19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ağartı, bir don boyundayken iki, ikiyken dört olur vc kulaklarını dikip sütbeyaz kişnemelerle şahlanmaya başlar. Celil dc tutup onu satnıaya karar verir. Bütün bunları ben asla "Celil atını satmaya karar verdi. Ama at onun için namus demekti. Çiinkü toplumumuzun geçmişinde bıı böyleydi" cümleleriyle anlatamam. Öykülemeyle ilgılı bır nokta daha... Metinlerinizde modern ya da postmodcrn kurgu tekniklcrini kullanıyorsunuz; kimiycrdc öyküyü bıınlarla hilinçli olarak karmaşıklaştınyorsunuz. Ama ben, kurgusal bağlamdakı bu beterojen yapıya karstlık, sızin romanlarmızda yıne de, geleneksel anlatının okura yünelik, 'acaba sonu nasıl hitccck' kıskırtıcılıg"ını seziyorum. Okuru konusal bağlamda 'merak ettirmcyc' çalışıyorsunuz gibi gcliyor bana. Insanlann artık hcr şcyi hazır olarak bulduğunu, paketlenmiş görüntülerden oluşan bir dünyayı seyrettiği, bu dünyaya ilişkin yorumlara da gene paketlenmiş yorumlardan birini seçerek eriştiği ve insandaki keşif duygusuyla merak duygusunun büsbütün körelip kaybolmaya başladığı günümüzde, okurıın ilgisini ayakta tııtmak gibi gözüken bu kışkırtıcılık aslında biraz da kendime yönelik. Çünkü romanlanmın ilk okuru benim. Bunu şu nedenle söylüyorum: Bugüne dek romanlarımın hiçbirini, ilk kurguladığım şekliyle yazabilmiş dcğilim. Bclki 3040 sayfayı ilk kurguya uygun yazıyorum, ama daha sonra şeytanla işbirliğine giıişip hcp yoldan çıkıyorum. Metnin hem önünde, hcm arkasında aynı anda yürüyorum; ona egemen oluyor, ama asla esir almıyorum. Bu açıdan bakıldığında, 'acaba sonu nasıl bitecek' diye önce ben merak ediyorunı. Kuşkıı ve olasılıkları artıran bu merak, bir anlamda benim boş yerc elimde tuttuğum kırık bir pusula. Ne var ki ben o elimdeyken, binlerce örtülü geleceğe doğru sö/.cük sözcük ilerliyorum. Giderek artan, eksilen ve degişen olasılıklardan oluşmuş,, bilinmeyen bir sona ılognı... Ya/ma serüveninin tadı da galiba burada yatıyor. Son romanımz "Kayıp l layaller Kitabi'mn odafftnda ycr alan kişı 'Kevser' hcnt hüyüledi Kevser, Türk romammn son on ytldu orlaya çıkardığı en büyüleyici kısisı bcncc Cıizem dnlu bır mıtik Î fıgür gıbı, bır gölge, bır hayalct, bır nıcaıun, stzın dcyısınız/c, "oradan onıya cscıı kadın kılıgmda bır ruzgâr" (\ 56) elemcntcr bır dogıi giicii Kcr\vr, Vrfj/ olmayan bırı, ktmt ycrdc harşı cı/nlcn roman kıylertmn cm\cl ıs/cklcrinın odag'ı, "ınsanla küpck kan\ımi)idan olıısmuş bulanık bır yaralık" (tigy), Antık Yıınan mitolojısindcıı fırlaınış bir tür Keııtavros. . Onun çevresınde öriilmiiş gız dolıı üykülcr, mctnın dokusuna ola&anüstü parlaklıktti bır rcnh katıyor Ben Bııtor gıbı, roınanı yapan (yalnızca) romaruı değil, (bira/ da) romanın kendisıdir diye düsjiinüynrum. "Kayıp 1 layaller Kitabı'nı tasarlayın ya/.maya başladıgımda, Kevser, çok çok gerilerde bir yerde, kıiçük işlcvler vüklenmi^ sıradan bir kijjiydi. Ben aslında romanda yer alan o beş erkek kardesin traji/komik hikâyeleri üstüntle yükselen daha farklı bir temayı amaçlamıştım. Ne var ki, Kevser buna izin vermedi. Sanki benim zaman zaman karakterlerimin kulıı kolesi olduiki yelkendi. Ustüne üstlük, geçirdi^im bır hastalık sonucu kel olmuştum ve bu kellik kalamın arkasına yapıştırılmış bir eep aynası gibi ışıl ışıl parlıyor, parladıkça da insanların benimle "Aynalı!" diye alay etmelerine neden oluyordıı. Kimseyle doğru dürüst konuşmuyordum bu yü/den, gülerken elimle ağzımı kapatıyor, "Aynalı, aynalı!" diye hii;irdayarak üzerime yürüyen aöaçların uzağından geçiyor vc kasabatla sürekli kaçacak yer arıyordum. Sonunda buldum tabii; burası, (şimdi doniip baktığımda bana Borges'i bile atallatacak kadar geni^ gözüken) Baklan Ortaokulu'ıuın biricik kütiiphanesivdi. Artık lırsat buldukça hep oraya kaçıyor ve hep Tolstoy, Balzac, Yaşar Kemal, Hemingway ve Orhan Kemal gibi yazarlarla konuşuyordum. Bu, kütüphanenin dışına cıkıp kasabalılarla ya^.ımakian daha kolaydı. Be niın kel olduğunıu ne Balzac. biliyordu Cj'unkü, ne l'olstoy, ne (iiclı1,.. Hatta bundan Ya%ar Kemal'in bıle haberi yoktu. Bütün bu yazarlardan okuduklarım, o günlerde bana başka bir volun var lığını da gösterdi; ya/.mak. livet, kasabalılardan ve kendımden okuyayarak kaçtıgım gibi, yazarak da kacabilirdim. (Yazıya sığınmış eski bır çocuğum Bir yazar kendini anlatıyor Hasan Ali Toptaş enim yazma serüvenim 1970'lerin başında, ortaokuldayken basjladı. () zamanlar, ikide bir alevlenen aile içi kavgaların neresinde dııracağını bilemeyen, alabildiğine yalnız ve mutsuz bir çocuktıım. Yaz aylarında babamın U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 3 4 2 yanmda minibıis muavinliği yaptığım nalde, küçiık dayımdan kalmış, di/leri yanıalı biı tek pantolonum vardı. 1 latırlayabildiğim kadarıyla kulaklanm da şimdikı gıbi bir eift kepçe değildi sanki; hemen herkesin göziine çarpan, ettcn ve kıkırdaktan yapılmış koeanıan gumu biliyormuş gibi, her şeye başkaldırıp kendi kendini yeniden doğurdu. 3öylelikle Böylelikle benim hiç de ilk tasarıya uymayan farklı bir roman yazmamı da sağladı. Içerık düzleminde 'toplumsal ögc', metinlerinizde açtk ya da örtük baglamda hcp var. Bircyin sorunsalı, toplumsal sorunlarla etkileşim ıçinde yer altyor çoğu yerde. Küçiik burjuva yasam biçınıi, ögrenci olaylan, ışaızlık, cvlılık kurumu, rüşvet vb... Bunlar, özellıkle "Sonsuzluğa Nokta"da elcştirinızin boy hedefi.. Daskı, sıddct, yalnızlık, yurtsuzluk ve korkuyu yasayan birey ile karşısıtıda onun yokoluşunu hızlandtran birörnek insanlardan oluşan bir kitle; vc tüm olumsuzluklara karşılık 'kım' olduğunu sorgulayan, kendisiylc hesaplaşan insanlarta dolu metinleriniz. 'Ben kimim' sorusu, bilinçli ya da bilinçsiz olarak insanoglunun hep yinelediği, binlerce kez yanıtladığı, ama hiçbir yanıtı beğenmeyip hemen her gün kendi kendisine yeniden sormak zorunda kaldığı bir soru. Belki asıl yazılması gereken de, köy ya da kent dejil, şu hikâye ye ya da öteki değil, olayar ve düşüncclcr dcğil, insanın kim olduğu, nasıl o olduğu, neden o olduğu ve ne olacağıdır. tnsanın, sonsuz olabilirlikler içindeki sınırı ve sınırsızlığıdır. Benim için, bunun ötesinde her şey bir fon, bir öge... Bir tür malzeme. Bircyin sorunsalt Atay'la, Ağaoğlu'yla odağa alındı Türk edchıyatınJa vc dığcr modernnt romanctlarla siirdü rüldü bu Ama bu romanların hemen hemen tümiinün odağındti hiiçük knrjnva aydını vardı Sızın romanlarınızda özellıkle "Cîölgcsızler" vc "Kaytp Nayaller Kıtabi'nda ne kışılcr ktruıı kökcnlı insanın evrcnscl gcr<tcg'ını 'kırsal' ın\an 'fon'unda dıle gctırıyor\unuz Bcncc bu, bızim edehıyatımızda bır yenılıh • Sayılabilir mi, bilmiyorum. Bu lark lılık pek farkedilemedi gibi geliyor bana. Ornefiin, şöyle bir soru soruldu "Gölgesizler" çıktığında; "Romandaki köyde imam var, muhtar var, ama neden ö^retmen yok?" Ben şaşırdım tabii, "Cjölgesizler "e bir zamanların 'köy romanı' sablonuyla yaklaşılmasına ve en önemlisi de, yasamsal gerçeklikle yazınsal gerçekliğin nirbiriyle karıştırılmasına üzüldüm. Edebıyat bır etkılesımler zıncirı 'Her yazarın, yara/ıa/ığını kamçılayan, kendi\me o'rnek aldı$ı ba^ka yazarlar vardır Mettnlerınızdekı diinyaları olıt^tururken kımlerdcn ıvmc aldımz 1 • Bu konuda birçok isim sayabilirim ama, galiba şu iiçü yeterli; Kafka, Kun dera ve Borges. Ycnı bır çalışmanız var tnu Bugünlerde, üç romanıma da benzemeyen, kendimce çok farklı gördiiğüm, farklı bir mimari ve öneeki romanlarıma görc farklı ögcler kullandıgım yeni bir roman üzerinde çalışıyorum. () bitinee, yine roman var. Birkaç bölümü yıllar önce yazılmış, notlan alınmış başka bir dosya. Edebıyat aracdıgıyla edebıyat dışı bır soru Romanlarmızda giderek yozlaşan bır toplunıla uyuşamayan, uyu^nıak ı\temcyen tnsunlan bır tkı yerde 'trompet'e benzetıyorsunuz. "Sonsuzluğa Nok/a"da bır roman kı^ıu için, "ınsan kılığmda bır trompettı o, ötekı udgıları gerıde bırakarak alır ba^ınt gıderaı," (s İ4) dıyontınıız. Sız, Sınean'da kısıtlı maddesel ko şıtllarda yasayan ama romanlarında, mahşersi yangınlar, kabma sı^mayan Je\ tan\ı öykuler anlataıı, kışilerınt ıç düııyahırın uçurumlarıııdd dn/tistımn, onlara son ytlLırın l'tirk romaumdakı en çarpıcı aıncllıhlcrı yaşatan bırısuıız Pcki ya sız; Sız, yınc aynı romanda dcdığınız gıbı, "tarkhlıklarından vazgeemış goriınerek toplumla uyıım saglayabılen gızlı bır trompct' (misınız)?" (s 15 i) Bvet. • SAYFA 5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle