Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
tcrs düscbiliıdi. Manzara ressamlığı, baş ka yakla^ımlar vc varadılı^lar gerektiımektedir. Nc yazık ki "pcyzaj yapma', "pey/aja çıkma" Atatürk Döııcmi'nin iki çocug'u olaıı Müstakıllcr'c vc D Grııbıı'na da yukarıda .ıçıkladıgımız ncdenleıle zoruııluhıklar getirecektir. Ancak Cemal Ibllu'nun bir peyzajist olmadığını yinelemekle birliktc soruna bir başka açıdan bakahm. Hle aldığı figür ya da ligür gruplarının çevresini ve fonunu oluşturan peyzaj, figürlcrc parallellik kıırmuş vc onlarla bütüııleşmiştir. Burada dagiar, agaçlar, cvlcr vc benzerleri birer kompozisyon elemanı gibi rol alııiar. Pasil degil aktif duruma da gelebilirler. Tollu'va göre örne&in bir "bulııt", uçucu degil cspasta kalıcı bir yapı clcmanıdır. "Bulııt" ayrıca sanatçıııın yapıtları üzerinde aıa^tırma yapanlara, yapıtlarındaki dc&işiıni, gelişimi ele vcrcn ve tarifsiz yapıtlarının yıl saptamalarını saglayan ilginç bir clcman olacaktır. Dağları isc, zaman zaman Cezanne'nın St.Victorie dağı ile uzaktan konusal akrabadırlar ama daha çok Anadolu daglan ilc diyalog halindedirlcr. Bizi asıl ilgilcndııeıı sanatçınm güçlü rigürlcri olmuştur. Bir'dcn razla figürlü "Âlfabe Okuyan Köylülcr" kompozisyonu yalnız Tollu'nıın dcğil, TürK Rcsim Sanatı'nın da öncnıli yamtlarından biri dir. Yapıt, kcnt gerçckçiligi ile bczennıiş bir yorumla dışardan köyc bakmıyor. Hikmct Onat'ın "Köydcn Mektub'u, 1917", Nanıık lsmaiı'in " H a r m a n ' ı , 1923", ya da Şcrcr A k d i k ' i n " M i l l c t Mcktcbi, 1933" yapıtlaı ıııda oldugu gibi günccl olaya kcııttcn bakış açısı gctirmiyor. Paris'tc Cıromairc'c dc ilgi duyan rollıı'nun, koııturla (,cvrili kaba figürlcrinin C,ezanne dclornıasvonııvla sentczc giımiij bir görünüşü dc clcğil bu. Doğıu MI, birikinilcrini iyi bir scçim süzgccindcn gcçııcn, zamanlaması doürıı, kendi mi/ac vc sıııırlarını kcijrctmiş bir gcncin, nınral dolu gcnç I'urkıyc'nin dcvrimlcri tlogrıılıusunda paralel vc içten bir yoru mudur. Nc gcrcksiz zcrafctc kaçışı, nc dc gcrcksı/ cdcbiyatı olan "yapısı ötı plana <,ıkmı^" konunun, ınasil dcgcrlcrlc "kiit olarak vcıilişidir. Bu dcılambaçsız "küt'lcr Tüık Rcsim Saııatı nda Ali Çclcbi ve Cemal Tolkı'dan öncc var mıvdı? E^cr yoksa, bu iki sanatçı briital yoıumun Türkiye'dc öııcülcri olacaklardır. Yapıyı öııgöıcn bu görüş, aynı zamanda "illü.strasyon, anlatımcılık, hikâyecilik yönü'ıiLİn Atatürk döncminin yetenekli saııatçılannııı clindc, plastik dcgcrlcrlc nc dcnli gcriyc itılisiııin göstergesidir. Başlangıçta Müstakillcr vc D Grubıı sanatçılannın ço£unıın plastik degcrlcri üzerindc bu kadar tluınıaları, Türkiye'yi uzun süre illüstrasyon vc anlatımcılık tehlikcsindcn korumuştur. Cenıal Tollu bu tür sanatçıların önlcrindc gcliyordu. "Altabc (İkuyan Köylüler' sanatçının Devrhnlere paralel yorumlap Uyuyan Kadın, 19Î5 gelecekteki biiyiik ve çok figürlü konıno zisyonların öncüsü oldu. I94()'tan itinaren yaşamının sonuna kadar cc^itli aralıklarla <»lıi!jtuı\luğu kompo/isyonlar ilc bu seçmi tcrkctmcdi. D Cirubunun Cemal Tollu, Zeki Faik Izcr vc Nurııllah Bcrk gibi önenıli iiycle ri sürekli elcştirilcrc hcdcl olmıış. (,oğıı kcz ccşitli ncdcnlcrlc suçlanniüjlaıdır. Bu gcnçlcrin Avrupa'dan döndüktcn birkaç yıl sonıa 1936 sonlarında, Giizel Sanatlar Akadcmisi'ndcki eğitime yeni bir düzen vernıek için Fransa'dan getiftilmiş vc Akadcmi'dc Rcsim Bölümü Şcflı£i ile görevlendırilmiş Leopold Le\y tarafından yeteneklcrinc dayanılarak yardımcı ola rak seçilnıclcri, şimşcklcri üzcrlcrıne cckmclerine ilk ncden olııiuştur. Bazı Müstakiller'in vc hiçbir birli^e bagımlı olmayan sanatçıların vc daha sonra Ycnilcr Grubıı Üyeleri'nin Akademi'dc görevlendirilcn gcnç D Cîrubu sanatçılarına karşı tavır alnıalarının ncdcnlerini düşünmek hiç dc güç de^ildir. Ayrıca, o sıralarda Yeniler Cîrubu'nu oluşturan bu gençler, Leopold Levy'nin öğrcncileriykcn gibi entclektüeller tarafından, resim sanatının salt bir biçim sorunu olmadığı, sınıtsal sorunlarm dcşilmcsiylc içcrik programına bağlılıjiını zorunkı kılaıı gii dünılüliik çcıçcvcsındc biçimini vaıolacağı dü^ünccsi önc sürülmck istenmektcydi Içlcrindc (Jcmal Ibllu'nun da bu luntluğu vc Levy'nin seetigi gcnç yardımcılar isc, resim sanatının tigür, natürmort, pcyzaj vb. katcgorilcrinin çözümüyle ugraşmakla birliktc gcıck kentsel gerekse kırsal konuları dile getirmekteydilcr. Karşı gcnçlerden tarkları, yapıtlarını sımfsal sorunlar içeri^iylc dej*iı, yerel konuları bicimsel sorunlarla çözmeye çalışmalarıydı. Dogal k i , gerck D Grubu'nun gcrcksc Yeniler Grubu'nun ortak bir dıli vardı; Batı ctkisi. Yalnız a$abeyleri D Grubıı çok daha deneyimliydi. Çünkü üyelcrinin büyiik ço^unlu^u Batı'da ctücl etmişlcrdi. Yine de o giinlcrin yapıtlarından bugüne D Grubu'nun yaptıkları kalmı^tır. Deneyimli ve dcneyimsiz bu iki grubun biçim ve içerik konusundaki sürtüşmclerindc aydınlığa kavuşturulacak bir sonuç önem kazanmıyor. Bugünkii gözle de^crlcndirildi^indc Basörtülu Kadın, 1932. böyle bir bakı^m iflâsı söz konusudur. Çünkü her sanatın ıçeriği var. Biz yinc Akademı'nın Levy'Ii günlerine dönelim. Akademi'deki göreve atanma yıllarında, 1937de, Leopold Levy 55, Cemal Tollu 38, Bedri Rahmi Eyüboğlu 26, diöcrlcri 3235 yaşları arasında bıılunuyorlardı. Leopold Levy'nin kendisine yardımcı olarak seçtiöi D Cîrubu elcmanlarından Cemal Tollu vc digerlerinin Lvy'ye karşı tutumları hiç dc aykırı bir dıırum görüntülcmiyordu. Ba^langıçta, örne^in, okul, sa^lamlık, müze, büyük sanat, yirminci yiizyılın Pic.ısso, Matisse, Bonnard gibi oturmuş devlerine lıayranlık gibi konularda tcrslik (9) dc yoktu. Aksine durum, Levy'nin Paris doğumlu vc yasça büyiik olmasınm yanmda. gcnçlerin lıayranlıkla taptıkları Paris gibi tck ve büyük sanat ınerkezinden geinıiş olması vc daha da öncmlisi kcndilerinin yardımcı olarak seçilmcleri Levy'ye karşı saygı, dostluk vc nağlılık duygulanyla ona medyıın olmalarmı göstcrir. Bcdri Rahmi bakııı nc diyor: "1936'da Akademi Resim Böliımü'nün ba^ına gctirilcn Leopold Levy'nin bir kolıı beııdinı, bir kolu Cemal 'Tollu. 13 senc bcrabcr çalıştık. Lcvy, yüzdeyüz namııslu bir insan ve iyi bir ıcssamdı. Bizim kıışakta büyük etkisi olımıştur..." Aslında bu büyük denen etkiyi iki bölüme ayırmak geSAYFA 5 Akademi yılları di. Ve Âkademi dışından Hilmi Ziya Ul Mimoza. 1948. CUMHURİYET KİTAP SAYI 322 Pamuk Toplayanlar II. 1965.