27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

METİN TURAN T ürkiye'de, sadece masallarla değil, halk edcbiyatının hemcn tüm dallanyla da İlgi yüzyılımızın başlarına dayanır. Macar bilgin Ignaz Kunos ve Batılı, özellikle de Alman bilim adamlarının Türkfilolojiaraştırmalarında masal metinlerinin derlenmesine de yer vermcleri şeklinde gelişen masal derleme/araştırmaları, ancak 1946 yılında Pertev Naili Boratav ve Wolfram Eberhard'ın birlikte oluşturdukları Türk Masal Kataloğu çalışmasıyla bilimsel bir sistematiklenmeye kavuşmuştur. Ne var ki, Almanca yayımlanan bu katalog, elli yılı aşkın bir süre gcçmesine karşın, henüz dilimize kazandırabilmiş değildir. Bu bile, bugün de sürmekte olan nalk kültürü ürünlerine bakış açımızın, ilgi ya da ilgisizliğimizin boyutu anlamında önemli bir göstergedir. Kuşkusuz, bu tarihten önce masallarla ilgili çeşitli çalışmalar, bu ürünler üzerine dikkati çckmek anlamında girişimler olmuştur. 1922 yılında Diyarbakır'da Küçiik Mecmua'yı çıkaran Ziya Gökalp, bu mccmuada masallar yayımlamıştı. Aynca, Edebivat ve eâitim tarihinde birlik 1927 yılında kurulan Halk Derneği'nin masalların toplanması konusunda gösterdiği duyarbk, 1932 yılında kurulan Halkevleri aracılığıyla geniş bir kesime benimsetilmiştir. Daha çok amatör bir anlayışla sürdürülen bu çalışmalar, yukanda belirttiğim gibi, Pertev Naili Boratav gibi Türkiye'de nalk kültürü ürünlerinin bilimsel metodlarla ele alınması gereği üzerinde duran ve bunun öncüsü olan sınırlı sayıda bilim adamı sayesinde belli bir düzeyc gelebilmiştir. Bu çalışmaları, son yülarda zenginleştiren araştırmacılardan birisi de Dr. Muhsine Helimoğlu Yavuz'dur. Daha önceleri yayımladığı Diyarbakır Efsaneleri (2 cilt) (1989), Azerbaycan Halk Edebiyatı) ile Türkive Halk Edebiyatı Arasındaki Benzerlikler (1991), Kim LJyur Kim Uyanık (1992), Cigaramın Üstünde Bir Topal Kannca (1992), Sahmaran (1994) gibi çalışmalarında, halk edebiyatırun bu verimleri üzerinde durdu. Bu çalışmalar onun Türk halk kültürüne özgün derlemeleri olarak kazandınlırken, öte yandan bu alana akademik çalışnfanın titizliği yansıtıldı. Çünkü, Türkiye'de yapdagelen folklor derlemeciliği ve araştırmacılığında belirgin bir 'avamlık' vardır. Derlemeler konusunda bilimsel metodlar yerine, gelişigüzel yöntemler kullanılmıştır. Masalların, eğitimsel ışlevleri üzerinde yapılan bu ilk çalışma ise, Türk edebiyat ve eğitim tarihinde bir ilcili oluşturmaktadır. Masallar ve Eğitimsel Işlevleri çalışmasında da Dr. Yavuz, psikologlardan, pedagoglara, velilerden öğrencilere değin değişik kesimler tarafından tartışılan Lir konu üzerinde duruyor ve tamamı kendi derlemesi olan 90 masalın mesaj (ileti) indeksleriyle bunların değişik kategorilerle değerlendirmcsinc giuiyor. Dört bölümden oluşan kitap şu ana başlıkları taşıyor: Masal Nedir, Masallar ve lletileri, Masallar ve Dil Öğretimine Katkıları, Masal Metinleri ve fleti Dizinleri. Masalların iletilerini 5 grup, 19 ana başlık ve 162 ara başlık halinde değerlendiren Yavuz, bu ana başlıkları Etik iletiler, Psikoloiik tletiler, Şosyolojik Iletiler, Ekonomik İletiler ve Öteki tletiler olarak adlandırmakta. Yavuz'un çalışmasınuı bir başka önemli özelliği ve özgünlüğü ise, ele aldığı masalların hem özgün derlemeleri olması, hem de mesaj indexlcrini çıkardığı bu masalların yerel kültürel insanları ve sosyal yasamı nasıl biçimlendirdiğiya da bu sosyal yaşam içinde masala içerik kazandıran durumların yerelliği üzerinde duruyor olmasıdır. Çalışma bu bakımdan hem eğitim açısından masallardan yararlanma anlamında önemli bir içerik arzediyor, hem de eğitimsel olgulara dışından bakmak isteyen sosyal bilimciler için yol gösterici oluyor: Özellikle Türkiye gibi okumayazması olmayan toplumlarda halk anlatılarının pedagojik anlamda önemi daha büyüktür. Bir de buna Türkiye'deki sözlü kultürün köklülüğünü, bu anlamda geleneğin yazılı kaynaklardan yoksunluğunu eklersek, halk anlatılarının, özellikle de masalların halk eğitimi açısından yaygın bir işlevinin olduğunu görürüz. Bu, sadece geçen yıllar için değil; bugün de böyledir. Yalnız, Muhsine Helimoğlu Yavuz'un da altını çizdiği gibi, masalları bircr halk anlatı türü olarak cğiümin doğrudan malzemesi anlamında değil, pedagojik formasyonu olan insanların başka metinleri değcrlendirirken izledikleri yöntemleri bu ürünlere eğilirkcn de kullanarak daha verimli hale getirebilecekleri bir durumdur. Çağdaş biümsel eğitim bunu gerektirir. Masallardaki iletilere eğildiğimizde, tonlumsal hayatla örtüşen, hatta toplumsal yaşamın bir bileşeni durumuna gelmiş sayısız olguyla karşılaşınz. Bunlann altını çizen Yavuz, yaşamın ekonomik ve toplumsal katmanlarına ilişkin olgulan, somut örneklerle şöyle örneklendiriyor: "Güneydoğu Anadolu'dan derlenen masalların çoğunda, "Su içerken yılan yavrusu yutma" olavı yer alır ve masal bu temel rümcelerini kıskanan gclinler, ona, testinin içine koydukları bir yılan yavrusunu suyla birlikte içirirler. Yılan zamanla kızın karnında büyür ve onu hamile sanan erkek kardeşleri de kızı götürüp ölmcsi için dağa bırakırlar. Bu masal olayının, bu bölgelerde en yaygın en bilinen olay olması şunları akla getirebilir. Bu yörelerimizde pck çok köyde yakın zamanlara kadar, temiz içme suyu yoktu. Günümüzde bile olmayan yerlere raslanabilir. Böyle olunca da insanlar zorunlu olarak, sağlıksız, birikmiş gölet suyu içerler. Bunu içerken de içindeki küçük kurtçukları yutmamak için, su tasının ağzına bir tülbent gererler. Bu önleme karşın, elbette ki yuttukları çok olmuştur. Hal böyle olunca, smınz kafalanndaki en büyük ve en korku dolu soru da "Ya bu yuttuğum kurtlar, zamanla kamımda büyüyüp yılana dönüşürse, ben ne yaparım" olmuştur. (Yavuz, Masallar ve Eğitimsel Işlevleri, s. 28) Aynca iklime ve coğrafi koşullarına bağlı olarak yöredeki gerçekliğin masallara yansıyışı da, diğer halk anlatı ürünleri gibi bunlann da toplumsal hayatla ilintisi ve güncelliğini anlamak bakımından önemlidir. Mesajindexlerden çıkarılacağı gibi, törelerin ve toplumsal değer yargılannın örgülediği bu türden masalların bir yanıyla nayatı örneklendirme gibi işlevi olurken, yüzyıllarca birikerek gelmiş toplumsal izleğin katmanlarıyla da hayatı üisipline etmek gibi başka işlevleri de vardır. Masal anlatıcılarının / yaratıcılarının kimliği üzerinde de duran Yavuz, kadın anlatıcıların vc kadın masal kahramanlan üzerinde de durarak, geleneksel toplumsal değer yargılannın rol tayininde kadının konumunu da değerlendiriyor. Masalın güncelliği üzerinde dumrken, Yücel Feyzioğlu tarafından yazınımıza kazandırılan Inşallah Yaşar'ın masalı üzerinde durmak istiyorum. Kars taraflannda anlatılan bu masal, Folklor/Edebiyat dergisinin 4. sayısında yer almakta; çocuğu yaşamayan bir babanın Tanrı'dan evlad dilemesi ve yedi yaşına geldiğinde bu çocuğu kurban edeceği eksenine oturtulmuş. Ancak ilginç olan, klasik masal kurgusunun ana ögelcrinden biri olan bu girişin, bütünüyle masal öğeleriyle örülerek Yaşar Kemal'i anlatmasıdır. Çocuk yedi yaşına gelene değin ad konulmamıştır. 1 lerkes "Inşallah Yaşar" diyeduaetmektedir. Yedi yaşında niyetlendiği gibi baba çocuğunu kurban etmek üzeredir. Bu arada gökten meleklcr aracılığıyla bir koç getirilir. Koç kafasını silkelerken babanın elindeki bıçak, çocuğun gözünün birini kör eder. Daha sonra bu çocuk büyür dili baldan tatlı.durupınarlargibigürülgürülakmaya başlar. Işte bu çocuk, Türkçeyi bütün dünyaya duyurmuş ve Yaşar Kemal diye anılmaya başlanıış. Bu örnek, masalın güncelliği anlamında oldukça ilgi çekici bir sonucu yansıtıyor. Çağdaş sanatsal edimler konusunda da masalların işlevine değinen Yavuz, çağdaş dünyada masallardan yola cıkarak oluşturulmuş sanat yapıtlannı örneklendirerek, günümüz çağdaş Türk sanatçılarının da masallann evrensel değerliklerindcn yararlanarak daha modern yapıtlar üretebilecekleri gerçeği üzerinde uurmaktadır. Gerek dil öğretiminde, gerek masal yaratıcıları ve anlatıcılarının konumu ve tüm bunlann içiçeliğiyle bütünleşmiş bir masal toplamından masalların eğitimsel işlevleri üzerinde odaklaşan bu çalışmanın büyük bir boşluğu doldurduğu açıktır. Masallar ve Eğitimsel tşlevleri adlı çaiışmasıyla Muhsine Helimoğlu Yavuz, masallara eğilirken, yeğlediği yöntem ve oluşturduğu kuramsal çerçeveyle alanın meraklılanna örnek oluşturmakta, hem de masal külliyatımıza 90 yeni masal kazandırmış olmaktadır. Bundan sonrası, Türkiye'de eğitim politikalanna yön verenlerin ve halkbiıim ürünlerine ilgi duyanların, yazann bu titizliği ve kaygısını aîılamalarıdır. • Masallar ve Eğitimsel tşlevleri / Muhsine l lelımoğlu Yavuz, Üriin Yayınları, 444 say/a, Ankara 1997 SAYFA 5 Masallar masal anlatmıyor SERPİL URAL asal anlatıyor" der, küçümser geçeriz zaman zaman. Nedir "Masal"? Böylcsine küçümsenecek, gerçekle karşılaştırmaya bile değmeyccck bir safsata mıdır? Muhsine Helimoğlu Yavuz'un "Masallar ve Eğitimsel Işlevleri" adlı kitabı, bu ve benzeri soruların kapsamlı bir yanıtı. Yazar kitabın ilk bölümünde masab tanımlarkcn, masal sözcüğünün "mesel", "misal"den geldiğini, değişik bölgclcrimizde masala mesel dendığini, anlamı "örnek" olan bu sözcüğün, masalların gerçeklerin birer örncği olduğunu belirttiğini söylüyor. Okur, sonraki bölümleri de okuyunca, masalların uydurma olmadığını, ner an yoğun bir masal alemi içinde yaşadığımızı ve masalların, gerçeklerin yansımalarıyla ne denli dolu olduğunu görüyor. Bu, belki de kitabın en önemli iletisi. Muhsine Yavuz, içeriklerinden söz ederken, çocuklukta dinlediğimiz, rcsimli kitaplarda okuduğumuz masalların yaşamın ta kendisi olduğunu örneklerle kanıtlıyor. Görüyoruz ki, masal kahramanlan aslında kendimiz ve karşılaştığımız ki şiler. Bir dudağı yerde, bir dudağı gökte devler, acımasız cadılar, canavarlar; çalışma düzenimizde, aile ve toplum ilişkılerimizde karşımıza çıkan kötüler, kötülükler ve sorunlardan başkası değil. Meğer masallar, gerçekleri görmemizi sağlamak ve daha çocukken bizleri uyarmak, geleceğe lıazırlamak için anlatılagelmiş. Meğer masal, meselmiş. Kitapta doksan masal metni var. Anadolu'nun çeşitli yörelerinden derlenmiş bu masallar, bir yandan insanoğlunun özündc her zaman ve her yerde var olan evrensel niteliklerle dolu, oir yandan da yerel; bizim, toplumumuzun özelliklerini ve değer yargılarını taşıyor. 1 ler zamana, her yere ve her kişiye özgü niteliklerinden söz ettikleri için dünyanın dört köşesinde benzer masallar anlatılıyor. Yerel özellikleriyle de yalnız bize özgü değer yargılanCUMHURİYET KİTAP SAYI 399 Masaların pedagojik önemi "M nı, gelenek, görenek ve inançlarımızı kuşaklardan kuşaklara aktanyorlar. Yazar, derlediklerinden seçtiği doksan masalı, "Olağanüstü Masallar", "Gerçekçi Masallar", "Hayvan Masallan" ve "Deyimleri, Atasözlerini Konu Alan Masallar" sınıflamasıyla dört ana başlık altında toplamış. "Olağanüstü" ve "Gcrçekçi" masalları da aynca alt başlıklar içinde gruplara ayırmış. Kitabın önemli bir bölümü bu masalların içeriklerinin, verdikleri iletiler açısından incelenmesi. "Masallar ve Eğitimsel Işlevleri", masalların içerikleri ve ilctilerinin yanı sıra dil özelliklerini de ayrıntılı olarak ele almış. Bu da kitabın bir başka önemli bölümü. Yazar, masallarda görülen dili kullanım özelliklerini örnekler vererek tanımladıktan sonra, masal dilinin çocukların dil gelişimi üzerindcki etkilerini incelemiş. Bu bölümüyle kitap, eğitimciler ve ana babalar için de yararlı bilgiler içcren bilimsel bir kaynak olma özclliği kazanmış. Masal dili yalnız masallarda mı karşımıza çıkıyor? Muhsine Yavuz, bunun böyle olmadığını, ünlü yazarların da masal dılini kullandıklarını söylüyor ve Reşat Nuri, Yaşar Kemal, Sait Faik, Gabriel Garcia Marquez, Lâtife Tekin gibi yazarların eserlerinden örneklerle bunu kanıtlıyor. Muhsine Helimoğlu Yavuz'un, masalların sinema, opera, bale gibi sanat dallanyla ilişkisinden de söz eden bu çalışmasında, "Masal" konusunun ele ahnmadık yönü kalmamış. Kitabı okuyunca masalları küçümsemek bir yana, "Masallardan nasıl yararlanabilirim?" sorusu akla geliyor. Doksan masal metninin incelendiği bu sabır, titizlik ve akıl ürünü calışma; akademisyenlere, eğitimcilere oıduğu kadar günümüz yazarfarına, özcllikle çocuk yazınıyla ilgilenenlere de csin kaynağı olacak ve vol gösterecek nitelikte. Özetlc, "Masallar ve Eğitimsel Işlevleri", Muhsine I lelimoğlu Yavuz'un masal konusunda yıllardır sürdürdüğü çabaların hakedilmiş "mutluson"u. Yazar ermiş muradına, darısı, bu kitabı okuyup yararlanabilenlerin başına. • Masalarai evrenseiği olay üzerine kurıüur. Bu masallarda gö
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle