27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ısırganlarla bir kapta çalkalıyorum saçlarım uzasın ve yunıuşasın diye pencerenin önünde kemik tarağımla saçlarımı tararken sen bana baktığın zaman Hazırlayan: Ceval Çapan örgülerinı ayaklanna dolansın diye geceleri ayışığında sessiz orman gölünde yıkanıyorum Nijole Miliauskaite / Şiirler/ Çeviren: Cevat Çapan çarşaflarımı otlara seriyorum sen içesin diye Ermiş Jean gecesi topladığını otlardan hayat kuvusunıın suyundan büyülerden uyuşturııcu otlardan an, unutuşun otlarından bir iksir kaynatıyorum "Kurumuş bitki sapları hışırdıvor riizgârda" 1.950'de, Litvanya'nın güneybatısında, Keturvalakiai'dc doğdu. Vilnius Üniversitesi'nde edebiyat okudu. Çalışma hayatına editör olarak başlayan genç şair ilk şiirlerini siyasal karışıkhğın doruğa ulaştığı 1968 yilında yayımladı. O tarihten bu yana Ursules S. Portretas (Ürsula'nın Portresi, 1985) ve Namai, kuriuose negyvensim (îçinde Hiç Oturmayacağımız Ev, 1988) adlı iki şiir kitabı çıkan genç şair ülfcesinde kuşağının en başarılı temsilcilerinden biri sayılmaktadır. Kocası Vyautas Bloze de önemli bir şair olan Miliauskaite, hcr zaman kcndisinin ve kuşağının onlara yaraşır bir yaşamöyküsünü yazmayı amaçladığını söylüyor. Şiirlcrinde işgal altındaki bir ülkenin sorunlarını ele alan şair, halkının tarihinde benzer durumları yansıtan çarpıcı imgelere de sık sık yer vermektedir. Bunlar Leylaklar bunlar her yıl yıkılması beklenen Jaskonis'nin değirmeninden topladığım koca bir demet leylak silahanenin bu boş ve terkedilmiş avlıılarını yıllardır otlar bürümüş siperlerde, sığınaklarda ve mezarlarda kemikler bunlar Jaskonis'in degirmeninden leylaklar; sana, bu en acıklı çicekler Jadviga (tavanarasında güvelerin delik deşik ettiği palto) senin için bu ciçkeler, Karolina, sen ki çoktan kocamışsın ve senin için Barbora, madencinin anası bir de kendim için Geçici Kent Kış Gecelerinde kış gecelerinde, ninem işe giderken yolunu aydınlatırdım elimde bir fenerle yolun iki yanında rüzgârın yığdığı kar Büyükayı, kutup yıldızı, ay ve orada yaşayan adam, üzgün ve üşüdüğü için elindeki feneriyle dolaşan başını kaldırıp aydınlık pencerelerimize yanan mumlara, noel ağacına ve uyku dolu gözlerime bakıyor SAYFA 14 Nemli Yerlerde kuyıınun çevresindeki nemli yerlerde at kuyruğu anyorumsaçlarım ipek gibi yumuşak ve parlak olsun diye meşe ağacının kabuğunu ufalıyorum uzakyeriyle dulavratotunun köklerini kesiyorum şerbetçiotu ve huş ağacının yapraklarını topluyorum karanlıkta yayılmış kuru sarı papatyaları bir akşam su boyunca yürüyorsun serlerden, ilerdekı rümsekten, sokaktan, havuzdan, hastaneden, daha ötedeki garajlardan ve kurumuş çamların tepelerinden gökyüzüne yansıyan ışıkta burada ilkbaharda bir hemşirenin ırzına geçildi bir saban işine giderken ve burada, bu köprüde, sağlıklı, sorunsuz, gülüp eğlenen üç adam seni dövmüş, tekmelemişti (bir tatil günü olmalı) daha sonra biitün çukurlarda senin gözlüğünü aradık el fenerlerimizi sığ sulara tutup CUMHURİYET KİTAP SAYI 399
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle