Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Lucien Febvre "Rönesans însanı" adlı kitabına Michelet'nin "Rönesans" kavramını icat edişjnin öyküsüyle basjıyor. Sonra çalışmasının oclak noktasını belirliyor: XVI. yy, yani VIII. Charles, XII. Louis ve I. François döncminin Fransız Rönesansı. Antikitcyc dönüş, ycnidcn doğuş vc Ortacağ karanlığından kopuş gibi yuvarlak tanımlamaıarla yetindiğimiz, ama bu büyük uyanışın nasıl olduğunu pck de merak etmediğimiz vc çevirmen Mehmet Ali Kılıçbay'ın da bclirttiği gibi XVI. yy türündcn bir insan üretememiş olan biz Türkler için bu kitap güme gidcr mi bilinmez ama Lucien Febvre'ü okumak şart. FERHAT OZGUR T arih bılimmi bir kuru yığın olmaktaıı ktırtaran, sanatla bilinıi bağ daştıran, tarihi incelerken insanların ıç evrenlerini dc hcsaba katan, tarihi metne sanatçı duyarlığını ekleyen, Jean nc d'Arc'ın ya/arı Fransız tarihçi |ulcs Michclet (1798 1874), cdcbiyatı, sanatı, bilımi, anatomiyı vc insanlığm her alandaki kıpırdanışını karşılayacak olan şu "Rönesans" kavramını 1840'ta icat ettiğinde, bu dönemin başlangıcının iistiinğ , şg d ü ld fl bi i den üçyüz yıldan fazla bir /aman gecmisti. XVL yy'ı başlı başma bir olgıı olarak clc alan Lucien Febvre "Rönesans tnsanı" adlı kitabına Michelet'nin işte bu "Rönesans" kavramını icat edişinin öyküsüylc başjar. Sonra çalışmasının odak noktasını belirler: XVI. yy, yani VIII. Charles, XII. Louis vc I. François dönemınin Fransız Rönesansı. Antikiteye dönüş, yeniden doğuş ve Ortaçağ karanlıümdan kopus, gibi yuvarlak tanımlamalarla yetmdığimız, ama bu büyük ııyanışm nasıl olduğunu pck de merak etmediöimiz vc çevirmen Mehmet Ali Kılıçbay'ın da belirttiği gibi XVI. yy türündcn bir insan üretememiş olan biz Türkler için bu kitap güme gider mi bilinmez ama Lucien F e b v r e ' ü o k u m a k şart Febvre dc Michelet gibi, ele aldlğı bu dönem insanını toplumsal vaşantısının yanında bireyselliği ile de değerlendirı yor ve Rönesans madalyonunun bilme miz gereken ötcki yüzünü gösteriyor bi ze. Örneğin gcncl kanının tersine, Orta çağı karanlık olarak nitelemez Febvre "Paris, Amiens, Rcims, Mourges gibi biı yiik katcdıaller vc Couey, Pirrefonds veya ChateauGaillard gibi büyük baronlara ait güçlii şatoları yapacak çapta mimarlara sahip olan bu çağın, bu gibi işlerin ortaya çıkartacağı bütün geometri, mekanik, taşımacılık, malzeme yönctimi, kaldırma sorunlanyla uğraşmak zorunda kalacağından, gözlem vc icat zıhniyetine sahip oldıığunun" hırckedilmesi gcrekti ğini bclııtır. (s. \75) Febvre özelliklc XVI. vy lransızlarını kır insanlan olarak çıkanr karşımıza. Insanın doğayı değil, doganın insanı istila ettiği, doğanın mükcmmclliğinı bozamayacak kadar ona ba^ımlı vc hassas insanların yaşadığı bir döncmdcyiz. Bugünkü gibi "yalnız kalma" ihtıyacınm belki dc hiç hisscdilmediği, vapılaşm.ınm insanlan birbirleıine vabancıla.ştır.ıcak ölçüde olmadığı, şatolarda çok sayıda kiş.inin bu aıada yatabi lece^i devasa yatakların bulunduğu bir dönem. Yönctenler halk için vardır, Islenıleıı, saray vc halk .u'asııulaki kopma/ bir organık ilişkıdır ve bu yüıumektedir. Zaten Saray (Krallık) ülkesını k.ınş kari!} gczcn, sürekli yolcııkıklar yapan, deııet Rönesans insanına bakıg lcyen bir kervandır. Böylesi bir birlikteligin senıeresini önceden d c g ö r m ü ş olmalı Fransızlar. 1495'teki Napoli'yi fethedişlerinden 15 15'teki Ravcnna zaferine kadar Fransızlar Italya'ya yönelik seferlcrindc hep başarı elde etmişlerdir. Febvre işte bu noktada, XVI. yy insamnın bilime ve incelemeye yönelişinin, bilgiye ekmek ve su kadar mııhtaç oluşunıın sebebini, bu başarıların sonucunda kazanılan "güvcn" ve "zcnginlik'e bağlar. Artık barıştan ve zenginlikten yararlanaıı burjuva ve ruhban sınıtı eğitime ve bilgiye yönelir. Aynı zamanda açık havada kavrulmuş, güneş ve yağmur taralın dan kayışa çevrilmiş, iyi niyetli, kaba, kötü vc göçebe insanın AA. istediği eğitim vc bilgidır. "liöylesine bir adamın kendinı araştırmaya, incelemeye vertliğini hayal ediyorum, yani bu adam öörcnılecck olan hcr şcyi ögrenecektir" der IVbvre. (s. 58) da Rönesansın müşteri kitlesini oluşturan matbaa dcgildir, sadecc bu müşteri kitlesi oluştuktan sonra ona hizmet etmiştir. Fevbre'ün bulgularına göre, 1500'den önce basılan kitaplar saat kitapları, din kitapları, ayin kitapları gibi iyi satan cinslcrdendir. Tüm krallıkta Yunanca bilen topu topu on kadar kişi varken, Platon'u basmak doğrıı olmazdı elbet. Matbaa ancak bu okııyucu potansiyelini bulduktan sonra, kitaphklarda zincirc vurulu kalmış eski el yazmalarını o ulaşılmazlıktan kurtarıp halka sunarak gerçck işlevini yerinc getireccktir. Işte Thomas Platter adlı bir köylü çocugunun scrüvcni XVI. yy insanının bilgiye susamışlıgının örneöi olarak gösterilir: Platter köy papazı olmamak için cvdcn kaçar, dilencilik yapar, onsekizinde Latincc gramcri olan esKİ Donat'yı sökmck için didinir, geceleri uyuınamak için aşizına çakıl taşı koyar, Yunanca ve Inranice ögrenir ve sonuçta Frasmus'tan ış teklili alır. Lucien Febvre'dan "Rönesans insanı" mişler, "güzel"i sorgulamaktadırlar. Re sim sanatında virtüo/ olan Kuzeyli sanatçılar ile özenlı, tam renkli, sal sanatlara karşı ilgili olan Kuzcy halkının, Italyan sanatımn bu atağını kabullenmeleri için entclektücl kültürde bir gelişme kaydetmelcri gerekiyordu ve bu /aman da tam XVI. yy'a denk düşüyordu. Fcvbrc'e göre tüm bu olup bitcnlcrin ortasında kalan Fransa, ne Kuzeylileri inkar edecek ne de ltalyanları taklit edecektir, "aynı anda hcm karışık hem de özgün olan bir sanat üretecckıiı " (s 108) Febvre'ün Rönesansa, madalyonun öteki yüzündcn baktıöı bir diğer noktası da Burckhardt'la çefişen görüşleridir. Burck hardt "halya'da Rönesans Kültürü" adlı kıtabında, Avrupalı modern dcvlet anlayışının, kendi istekleri doğrultusunda hiçbir kurala bagiı kalmaksızın taınamen baöımsız olması açısından ilk kcz, imparatorluk ve Papalık arasındaki siyasi kurumlardan biri olan tiranlık sisteminde görüldüğünü ve Rönesansı tıranlar vc onların saraylılarının yarattığını belirtmektedir. Febvre, |ohan Plesner'in görüşlerini karşı tcz olarak verir burada: Tiranlık geliştiğinde Rönesans uygarllgı çoktan doğmuştur, gerçek karakterini çoktan bulmuştur vc nihayet hareketin tartışılmaz önderi olan I'loransa'nın ve Floransa uygarlı^ımn, şu gelecegin tiranlarının şu saçma bir şekilde ünlü "Mcdiciler"in kentte esamilerinin bile okunmadığı bir döncmde tam anlamıyla gelişmiş olduğunu belirtmektetlir. Fcbvre bu kitabında böylece, XVI. yy'daki sanatsal gelişmeleri de sosyolojik açıdan inccliyor, scrmaye aristokrasisi ve burjuva kültürünün oluşumunu iiçımliirkcn bizi kitabın baş saytdlarına yeniden döndii riiyor: Febvre'ü okurkcn Michelet'nin bu "Rönesans" kavramını t.ırihın dcrinliklenn dcn nasıl söküp çıkarılığını kavrıyor ve "ye niden uyanıyoruz."» Rönesans tnsanı/ Lınicn Vcbvıv/ Çvvırcıı Mchııtvt Ali Kıltçbay/ tıngc Kıtabcvı Yayınlurı/ 1W5/ 202 s C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 3 1 1 Febvre Burckhardt'a Karşı Sanatsal Durum ve halyan Sanatımn Üstünlüğü Ortaçağ edebiyatının yayılışı Matbaanm icadı tam da bu dönemc dcnk düşeıkcn Febvre, matbaa ile antik eserlerin yayılmasının sanıldığı gibi öylc hızlıca olnıaılığmı vurgular. M.ıtbaa Fransa'ya Rönesans cdebiyatını dcğil, Oıiaçağ edebiyatını yaymıştır. Bu anLım nündcki çabalarmı incelerkcn, ttalyan sanatımn Kıı/.cy sanatına galip gclişinin ncdcnlerim ve I'ransız sanatımn durumunıı da s.ıplıyor. XV. yy ile XVI. yy'da Fransa, Italyan ve Flaman sanatlarmın ortasında bir geçış bölgesidir. Fgemenlik Kuzeyın dir. XVI. yv'da Italyan sanatı ataj*a gcçer. Sanat bu döncmdc bilim olma yönündcdir ve Italyanlar bilimscllik arayışına gir Fcbvrc, XVI. yy insanının güzellik yö SAYFA 14