27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Salih Bolat'ın son kitabı "Uzak vc Bski", farklı duyarlıkların, söylemlerin denendiği bir kitap. Şairin, dcrgilerden de izlediğim yctkin şiirlerini kapsıyor. Her zamanki Salih Bolat şiirini elbette yakalıyoruz. Şairin kanatları daha gcniş bir yerde ancak. Sözcüklcr üzerinde, dizeler ve şiirin bütünü üzerinde sağlam bir çalışmaya koyulduğu kcsin. LEYLA ŞAHİN sen cicının cshı atlarından\ın bir yanııı vurulmu^a bir yanın ayaktadtr alih Bolat, Adana doğumlu (1956) bir şair. tlk kitabı "Yasanan" 1983'tc* yayınlandı. Bu kitapla Akademi Kitabevi Şiir Başarı Ödülü'nü aldı (1984). "Bir Afişin Oniınde" adlı çalışmasıyla Yaşar Nabi Nayır Şiir Ödülü'nü (1986) kazandı. "Sınır vc Sonsuz" 1988'dc yayınlandı. Ceyhun Atııf Kansu Şiir Odülü'nün de sahibi olan Bolat'ın, "Uzak ve Eski" son kitabı. "Yaşanan", genç bir şairin sesini, kaınıt alıştırmalarını sezdiren bir kitap. Ycr ycr slogana, sert söylemlere ve yercl cuıyarliKİara yaslanmış gibi açmazları olsa da bir şairi rnuştıılııyor. "Bir Afişin Önünde" Salih Bolat'ın kendi soluğunu yakaladığı bir çalışma olarak ulaşıyor bize. "Bir Afişin Ö n ü n d c " de ycr alan "Kuşluk Vakti" adlı şiir, Ankara için yazılmış güzel bir şiir. Park fotogratçısına poz veren taşralıların, saksılarını kırıp hayata dalan çiçeklerin, çocukluğun önündc sıraya giren sinemaların ve elbette sincma önlerinde sıraya giren çocııkların, mintani ııçuk pembe bir adamın, Bentdcresi'nin ... siiridir. Adı kırsal bir çağrışım taşısa da "Kuşluk Vakti", kent siiridir. Açmazlan, yakıcı, dokunaklı yanlarıyla bir kent şiiri. Ve ıımııt! Salih'in delteıinden heniiz silinmemiş bir sözcük: "tımutsu/.İLik: tabııtııtpa çakılacak son çivi". Üçüncü kitabı "Sınır ve Sonsuz"un izleklerini de bıılııruz "Bir Afişin Oniindc": "gökvüzü gibi Mnırlı ve sonsuzdum." "Bir Afişin Önündc" ile "Sınır ve Sonsuz" arasında sıkı bir akrabalık seziyoruz. "Sınır ve Sonsıız"ıın ilk şiiri olan "Kilikya", "Kıışluk Vakti" gibi epik bir söylcmin sınırlarını yokluyor. Adana'dır artık. Çapayı, bilmeden bıldırcın yuvasına vurduğu için aglayan Ömer vardır. Yılmaz Güncy'liler, Orlıan Kemal Bıılvarı, karanlığı dürüp başının altına koyan yaşlı bostan bckçisi vardır. Ekonomik, politik, sosyolojik ve tarihsel geçişler de vardır: Şenzadcler artık kuyumcu, komisyoncu olarak at koşturur çarşılarda. Şanmeran, Tarsus Magaraları'ndan eıkmış Çukıırova'da toprak ağasıdır. Geçmişten güncel olana akan sıkı bir bag görmekteyiz: "beyaz atlı prensesi vurdular bir ormandan geçcrken/ bana inanmazsanız şu biletçiye sorun, şu simitçiye". "Kilikya" şiiri, coğrafî anlamda da derinlik taşıyan bir çalışma. Ki temelinde gene 'ezcn ile ezilen' ilişkisi yatar. Yunanistan kıyılarında ağ çeker bir balıkçı, Salvador'da bir köylü mermi satın alır... "adana bir Kilikya kentidir ki ansızın aşık olmak aşık olmak yani it gibi ağlamak CUMHURİYET KİTAP SAYI 311 s "oysa bjr kcdivle başladı giin balkonda savrıılan çamasırlarla sürdü" çamaşırlar: ömrıin düş kırıklıöı nasıl bilebilirdik, rüzgârın bile dallara takılıp kaldığını." "Annem, Tiirk filmlerinc ağlar" diyc bir dizcnin de gcçtiği "Aile Fotografı"nı hep birliktc okuyalım isterim. "haydi çıkın suyun üstüne!" "Gülün llkcsi Olmakta"dan bir bölüm: "radyoda uygun bir istasyon aramak aynanın önünde yılların tortusunu taramak hep aynı dalda ax,maktan yorulmak başka nedir, bir çocuğun babası olmak?" "Bir Fotoğrafa Bakmak"tan: "bir fotografta yanyanayız metin altıok, behçet aysan, ve anadolu". Metin Altıok, Behçet Aysan ve Anadolu! "Uzak ve Eski", geçtiği sokaklardaki bütiiıı kedilere dc ad koyuyor, bir yangın çıkmışsa elleriyle söndüıüyor; cebinden çıkan posta pullarını gösteriyor ner an bir mektup yazabilirmiş; suyu azalmışsa vazoya ellerini ekliyor; hep oraya gidiyor ıhlamur koruluğuna; iki kuğunun çektigi buluta gidiyor; lir Al bu şiir senin vükiiıt olsun it gibi aglamak ölmiiş bir tayfanın ardından kendine giden bir trenin batmış bir gcminin yoksul ve sokakta kalmış bir pazartesinin"... Bolat'ın şiirinde sözcük ekonomisinden uzaklaştığı yerler oldukça çok. Ancak, anlatımcı bir şiirden yola çıkmış olmasından ötürü, şiirini yoran bir öge olarak önc çıkmıyor. Gene, görsel anlatıma yüklendigi yerler de çok. Ki bıınu epik söylemiyle bir güzel, çok güzcl kaynaştırıyor. Üçüncü kitabına da adını veren "Sınır ve Sonsuz" şiirini okudugumuzda daha iyi anlaşılacaktır bu yer. "ortalığı sis kaplamıştır kadın elindeki bulut dolu sepeti ye rc bırakır crkck dc toprakla dolu kovasını onun yanına bırakır ve sınır boyunca yürürler". Bolat, son kitabı "Uzak ve Eskiye" gclinceye kadar, yerel söylemlerin tuzağına zaman zaman düşer. Didaktik kusurlardan kaçamadığı yerler buluruz. Atasözlerini çağrıştıran kolaycılıklar boy gösterir şiirinde: "büyük insan düşünce kalkması da zor olur". Ancak, şair, hemen altında "hayatı anladıkça büyür insan büyüdükce döncr yalnızlıötna" diyerek bilgcce bir yere taşınacaktır. Gene de "kendi kıymctimi beklerim" gibi bir dizeyle karşılaşabiliyoruz. Ya da "mutluluk diktiğin agaçta açan çiçektir" gibi bir sıradanlığın yanı sıra mantık yanlısını da yakalayabiliyoruz. Fidan dikmck daha yerinue olsa gerek, diye düşünüyor insan. Gökyüzü gibi sonsuz vc nayat gibi sınırlı bir şiirde, aklı vc duyguyu hırpalıyor şairingözündcn kaçanlar. Salih Bolat'ın son kitabı "Uzak ve Eski", farklı duyarlıkların, söylemlerin denendi^i bir kitap. Şairin, dergilcrden de izlediğim yetkin şiirlerini kapsıyor. I ler zamanki Salih Bolat şiirini elbette yakalıyoruz. Şairin kanatları daha geniş bir yerde ancak. Sözcükler üzerinde, dizeler ve şiirin bütünü üzerinde sagiam bir çalışmaya koyulduğu kesin. "Üzak vc Eski", Rene Char'ın bir dizesiyle başlıyor: "Söyle ateşin söylemeye çekindiğini". Kitabın ikinci şairi lan "Ülkemde Rene Char'a adanmış: "benim ülkemde halk şarkısı gibi olgunlaşır dalında zeytin." "Üzak ve Eski"de kırk yedi şiir var. Birbirinden ba^ımsız ve birbiriyle akraba kırk yedi şiir. Salih, bu son kitabında, epik bir söylemden uzaklaşmıs olmakla Dİrliktc, tarihsel olanla güncel olanı yan yana düşürmeyi ırağına vurmamış. Ancak, günlük/gündelik hayata deggin ögeleri, saptamaları daha bir öne çekmiş gibi. Bıınu, şiirlerinin tck sayfaya, ya da iki sayfaya sıgması gibi nicel durumlardan değil, şiirine sı^dırdıöı konu ve aynntıların çeşitliliğinden yakalayabiliyoruz. Kaluı ki, "Eski Zaman Şiirleri" uzun bölümlerdcn oluşuyor. Şimdi, "Bir Günün Oyküsü"ne dönelim: Salih Bolat'tn kanatlan, daha geniş bir alana açılıyor... Farklı duyarlıklar Geçmişten güncele çalan bir kız güvercin olarak göge çekiliyor ve Kadcş Antlaşması'nı oKuyor genç bir Hitit subayı. Yukarıda da konu cttiğim gibi, tarihsel olanla güncel olanı yan yana getirip yazıyor Bolat. Günlük/gündelik hayatın ayrıntılarına çekildiği bu son kitabı, gene dc epik bir söylemi ıskalamıyor. Eski Zaman Şiirleri'ne bakmak gerekiyor. Salih'in, tarih ve coğrafya tutkusunu daha iyi yakalayabiliriz böylece. Elbette ve elbette, kronolojik ve fizikî bir atmosfer değil Salih'in şiirinde bu yer. Tinsel, zihinsel açımlaması, derinligi olan bir yerdir. "Eski Zaman Şiirleri"nden IV. bölümü birlikte okuyalım: "hitit kralı labarna, bilge zada'ya sordu: neden devletimizin bir geyikle simgelenmesini öneriyorsun? o da şöyle dedi: bir geyik özetleycbilir bütün uçıırumları." "Uzak ve Eski" üç bölümden oluşuyor: Kuşları Açıklamak, Aynı Bahçcde, Eski Zaman Şiirleri. Her bölüm kendi başına tematik bir bütünlügü taşıdığı gibi, kendi aralanntla da tematik yakınlıklar, kavuşma noktaları oluşturuyor. Birden çığlık çı^lığa eski bir Akdeniz!.. Ve bir geyik özetleycbilir bütün uçurumları. • Uzak ve Eski/ Salih Bolat/ Hra Yayınaltk/ Eyliil 1W5/ 79 s SAYFA 5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle