02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Vitrindekiler Asmin/ Mehmet Çetin/ Zed Yayın/ 96 y Daha öncc "Rüzgar ve Gül îklimi" vc "Hatıradır Yak Bu Fotoğrafı" isimli şiir kitaplarından tanıdığımız şair Mehmet Çetin bu defa 'Asmin' isimli bir öykü kitabıyla çıkıyor okur karşısına. Asmin, öykü ve öykücülüğe yeni bir tanım getiriyor. Klasik öykü kalıplarını kırıp, yaşamdaki ve düzyazıdaki şiiri bulmaya çalışıyor. Mehmet Çetin, öyküye ve öykücülüğe getirdiği bu yeni tanımla, aynı zamanda şiire ve şairliğe de yeni yaklaşımlar getiriyor. Şiiri öykü, öyküyü şiir tamamlıyor. Karmaşa ve düzenlilik iç içe. Yıkıcı ve yapıcı bir arada; anarşistçe bir düzenlilik hakim. Asmin, yaşamın şiirini bulma yolunda roman ve aynı zamanda şiir ve tiyatro tekniklerinin de sırıtmadan kullanıldığı bir öykü. Cinnet ve Cinayet/ Yılmaz Yeşildag/ Piya Kitaplığı/ 64 s. Yılmaz Yeşildağ önce "Sesimi Sunuyorum Sana" ve daha sonra da "Hüznün Yağmurları" isimli kitabıyla çıktı okur karşısına. () zamanlar bilmem ta Anadolu'nun neresinde muallimlik yapıyordu. Şairin muallimliği bir başka oluyor tabii. Onun 'başkaltğı' upuzun bir sürgün çağının introsuolur. Muhalif bir muallimşair olarak sürgün hayatı yaşarken, "Oksüz Ulkenin Söylencesi" kitabı doğar. Yılmaz Yeşildağ'ın sürgünlüğü bitmez, devam eder. Son olarak Hakkaride soluklanır. Orada, "Yaşamın Hakkarisindeki Militan"ı yazar ve "mcvsimlerin intihar zamanı"nda düşer yollara. Bundan dolayıdır ki şiirleri hazan mevsimlerde, kitaplarda yeşerir. îşte yine bir hazan mevsiminde Yeşildağ'ın bir yeni kitabı Piya Kitaphğı'ndan çıktı. Kitabın adı Cinnet ve Cinayet. Şair, "kalbimi oyuyorsun ellerinde acemi bir gece" deyip kanatsız kuşların hüznünü öperek bir liseli gülücük için, kendinin ve tüm crkeklerin adını tedavülden kaldırıyor bu dosyasında. Cinnet ve Cinayet çığlığını kaldırımlara düşüren bir çocuğun ismiyle şenleniyor... Fırat'ın Suyüzlü Çocukları/ Öztürk Uğraş/ Piya Kıtapltğı/ 64 s "tunçtan seken mermidir söz/yüreğimi gözden çıkarıp koşuyorum" bu dizeler Öztürk Uğraş'ın son kitabı "Fırat'ın Suyüzlü Çocukları" isimli kitabından. Şair, kendisinden sözün ve zamanın geri alınmayacağını ve bu nedenle de konuşurkcnyazarken yüreğini gözden çıkarmaktan korkmadığını söylüyor. "Sesli Konuşun", "Ekmeğin ve Suyun Tanrısı" isimli kitaplarından sonra, "Fırat'ın Suyüzlü Çocukiarı" kitabıyla okur karşısına çıkan Uğraş; bu dosyasında diğer kitaplarındaki şiirlere kıyasla daha farklı, daha yeni bir zemin üzerinde yürüyor. Şairlerin sürekli bir yenilik arayışı içcrisinde olduklarını düşünürsek Uğraş; şiirini bu arayışların doruklarında tutmaya çalışıyor diyebiliriz. Çünkü, "ben, ömrümü sözcük ırgatlığına adamış bir şairim ve bu yüzden şiirlerimi yazarken, aklımın biitün rütbelerini sökerim" diyor. Şair, şiirlerinde hazan mcvsimleri yaşıyor. Bu yüzden "şairim öldü/ şiiri yanımda yedek gülümscme" diyor. "Polislerin upuzun kan ipliği" olduğu kentlere ayak basıyor ve tetik çekmiş her parmağı tutuklamak için kaSAYFA 16 şiir ve intihar, çizgi roman, modernizm...), kişiler (Tezer Özlü, Ahmet Haşim, Lale Müldür, Yusuf Atılgan...) ve kitaplar (Gri Dîvan, Atlas, Hayal ve Istırap, Bir Kara Derin Kuyu) üzerine deneme ve eleştirilcri, ayrıca konuşmaları ve soruşturma yanıtları yer alıyor. Tartışılan Modernlik: Descartes ve Spinoza/ Tülin Bumın/ Yapı Kredt Yayınları/ 92 a. Tülin Bumin kitabında, günümüzde artık üstanlatıların en büyüğü olarak değerlendirilen Modernliği, yeni bir bakış açısından hareketle konumlandırmayı deniyor. Modernliği Descartes ve Spinoza'nın birbirine karşıt söylemlerinde ele alarak onun kendi içinde "çoğulcu" bir yapı barındırdığı sonucuna ulaşıyor. Tülin Bumin'in Modernliği kavrarken çalışmasına konu ettiği Descartes, şimdi 400 yaşında... Tartışılan Modernlik: Descartes ve Spinoza, bu tarihsel art alanıyla da oldukça önemli bir eser. Türkiye'de İlk Halk Oyunları Semineri/ Haztrlayan Şerıf Baykurt/ Yapı Kredt Yayınları/ 79 s. Bilindiği gibi, ekinsel halk ürünlerimizi derlemek ve değerlendirmek aınacıyla 1932'de açılan Halkevleri, siyasal nedcnlerle 1950de kapatüınca, halkla önemli bir bütünleşme ve kaynaşma aracı olan Halk Oyunlan'nın yuvaları da dağıtılmış oldu... Ulusal kültürümü zü besleyen halk kültürümüzün önemli kaynaklarından birındeki bu boşlıığu gören Yapı Kredi Banka.sı, Kültür ve Sanat Danışmanı Vedat Ncdim Tör'ün de katıhmıyla "Türk Halk Oyunlarını Yaşatma ve Yayma Tesisi"ni kurmuş ve bu kuruluşun önderliğinde, 26 Temmuz 1961'de Türkiye'de ilk kez bir "Türk Halk Oyunları Semineri" düzenlenmişti... Metin And, Mahmut Ragıp Gazimihal, Muzaffer Sarısözen, Ruhi Su, Ahmet Kutsi Tecer, Cahit Tanyol, Bülent Tarcan, Halil Bedii Yönetken ve Şerif Baykurt gibi döncmin önde gelen araştırmacılarından, Halk Oyunları Bayramı çerçevesinde düzenlenen söz konusu seminere sundukları bildirilerden oluşan Türkiye'de tlk Halk Oyunları Semineri, ülkemizde gerçeldeştirilen halkbılim çalışmalarının cn önemli belgesidir. Hunlar ve Tanrının Kırbacı Attila/ Gyula Nemeth/ Çeviren: Tartk Demirkan/ Yapı Kredi Yayınları/ 160 s. Kitapta, 10 III. yüzyılın sonunda 500 yıldan uzun bir süre Orta Asya'nın büyük bir bölümüne egemen olmuş ve IS yaklaşık 370'te Avrupa'yı istila ederek büyük bir imparatorluk kurmuş göçebe bir halk olan Hunlar ile Hunların ünlü önderi Attila üstünc yapılan önemli araştırmalar bir arada sunuluyor. Ünlü Macar Türkolog Gyula Nemeth'in Attila cs Hunjai adlı derlemesindc yer alan, Macar tarihçi ve toplumbilimcilerin araştırmaları temel alınarak hazırlanan Hunlar ve Tanrının Kırbacı Attila'da şu yazılar yer alıyor: Lajos Ligeti: "Attila ve Hunların Tarihi Kökenleri", "Asya Hunları". Peter Vâczy: "Avrupa'da Hunlar". Sândor Eckhardt: "Destanlardaki Attila". Gyula Nemeth: "Hunlar Hangi Dili Konuşurdu?", "Hunlar ve Macarlar". Dişi Domuz/ Marie Darrieussecq/ Çeviren: Özdemir lnce/ Telos Yayıncılık/ 112 s. Fransa'da 1996'nın yayıncılık olayı! Yirmi yedi yaşında ve soyadının telaffuzu bizler için zor ("Daryösck" okunabilir) bir genç kız, bir roman yazıyor, bilgisayarından altıyedi büyük yayınevinin adresini buluyor, yazdığı kitabı bunlara gönderiyor. Hepsi kitabı yayınlamak istiyor; ama bu genç kız, en küçük ve en titi/.ini seçiyor. Ve böylece 'Binbir Gece' başlıyor. Kitap yayınlanmadan, ABD, Almanya ve Italya'ya yayın CUMHURİYET KİTAP SAYI 369 lemine davranıyor. Öztürk Uğraş şiirlerinde kadınların yanı sıra, çocukları da ihmal etmiyor ve çocuklar adına karanlıklara sarkıntılık etmeye kalkıyor. Bunun da kendisinin kötü bir hııyu olmasını temenni ediyor. Bu yüzden olsa gerck "o çocuklardan ölmek üzere ayrıldım" diyor kitabın arka kapağında. Ahir Zaman Tangoları/ Gazanfer Eryüksel/ Diinya Yayınları/ 102 s. "Gazanfer Eryüksel, bu kitabında kendi şiirine daha bir yerleşiyor. Ritm duygusu, müzikalite, ahenk, imge, düzeni vb. ile. Bir iyi de harmanlıyor sözünü artık, sonra da iletiyor herkese. Anlatmak istediklerine uygun bir 'hava' oluşturuyor. Sözcüklerle bu hava kimi yerde yaşantısal, kimi yerde teatral... Ama şiirin özellikle "sözcüklerle" yazıldığının ayrımında. Yaşantısal, teatral vb. olanın ancak şüriyct bulduğunda şiir olacağının da... Ve yazarak güçleniyor, hızlı achmlar atmak istese/atsa da demiri iyice dövüp kararında suyunu verdiğinde, Gazanfer Eryüksel, elde edeceği yeri daha eksiksiz dolduracaktır. Evet, aşkları, çocukluğu, tanıklıkları, kaygılarıyla kendi sesinin billurundan ulusal şiinn yakamozuna bir katkıda bulunmaya çalışan şairin bu kitabının şiir sevcr herkese güzel "an'lar yaşatacağına inanıyorum." diyor Metin Cengiz kitabın arka kapağındaki yazısında. Tractatus LogicoPhilosophicus/ Ludtoıg Wıttgenstcın/ Çeviren Oruç Aruoba/ Yapı Kredt Yayınları/ 1H9s 26 Nisan 188929 Nisan 1951 tarihleri arasında yaşayan Joseph Johann Ludwig Wittgenstein, Ingiliz felsefesine yaptığı etkiler, mantık TKAOATIJS 1.0GIC0 kuramları ve dil felsefesiyle birlikPilUllSOPMlCl.ıS te iki özgün felsefe dizgesi oluşturmasıyla da tanınır. Kısaca Tractatus adıyla bilinen ve füozofun neredeysc kendisiyle özdeşleşen eser, içinde, herkesin "yeni" bir bilgi bulduğu, etkili bir çalışmadır. Aslında özgün metinde 60 sayfaya sığdırılmış kısa bir metindir bu. Ancak ondalık sayı sistemiyle düzenlenen bu kısa metin, hacminden beklenmeyecek kadar kapsamlı sorunlarla uğraşır: Dile olanak verenin ne olduğu, söylenebilecek olanın sınırları, dile getirilebilen ve dile getirilemeyen önermelcr, ölüm ve mistisizm gibi, vb. Tractatus, bu içeriğiyle felsefenin belirli bir dönemine son noktayı koyar; filozofun kendine görc bilc, felsefe "tükenmiştir" artık. Çünkü "üzerindo konuşulamayan konusunda susulmalı"dır. 1H 1 1 | • 1 | Yazıyla Yaşamak/ Güven Turan/ Yapı Krcdı Yayınları/212 s Güven Turan (1943), ilk şiriinin ve yazılarının yayımlandığı 1960'lardan bu yana, şiir, öykü ve romanlar yanında, deneme, eleştiri ve incelemc yazıları da yazdı. Dalyan ile 1979 Türk Dil Kurumu Roman Odülü'nü, Düş Günler ile 1990 Yunus Nadi Yayımlanmamış Oykü Kitabı Odülü'nü, Bir Albümde Dört Mevsim ile de 1991 Yunus Nadi Yayımlanmamış Şiir Kitabı Odülü'nü kazandı. Güven Turan deneme ve eleştirilerini daha önce "Kendini Okumak" başlıklı bir kitapta, aforizmalannı ise "Bakır ÇalığV'nda toplamıştı. Yazıyla Yaşamak'ta, Güven Turan'ın konular (postmodernizm,
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle