23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

uz.un birikimler sonucu çözümscl vc bir Icşimscl anlayışlara açık "konturlu dil "ini sanatsal yizgisinin akışı içinde "Çözünısclbirleşimsel çözümsel " olarak ana çizgilere indirgeyeniliıiz. Ayrıca, geçnıiş Bntı okulları ile bağlantısını mutlaka aramak gerekiyorsa scçimi, Iloransa Okulu dcüil, Venedık Okulu olacaktır. Bıına ilkcl kavimlerin çizgilcrini, özellikle Leger ve CJromaire atölyeleriiKİen elde cttiği ve te mcli Ortaçağ'a dayanan konturları da katmak gcrekcccktir. Böylece bilgiler yumagı ile donanmış sanutçının Türkiyc'ye döndüöünde, daha öncc geccrli olan ve geçerliliğini sürdiircn Çallı ve Nazıni Ziya gibi sanateıların figürlerindcki zarir kent soylu estctiğin, yeni geleıı görüşü reaksiyonla karşjilamasını anlamak güç olmaya caktır. Bu ncgatir olgu ancak öncekilcrin zamanlarını doldurduklarının işareti olabilir Sanatçının kımlıgı ve karakterini de birkaç çizgi ile anlatmaya gelince sö/.ü, gerek grup içinde, gcrcksc dışında sanat savasımını omuz omuza verıniş olan Nıı rullan Berk'e bırakmaya gereksinim duyduk. Sanatçının, yaşamının sonunda karakterini yetkinliklc çizen Bcrk, Varlık Dergisi'nin 15 Eylül 1968 tarihli sayısında bakın ne yazıyor"... Neydi onu ötekilerden, bir bakıma en yakın dostlarından ayıran!' Kolaycılıktan kaçışı, güç i^leri ba şarma çabası, tcmizlijji, içtenligi, şarlatanlıktan nefreti, sanatın zanaatinı kavrayışı, kcndini bilişi, kendı smırlarmı pek güzcl scçerek yapabildiğini yapmakla yetinijji, kötü işler çıkardığı zaman bunlardan utanmayışı, saflı^ı, her çeşit gösterişten kaçısı, yapamayacajîını yapmaya, olduguıuian üstün görünmeye ncvcs ctmcyi şi..." Nurııllah Berk yazısına devamla şu soruyu da sorııyor. "... Hangi kitaplar çıktı iistüne, hangi incelcmclcr. Hangi çcvrclcr ilgilendi onunla, sohbcti, varlığıyla?.." Umut cdiyoruz ki, Nurııllah Berk'in sözlerine yanıt, bu elini/de bulunan kata logla başlaınış nlsun ve daha başka yayınlarla Tollu, sanatıyla, hizmetiylc Türk Sa natı'nda liak.Ii vc gerçek yerine otursıın. • (1) "lıısdn/ıı hfiıJııu vc (cvrc\ını kcjfctıncsi" 15. vv itcilya'sınJa oıı Rönc\aıı\'ı aluftttrr/ıuştu. Uygulditıalar bu (inciilüğüıt bclgclcrıdır. lieıızcr soruıt, mcslvkscl olarak' lıüçük çapta 19. vv Chmanlt Türhıycu'ıtde gcrçcMCjivorJu. (2) O\lllüll Hcimdİ Jlj/llJcl (V Bazı tutuctı cci'rcltrdc hcıızer durum bugi'm dc sürcgclııtchtcdtr. (4) Bkz: Adnan Çokcr, "Avnı üfıj", PaSodlar 19X4 (5) Özi'tlc (190S191S) Osmanlı Rcssamlar Ccmiyctı h.urulınu$, bir dc dcrgıgazctc yayını'Lıntıştır. \na\ Sanayıı Ncfısc Mchtcbi (1914) huruhuuitur. 1916'da CaUıtasaray Scrgilcri adı altıııda her yıl yıııclenen sergiler açılıııaya başlanmt^tır 1917'dc Şiili Atölyaı'ııde ressanılanı hanıası rcsiifilcr yaptırıhui)tır. 1919da Türk Ressamlar Ccmiyctı kurulmu\, 1922 'dc Çcmherlılas'ta scrbcst rcsim attilye\ı adlt rc\mı olmayan özel bir atölyedc resıın çalijmalart yapıbm^tır. ((>) licdrı Rahmı liyüboğlu, sonraları, Zehi Kocamcmi'ntn bu tip ctüdlcrim ka\tcdcrek "Hofmann'ın dört köşe htlcıklı gcometrisi" gibi bılim dıy yanlış vc Kcyfi bir açıklamada bulunmu^lur. (7) O yıllarda Paris'te, analitik etüdlcr yapılan atb'lyclcrin dı^ındakı atölyclcrde calışan Tiirh gcnclcrınc görc, Cczanne vc öŞrvlısınin FJımılı Natürmort'Lır boyayan Cczanne adındahi bir rcs\amdan ba^ka bir üiıcıııi olmadıfa katmındayız. (S) Saııalçı C.tlP'ıını diizenlcdıg'ı "Ytırt İçı Rcuım/ar (!ezı/crı"ııc hatıhırah Aııtalya vc Burdur'da pcyza/lar yapataktır (9) A\lında Levy; Pıcasso, Ma/isu, Leger, liraifuc gıbı çağı oluftura/ı \analçıları da scvmıyordıı. Cemal Tollu / Prof. Adnan Çokcr, Nur Koçak, Ncvın lollu / (ia/crı B Yaymları / 216 s. J KİTAP SAYI 322 Tollu'nun diğerlerinden farkı Cüzel Sanatlar Akademisi Reslm Bölümü $efi Leopold Levy (ortada) asistanları cemal Tollu ve Sabrl Berkel ile Akademl bahçeslnde. 1939. rekiyor. Lcvy'nin ressam olarak etkisi nedir? Cczanne, Hofmann, Lhote, Leger vb. sanatçıları öncclcri gcnç Türk rcssanıları değerlendirmişlerdi. tçlerinde Tollu'nun da bıılundııg'u sanatçılar Levy'den önce konstrüksiyona varmış bulunuyorlardı. Lcvy'nin etkisi azalıp Tüıkiyc'dcn aynldıktan sonra Türk resmindc göıülcn "gcomctrik soyutlamada ya da Hgürasyonda konstrüksiyon, sorunuıı ilginç bir yönünii ortaya koyar. Bu durıımda Levy, Hgür vc natürmort'ta voliinı yuvarlatmalarını seven, karanlık renklerdcn hoşlanan hiir düşünce iddialanna karşın müzeye baglı nir sentezci kimliğindc görünüyor. Işte Levy'li yıllurın Türk ıvsmiııdeki etkilcrinin karakte ristigi bunlardı. Hoca ve öğretici olarak Levy, atölyelerde füzen karalamalarını ortadan kaldırmıştır aıtıa, gençliğinde gerekle^tirdiği yapıtlannda, görültüg'ü gibi illüstratil gözleme yatkın görünüşü duyguyla beslemekte, aııcak yapıyı Derain ve Despiau'nun duyarlıgına yakınlaştırmak istemektcydi. Atölyelcrde düzeltmclcrinc tanık oldugumuz durum buydu. Bu 7, 8 yıllık Levy etkisi, yardımcılarının ve ög"rencilerı olan Yeniler Cîrubu'nun resinı lerindc düzcne dönüş ve kararnıa gibi okulctı ve dc negatif sonuçlar vcrmeye egilinı göstermişse dc, sağduyu ve savaştan sonra Türkiye'nin dünyaya tekrar açılmasının getirdiği değiijcn koşullar, Türk resinı sanat çizgisinin yeniden yön leııdirilınesine yetmi^tir. Ayrıca, Levy'nin çok rigürlü kompozisyonlar ıcssamı ol madığını da vurgulamak gerekiyor. Bü tüıı bunlara karşın ö/ellikle Cemal Tollu gibi Türk sanatçılarınm (igüılü kompo sizyonlara cg'ilmeleri, kendı inısıvatineri ııi ne derece kornyabildikleıinin işaretiscçimi, analizci kuramcılıktan dcğil, okulcusentezci kuramcılıktan yana ola caktı. Yücclttigi Cczannc'la da, kcndisinin Türkiyc'ye gelmcdcn önce, Türk sanatçılarının Cezanne'la ilgilcrinin onda biri kadar bile ilişkisi yoktıı. Konstrüksiyon, kontrpuan, modülasyon, deformasyon ve karşı Oklitlçi espas kavramları Lepold Levy'ye yabancı idi. 1 laibuki gc rek (x'mal Tollu, gcrckse Zcki Kocamemi, Ali Çelebi gibi sanatçılar daha önce bu sorunlarla çok bilinçli olmasa da bold Levy ile ilgili koııuyu şu örnekle bitire lim: Nurettin Şazi Kösemihal'in, Paris'teki sergisi dolayısıyla Leopold Levy ile yaptı£ı söyleşide (Yeni tstanbul 28 Nisan 1951) Türk rcsmini hasta gören Levy "hasta olmasaydılar beni çağmrlar mıy1 dir " gibi bir soruyla kendince bir olguyu dile getirmiştir. Bize görc gcrçek, o yıilarıla Türk resmini Levy'nin hasta ettigidir. Çünkü sanatı geçilmişti. Çünkü sanatı akademikti. Son olarak Ccnıal Tollu'nun sanatını birkaç cünıle ile toparlayalım. Sanatçının dir. Ilginçtir ki, Andre Lhote öğretisine karşı ^iddctli ele^tiriler, istcr istemez Leopold Levy eleştirisini ve ıle her iki ress.ımın güçlerini düşündürüyoı. Ilki kübi/min Kuramcısı ve kendiııe özgü biçim anali/.eisi bir otodidakt, diğeri iyi bir il lüstratör ve yukarıda belirttigimı/ gibi Derain yolunda yürüycrek okıılculuğa varmış bir ressam. Doğaldır ki, Levy'nin Heykeltra; Hadi Bara'nın atölyesinde Soldan Sabri Berkel. Hakkı Anlı, Hadi Bara kucağında kucuk Hasan Kaptan. cemal Tollu ve Arif Kaptan SAYFA 6 CUMHURİYET
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle