten bir yazar aynı zamanda. Yüksel, ozellikle Baydur'un tiyatronun "oyunsu" özelliğini önct çıkarmasının, zaman zaman saçmayı kucakJayan çarpıcı dili kııllanımının, ironiyi kullanmadaki ustalığının altını çiziyor. Limon'dan Yangın Yerinde Orkideler'c, Cumhuriyet Kızı'ndan Maskeli Suvari'ye, Kamyon'dan Vladimir Komarov'a kadar birçok oyununu eleştirel açıdan yeniden okuyor ve ulaştığı sonuçları Baydur'un yazarlık serüveni bağJamına oturtarak okıırlarıyla paylaşıyor. Ayşegül Yüksel, 156 sayfalık bu kitabında seçkin oyun yazarlarımızdan yalnızca 10'unu ve onların 150 dolayındaki oyununu inceliyor. lncelemeye oransal olarak baksak bile, neredeyse her sayfaya bir oyun düşüyor. Başka bir deyişle bir sayfa yazı ya zabilmek için cn az bir oyunu eleştirel olarak okumuş, çözümlemiş ve onlarca belgcyi de incelcmiş olmak gerekiyor. O yazarları tiyatro tarihimiz içinde yerli yerine oturtmak için yapılan çalışmanın gerektirdiği enerjiyi, zamanı, dıkkati de göz önünc alırsak, harcanan enıeğin ve ortaya konan yapıtın önemi daha da iyi anlaşılacaktır sanırun. " Çağdaş Türk Tiyatrosundan On Yazar" aynı zamanda, "bizim yazarımız yok, yazar yetişmiyor" gibisindcn haksız yargılamalara da iyi bir yanıt oluşturuyor. Aslında oyun yazarhğımız konusunda bu tür yargılamaları yapabilmeyi ancak böylesine uzun ve dcrin incelemeler yapan eleştirmenlerimiz hak ediyor. Ayşegül Yükscl'in didikleyerck incelediği bu yazarların oyunlarını sahnelemeyi düsünen yönetmenler, onların dünyalarını anlamaya çalışan oyuncular, bu konuda kuram ürctmeyi kuran kuramcılar, siz konusu yazarları beğenip onlann sırlarına crmeyi arzulayan genc yazarlar, tiyatro bölümferinin oyunculuk, yazarlık ya da kuram bölümlerinde okumakta olan, tiyatromuza yön vermeyi ve onun geleccğindc yer almayı tasarlayan öğrenciler, Mitos Boyut Yayınlan'nımdeğerli tiyatro kitapları arasından, sessiz sedasız çıkan bu kitaptan habcriniz var mı?.. Alıp okudunuz mu?.. Üzerinde düşündünüz mü?.. Düşüncclcrinizi yanınızdakilerle tartıştınız mı?.. Bu sorulara verdiğiniz yanıtlar "cvet"sc, bir kitapla olacak şey değil ama bir belirti olması bakımından tiyatromuz adına umut besleyebiliriz. Ama yanıtlarınız "hayır"sa, bu gidişle tiyatromuzun geleceğinden de pek nayır yok... Yine de oturup nalimizc ağlamaktansa bir an önce okumanın, düşünmenin ve tartışmanın daha hayırlı olacağını bir kez daha yineleyelim. Söylemesi bizden... • Çağdaş Türk Tiyatrosundan On Yazar/ Ayşegül Yüksel/ Mitos Boyut Yayınlart/ 156 ı SAYFA 13
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle