Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
LEYLA PAMIR erinlemesine bir Osmanlı kültürü; kalabalık bir konak adabının FransızLatin kültürüyle birleştiği bir ortamda yctişcn bestecimiz, müzik yetcncğinin çok küçiik yaşta keşfedilmesıni anne ve babasına borçludur. Babası Ahmet Rcşit Bey, Osmanlı tmparatorluğu'nun öncmli bir dcvlct adamı; (Icişleri Bakanı) Rccaizadc Ekrem, Abdülhak Hamid, Cenap Şehabettin'in yakın dostu, Racine, Virgilius'tan çevirileri yayınlanan bir yazar, Serveti Fünun dergisinin bir şairidir. Hegey'nin iyi bir öğrencisi olan soylu annesi Fethiye I lanım ise, Cemal Bey'in ilk piyano hocasıdır. Hocamız, ilkokul cğitimine Mektcbi Sultani vc zamanında karma bir okııl olan Dame dc Sion'da başlamış, ilk ciddi piyano derslerini 191 3'te; sekizbuçuk yaşında, Paris'te ünlii Marqucritc Long'tan alrnış,, 1914'tc Cenevre'ye yerleşen aucsinden ötürü, eğiliniini College SaintAntonie'de sürdürürken, piyano vc müziğin tüm teorik dcrslerini Cenevrc Konservatuvarı'nda izleycrck 1919'da Piyano Ustalık sınıfından birincilikle me/.un olmuştur. Daha sonra yine Paris'te M. Long'la piyano, Laparra ilc kompozisyon, enstrümantasyon ve orkcstrasyon çalışmalarını sürdürmüştür. Evin llyasoglunun başarılı çalışması D 1913 192 3; (]emal Bey'in ParisCenevrc lstanbul Paris yıllarında, doğal olarak Stravinski'nin Bahar Ayini, Mahler'in senfonileri, Schönberg'in Gurre Şarkıları, özellikle Faurc, Debussy, Ravel, Honcggcr gibi Modcrnizmi yaratan Fransız bestecilerinin yapıtlarını uinlemiş, irdelemiş, bu gibi csinlcrle 19151924 yıllarında orıbir yapıt ürctmiştir. 1914'in "îki Melodi"si I921'dc Paris'te yayınlanmış ama yitirilmiştir. 1922'de Paris'te, M. Long konkurunu bir resitalle veren bestecimiz, diplnmasıyla lstanbul'a gelir, kendisini bir konserle ülkesinde de kanıtlar. 192 3; Cumhuriyet'in kurulduğu yılda müzik çalışmalarını Paris'te sürdürürken, Halit Ziya Uşaklıgil'den aldığı acele bir telgrafla lstanbul'a çağnlır. "Darülelhan"a alafranga bir bölümün eklenmesiyle Cemal Bey'e "piyano" vc "kompozisyon" sınıfları vcrilmiştir. Cemal Bey'in hocaları; M. Long ve Lappara, kariyerini bırakmasına şiddetle karşı çıkmalarına karşın, bestecimiz Türkiye'ye döner; bu sınıfların başına gcçer. Ve 19 yaşındaki Cemal Bey'in sezgisel olarak verdiği bu karar, kendisine Türkiye'nin "Çağdaş Türk Batı" müziği alanına ilişkin en öncmli ctkinliklcrindc öncü olma niteliğini kazandırmıştır. E. tlyasoğlu'nun kapsamlı incelemesi, bu öncülüğün sürecini kanıtlamasıyla büyiik önem taşımaktadır, Önceleri daha çok piyano çalan hanımlar tarafından izlencn, armonik ve biçimscl analizlerle kısıtlanmayan Cemal Bey'in ünlü "Analiz Müzikal" derslerinin esnek olduğunu, kimi öğrcncilerinin anlatımlanndan öğreniyoruz: Türk Beşleri'nden Adnan Saygıın, Necil Kazım Akses, diğer bestecilerden: Nuri Sami KoraJ, Bülcnt Tarcan, tlhan Usmanbaş, Kemal Sünder, Yalçın Tura, A.D. Sinangil, Aydın Karlıbel, yorumcu müzisyenlerden; Halik Tarcan, Ertuğrul Sevsay, Emel Uygur, Mehmct Abut, Gülseren Sadak, Kâmil Şekerkıran, Fahir Atakoğlu, Yüksel Koptagel, Seher Tanrıyar, Vedat Kösal ve daha birçokları, Cemal Bey'in öğrencileri olarak bu dersleri izlemişler, kendi algılayışlarına göre değerlendirmişlerdir. Bir tüm olarak şöyle özetleyebiliriz bu izlenimleri: Cemal Bey, yapıtların konularını, öykülerini anlatır, şarkıları orijinal dilinde söyler, bütün orkestra partilerini piyanoya uygulayarak çalar, çağdaş müzik edebiyatını, özellikle l'ransız müziğini açıklayarak çalar. Bir bestecinin yaşadığı dönem vc kültürünü, yapıtın tcknik özelliklerini, orkestra yapıtının yapısını, yapıtın ardındaki ve önündeki bestecilerini; kimleri etkiSAYFA 10 îürkiye'ye döniiş Yapı Kredi Yayınlan'nca büyük forma, 333 s. iki Compact Disc'iyle yayımlanan Cemal Reşit Bey Kitabı, nesnelliği, incelikli ayrıntıları, kapsamlı içeriğiyle çok başarılı bir çalışmayı sergiliyor. îlyasoğlu, 1904'te Kudüs'te doğan, soylu bir Osmanlı ailesinden gelen büyük ustamızın aile göçıerinden başlayarak, Şair Nigâr'daki bir konakta, Kuruçeşme'de bir yalıda, küçük yaşta PariststanbulCenevreParisIstanbul, dana sonra Avrupa ülkelerine gidişgelişlerinin ardından Serencebey'deki bir apartman katında yaşayan bu dahi sanatçımızın, müziğe adanmış yaşamını, çok renkli kişiliğini canlandırıyor. E. tlyasoğlu, Cemal Bey'in aile dostları, öğrencileri, müzisyen ve sanatçılardan yararlanmış, sayısız doküman toplayarak kendi sentezleri, bilgi ve duyarlılığıyla bütünleşen, bir roman gibi akıp giden parlak incelemesini gerçekleştirmiş. lediğini anlatır. Mükemmel kulağı ve doğaçlama tekniğiyle, Dcbussy'nin Pelleas'ını, Wagncr'in Tristan'ını piyanoya uygulayarak çalar. Biçim, temanın gcliştirümesini, ritmik vurgulan belirtir. Armoni, kontrpuan, füg; her şeyi öğretir. Pelleas'ı çalarken eski Yunan şiirine geçer. Bir opcrada öğrencisiyle birlikte düetler yapar. Mdm. Butterfly operasıru öğrencisiyle oynarken, madam rolünü üstlenerekkoltuöun arkasına geçip harakiri yapar. Beetnoven'in 9. Senfonisi'nin armonilerinden Berlioz'un yeni armonik bağlantılanna atlarkcn Baudelaire'in şiirlerinden örnekler okur. Bu bilgi, zekâ, yetenek ve coşkulu mizacıyla Cemal Bey, kuşkusuz eşsiz bir hocaydı. Türk folkîoru; halk türküleri, doğaçlama ve Batı armonilerinin bileşiminden oluşan 1926'nın Anadolu Türküleri, Türk Manzaraları, Bebek Senfonisi, 1932'nin Enstanteneler'i, Karagöz senfonik şiiri, Güneş Manzaraları, 1933'ün Kromatik Konçerto'su, 1935'in Yaylı Çalgılar Dörtlüsü, bestecimizin Fransa'da basılan, F7ransız orkestra ve şefleriyle seslendirilen, Uyasoğlu'nun tüm I;ransız basınmın parlak eleştirilerini sergilediği yapıtlardır. Enstanteneler'i Cortot yönetmiş, Prokofief dinleyiciler arasında bulunmuş, Kromatik Konçerto'nun Viyana'da seslendirilmesinde Alban Berg bestecimizi kutlamıştır. 1933'ün Lüküs Hayat ve Deli Dolu operetleri lstanbul halkını coşturmuş, aynı yılın 10. Yıl Marşı'nı bütün Türkiye benimscmiştir. 1938'de Cortot'un Istanbul'da, Cemal Bey'in yönettiği bir orkestrayla iki ayrı piyano konçertosu çalma arzusunu betirtmesi üzerine Cemal Bey, konservatu Cemal Reşit Rey Kitabı var öğrencileri, hocaları ve özel derslerle kendini yetiştirmi;; müzisycnleri; ömcğin, tüccarvedoktorları toplamıs.başkemancıHamit Alacaoğlu ile tstanbul ŞehirOrkestrası'nın temeli kurulmu^, emprezaryo Arditi bu konseri düzenlemiştir. "İlk konscrler Gloria Sineması'nda sergilenir. (Jemal Bey çalgıcıları toplar, konscr programlarını dü/.enler, t)rkes(rayı yönetir, kcndisinde Avrupalılığın ağır bastığı eleştirilerini soğukkanhlıkla göğüslcr, konservatuvarda piyano ve analiz derslerini, halka açık piyano resitalleri verir, yapıtlarının yurtdışındaki konscrlerine katılır, yurtiçinde kendisine ısmaılanan besteleri yetiştirir." 4O'lı yılların üretkenliğindc: Keman Konçertosu, I. Senfoni, Hatıradan tbaret Kalan Bir Şehirde Gezintiler piyano yapıtı, Çelebi Operası, PiyanoSonatı, Piyano Konçertosu gibi yapıtlarında, "kimi zaman doöu renklerini, "mistisizmi", IsIam felsefesini, Türk Sanai Müziği'nin motiflerini yansıttığını" belirtir, E.îlyasoğlu. 193242 arasında mizah ve neşeyc yatkın Cemal ReşitEkrem Reşit Rey kardeşler, Türkiye'nin Batı anlamındaki operct dünya.sının da öncüleri olurlar. E. Îlyasoğlu, Üç Saat vc Lüküs Hayat'tan başlayarak, altı operet ve altı revü'nün konusal ve müziksel içeriklerini, basının olumlu ve asık suratlı tepkilerini örneklemek te, konaktaki operet provalarınırı eğlenceli havasını betimlemektedir. Ekrcm Resit Rey'in vefatından 30 yıl sonra Cemal Bey, bu kez 1 laldun Dormen ve Erol Günaydın'la birlikte, artık cazın da katıldığı operet dünyasına pek çok yapıt ekleyeccktir. Bu yıllarda, Ankara Radyo Postası'nın Batı Müziği yayınlarını bir büre yönetmiş olan hocamız, 1949'da açılan lstanbul Radyosu'nda, "Radyo Senfoni" adı altında orkestra programlan yapması teklif edilir. Hocamız, "orkestrayı yönetmek, gençleri yetiştirmek, lstanbul dinleyicisini eğitmekle kalnıaz, 1952'de başlattığı Piyano Dünyasında Gezintiler adlı programıyla piyano edebiyatını anlatır, başyapıtlarını çalar". Yılıarca sürecek olan bu programla nicc sanatçımız konser verme, kendini kanıtlama olanağını bulabilmiştir. (1957de Faruk Ycner yönctiminde, bu programlara ben de katılarak çalıştığım yapıtları onbiryıl duyurabilmiş, deneyimimi arttırma olanağını bulabilmiştim.) Cemal Bey'in bir (inderliği de, 1944'te İstanbul Filarnıoni Derneği'nin kurulmasına önayak olmasıydı. Konscrvatuvar mensupları, 11.Z. Uşaklıgil, Ömer Refik Yaltkaya, Bedri Nedim Göknil, Afif ve Furumet Tektaş gibi, daha birçok aydın müzikseverin katkı ve yardımlarıyla 1946'da kurulan bu dernek sayesinde E. llyasoğlu'nun da saptadığı: "Thibaud, Cortot, Gieseking, Kemf, Mcnuhin, Cassado, Navarra, Fournier, Zecchi, Bouyont, N. 1 lenriot, D. Krlich,Jeanne Marie Darre, Ciccolini, Weissenberg, Samson François, Oustrakh, l'ostliglione, tturbi, L. Levy", anımsadığım J. Katolyi, E. Gilels, C. Arrau, Uninsky ve M. Midivani gibi sanatçıların tümünü dinleyebilmişolmamız, müzik kültürümüzün temelini oluşturmuştur. Idil Biret, Suna Kan, Ayşegül Sarıca, A. Erduran'ın ilk parlak, coşkulu performanslarıyla köklü sevgi bağları kurulmuş, Filarmoni Derneği'nin Küçük Salonu'nun müzik etkinliklerini izlemiş, Durand baskıb notalarımızı satın alabilmiştik. Müziğinde "iradei cüzi" ile "iradei külli"nin karşıtlığını içeren hocamızın "mistik" programlı Çağrılış senfonisinin 1953'teParis, 1966'daVarşova'da bestecinin yönetimiyle büyük başarı kazandığını, bu yıllarua Avrupa ülkeleri ve Israil'de çcşitli orkestra ve sblistlcrini yönettiğini, 40'lı yıllarda bestelediği birçok yapıtın, bu konserlerin programlarına içerildiğini de öğreniyoruz. 1954'ün viyolonsel ve orkestra için Pieces Concertantes, (^luytens yönetiminde Fransız Ulusal ()rK İ T A P S AY I 394 FHarmoni Demeğrnin kuruluşu C U M H U R İ Y E T