06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Ege yöresinin, daha çok Bcrgama'nın gcçmişi, tarihi, bugünü anlatılıyor "Ege Rüzgârları"nda. Scfa Taşkın'ın "Ege Rüzgârları" Bcrgama'ya duyulan, Bergama'nın taşına toprağına duyulan scvgiyi, içtcnliği yansıtıyor. MUZAFFER BUYRUKÇU oprağının altında ve üstünde bin lercc yıl önce kurulan dcvlctlcrin, uygarlıkların kahntılarını barındıran bır açık hava muzesidir Anadolu. Kazılan her çukurda söz konubu kalıntdardan bırkaçıyla lâhıt olarak, hamam olarak, tapınak olarak, sunak olarak, küp olarak, seramik olarak, mozaık olarak, heykel olarak, takı olarak, sikke olarakkarşılaşırız. Depremlerın, sellerin, yan gınfarın, savaşların kimilerini yok ettigl, Kİmilerini katmanlarında saklayarak koruduğu bu kalıntı örncklerinin djşında, o kalıntıların sahipleri, yapımcılan insan topluluklarının yeryüzünde gezindikleri, ekip biçtikleri, üredikleri, soluk aldıkları dönemde çekirdekleri yarılan masallar, efsaneler, uzak yakın zamanlarııı akıllan dıırduran öyküleri çok ilginçtir. Insancıl bildirilcri derindir. Hepsi de bir gizin, bir karmaşanın, bır düğümün, bir biîınmezin özünde yuvalanan anlamların anahtarlarını bimgeler gibidir. ü efbanelerin, o masalların, o öykülerin içeriklerini sergileyen anlatım zenginliği ilginçtir, o zenginliği çoğaltan dilin uzantılan, canlılara, nesnclerc konulan adlar da ilginçtir. Elbet Anadolu coğrafyasındaki ner bölgenin kendine özgü bir yapısı, kendine özgü bir önemi olduğunu kimse yadsıyamaz ama gene de Ege Bölgesi öteki bölgelere göre çok farklıdır. lklimiyle farklıdır, bitki örtüsü ve çeşidiyle farklıdır, havasıyla, suyuyla, madenlcriylc farklıdır. Ene Rüznârları yeniden tanımlayan, yeniden yapılandıran, yeniden yorumlayan bir düşünurgıbi 'karşıt larıyla biılikte didikleyen Sefa Taşkın, bu çalışmasına "Egı Rüzgârları" adını vcrmis,tir. Se fa Taşkın, daha önce de Ana dolu'ya yerleşen ilk halk toplu luklarından olan Luvi'lerden onların insancıl tutumlarından, bariijçılıklarından, ileriye döniik yaratıcı kişiliklerinden, karanlıkları ışıklara dönüştüren yeteneklerinden ve zekâlanndan; eşi bcnzeri bulunmayan güzelliklerinden "Işık lnbanları" kitabında söz etmişrı Aydınlann, memleketsevcr meraklıların dikkatlerini Ege Bölgesi'ne çekmeyi başarmıştı. Sefa Taşkın, "Ege Rüzgârları" kitabın tamamını (nicedir altın aravan bir şirketin siyanürle topraklarını zenirledigini kanıtlayan vcbelgcleyen köylülerin bu korkunç katliamı önlemek amacıyla ilgilileri tekrartekrar uyaran, mitingler düzenleyen, kitle örcütlerini hare kete geçiren ve bu eylemlcri haftalarca gazetelerin, televizyon kanallarının ekranlarından inmeyen) Bcrgama'nın dünden bugünc ulanan, gcçmişlc şinıdinin bir uzantılar kalabalığmı kurcalayan öyküleriyle donatmıştır. Sefa Taşkın'a göre 'Ege'nin güzel kızı Bergama bir mucizeler beldesidir. Olağanüstü durumların tohumlarını rahrninin bicaklığında taşıyan ve o tohumları sık sık yeşerten anaç, verimli bir dişidir. (Tanrıça Kibele'nin bir sürü yaratığı emziren salkım saçak memeleri yok mu?) En üst düzeyde bir yaşamın kurulması için uygarlığa malzeme üreten mcrkezlerden biridir, belki de başlıcasıdır. Sefa Taşkın "Ege Rüzgârları' nda Bergama'nın tarihsel konumunu, bu konuma ilişkin düşüncelerini şöyle belirtir. "Bergama uygarlıöının yüksclişi Isa'dan önce üçüncü yüzyılda, Iskender Imparatorluğu'nun dağılmasıyla başlar. / Akıllara durgunluk verecek bir yapıtı, Zeus sunağını insanlığa kazandıran Bergamalılar diktikleri her mermer direğin ardından, Akropol'den aşağıya, ovaya inip merakla sunağın görkemine, bu olağanüstü yapının uzaktan nasıl göründüğüne bakarlardı. / Bergama, kâğıdı, kitabı bulan kenttir. Buzağı ve oğlak derilerini şapla terbiye ederek üzerini yazılabilir duruma getirmek kültürün gelisiminde başlı başına bir yeniliktir. Kâğıdın atasını, 'Bergama Kâgıdı denen 'Parşömen'ı bulmak onuru Bergamalılarındır. / El yazıları ile donatdmış bu derderi, Bergamalılar sonra üst üste koydular, rulo haline getirdiler, bağladdar. Bu, ilk kitaptan başka bır nesncdeğildi. /Bergama zamanla iki yüz bini aşkın kitaba ve bdgi yüklu bir kütüphancye sahip oldu. / Athena, Tanrıların Tanrısı Bergamalı Zeus'ıın çatlayan alnından çıktığına inanılan Zekâ TanrıçaM1 dır. Bergamalılar, kütüphanc salonunun tam ortasına Zckâ'nın, Athena'nın 3.5 metre yüksekliğindekı heykelini diktiler. Ne yazık ki o da, bugün hüzünlü Zeus Sunağı gibi Berlin'de umar bekliyor. "Scfa Taşkın'ın bu sözleri yürcöimi sızlattı. Londra'da müzeleri dolaşır ken îngılızlerin Hindistan'dan, Mısır'dan, Afrika'dan, Anadolu'dan kaçır dıkları paha bıçilmez hcykellerle, sunaklarla, tapınaklarla, tiravun muınyalarıyla karşılaşmış, öfkeden allak bullak olmuştum. Vc bcn ordayken vatan düsmanlan nın, vatan haınlerının yurt dışına kaçırdıkları, kaçıracakları kalıntdarı, ülkemizin tarihi yapısuıda bıraktıkları boşlukları düşünmüştum. Çalınan değerlerimizi gcri getirmek ve tekrar eski yerine koymak için bu alandaki hırsızlıkları yasal sayan ama kendilerinc ait bir tek toz zerresine bile el sürdürmeyen devletlere ödediğimiz şu işe bak bizim olanı, malımızı satın alıyorduk hırsızlardan, uğursuzlardanavuç dolusu parayı vc yönetieilerimizin vurdumduymazlıklarını düşünmüştüm. "Ege Rüzgârları" tarih boyunca mutlulukla mutsuzluk arasında kolan vuran Bergama'nın tattığı onemli acdardan birisi de Marcus Antonius'un Bergama'nın mücevherleri sayılan 'el yazması' bdgelik ürünü kitaplarını Mısır ecesi Kleopatra'ya armağan etmcsıdir. Sefa Taşkın, "Ege Rüzgârları"nda Bergama'yı üzen ve sevin diren olaylann en çarpıcılarını tablolar halinde okurun ilgi alanına sokar. "Bir zamanlar Anadolu'da Kelt soyundan gelen kavgacı ve vahşi Galat'lar denen bir halk yaşardı. Galat'lar iri yan, kızıl saçlı, kemer takdan uzunca bir gömlcgi giysi olarak giyen, haşlanmış ya da kızarmış et yemeyı, ev yapımı bira içmeyi seven, güçlü kuvvetli, tanrılarına insan kurban edecek kadar ilkel bir topluluktu. Ve Anadolu'nun Bergama'nın uygar insardarrna durmadan Humeros. Sefa Taşkın Bergama'yı anlatıyor T ZlhlnterlayıMatanlelsete Her noktasından bereket fışkıran toprağıyla farklıdır. lnsanıyla farklıdır, kültürüyle farklıdır, gelenek vc görenekleriyle farklıdır. Sanki evrenin keşfedilmemiş ya da keşfedildiği halde unutulmuş bir köşesinue devinen yıldızların en parlaöı, en verimlisi oradan getırılerek Ege'yeeklenmiş gibidir. Bu yanı, onu, öbür bölgelere üstün kılmaktadır. Doğanın bir lütru, bir armağanıdır. Evct, 'kültürüyle farklıdır' demiştim. Oyledir. Çünkü zihinleri bilgi ışıklarıyla aydınlatan felsefenin bireydekı bütün yaratıcı meşaleleri sönmemek üzere yaktığı yerdir Ege. Felsefenin geniş kapsamiı altyapısını oluşturan yaşantı birikimlerinin kaynağı buradadır. Bireysel vc toplumsal sorunları gidereceğine, çelişkiler ve kararsızbklann ağında debelenen kişilcrin yardımlanna koştuguna inandan Tannlar Tanrısı Zeus ile Zeus'a bağlı, Zeus soyundan gelen sayısız Tanrı'yla Tanrıça buradadır. O Tanrı ve Tanrıça'la rın kendi aralarında kurdukları ve yürüttükleı i ılişkilerin ölümlülere bir şeyler ve rccek, gcreksinimlerıni karşılayacak düzeyde olanlarını, başka kimliklere bürü nerek aktardığı mekânlar buradadır. însanları yönetcn, yönlcndiren, büyültüp küçültcn, erdcmlere, erdemsİ7İıklere göturcn ılkclcr, cdimlcr, davranısjar, yöntemler buradadır. J ler bırinden onbeş yırmi scruven filmının scnaryosuçıkarılabilccek söylcncelerin hiç cskinıeyen, or dan oraya siçrayarak ırmaklaşan metinleri buradadır. llyada ıle üdiseus gibi dev yapıtları 'in sanfığa' armağan edcrek edebıyatları goz kanıaştıran bir besin bolluğuyla cömert çe besleyen, Ccymis Coys'a (Ulis)i yazdıran kör şaiı Hoıııcros buradadıı. Bu çok yanlı, çok ayrıntılı konuyu cnı ne boyuna irdelcycn, gcrçcklerin diplerin de çöreklenen olguları 'yaşanan her şeyı CUMHURİYET KİTAP SAYI 412 saldırdılar, onları haraca kestiler. Sonunda Bergamalıların canına rak dedı. Topar landılar, hazırlandılar, ordularıyla Galat'ların üzerineyürüdüler. Galatları dar madağın cttilcr. Onları Anadolu'nun ta içlerine kadar sürdüler. O günden sonra bir daha yabani Galatlar'dan ses soluk çıkmadı. / Söylenceler, gök ile yerin birfeşmesinden zamanın doğdu|*unu anlatır. / Zaman gö^ü yencr ve evrene egemen olur. Zaman ile toprağın bırleşmesınden do^an ise Zeus'tur. Zeus, tanrıların babası, tanrıların tanrısıdır. Ulaşılmaz gücü ıle Zeus, hcm doğaya hükmeuen, hcm de insan gibi yaşayan bir ölümsüzdür. tnsanca duygularla, insanca davranışlarla doğayı düzenler ve yönetir. Zeus bir insan tanrısıdır. Bulutları dcvşirır! Göklerdegürlcr! Şimşek çaktırır! Yıldırımları savurur! Ya^murla yağar! Gökyuzünün mutlak buyurganıdır, O. Ama aynı zamanda bir insan gibi sever, kıskanır, kızar. Bir insan gibi aldatır. Olympos denen ulu dağdaki yüce sarayında diğer tannlarla birlikte yer, içer, yaşar. Ve insanlar gibi O da kaderc üstün gelemez. Kader Zeus'ıın yenemedi^*i tek ölümsüzdür. Titanlar ve Gigantlar gibi olağandışı dev varlıkları alt edebilen ama 'kaderi' yenemeyen Zeus, Bcrgamalıdır. / Tanrılar tanrısı Zeus birbirini çok seven, sonsuza dek beraberolmak isteyen yaşlı bir karı kocayı aynı kökten dallanan ıhlamur ve çınara dönüştürür." Yaşamla söylence içiçedir kitapta. Ege yöresinin, dana çok Bergama'nın geçmişi, tarihi, bugünü anlaülır "Ege Rüzgârlan"nda. Sefa Taşkın'ın "Ege Rüzgârları" Bergama'ya duyulan, Bergama'nın taşına toprağına duyulan sevgiyi, içtenliği yansıtır. • Ege Rüzgârları / Sefa Taşktn / Sel Yayıtıcıhk/y 118. Bergamalılar yörelerlnde.altın arayan bir slrketln siyanürle topraklannı zehiriedigını kanıtladıiar ve belgeiedller. Köylüler bu korkunç katilamı önlemek amacıyla llgllllert tekrar tekrar uyardı, mltlngler duzenledl, kitle örgütlerinl harekete geclrdi. SAYFA 7
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle