Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
0 K U R L A RA "Osman Şahin'in öykülerinde, olayın can damarım kurgulayan kisiler, etiylc kemiğiyle, giysisi ve tavrıyla birden beliriverir. O, kişiyi islemez; kişi, onurt kafasında mayalanmış, öyküsel bir kıvama ermiştir. Osrnan, bir önbilici (kâhin) gibi, daha, öykünün ilk sözcüklerinde kişinin yazgısını belirlemiştir. Onun iyi adamlığı, kötülü&ü, dog'a ve dünya karşısındaki gücü hetnen anlaşılır. Osman Şahin, öykülerinde, beynindeki insan dünyasını anlattya aönüştürür. Bu yazgı bağlamında, kişi, urnudu umutsuzluklarla bağlayan bir düsüşü yaşayarak sürekli kan kayheder. Sonu önceden belli kınalanmış kurban koyunlandır, Osman Şahin'in öykü kişileri." diyor Adnan Binyazar Ösman Şahin'in öykülerini değerlendirirken. Osman Şahin ilk öykülerinin yayımlandıg'ı 1966 yılından bu yana an üç öykü kitabı ile çıktt okurlarımn karışısına. lkisi çocuk kitabı olan bu kitaplarındaki öykülerinden on dokuzu film olarak da çıktı izleyicilerin karsısına. Yapıtları üzerine arastırmalar yaytmlandı, üç ayrı edebiyat ödülü kazandı. Öykülerinden çekilen on dokuz film çeşitli ulusal ve uluslararast festivallerde yirmi beş ödül kazandı. Bu sayımızda Osman Şahin 7 öykücülüfcü, çocuk öykülerı ve sinematnıza etkisi yönlerinden deh'rlendirmeye çalıstık. Bol kitaplı günler!. TVRHAN GÜNAY Çağdaş folklor araştırmalarının babası, etnomüzikolog, büyük Macar bestcci, piyanist Bela Bartök bu plakta yayımlanan ezgileri 1936 yılının sonbaharında derlemişti. Bartök Ankara Üniversitesi'nde Macarca ders veren Dr. Lâszlö Râsonyi'nin teklifi vc Halkevi Ankara Şubesi'nin daveti üzerine 1936'da Türkiye'yc gelmiş, Adana, Ankara ve Çorum yörelerinde derleme gezilerine çıkmıştı. Dokuz gün süren bu derleme gezilerine Ahmet Adnan Saygun tercüman, Necil Kâzım Akses ile Ulvi Cemal Erkin de gözlemci olarak katılmışlardı. / BULENT AKSOY ovanlardan CD'lcrc... Beln Bartok'un derledigi Anaılolu ezgilerini artık CD'dcn dinlcycbilepeğiz. Sözünü cdcccgim CD kısa'bir sürc önce Macaristan'da iki disk halinde yayımlandı (Hungaroton Classic Ltd. Mono HCD 1821819, yayına hazırlayan Juzsef Birinyi). Böylece, Bartök'un Türkiye'deki halk musikisi araştırmasının ses belgeleri de gün ışıgına çıkmış okiu. Çagdaş folklor araştırmalarının babası, etnomüzikolog, büyük Macar bestçci, piyanist Bela Bartök bu plakta yavımlanan ezgileri 1936 yılının şpnoaharında derlemişti. BartcSk Ankara Üniversitesi'nde Macarca ders veren Dr. Lâszlo Râsonyi'nin teklifi ve Halkevi Ankara Şubesi'nin daveti üzerine 1936'da Türkiye'ye gelmiş, Adana, Ankara ve Çorum yörelerinde derleme gezilerine çıkmıştı. Dokuz gün süren bu derleme gezilerine Ahmet Adnan Saygun tercüman, Necil Kâzım Akses ile Ulvi Cemal Erkin de gözlemci olarak katılmışlardı. Bartök Macaristan'a dönünce, kaydettigi ezgilerin güftelerini çözdü, notalarını yeniuen yazdı, deriedigi malzeme iizerindeki incelemelerini kalcmc aldı. 1940'ta ABD'ye göç etmeden önce araştırmasının bir nüshasını Budapeştc'de bırakan Bartök kitabına son şeklini 1940'tan sonra verdi. Ama yayımlanmış olarak görmeyi çok istediği bu özgün eseri bastıramadı ve sonunda kitabın el yazısı metnini, öluıpünden bir yıl önce, 1944'te ("olumbia Üniversitesi Musiki Kütüphanesi'ne bırak Önce kitabı "Küçük Asyadan Türk Halk Musikisi" yayımlanmıştı Bela Bartök'un derlediği Anadolu Eznileri CD'de Bartök amacına büyük ölçiidc ulaştığına inanmış olsa da, bu çalışma bizim açımızdan, Türk halk musikisinin yapısı hakkında geniş kapsamlı sonuçlar çıkarılmasına ızin vermez. Araştırma varılan sonuçlar bakımından tam anlamıyla tatmin edıci olmamakla birlikte, Bartök'un musiki bilgisi dışında disıplinlerarası bilgilerini, çokyönlü yaklaşımını, gözlem gücünü, kılı kırk yaran titizliğini ortaya koyması yönünden benzerine az rastlanabilccek hayranlık verici derecede parlak bir alan çalışmasıdır. Bartök Türkiye'ye gelirken kayıt cihazı olarak Edison marka bir fonograf getirmiştı. Derlediği ezgileri fonograf kovanlarına doldurdu. Tabiî, o zaman için bile geri bir teknolojinin ürünüydü lonograt vc kovan. Ama fonografın çok hafif olduğunu, dolayısıyla köyden köye kolaylıkla taşıyabileccğini düşünmüştü Bartök. Bartök ABD'ye göç ederken kovanları Budapeşte'de bırakmıştı. Bu kovanları o günlerden bu yana ancak birkaç araştırmacı arşiv odalarında dinleyebildi. Bartök'un kitabını Türkçe'ye çevirmiş bir kimse olarak bu ezgileri şimdi CD'de dinlemek benim için heyecan verici bir şey. Araştırmanın ses belgeleri olan kovanlardan tam altmış yıl sonra CD'ye aktarılan bu ezgilerin konuyla ilgili bütün Türk araştırmacılarına, hatta bütün aydın I'ürkler e heyecan vereceğine inanıyorum. Araştırmacılar şimdi bu ezgileri notalarıyla karşılaştırıp Bartök'un çalışma yöntemini daha iyi değerlendirebilirler. Bartök 9 günde 14 yerde'30 ayrı köylü icracıdan 37 (varyantlarıyla birlikte 99) ezgi derlemişti. CD'yi yayına hazırlayan fözsef Birinyi bu ezgilerden ll'ini kayıtların başından beri bozuk olması yahut zamanla bozulması, türkünün eksik okunması, icracının akorttan düşmüş olması gibi nedenlerle plağa almamış. Buna karşılık, Bartök'un "sanat musikisi" eseri oldugu gerekçesiyle notaya geçirmediği 5 parça ile başka gerekçclerle kitabına almadığı 3 ezgiyi CD'ye aktarmış. Ezgiler araştırmanın belgesel degerini yansıtabilmek amacıyla Bartök'un kovanlara verdıgı sıra numarasına göre sıralanmış. İlgili kişiler ve kurumlar, örneğin konscrvatuvarlar, bu iki CD'yi edinmelidirler. Kültür Bakanlığı 1996 yı Bartök yılı olarak ilan etmışti. Plağın Bartök yılında yayımlanmış olması güzel bir rastlantı. • Küçük Asya'dan Türk Halk Musikisi/ Bela Bartâh/ Çcv.. Bıılcnl Ahoy/Pan YaVtnctlık/2i>5 s. K KİTAP Imtlyaz sahlbi: Berln Nadi o Basan ve Yayan: Yeni Cün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.$ Genel Yayın Yönetmeni. orhan Erinç Genel Yayın Koordlnatöru: Hikmet Çetinkaya c Yazıi$leri Müdürleri: Ibrahim Yıldız (Sorumlu) , Dlnc Tayanç c Yayın Yönetmeni: Turhan Günay Crafik Yönetmen: Dilek llkorur OReklam: MedyaC CUMHURİYET KİTAP Türk halk musikiâi araştırması Macaristan'da ve ABD'de uzun yıllar arşivlerin tozlu raflarında kaldı. Bartök'un ölümünden otuz bir yıl sonra, 1976'da yayımlanabildi ancak. Eser o yıl, Macaristan'da ve ABD'de iki ayrı kitap olarak yayımlandı. llki, Macaristan'da Belâ Bartök's Folk Music Research in Turkey adıyla yayımlandı (Budapeşte, Kiâdo Âkadcmisi, Yay. Haz.: Lâzslö Vikâr). Ikincisi, Amerika'ua New York'taki Bartök Arşivi sorumlusu Benjamin Şuchoff'un yayına hazırladıgı, Princeton Üniversitesi'nce basılan Turkish Folk Music From Asia Minor adlı kitantır. Bu kitaplardan ikincisi 1991'de Türkçe'ye de çevrilip yayımlandı (Küçiik Asya'dan Türk Halk Musikisi, Çev.: Bülent Aksoy, lstanbul, Pan Yayıncılık). Bartök'un amacı eski Macar musikisi ile eski Türk musikisi arasında bir ilişki olup olmadıgını araştırmaktı. Vardı^ı sonucu kitabında şöyle açıklıyordu: "Eski Macar musikisi ile eski Türk musikisi arasında yakın bir bag vardır. Bu akrabalık Türk ve Macar musiki malzemelerinin ortak bir BatıOrta Asya kökeni olduğunu gösteriyor; her iki malzemenin de en az on beş yüzyıllık bir tarihe dayandığını belirliyor." SAYI 352 On beş yüzyıllık bir tarih SAYFA 3