Katalog

0 K U R L A RA Hasan Ali Toplaş,l970'lerin başından beri durmaksızın yazıyor. Bu sürede üç ödül kazanıyor. (1992'de Çankaya Belediyesi ile Damar dergisinin diizenlediği yarışmada birincilik, aynt yıl Kültu'r Bakanlıg'ı nın yanşmasınâa mansiyon,1994 ;* yılında Yunus Nadi Roman ödülü). "Sonsuzluğa Nokta (1993)," Gölgesizler (1995),"Kayıp Hayaller Kitabı " (1996) basılan romanlan. "Bir Gülüşün Kimliği" *j (1987)"Yoklar % Fısıltısı"(1990),"Ölü Zaman Gezginleri" (1993) de öykü kitaplan. Bir de şiir kitahı var basılmış, "Yalmzhklar"(1993). Yıldız Ecevit gereken ilgiyi görmediğine inandığı Ilasan Ali Toptaş'la görüştü ve onun yalnızlığtnın öyküsünü anlattı bu saytmtzda. Zeynep Oral ise Latin Amerikalı yazar ve gazeteci Eduardo Galeano ile okyanusa karşı sohbet ediyor. Bekir Azgın, Kıbrısh şairlerden Hakkı Yücel'le Kıbrısh Türk şiiri üzerine bir söyleşi yaptı. Gültekin Emre de Kıbrısh şair Fikret Demirağ'ın son kitabı "Şiirin Vaktine Mezmur"u tanıtıyor. Bol kitaplı günler diliyoruz. TURHAN GÜNAY Sokak kedilerinin havat mücadelesi Uğur Durak, Mırmırlar'da sokak kedilerinin dünyasını anlatıyor. Ve onlara imrenen, katılmak isteyen bir ev kedisini... Uğur Durak'la Mırmırlar'dan yola çıkıp tüm kedilere, oradan da bizlerin acımasız dünyasına ulaşan bir söyleşi yaptık. METİN CELAL ğur Durak, Gırgır kuşağı karikatüristlerden. O dönemde karikatüre başlamış, Gırgır, Hıbır gibi dergilerde çizmiş. Şimdi de düzenli olarak HBR Maymun ve LeManyak dergilerinde çiziyor. Uğur'un önce Almanya'da bir albümü yayımTanmıştı "Hüseyin im Paradies". Türkiye'de yayımlanan ilk albümü ise "Raka Raka Rak". 1991'de Joker Yayınları'ndan çıkmıştı. O albümden de farkedilebileceği gibi kendine has bakış açısı olan, çizgileri ile hemen kimliğini belirleyen bir icarikatüristti. Insan ilişkilerine, kötücül yanlarını kıyasıya eleştirerek, alaya alarak bakıyordu. Onun Mırmırlar'ını Cumhuriyet'te okumaya başlayınca şaşırmadım desem yalan olmaz. Uğur Durak, kedilerin dünyasına bakıyordu bu kez. Ama izlediğim kadarıyla onların dünyasını çok daha iyimser bir gözlükle, barışcı bir ortam olarak görüyordu. Evet, yine nareket, kavga, dövüş vardı ama umutdan da söz etmek mümkündü. Mırmırlar sonunda, "Mırmırlar Çöplükte Dans" adıyla kitaplaştı. Uğur Durak, Mırmırlar'da sokak kedilerinin dünyasını anlatıyor. Ve onlara imrenen, katılmak isteyen bir ev kedisini... Uğur Durak'la Mırmırlar'dan yola çıkıp tüm kedilere, oradan da bizlerin acımasız dünyasına ulaşan bir söyleşi yaptık. Söze kedılerden başlayalım ıstıyorum. Kedılerle ilışkinden, dostluğundan... Kedileri çizmek nereden aklına geldi? Yediden yetmişyediye hitab edebilecek genişlik yumuşaklık ve sevimlilikte kahramanları olan bir günlük gazete bandı yapmaya karar verdiğimde, elim kendiliğinden kedi karalamaları yapmaya başlamıştı... Bu şekilde çizdiğim bir sürü kedili eskiz "Mırmırlar'ın ön çalışmasını olusturdu. Bu eskizleri bir sene dinlendirdikten sonra ilk "Mırmırlar"ı çizmeye başladım... Sokak kedileri bizim yarattığımız çevre kirliliğinden belki de bizden çok daha fazla etkilenen duyarlı ve sevimli hayvanlar... Sonra kediler (cişilikli hayvanlar, asla karakterlerinden taviz vermezler. Yiyecek peşinde koşup duran sokak kedileri ise şenir yaşarrunın bir parçasıdır. Sokak kedilerinin bu hayat mücadelesi bana her zaman çekici gelmistir. Bıze daha yaktn gelen ev kedileridir. Mırmırlar'da senin tercihın sokak kedilerinden yana... Sokak kedilerine karşı özel bir ilgim var, onları çok seviyorum. Hem, sokak Kedileri çok geniş bir dünyada yaşıyorlar. Her gün yayımlanacak bir band çalışması için mutlaka böyle zengin konulu ortamlar gerekli, aksi takdirde bir süre sonra monotonlaşan band çalışması okuyucusunu kaybedcr. Bu yüzden "Mırmırlar da sokak kedilerini çiziyorum... Her bandı çizdikten sonra kendimi onlara borçluymuşum gibi hissedip, evde biriktirdiğim et cinsi artıkları, çöplükte bekleşen kedilere götürürüm. Ayrıca "Mırmırlar da sadece sokak kedileri yok. Bir de özgürlük arayışı içinde olan bir ev kedisi de var. Mırmırlar'ı okudukça kedilerin dünyasımn bizim dünyamtzdan pek de farklt olmadığtnı görüyoruz Bence "Mırmırlar", bütün hayvanlar, bütün bitkiler, doğa ve biz tek bir dünyanın, tek bir bütünün ayrılmaz parçalarıyız... Ancak bu band çalışmasında benim amacım kediler dünyasından bakışla, biz insanların komiklik ve çelişkilerini ortaya koymaktır. Bu yüzden Kullandığım kedi tiplemeleri her ne kadar kedi de olsalar, insanlaştırılmış tiplerdir. Örneğin, otostopçu bir kediyi sokaklarda asla göremezsiniz... Türkiye'de yayımlanan ilk karikatür albümünün 'Raka Raka Rak'da hayata bakıjinda bir kötümserhk sezıyor ınsan Şiddet ve kütülük egemen bir dünyayı resmediyorsun, yansıtıyorsun. tnsanlar süreklı bırbirini ezmeye, yok etmeye çalışıyorlar. "Raka Raka Rak"da, söylediğin gibi gerçekten şiddet ve kötülük egemen bir dünyayı resmedebilmişsem çok isabetli davranmışım demektir... Fakat "Mırmırlar"da bu sertlik, yerini daha yumuşak bir anlatıma bıraktı. Çünkü "Mırmırlar"da hem büyüklere hem de çocuklarımıza hitap edebilmek istiyorum. Gene de hayatın acımasızlığını, hayat mücadelesinin sertliğini "Mırmırlaraa hep hissettirmek istiyorum... Karikatürü, karıkatürde mızahı bir yantyla hayatın yansıtılması, ama abartılarak yansıtılması olarak anlamalıyız herhalde? Hayatın lunaparktaki güldüren aynalardan yansıtılması karikatür iein yeterli değil, ayrıca ağlatan ve düsündüren aynalardan da yansıtılıp kâğıda dökülmesi gerekir... Bence karikatür hayatımızdaki çelişkileri en acımasızca yakalayabilen bir sanat. Karikatür, hayatı sadece abartarak işlemekle kalmamalı. Bizzat hayatın kendisiyle de dalga geçebilmeli. AIgılamalarımız, bakış açılarımızla sürekli oynayıp, biraz da bizi rahatsız ederek, kafalarımızı ve fikrimizi açmalı... Tabii bütün Uğur Durak'ın Sokak Kedileri kitaplaştı... U bunları yaparken, eğer karikatüre kanji gereken tolerans toplumsal olarak gösterilemezse, karikatür gelişip serpilemez... Günümüz Türk karikatürüne bakınca ne gorUyorsun? Karikatür nereye gtdtyor? Türk karikatürü çok güçlü, çok zengin ve çok üretken ama tabalc çanak medyasından çok yetersiz destek alabiliyor. Buna rağmen bagımsız olarak ayakta kalıp gelişmesine uevam edebiliyor. Bu da gücünün kanıtı zaten... Karikatürün bu kadar çok sevildiği bir ülkede, nitelikli çizerlere çok daha fazla yer verilen bir basınımızın olmayışı çok yazık. Türkiye'de günlük basın ve gazeteler kaliteli karikatüre leblebi çekirdek (eğlencelik) gözüyle bakmayıp, kaliteli karikatüre bolca yer verseler kesinlikle okuyucu kaybetmezler... Kuskusuz sana da çok soruldu, panellerde, söylesilerde; insanlar hep, cskidcn Gırgır okuduklamt ve jimdi onun gibi bir dergi olmadığı için mizah dergisı okumayı bıraktıklartnı anlatıyorlar. Gırgır gerçekten çok mükemmel bir dergi miyai? Yoksa sizler günümüz mızahçıları, karikatüristleri kötü dergtler mi yapıyorsunuz? Zaman ve mekânın o noktasıyla bugünkü noktası farklı elbette... O zaman Gırgır mucize bir dergiydi... Bugün de mizahcı olabilmek ve bir mizah dergisini yaşatabilmek büyük bir mucize. Bu arada, mucizelere inandığımı da belirtmeliyim. Son bir soru, ınsanlan mı çizmek daha kolay Mırmırlar'ı mı? tnsanları da çizmek kolay, "Mırmırlar"ı da çizmek kolay... Zor olan gerçeği, en gerçeği, gerçeğin ta kendisini çizebilmek...» Mırmırlar Çöplükte Dans /Uğur Durak / Parantez Yayınları KİTA1P Imtlyaz sahlbi: Berin Nadi o Basan ve Yayan: Yenl Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncıtık A.ş • Genel Yayın Yönetmenl: Orhan Erlnç c Cenel Yayın Koordinatörü: Hlkmet çetlnkaya OYazıisleri Müdürleri: Ibrahim Yıldız (Sorumlu) , Dinç Tayanç 0 Yayın Yönetmenl: Turhan Cünay o Craf Ik Yönetmen. Dilek ilkorur OReklam:MedyaC CUMHURİYET KİTAP SAYI 342 SAYFA 3