Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SENNUR SEZER ıılanık Resimler, ilk basıldığı 1961'den bu yana Muzaffer Buyrukçu'nun anlatım özclliğinin en belirgin biçimde saptanabilecek örnegidir bencc. Orta halli diyc anılaıı sabit ge lirlilerin özlemleri, kaygıları, davranışiarıyla iç diinyaları arasındaki çclişki bu kitapta ana izlektir. Öykü kişilcrinih iç dün yalan, düşüncelcri birbiriyle kimi zaman keşiserek, yanyana akıp gider. Oyküler birbirini bütünlese de, genel olarak bir bütünün kesitidir. Başlangıcı belirsiz, sonu belirsiz, bir yaşaın parçası. Güniin en harekerli saatinde bir alandan çekilmiş bir fotoğraf gibi. Behçet Necaıigil, Bıılanık Resimler'in ilkbaskısınışöyleözetler:"(...) Konuşma \ar, gidiş gcfişler, karşılıklı davranışlarla oluşan gündelik hayat, Istanbul'da bir biiroda, o daire mcmıırlarının sıkıntılı dünyalarını belirler. Aşa£ıda yolda Nacet ji letleri satan bir çocu|>ıın müşteri çagıran sesi, odadaki bu memurlar toplulugundan dış dünyaya zanıan zaman açılıp kapanan bir köprii gibi, hcr hikâyede yer yer tekrarlanıı. Gevezelikleri, dedikoduları, birbirlcrinc takılmaları, değişik mizaç ve kişisel üzüntü vc scvinçleriyle ötcki memurlar (şef, Sclami Bey, Mclahat vc Hayriyc Hanımlar, Türkan, Odacı vb.) hikâyelerin en belirgin şahsı denebilecek Hüseyin'in çevrcsindedirler ki bu lıaliyle eser, küçük bir memur toplulıığunda insanın dış vc iç, türlü sorunlarına eğilen bir gözlernlcr toplanıı olııyor." (Edebiyarımızda I;.serler Sözlüğü) 1962 Türk Dil Kurumu ()dülü'nü alan Bulanık Resimlcr gcçen günlcrdc ycniden basıidı. Ben aradan geçen otuz yılı aşkın süreyi hiç düşünmedcn cski bir dostu yenidcn görmc sevinciyle açtım kitabı. Muzaffer Buyrııkçu'nıın sıınusunu aradım. Gerçi ilk baskıda bir önsöz, sıınu falan yoktu ama Buynıkçıı'nun bunca yıl sonra bu kitap için bir söyleyeceği olmalıydı. Kitabı okıımaya başlayınca önsöz arayışımda lıaklı olduğuma bir kez dalıa inandım. Okuduğum Bıılanık Rcsimler, 1961'dc yayınılanan Bulanık Resimler'den farldıydı. Oncc sayfa sayısı olarak, sonra da öykülcrin adlandırılışı bakımından. Kitabın ilk baskısını yarısı yerleştirilmemiş kitaplığırnda bulmak olanaksız. Bclleğimin ya da bir başka Buyrııkçu okurunıın belleğinin tanıklığına başvurmak da yersiz. Ben de Edebiyatımızda Eserler Sözlüğü'nü açtını çaresiz. Necatigil, sayfa sayısı belirtmiyor ama kitabı "Başlıksız altı hikâye. Kişileri, bakış açıları aynı, birbirinebağlı hikâycler, bir uzun hikâyenin bölümleri gibidir" diyc tanımlıyor. Yeni baskıdaki öykülcrin de kişileri ve bakış açıları aynı, ancak sayısı değişik. Bıılanık Resimler, Ayrılık Arıları, Düşlerdeki Lanı balar, Sel Suları Gibi, Kırık Cam Parçaları, Şarkılardan Yapılmış Döşckler, Dopdolu Sevinçlerle, Kıpkumızı Aşk Atları, Masalların Dehşct Köseleri, Yaşayan ÖIü başlıgını taşıyan 10 öykü yeı alıyor Bıılanık Resimlcr'debıı kcz. Öykülcrin adlandırılması, genişletilcrek sayısının arttırıl ması yazarın ya ıla yayıneının bir açıldamasını gercktirıncz nıiydi? Döneminde adlandırılması, genişletilcrck sayısının arttırılması yazarın ya da yayıncının bir açıklamasını geıektirmez miycti? Döneminde başarı kazanmış bir kitabın ycni yazırnı, yazarın bu kilabı neden değiştirdi ğininöyküsüylcsunulamazmıydı? Busorular önce ıızun zaıııan aklımı kurcaladı. Bir ara iki ayrı Bulanık Rcsimlcr'i karşılaştırarak yaznıayı bilc düşündüm. Sonra bu M>I ııları soı maının gereklı olup olmadıgı düştü aklıma. Once bu geııişletmc, belki degerçek biı genişletmedeğildi. BaMm zorlııkları yıizündcn o dönemde ba^ lıksı/ va/ılnııs öykülcrin bir bölümü alınınıştı kitaba. () yıll.ırın kağıt kıtlık vc gidcrleri rol oynanıı^ıı bıında. "Nacct Al" hcsinın vurgusu oykıilcrc ad konmasını gcrcksiz kılmıştı bclki. I lcııı biı kitabın Muzaffer Buyrukçu'dan, yeni baskı, yeni öyküler B Bulanık Resimler nan bu kişinin övülen otuz altı yıl sonra ycni"Bıılanık Resimler", bizi nitelikleıinin yalnızca den basımına sevin bürokrasinin kü(,âik I layriye'nin öviingeçmek yerine, sorular kcsiminin insanlarıyla liginden dogduğu üretmek de ne demekti? Bulanık Resimleri tanıştırırken yeni sorular kuşkusuyla sarsılıyor. Şcf'in Hayriye'nin 36 yıl sonra ycniden da üretiyor. Muzaffer ağabeyi ile ilgili alaylaokuduğumda aydı taBuyrukçu'nun hem eski n da bu kujkuyu peciı alacağım bcıli mi? kiştirivor. Oykü kişiBen değisjinemiş nıiyokıırları bu kitabından Odacı Lsdim? Kirap neden ayyeni tatlar alacak, hem de lcrindcn davranısları ına'nın nı kalsın. Deği^en, ge^ yeni okurlan onun da, öyküdışı kişılerlişen bir yazar cski kitabını değiştirmek dünyasını tanıyacaklar ve den ctkilenir. Ancak onu etkileycn bu kişihakkına sanip dcğil sevecekler. lcrin davranısları cfe mi? Sonunda sorulan ğil, durumlarıdır: Kabir yana bıraktım vc za geçirip yatalak olan kocası Bulanık Resimler'i okumaya başııuı erkekliğini yitirişi, gcliri ladmı. olmayan kaynanasının ona Öyküterin en onemM kişisi muhtaç oluşu ve otoritesini yiBulanık Resimler dcki 10 öy tirişi. F.sma, kuraldışı davrakünün çevresinde olıışrıı^u kişi nışlannı ve ilişkilerini bu iki [ füseyin. Hn önemli kişisi ise Aynedene ba^lar. Kaynanasının la. Hüseyin, evli, karısıyla ilişkikcndisini başkasıyla evlenmeleri kötii oldugunu söyleyen, ye teşvik ettiğinden bile söz çapkın diyc adlandırılan bir genç eden Esma, gclenck rolünün adam. Ayla isc Bıılanık Resimdegiştig'inin ayırımındadır. Ier'dcki kiijiJerden farklı biri. Bir Görevi evi geçindirmek olan gençkız. I lüseyin'in sevgüisiymiş. erkeğin, kcrıdi cinsel tatminini sağlayaAma bilemedigimiz nedenferden artık mayan kadının yerine ycni bir eş edinnıeonu aramıyor. \ Jüseyin'in onıı aramamasinin haklılıömı kazanmıştır kendince. sı için de sebepler oluşturmuş. Hüseyin Çocıığunu, kaynanasını ve yatalak eşini ondan telefon bekliyor, onu özlüyor vc parasız vc bakımsız bırakmadan hovardaneredeyse ona inat çapkınlık ediyor. Ay îık edebilmesi, bu hovardalığı sınırsal olala'yı Hüscyin'in düşünccleriyletamyoruz. rak kendindcn üstün biriyle yapması, bu Bulanık Resimlcr'de öykülerin geçtiği ilişkiııin duyıılmayacağı güvcncesi suçlurnckânda yaşanıamalarına karşın, bu mclıık duygularını bastırmaktadıı. kândaki öykü kişilcrini ctkileyen, lıare Öykülcrin en önemli kişisi I lüseyin'i, kctlcrini yünclten öykü kişileri Ayla ilc sıgündüzlerini geçirdiği büro ortamı için nırlı değil. Bu kişilcrin kimisi Ayla gibi dc bulanık bir resim olmaktan kurtaran, yalnızca öykü kişisinin tlüşiincclcriyle gidiişüncelcrindençokdavranışlarıdır. 1 la riyoröyküyc. Melahat'm ilk sevgilisi Nezır ccvaplığı ya da hazır ccvap kabııl cdijat, böylebir kahıaman. ()nıın Melahat'ın lişi, büronun yönetmeni şelin ve cinsel davranışlarına etkisini görmemck olanak bunaltılar geçiren büro çalışanlarının gizsız. livli, üç çocuklu, yakışıklı bir erkckli açık onay vc begenileri okurun da onu miş. Melahat tan evli oldu^unu gizlemiş. yakışıklı, haksızlıga uğramış ama zeki ve llişkilcri duyulunca skandal çıkmış vc yetenekli biri olarak görmcsini saglar. Melahat zorıınlu olarak bir başka kente, îstanbııl'a atanmasını isteınis. Melahat'in Styasal dönem \ lüscyin'e karşı duydugu eğilimin de, onu Bulanık Resimler'dc tarilısel ya da siya kışkırtıp kışkırtıp uzaklaşışınLn da kaynasal döncmi belirleyen ipuçlarını mekânğının Ncjat olduğu öyküferdeki olayfarın lar, para değerlcri vc olayların aktarımın akışmdan seziliyor. Buyrukçu, okura ki daki kimi deyimler de bulabiliyoruz. Perşilik çözümlemcsi yaptırtmayı Ayla vc Neşembepazan'ndaki eski ahşap cvler dö jat'la denemiş Basarılı da olmuş. nem belirleyici ö^clerden biridir. Son yirOykülerdekidiğerkifilikter mi yılda yalnızca işyerlerinin varlığıyla tanınan semtlerin bir dönem konutların da Kimliklcri ve duı umlarıvla öyku kişilebulıınduğu mahalleler olduğu ancak ederini etkileycn, anlatımlarcfan tanıdığıınız biyat tanıklıgıyla anınısanmakta. "Eski önemli öykü kişiJerinden biri r layriyc'nın ahşap ev" tanımı da dönem belirleiyci bir ağabeyi. I layriye'nin hcmen her konuşbaska öğc. Kentin maya sıkıştırdığı dokıı korunmasıbuadam.kimi zanm gündemde ol man olaganüstü madığı günlcrdc nitelikleriyle kimi yalnızca yoksulla zaman acırnasızlırın barınmasına gıyla beliriyor öy yarayan bu evlcr, kiide. Bir bakıına arsa liyarlarının Hayıiye'nin sığı artışıyla dcğcr kanaâı. I.vdekalmış, zanıp yıkılmaya çirkin vc itici kişibaşlanmıştı. Tariligini yüceltmck hi escr, kentin istcdiğindc dc, ilkimligi sorunları gi çekmek, yakın da bu binalann ıık görmek istediyanması (birdcnğindc dc ağabe birc) sonucıınu yindensöz ediyor. vermişti. On yıl()kur, Sorbon'da tlır bu binalar, okumuş ama kız hem komnmaya kardcşini veanııe sasıııa ııyıııak sini sömüren bir hem tuıistik gö kişilikle karşı kaı rününılc dcğeri şıya. 1 layriye'nin arttırılmak ama a^abeyinden tla rıyla "rcslorecdiyakyediğini anlattı£ı bolüıiKİe Muzaffer Buyrukçu nun hem eski okurlan bu kitabın liyoı". l'erşembc inandırıcılık kaza dan tat alacak, hem yeni okurlan onun dunyasını ta pa/an'nda konut nıyacaklar. bulunusu, bu konudarın cski ah^ap evler oluşu, dönemi 50'li yıllann sonuna doğru tarihliyor. Öykü lcişilerinin varlıkyokluk tartışmasında "apartmankiimcs gibi cv" kar şılaştırması yapışı da 19^0'li yıllar tarihlcrine ııyııyor. Şchir henüz evlcri alıp yerine konforlu uaireler veren miiteahnitler le dolmamış. Ev içleri anlatıbrken önde olan hep radyo. Bu da televizyonun gündelik yaşama geçmcyişinin bir baska kanıtı. 1960 sonlarında Istanbul'un belirli semtlerinc yayın yanan İTÜ tclevizyonu hcnüz doğmamış olmaJi. Yoksa Hayriye ya da Şef bu konuya değinirdi. Kulüp Resat, Löbon (Pastanesi), Kaie Ekspresso bir dönem var, bir dönem yok mckânlardan. Para birimi, bizim roman vc öykülerimizdeki en açık dönem belirleyiridir. Öykülerdcki on lira, on iki buçuk lira gibi birimler ve bu birimlerin kahramanlar için taşıdı|*ı deger, henüz enflasyonla tanışmamış bir Türkiye'yi anımsatıyor. Eski günlcrine görc para degeri kaybını yaşayan dar gelirliler taksitle aldığı dayanıklı mallan pcşin paraya satmak, elindcki narayı vadeli nesapta çoöaltmak yollarıyla dıırumlarını dengede tutmayı dcniyorlar. Dönemin en önemli vurgunculugu ise ortada bulunmayan ya da bulıınmayacagı kcstirilen mallann stokçuluğu. Buruardan biri de demir stokçuluğu ve öykülerden birinde işleniyor. Bu tür ayrıntıların üstünde dııruşum, ikinci baskısı, birincisinden daha geniş olan Bulanık Resimler'deki zaman belirleyicilerin uyum yitirmeyişini göstermek. Bulanık Resimler'in 1961 tarihine ters düşen bir aynntıya ise dcğinmcdcn geçemeyeceğim. Kıpkırmızı Aşk Atları ve Masalların Dehşet Köseleri öykülcrinde Hüseyin'in dayısı Tarık Bey'in delilig'i işleniyor. Gözaltına alınmış, dövülmüş, işkencc görmüş vc bu yüzden çtldırmış olan Tarık Bey'in tcdavisi sürerken onu nıı duruma getircnler de yaıgılanmaktadır. Ben olaylann ispiyon, ispiyondan dolayı gözaltı ve dayak DÖİümlerine değinmek istemiyorıım. Bu senaryo,belirli tarihlerlesınırlandırılamaz. Ancak elektrik verme, bu yüzden yargılanma vc yargılananların "çctc" diyc nitelendirilmcsinin, bir "sonradan yazım" etkisi verdiğini de söylemeliyim. Sonradan yazım ya da yazarın öngörüsü. Her iki olasılık da Bulanık Resimler'den bir şey eksiltmiyor. Öykülerde siyasal dönem belirleyici bir ayrıntı daha var. Kitabın son öyküsü Yaşayan Ölü'de \ lüseyin'in beyninde çınlayan "sokağa çık ve yürü" buyruğu. Bu bilinçaltı ses, kita bın bütüniine yayılmış olan bungun havaya bir tepki gibi. Hiçoir kaçamağın yok edemediği sıkıntının tek çaresi gibi görünen "sokağa çıkıp yürümek", hava almaktan çok bir protestoyu çağrıştırıyor. Ve siyasal baskıların insanlar üstündeki etkisini de. Tüıkiyc'nin gündeminden hiç eksilmemiş olan bu durum iki ayrıntıyfa tarihlenebiliyor: Amerika'nın sık sık övülmesi ve Taksim'deki öğrcnci toplantısı. Anıeıika halkın gündemindc olduğuna göre27 Mayıs 1960öncesindeyiz. O^rencilcrin toplantısı da belki 28 Nisan hazır lıklarıdır. ' Burada siyasal olmasa da öznel bir sorunla karşı karşıya I lüseyin, öğrcncilerin toplantısına katılması, büronun, bürodaki birbirinin aynısı günlcrin baskısından kurtulmanın bir yolu. Ama bu yol onu ctkisinden kurtulma kararı verdiği Ayla'ya onun çevresinc götürmeyecek mi? Bulanık Resimler, bürokrasinin küçük kesiminin insanlarıyla tanıştırırken bize yeni sorular da üretiyor. MuzaHer Buyrukçu'nun hem eski okıırları bu kitabından tat alacak, hem vcni okurlan onun dünyasını tanıyacaklar benrc. • Bulanık Resimler, Oy\M\et/Muzaffcr Hııyrttkçıı/ Sel Yayınalık/240 s SAYFA 13 Sokaia çiop yürümek C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 4 1 9