Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Aynntılar şairi: Haydar Ergülen 'Kırk şaip birden olsam, vazamam bip hevesi' Haydar Ergülen şiirini bulmak için ne dizeler ne şiirler arası gezmeye gerek yok. En küçük ayrıntıdan bile tir şiir çıkarabilecek bir ruhsal zenginliğe sahip. Şiirinde ise bu yansıyor zaten yeterince. METİN CENGİZ ne dizeler ne şiirler arası gezmeye gerek yok. Artık alıntı yapmayacağım. Ama onun şiirini okuduğum sıra aklımda kalanları yazacağım ve notlanmı. Haydar Ergülen, en küçük ayrıntıdan bile bir şiir çıkarabilecek bir ruhsal zenginliğe sahip. Şiriinde ise bu yansıyor zaten yeterince. (Onunla bir defa türkü söylcdik, hiç unutmadım!) Ve bu unutmadığım söylem onun şiirlerinde tadını usul usul gösteriyor. Türküyü çokscsli bir sözlü müziğe dönüştürüyor. Bundan korkmuyor ve hayatın damarlarını biraz da türkünün elleriyle yokluyor, hadi söyleyeyim, birazcık da benim yaptığım gibi. Şair dostumun bir özelliği de şairlcr arasında yaptığı anıştırmalı (ve buyük kan dolaşımı!) gezinti. Solgun bir gül oluyor'dan tutun da... yakınlık kurulmayan şiir yok. Böyle birçok dize: Işte Ay'm Jules Laforgue gibi onun da dizelerinde zuhur etmesi. Çöl'dcn söz ederken Hilmi Yavuz'a sıcacık bir selam göndermesi... Ve alıntılar. Hem italik nem tırnak içinde. Şair şairi böyle besliyor, ya da şair şairden hem beslenir ve hem devam sağlanır: Şiirin devamı. Sözün burasında Ergülen'in Türk Şiiri'nde aldığı yerin giderek daha da derinleştiğini, (gittikçe) ustalaşan bir söylem biçiminin kendi tadını edindiğini söylemek... Haydar Ergülen için yazmam gereken son gözlemim. Şiirin havasından baska bir ortama çıktığında sarhoş olacak biri. 80'lerden gelen sesiyle, 80 sonrası şiirin filiz olmaktan çılcıp koca birer ağaç olduğunun da gösterenlerinden biri. • 40 Şiir ve Bir... / Haydar Ergülen / Varlık Yaymlan/56 s. ...Ve almtdar D Ergülen Karşılığını Bulamamış Sorular (Yeni Türkü Yayınları, 1981), Sırat Şiirleri (Remzi Kitabevi, 1990), Sokak Prensesi (Korsan Yayınları, 1991), Kabareden Emekli Bir "Kızkardeş": Lina Salamandre (Oğlak Yayınları, 1995), Eskiden Terzi (Şiir Atı Yayınları, 1995) adlı kitaplarından sonra altıncı şiir kitabı olan 40 Şiir ve Bir... adlı kitabını çıkardı. Çalışkan bir şair Ergülen. Dizeler arası yaptığı yolculuk üzerine yazıların yanı sıra, bizim kuşaktan şairler üzerine de yazılar yazıyor. Ve dahası şiir üzerine detayı yoklayan, çoğaltan, şair tavrını irdeleyen kendine özgü söyleyiş tarzıyla yazılar da deniyor. Farklı tadlar edindiğim ve öncelikle şairleri ilgilendiren bu yazıların yanı sıra, asıl şiirleriyle Haydar Ergülen, doğrudan, dolaylı kendini yazıyor. (Yumuşak, dost, rısıltılı ve dingin!) Şiirleriyle hiç beklenilmeyen serüvenlere insanı hazırlayan şair olarak değerlendiriyorum onu ben. Bu şaşırtıcılığını yıllar önce yazdığım bir yazıda, yanlış anlamalara yolaçabilecek bir terimle Divan Şiriinde kullanılan Bohça Şiir tekniğiyle açıklamaya çalışmıştım. Oysa kastım, imgcyi niç belclenilmeyen yollara girerek sürdürmesi, detayı parçalayıp oradan bir bütünü yakafamaya çalışması idi. Kısaca, dostumun ve sevdığim bir şair olan Haydar ErgüKİTAPTAN BİR SİİR ostum ve kardeşim Haydar Farkb tadlar MÜZİK ANSİKLOPEDİSİ YAYINLARI MÜZİK ANSİKLOPEDİSİ / Yön: Ahmet SAY 28x20 boyutunda 4 cilt, 1280 sayfa, 12.000 madde, 8.000.000 TL MÜZİK TARİHİ /Ahmet ŞAY Çağdaş kavrayışla sistematik müzik tarihi, 565 sayfa, 2.000.000 TL MÜZİKÇİNİN ELKİTABI / Mithat FENMEN Temel müzik bilgileri / küçük sözlük, 112 sayfa, 500.000 TL MÜZİK FIKRALARI / Prof. Koral ÇALGAN Gülmece ve müzik: 150 fıkra, 50 karikatür, 128 sayfa 550.000 TL İNSAN ve MÜZİK / Prof. Dr. Ali UÇAN Müzikte temel kavramlar, ilkeler, tanımlar, 236 sayfa, 800.000 TL MÜZİK ÖĞRETİMİ / Haz.: Ahmet SAY Türk ve yabancı uzmanların görüşleri, 176 sayfa, 800.000 TL TÜRK KALARAK ÇAĞDAŞLAŞMA / Prof. Muammer SUN Türkiye'nin kültür ve sanat sorunları, 96 sayfa, 450.000 TL KİM KAPATTI ŞU MÜZİĞI? / Haz.: Uğur ALPAGUT Gençlerin müzik üzerine yazıları, 96 sayfa, 400.000 TL (Kitaplarımız büyük boyutludur, 1. hamura basılmıştır.) The MUSIC MAKERS in TURKEY / Ahmet SAY Türkiye'de müzik kurumları, sanatçılar (Ingilizce) Kuşe kâğıt, renkli baskı, lüks cilt, 336 sayfa, 462 resim, 5.000.000 TL Okurlanmıza taksit olanağı. Bilgi isteyiniz. MÜZİK ANSİKLOPEDİSİ YAYINLARI llkadım Sok. 21/5, G.O. Paşa 06700 Ankara Tel: (312) 437 99 05 Faks:(312)427 22 60 CUMHURİYET KİTAP SAYI 374 len'in bende bıraktığı ilk izlenim şaşırtıcılığı olmuştur hep. Bunu 40 Şiir ve Bir... adlı kitabının ilk şiirinin ilk iki dizesiyle göstermek istiyorum: "Yanık şekerim sert, hayatsa dana berbat,/ ikisinin de aynı kâğıttan çıktığını unuturdum/". Şiir bu iki dize ile oldukça şaşırtıcı, çocuksu bir söylemle başlıyor. Yanık şeker (sert). însan istcr istemez çocukluğu ve şekeri anımsıyor... Şeke KARAMELA Yanık şekerim sert, hayatsa daha berbat, ikisinin dc aynı kâğıttan çıktığını unuturdum unutmasına da, ben tuttum birini sevdim, hayatı nasıl sevdiysem onu da öyle sevdim, Tarçın Kokulu Kız, Carmen, Ay Carmela... O nane likörüne bayıhrdı ama, ben onu sıcacık bir kahvenin dumanına bcnzettim, o da beni birine benzetmiş olmalı ki, tuttu aşk derdine düştü, şimdiyse terketme sevdasında! Aşk dünyaya bizden önce gelmiş de erkenden açmış gibi dükkânını, onun kokusuyla tanıdım aktarları, acı sözlerini aşkın tuzu biberi saydım, onun huylarıyla karşılaştım eski tuhafiyelerde: Aynalı Pasaj, Bonmarşe ve Altın Düğme... Biri birine uymayan binbir huy, binbir çeşit, bir dükkâna rastladım duvar taş, kapı kilit, ne tatlı sözlerim açabildi ne iyi nuylu şiirim, karamela dükkânı olduğunu en sonunda öğrendim! Şimdi yanık şekerim sert, hayat ondan da dert, ben zaten tiryakiyim, ayrılık aşktan da berbat! Ah karamela, şekerim, aşk tatlı da insanlar berbat! SAYFA 8 durum. Sonuç şöyle: Bazı şiirler de beklemiyor yağmurun dinmesini! Çağrışımlar zincirleme şiirin bitiminde şiiri sürdürüyor. Giriş ve sonuç ile şiir sürüyor. Arada dolaşıyorsunuz. Hayatı yokluyor, onun nabzını tutuyor ve devam ediyorsunuz şiiri okumaya. Oysa şiir bitmiş! Haydar Ergülen şiirini bulmak için rin yanıklığı... Karamela... Hemen yanında olgunlaşmış söylem: hayatsa daha berbat. iki şeyi karşılaştıran bir insanın günlük bir konuşmada söyleyebüeceği normal bir söz! Oysa dikkatle bakıldığında hiç de öyle değil. Birdenbirelik ilk dizede en uç noktada. Sonra jiir ikisinin aynı kâğıttan çıktığı unutuan bir hükümden sonra asıl gideceği yere gidiyor: Aşk ve aşkın hayatı öğreticiliği. Ve aşık olunanın da sonunda yanıkşeker olduğu! (Karamela, sevgili...) Bu kitabı, Haydar Ergülen şiiri hakkında düşündüjüm her şeyi doğrulayan bir yapıt. Ergülen'in şiiri, hayatı başka bir yanıyla, şimdiye değin bakmaya pek alışılmamış bir yanıyla koyuyor önümüze (yine şaşırtıcılık!). Fısıltılı, bağdaş kurmuş, nalvet halindeki bir insanın kederli ama okşayan sesiyle... Bize, hayatı küçük küçük dertleriyle de göstermeye çalışıyor. Tam Doğu'ya özgü bir konuşma biçimi. "Üstünde yağmurdan başka hiçbir şey yoktu/ anlam olmak için yeterince çıplaktın". Işte size "Mavi" adlı şiirin ilk iki dizesi. Olağan ama çok özgün ve güzel iki dize. Ve bu iki uizeyle Daşlayan bir şiir daha. Sonra yine hayat, yaşanan yerler ve aşkın bunlardaki halleri. Ya da tersi l