Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
E Y L 0 L 1 9 8 8 • Kemal Beldilli'den Mühendishane'nin ük elli yılı. Alpay Kabacalı yazdı 6. \ayfada U Eduardo Galeano'nun yapıtları ve Zeynep Oral'ın söyleşisi 10 \ayfada ü Hakkı Yücel'le Kıbnslı Türk şiiri üzerine bir söyleşi 12 sayfada ü Oyun,Yaşam ve Ütopya, Murat Kocadağlı yazdı İS>. sayfada Cumhuriyet P A A S I Z E K Hasan Ali Toptaş Çeşitli dergilerde çıkan öykülcrini 1987'de 'Bir (îülüşün Kitabı' adıyla kitaplaştıran Hasan Ali Toptaş 1990 yılında ikinci öykü kitabı Yoklar Fısıltısı'nı yayımladı.l992'de Çankaya Belcdiycsi ile Damar Dergisi'nin düzenlediği yarışmada Ölü Zaman Gezginleri adlı öykü dosyasıyla birincilik ödülü aldı. Aynı yıl ,Kültür Bakanlığı'nın düzenlediei yarışmada 'Sonsuzluğa Nokta' adlı romanıyla mansiyon alan Hasan Ali Toptaş'ın bıı romanı da Kültür Bakanlığı yayınları arasında çıktı.1994 yılında 'Gölgesizler' adlı yayımlanmamış romanıyla Yunus Nadi Roman Odülünü de kazanan yazarla Yıldız Ecevit konuştu. YILDIZ ECEVİT Romanyazan blrşair KITAP m> H asan Ali Toptaş'a ilk kez 1992 yılında Kültür Bakanlığı roman yarışmasının seçici kurulundaki görevim sırasında, dosyalar dolusu yarışma metniyle 'boğuşurken' rastladım. () ana kadar onlarca dosya okumuştum. Çoğu, acemice yazılmış, özclliksiz mctinlerdi bunların. Kimisinin abartılı, arkaik söz sanatları içcren satırlarında, ilk romanıyla iinlü bir yazar oluvermenin düşleri gizliydi. Kimi isc metinde meydan savaşları vcrerek, Türk ırkının üstünlüğünü kanıtlamaya çalışıyordu. "Sonsuzluğa Nokta" böylc bir metin yığınının içindc bir 'vaha' gibi ortaya çıktı birdcn; tj'ağcıl (."tlcbiyatı tanıyan, dilc egcmcn bir yazann ürünüydü o; deneyiınli bir cdcbiyat ustasının elindcn ^ıkmısjtı. Ama ben 1 lasan Ali Toptaş adını hi(, duymamüjtım o günc dck. Sonra iki romanı dalıa geçti climc: "Cîölgçsizlcr" (1995) ve "Kavıp Hayallcr Kitabı" (1993). Üç de öykü kitabı varJı İbptaş'ın: "Bir ("îülüşün Kimliği" (1987), "Yoklar I'ısıldısı" (1990) vc "Olii Zaman Gezginlcıi" (1993). "Yalnızlıklar" (1993) isimli şiir kitabıyla birlikte, ycdi kitanlı, olgunluk döncmindc bir yazar Toptaş; Türk eclcbiyatının son onyıllarda yetiştirdiği en DÜyük yeteneklerden biri. (levat Çapan'ın, Oöuz Atay'ın "Tutıınamayanlar'ına edcbiyat çevrelerinin sessiz kalışı karşısında söylediöi bir sözü yinelemek istiyorum Toptaş için: Oysa "böylc bir (yetcnek) karşısında hayranlık dolu yazıların çıkması bcklenirdi". Bıı çevreden ilk belki de tek olumkı tepki, biraz önce sözünü ettiğim roman yarışmasının seçici kurulunda Toptaş'ın romanıKİTAP SAYI 342 nı birlikte savunduğumuz Fethi Naci'den geldi. Bir edebiyat sarrafıydı Fethi Naei; Toptaş'taki cevheri vurgulayatı bir yazı yazdı. Sonra yine bir sessizlik dönetni girdi araya. "Gölgesizler" romanının Yunus Nadi odülünü kazanmasından sonra sessizlik biraz kırıldıysa da, yine de gereken ilgiyi görmedi Toptaş'ın yapıtları. Anlattıklarım, yazar I lasan Ali Toptaş'ın okur düzlemindeki 'alımlanması'nın öyküsü. Bıı, bclki de birçok yazann sağ oldukları dönemde yaşadıkları ortak bir yazgmın uzantısı; simdiye dek yarattıöı ve bundan sonra dayaratacağı edebiyat okışıımlarıyla, Türk edebiyat tarininin önemli bir parçası olacağına inandığım bir yazann yalnızlığının öyküsü. Scvgilı loptaş, titııı bunları \öylcdıhtcn soııra, sızın de Oğuz Atcıy gıbı, "Ben huradayım sevgı/ı okurum, peki \en neredesin?" dedıgımzı diişüniiyorunı Belkı de, yapınıza ııygıın olarak \ız de Atay gıbı, bıınıt ıc \e \inizle, belki de bir güncenin yapraklarına söylüyorsn • nuz. Hvet, Oğuz Atay'ın bu sözünü geçmişte çok yineledim kendı kendime. Hâlâ da yineliyorum. Ama 1970'lerin başından beri bıkıp usanmadan yazdığıma göre, bıı beni pek yılclırmıyor. (,]ünkü ben her şeyden önce, yazmanın dışında kendimi var edemediğim, dengemi kuramadı|;ım, kendimi en iyi bu yolla hissedcbitdi^im, bıı yolla keşfedebildiğinı ve (varsa) hayatın anlamına ancak bu yolla eTİ$,cbildi£im için yazıyorum. Yazmadığım ya da yazamadığım zaman ben ben olamıyorum. Bu netlenle, 'sevgili okur' hâlâ ortalıkta gözükmese dc, 'ben (hep) buradayım'. 'Yalmzlık' uzın tüm metınlerinızın ortak pa\da\ı Ya^amdan kaçış, iç dünyaya gızlennıe, \omııt ya^am yerıııe 'yazı nın/kurmacamn ouyihünde yaşamaya çıh lışma çabası tüm metınlerinızın dohusuna sınmtş Son Devamı 4. sayfıula. *" CUMHURİYET