Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Prof. Dr. MEHMETYALÇIN Bir dosiıı lanıtmak: Başkalannın başarısından biraz da kcndimize (ülkemize) pay çıkarma bağnazlığından olacak, kimilcrimiz (bcıı de içındcyim) "Grc ima.s, l'raıısa'daki parlak ctkinliklcrinin temelini Türkiye'de attı" diye düşünür, böbürleniriz. Hylül 1986'daki bir scmpozvum sırasında böyle düşünmeınizin ne ölçüde doğru olduğunu kcndisindcn öğrenmek istedinı. "Bu doğrudur" anlamıııa çckilebilecek okşayıcı sözlerlc karşılık vcrdi önce; gözleri dolarak Nusrct Hızır'ı, Tahsin Yücel'i, Bcrkc Vardar'ı, vb. anlatırkcn, sözü birden "Kemalist Türk Ordusu"ııa getirdi. Bcııiııı gibi onu dinleyen hcrkes dc bu ilgisiz koııu karşısmda şaşınp kaldı. fjöyle diyordu: "Siz Kemalist Türk Ordusu'nıı Şili'nin raşist ordu su mu sanıyorsuıuız? Kemal öyle bir sağlam ordu kurnıuş ki, bir örneğini daha g öremczsiniz; nc zaınan deınokrasi tchli k cyc dü.şse dımıına el koyar, aıııa görevi ııi bitirince dc hemcn kışlasına çekilir Bir dc Avrııpa ordularının iktidara geldiklcrini düşünün:.Bir daha bırakırlar mı samyorsunuzr'!.." ()ylc ki bıı sözlcri dinlcycnlcrdcn birisi, Greimas adınin bir Fraıısız adma benzenıediğinc dayanarak, Türk olup olnıadığmı bilc sordıı! Sonra başbaşa kalınea "Anıan 1 locanı nc yapıyorsunuz.'1 Askcr yönctimiylc haşımız zatcn derrte... ' diyccck oklııııı, ni çin bunları söylediğini açıkladı: () sıralar (80'li yıllar) 12 liylül uygulamasından dolayı Türkiyc konusunda çok scvimsi/ yargılann oluşması gücüne gidiyormus; çiinkü ona göre söylcncnlcr doğrıı dcğilmiş; "Kemalist Türkiyc Cumhuriyeti raşist bir ülke" olamazmış. Uygulamasma bütün gerçekliği içinde tanık olduğıı 27 Mayıs bunu göstermiş kcndisinc. 12 l'.yliil'ü dc aynı anlamda yorumlaınak istiyordu (ireimas. Fazla üstelemek istenıedim. Ola ki Türkivc aleyhinc bcndcn dc kuşkııya düşebilirdi!.. Çcviriyc yazdığı önsözde Talısin Yüccl'in kimi satırlannı okurkcn, kulağımla dııyduğuma, gözümle gördüğüme daha bir inaııır olmaya başladım. "Büyük ustam Algirdas Julien Greimas" diyc başla dığı sözünii ycr ycr şöylc sürdürüyor sayın Yüccl Hoeamız: "Hcm ülkcmizi çok sevdi, hcm dc sorunlarımıza hcr zaınan bu ülkcnin sorumlu bir aydmı gibi baktı. Orncgin üniversitdcrimizdc bilimscl ölçütlerin ycrleşmcsi, örneğin dil devrimimizin başarıya ulaşması ncrdcysc kcndi sorunlarıydı. (...) Türkiyc'nin Avrupa'da fazla elcştirildiği döncmlcrdc, kcndini bir Türk gibi tluyunısadığını söylemckten cckinnıcdi" (ss. 78). Greimas Batılılara bizdcn söz cdcrken, özclliklc dc clcştirilcrini çüıütnıcyc çalışırken, sinirdcn elleri titriyor, ncredeyse üzcrlcrinc yürüyecck okıyordu: Bilimscl yaklaşımını bütünüylc ınantık temclinc dayandırmı^ bir bilgin kişinin bu dcnli duygusallaşaca^ını lıic düşıınıiH'/dım ddğnısıı Yctcrli bir dıl kuramı tcrimccsi geliştirmcmiş bir toplumun diliııe Cîreimas gibi sıkı kuramcı birisinin yeni bir yapıtını çevirmck öncmli bir yürcklilik isi. Ncysc ki Kusıır Konusunda ycni olmasına karşın, çok kuramsal bir dillc ve çok özel bir terimleriyle yazılmadıöı gibi, içeriginin kuramsal alt yapısmı bir (ıreinıas hayranı olarak iyi özünısemiş birisi tarafından çevrilmiştir. Ayrıca yapıt, Grcimas'ı çok yakından tanıyan, onun öğrcncisi ve bir anlamda çalışma arkadaşı olmuş bir göst.ergcbilimci yazarımızın: l'ahsin Yücel'in Onsözü'ylc; yani Cîrcimas olayını cn iyi biçimde aıılatan bir Onsöz'lc çıktı. Buna bir durumu daha ckleyclim: Çağdaş kuramları tanıtmada olabildiğince cömcrt davranan Yapı Krcdi Yayınları'ndan sorumlu olduğunıı ö^rcndiğimiz Enis Ba tur da göstcrgcbilimin kurulup gclişmcyc başladığı döncmlcrdc (6O'lı yıllar ve sonrası) Bartcs, (jenette, Greimas, Kristcva, Todorov, vb. gibi söz ycrindeysc alanlarında starlaşmıs tlil kuramcıları çevrcsinde yer almış birisidir. Greimas'ın gerçekSAYFA 12 Algirdas]ulien Greimas'tan edebiyat üzerine denemcler Kusur Konusunda AlgirdasJulien Cîreimas 20. yüzyıl göstergebiliminin en önemli isimlerinden biri. Cîreimas, elimizdeki kitabında Tournier'den Rilke'ye, Calvino'dan Cortazar'a çağımız vazarlarının dünyasına bir bakış atıyor. tcr. Bcn kendi adıma baijka türlü bir b.ı lıane bulamazdım... Bu gccikmcnin ortaya koydugıı bir so run daha var: Greimas'ın aynı bir beti ğinde oldııüu gibi, birbiri artlma yavımlanan yapıtlarında da türcvscl dcnilcbilc cek bir süreçlcsme vardır; kavrama açısından, önce çıkanlar, sonrakilerin bircr önkoşuludur. Sözgelimi, Seıııantiqııe structuralc'i (Yapısal Anlambilim'i) iyi anlamadan, Du sens'ı (Anlam konusun da'yı), oıulan sonra ıla Du scns ll'yi aıılayamazsmız, vb. Oysa De rimperfection (Kusıır Konusunda) onun en son yapıtlarından biri, hatta, TYücd'in ka\rayışına göre, bir kuramsal sürccin son noktası: Yayımlanma zamanı olarak Semiotique dcs passions ile Dictionnairc du moycn français adlı yapıtların daha sonra çıknıış olması (ki bıınlar ba^kalarıyla ortak yapıtlardır) yalnızca bir uygulayım sorıınııdur (Bkz. (ıreinıas kimdirr1). () ncdcnlc bu iki yapıtı "bir yana" bırakan Sayın Yüccl, Kusur Konusıında'nın sürcçsel konumunu "nicc çabalardan sonra ulasjilan tcpcdc bir "dinlenme" vc bir "dirıleme" (daha çok da kcndini dinleme) olarak düşünülcbiliı ' diyc tanmlıyor. Andrc Gidc'in anlatıcısı ilc (îreimas arasında il ginç bir bcıızerlik kurarak yapıyor bunu: Birincisi, gerçekten bir tepe üstüne çıkrıktan sonra izlcdiği çıkısj yolunu vc buna sörc kendi konumunu; ikincisi izlcdiği Mİiııısel çizgiyi ve buna göre kendi konumunu inceliyorlar (Onsöz, ss. 1516). Aslıııda T.Yüccl, Grcinıas'ı bu son vapıtıyla tanmiak zorunda bıılunanları da böyle bir konııma ycrlcstirmevi dcniyor gibi; Greimas'ın bilimscl çabalarla çizdiği yolu o da keııdine özgii bir tür deneme diliyle okııra göstcrmcyc, hiç dcöilsc duyumsatmaya çalışıyor. Bir tür dcncmc üstüne deneme! f Graımas'ın yapıtını sunanlar: ten dcğcrli bir yanıtının bu koşullarda okur dünyamıza sunulmuş olması, onun Türkiyc'tlc hakcttiği biçimde tanıtılmasının en güzef biçimi olsa gerek. Sayın Yüccl (İnsöz'dc Greimas'ın bilimscl kimligi, insanlı^ı ve ülkcıııizle çok sıcak bağları konusunda bana söylcyccck hiçbir şey bırakmadığı gibi, hiçbir zaman düşünemeycceği de^crlcndirme noktalarını da ortaya koyuyor. Orada söylcncnleri yinelcmck zorunda kalırsam, bu tanıtma yazısının kapsamına Onsöz'ü de almış olacağım. Sanırım bu tür yapıtları hcnüz okumaya ahijmamış olanlar için bu da gerckli... Algirdas Julien Greimas, Türkiye ünivcrsitclcrindc çahijtı. Fransa'ya döncr dönmez de göstergebilimin öndc gclcn kurucLilarından birisi durıımuna geldi. Dahası, mantıksal anlamlama temclinc dayalı bir göstcrgebilinı anlayışı cvrcsindc birlcşen ve adım Paıis Okulıı diye duyuran göstergcbilim akıınınm önciisü olnıuştıır. Greimas'ın yapısal anlambilim vc göstergcbilim bağlamında, Türk öğ retıcileri ve meslektaşlanyla kurmıış oldLiğu bafSİar giiçlü, sıcak vc duygusaldır. Dil ve Tarih Cografya Fakültesi'ndeki görevi sırasında Proi. Dr. Nusrct llızır'la gelistirdigi dostluk onun ilgisini rclsefc ilc ı.lil kuramlarının ortak konulanna yöneltmiijtir: Gerçekten de C!reimas'ın ge Türkiyc ilc ılııygusal olduğıı kadar bilimsel bagları da bulunan Greimas'ın yapıtlarınm (dcrgi ya da kitap içcriklerinden zaman zaman kısa bölümler olarak yapılmış çcvirilcr dışında) şiındiyc dcöin çevrilmemiş olması elbetteki büyük nir cksiklik. Bunu Onsözde T.Yüccl dc belirtiyor. Ncılenini araştırmanın bclki dc bir tek aıılamı olabilir bence. C) da şu: Greimas'ın öylesine tutarlı (ögeleri yerli ycrinc öylcsinc oturtulmui;) bir bctimlcvici (iili var ki, sanki de tözsel olarak başka türlü anlatılamazmış gibi gclivor insana. Tıpkı bir şjirin söz kuıgusu, bir rcsim tablosunun renk düzcncği gibi (hani nc bilcyim, bir tanrı yapısı gibi) öylesine kabul edilen, öylesine de^işmez bulunan; içcriginc ancak vc ancak oradaki öğclcrlc baölanabilcn bir anlatım... Işte bundandolayı Greimas'ın yapıtlarını çcvirmck büyük sorumluluk vc büyük yürcklilik is Tahsin Yücel'in Onsöz'ü ya da Deneme Üstüne Deneme: liştirdiöi göstergcbilim kuranıının kökeninde birer felsefe konusu olan olaybilim'in (phcnomcnogic'nin), bilgikuramı'nın (cpistemologie'nin) öncmli bir yeri vardır. Talısin Yücel'e yaptırdıgı tcz çalısmasının, anlam sal içerik çözümlemesinde nasıl bir ycr tuttuöu da ne yazık ki bizlerden çok, Batılı göstcrgcbilimeilcr tarafından bilinmektedir. Bir deneme: Gcnelde bir kitaba ilk yaklaşan bir okur kapakta yazılanlardan yola çıkar. Oylc olcluğu için dc yayımcı, özclliklc arka kapağı bir tür vitrin gibi kullanır. Biz de oradan gidclim: (jcrçckten ön kapağa Kusur Konusunda adıyla birliktc Dcncme sözcüğü de konulmuş Arka kapakta yazılanlar isc JJU bclirlcmcylc başlıyor; "20. yüzyıl göstcrgcbıliminin cn öncmli isimlerinden biri olan Grcimas'tan fark.li bir yapıt; edebiyat üstüne denemcler." Birçok yöndcn Greimas'ın bu yapıtını bir deneme türü olarak belirtmek doğaldır. Işin gerçeğinde ne tür bctiklcrin deneme sınıfına sokulacağı da yeterincc belli degil. Dahası, Greimas'ın teınel yaklaşımına bakıhrsa, yalnızca deneme değil, vazın kavramı da yazınsal tür kavramı da saymaca bir adlandırmadan başka bir şey değil. tşlemsel bir çözünılemeye yanıt vermcsi bakımmdan, olsa olsa anlamlama düzcncğinc bağlı söylcm tiirlcri belirlcncbilir. Ama illc dc deneme adını kullanacaksak, Greimas'ın bu yapıtının nitcliğinc uyacak bir biçimde kullanmalıyız. Niçin (ırcimas'ın bu yapıtı ötekilerden degişiktir? İlk yaklaşımda, daha az kuramsal görünmesinden dolayı: Salt düşü nür ilc ncsnc arasında sınırlı kalan bir iletişim biçimi yerine; insana seslenen, insanı iljçilendiren; onu birlikte düşünmeyc, birlikte duyumsamaya kızıştıran bir söylcm buluyoruz bu yapıtta. Yani okııra yönelik sıcak bir sesleniş. Bu açıdan bakıhrsa Greimas'ın bu denemeleri ile türün babası sayılan Montaignc'in Denemeleri arasında bir bcnzcrlik kurıılabilir. Öte yandan Batılılar, bir alçakgönüllülük olsun diye bütünüylc ncsnel vc kuramsal yapıtları belirtirken de bu sözcüğü kullanırlar. lşte bu tutıım Grcimas'ta çok bclirgin. Tahsin Yücel'in an latınııyla onuııki "Başkaldırrıcı bir alçakgönüllülük!" (Onsöz, s. 14). Maupassant adlı yapıtını uygulamalı alıştırmalar, Dıı sens (I ve II) adlı yapıtlarını da göstcrgcbilinısel denemcler olarak belirtmesi buna birer örnektir... Kusur Konusunda bu tür yapıtlarla da Montaignc'in yapıtıyla da daha değişik tiirdcn bir nitelik ta^ıyor. Sözü suraya getirmek istiyorum: İnsana yönelik bir iletişim biçimi olarak düşüCUMHURİYET KİTAP SAYI 322 Kusur Konusunda Nedir?